kendilerini sözlüğün bekçileri ilan edenlerin içine düştüğü buhran..
hayır, bunun jedisi, moderatörü, lawyerı, gammazı var: size ne oluyor???
sanırım şizofren bi dj ile karşı karşıyayız: neden derseniz, her gelene kendini başka bi kimlikle söylemekte...
walla, biz ortamı kurmaya çalıştık, lakin.. az kişiyiz.. e bi gelin, seslenişi...
walla, biz ortamı kurmaya çalıştık, lakin.. az kişiyiz.. e bi gelin, seslenişi...
bazı şeylerin biraz geç farkına varan serzenişli ukde..
- keşke daha önce tanışsaydık..
+ hımm, mesela ne kadar önce...
- 5 yıl..
+ çok isterdim ama, o zaman sevgilim vardı benim...
- hımmm, neyse.
+ ya onu bunu boşver de, "zararın neresinden dönersen kârdır" diye bi laf var: duydun mu??
- evet, noolucak?
+ ayol, kalan zamanın tadını çıkarmak yerine, "keşke" daha önce tanışsaydık diyorsun yaw.. ne bencil insansın sen yaw?
- hı?
+ terk ediyorum seni, keşke diye pişman olanla işim olmaz benim.. hadi, kib, iyi günler, by..
- keşke daha önce tanışsaydık..
+ hımm, mesela ne kadar önce...
- 5 yıl..
+ çok isterdim ama, o zaman sevgilim vardı benim...
- hımmm, neyse.
+ ya onu bunu boşver de, "zararın neresinden dönersen kârdır" diye bi laf var: duydun mu??
- evet, noolucak?
+ ayol, kalan zamanın tadını çıkarmak yerine, "keşke" daha önce tanışsaydık diyorsun yaw.. ne bencil insansın sen yaw?
- hı?
+ terk ediyorum seni, keşke diye pişman olanla işim olmaz benim.. hadi, kib, iyi günler, by..
an itibarıyla mektup yazmaya karar verdiğim moderatördür kendisi...
yazdığım mesajlarıma (onca işin olmasına rağmen), üşenmeyip uzun uzun cevaplar verdiğin için, pek kibar bi üslubun olduğun için, "hep beraber ilerleyeceğiz" diye düşündüğün için....
ailecek hastan olduk, belirteyim yani.
sırf sana mesaj atma bahanesi olarak entry ispiyonlamaya karar vermiş bulunmaktayım: belli olmaz, belki kendi entrylerimi de araya sıkıştırırım... sırf benimle ilgilen diye: ben de sana olan borcumu, sana getireceğim muffinler ve birlikte içeceğimiz bi kahveyle ödemeyi düşünüyorum...
imza: teşekkürlerini iletmeye çalışan, ama pek de başarılı olamayan, naçiz, mystic...
yazdığım mesajlarıma (onca işin olmasına rağmen), üşenmeyip uzun uzun cevaplar verdiğin için, pek kibar bi üslubun olduğun için, "hep beraber ilerleyeceğiz" diye düşündüğün için....
ailecek hastan olduk, belirteyim yani.
sırf sana mesaj atma bahanesi olarak entry ispiyonlamaya karar vermiş bulunmaktayım: belli olmaz, belki kendi entrylerimi de araya sıkıştırırım... sırf benimle ilgilen diye: ben de sana olan borcumu, sana getireceğim muffinler ve birlikte içeceğimiz bi kahveyle ödemeyi düşünüyorum...
imza: teşekkürlerini iletmeye çalışan, ama pek de başarılı olamayan, naçiz, mystic...
hoş gelmiş dediğim bilgiç...
"uykum var evladım benim, gece gece komplo teorilerine inananam, yarın gündüz gündüz konuşuruz" demeye çalıştım... ı-ıh.. olmadı..
pek bi alıngan çıktı yahu.
"uykum var evladım benim, gece gece komplo teorilerine inananam, yarın gündüz gündüz konuşuruz" demeye çalıştım... ı-ıh.. olmadı..
pek bi alıngan çıktı yahu.
böyle bir şeyi söylediğiniz anda terk edilme ihtimalinizin çok yüksek olduğu söleme çeşidi...
şimdi söylemek ile sölemek ayrımına girmicem bir...
ikincisi: hadi seks yapalım diye seks yapan bi çift var mıdır, dünya üzerinde: varsa eğer, kendileriyle tanışmak istiyorum ennnnnnnn acilinden..
- hadi seks yapalım..
+ e hadi bari, yapalım:
böyle bişii var mı ya: ahahahauauahah..
seksin dili, dokunmakla, öpüşmektir diye biliyorduk ama.. neyse...
şimdi söylemek ile sölemek ayrımına girmicem bir...
ikincisi: hadi seks yapalım diye seks yapan bi çift var mıdır, dünya üzerinde: varsa eğer, kendileriyle tanışmak istiyorum ennnnnnnn acilinden..
- hadi seks yapalım..
+ e hadi bari, yapalım:
böyle bişii var mı ya: ahahahauauahah..
seksin dili, dokunmakla, öpüşmektir diye biliyorduk ama.. neyse...
valla pek kaba bi davet cümlesi olmasına rağmen, an itibarıyla yapacağım çağrıdır: yoksa iki kız, tüm gece sözlüğü çekiştiririz: benden söylemesi.
ota boka sorunsal diyen zihniyet ile ota boka hanım koş diyen zihniyetlerin de yaşayabildiği bir sorunsaldır: fazla dert etmemek lazımdır: büyüyünce geçecektir..
kendinden ayarlı entry olup (ota boka sorunsal diyen zihniyet ben oluyorum), ayar çabalarınıza daha fazla yanıt verilemeyecektir...
kendinden ayarlı entry olup (ota boka sorunsal diyen zihniyet ben oluyorum), ayar çabalarınıza daha fazla yanıt verilemeyecektir...
günümüz dünyasında yazışmaların nasıl yapıldığı konusundan başlamak gibi bi derdim neyim olmadığından kısaca word dediğimiz microsoftun geliştirmiş olduğu bir program üzerinden meramımı anlatmaya çalışıyorum: hatta başladım..
açın bi word belgesi.. yazmaya başlayın, karalayın bişiiler falan.. virgül koyun, boşluk bırakmadan devam edin: türkçe yazdığınız halde, word programı yazdığınız her kelimenin altına wwww benzeri bi çizgi çekiyor di mi?
şimdi de şöyle yapalım... yazdıklarınızı silmeyin, sadece virgüllerden sonra bir space bar tuşu boşluk bırakın: yaa, gördünüz mü: word akıllanmış, artık wwww gibi salak bi çizgi çekmiyor...
gözü daha az rahatsız etmesi bakımından kullanılır efenim, virgül sonrası boşluk: aslında her noktalama işaretinden sonra kullanılması gerekmektedir, lakin, şimdilik bu bile bizi yeterince mesut, bahtiyar, mutlu ve de kutlu etmeye yeter...
örnek: yani,şöyle,bi,görüntü,hiç,hoş,diil.bi,de,bunu,bi,sayfa,halinde,düşünün,bakalım,ne,oluyor.
sorunsalın tanımına gelirsek: virgülden sonra parmağı space bar denen tuşa dokunmayan bünyelerin çevrelerini terörize etmesinden doğan sorunsaldır... yine de sizin bileceğiniz iş pek tabii..
açın bi word belgesi.. yazmaya başlayın, karalayın bişiiler falan.. virgül koyun, boşluk bırakmadan devam edin: türkçe yazdığınız halde, word programı yazdığınız her kelimenin altına wwww benzeri bi çizgi çekiyor di mi?
şimdi de şöyle yapalım... yazdıklarınızı silmeyin, sadece virgüllerden sonra bir space bar tuşu boşluk bırakın: yaa, gördünüz mü: word akıllanmış, artık wwww gibi salak bi çizgi çekmiyor...
gözü daha az rahatsız etmesi bakımından kullanılır efenim, virgül sonrası boşluk: aslında her noktalama işaretinden sonra kullanılması gerekmektedir, lakin, şimdilik bu bile bizi yeterince mesut, bahtiyar, mutlu ve de kutlu etmeye yeter...
örnek: yani,şöyle,bi,görüntü,hiç,hoş,diil.bi,de,bunu,bi,sayfa,halinde,düşünün,bakalım,ne,oluyor.
sorunsalın tanımına gelirsek: virgülden sonra parmağı space bar denen tuşa dokunmayan bünyelerin çevrelerini terörize etmesinden doğan sorunsaldır... yine de sizin bileceğiniz iş pek tabii..
bazı alay duvarlarının dönüşeceği duvar.
(aa, hakikaten de dönüşmüş: ne safsın be mistik..)
(aa, hakikaten de dönüşmüş: ne safsın be mistik..)
uğraşacak başka işi gücü kalmayan insanların alay duvarı: ağlama duvarına dönüşmesi de yakındır: promosyon var, bi alaya bi ağlama bedava..
yaw kardeşim yok mu işiniz, gücünüz: gidin fidan falan dikin, kanaviçe yapın, dünyaya bi faydanız olsun ya... boş işler bunlar...
yaw kardeşim yok mu işiniz, gücünüz: gidin fidan falan dikin, kanaviçe yapın, dünyaya bi faydanız olsun ya... boş işler bunlar...
en yakın zamanda karşılaşmayı umduğum, badem likörlü tiramisu yapıp, ellerimle yedireceğim insan kişisi.
aynı frekans insanı.. da.. parmaklarımdan ne istiyorsun, onu çözebilmiş diilim daha... hayır, naçiz bi dil çıkarma şeysi.. senin yüzünden smileylere küstüm..
yirim ben seni
aynı frekans insanı.. da.. parmaklarımdan ne istiyorsun, onu çözebilmiş diilim daha... hayır, naçiz bi dil çıkarma şeysi.. senin yüzünden smileylere küstüm..
yirim ben seni
tüm sorunun kendini sözlüke ait hissetme ya da sözlükten dışlanmış hissetme noktasında kilitlendiği oluşum..
sözlükü ne olarak gördüğünüzle alakalı bir durumdan bahsediyorum: bilgi paylaşımıysa amaç (ki, sanırım öyle) öncelikli amaç, "birlikte" bir şeyleri öğrenmeliyiz: ayar mekanizmasının ise sadece bilginin doğruluğu/yanlışlığı üzerinden işlediği gerçeğini göz öünüe alırsak (ki, bilginin doğruluğu da ölçülebilir bir şeydir; nesnel olduğu için), subjektif ayarlaşmanın ne kadar gereksiz olduğunu fark edebilir miyiz:
edemez miyiz: o zaman çarpışırız, düşüncesi ne kadar banalse, taraf olduğunuz bir düşünce şeysini de sonuna kadar savunmak o kadar doğrudur kanaatimce... ama bunu, hakarete, küfüre dökmeden..
doğru bildiklerinizi söylemekten şaşmadığınız sürece dokuz köyden kovulma ihtimaliniz var, ancak: yıllar sonra birinin "aa, doğru söylemiş aslında" diyeceğinden eminseniz, yazın efenim:
bilginizi kusun sözlüğe, nefretinizi değil..
not: hımmm, nefretinizi kusmak istiyorsanız da, ironi sınırları içinde kusabilirsiniz: aman dikkat, kusmak için elinizi bademciğinize götürdüğünüzde eliniz kirlenmesin...
sözlükü ne olarak gördüğünüzle alakalı bir durumdan bahsediyorum: bilgi paylaşımıysa amaç (ki, sanırım öyle) öncelikli amaç, "birlikte" bir şeyleri öğrenmeliyiz: ayar mekanizmasının ise sadece bilginin doğruluğu/yanlışlığı üzerinden işlediği gerçeğini göz öünüe alırsak (ki, bilginin doğruluğu da ölçülebilir bir şeydir; nesnel olduğu için), subjektif ayarlaşmanın ne kadar gereksiz olduğunu fark edebilir miyiz:
edemez miyiz: o zaman çarpışırız, düşüncesi ne kadar banalse, taraf olduğunuz bir düşünce şeysini de sonuna kadar savunmak o kadar doğrudur kanaatimce... ama bunu, hakarete, küfüre dökmeden..
doğru bildiklerinizi söylemekten şaşmadığınız sürece dokuz köyden kovulma ihtimaliniz var, ancak: yıllar sonra birinin "aa, doğru söylemiş aslında" diyeceğinden eminseniz, yazın efenim:
bilginizi kusun sözlüğe, nefretinizi değil..
not: hımmm, nefretinizi kusmak istiyorsanız da, ironi sınırları içinde kusabilirsiniz: aman dikkat, kusmak için elinizi bademciğinize götürdüğünüzde eliniz kirlenmesin...
daha önce yazarlık neyim yapmamış bi insan evladıdır.. format hakkında naçiz bilgisini, aşağıda bkzları verilmiş başlıklardan edinmiştir: aramaya inanan bi insan evladı olmasına rağmen, bazen "hayat ne garip: vapurlar falan" tadında ayarlar da yediği olmuştur...
bunun dışında, annesinin margarinini kullanmak yerine, kendi margarinini yapma sevdasına tutulmuş bi hatun kişisidir: burdan tüm sözlük erkeklerine öpücük yollamaktadır (rimeli akan yazar ironisi: sakın ciddiye alıp, "aa, bana da bana da" diye gelmeyin, canınızı yakarım, ona göre)
(bkz: entrylerin silinme sebepleri)
(bkz: hatali ba$lik ornekleri)
(bkz: sik yapilan hatalar)
(bkz: bilgi sozluk konsepti)
(bkz: yeni yazarlara tavsiyeler)
bunun dışında, annesinin margarinini kullanmak yerine, kendi margarinini yapma sevdasına tutulmuş bi hatun kişisidir: burdan tüm sözlük erkeklerine öpücük yollamaktadır (rimeli akan yazar ironisi: sakın ciddiye alıp, "aa, bana da bana da" diye gelmeyin, canınızı yakarım, ona göre)
(bkz: entrylerin silinme sebepleri)
(bkz: hatali ba$lik ornekleri)
(bkz: sik yapilan hatalar)
(bkz: bilgi sozluk konsepti)
(bkz: yeni yazarlara tavsiyeler)
bir format suçu... kendinden önce yazılan entryleri düzeltme/onaylama amacı güttüğünüz vakit, "kendinden önceki entryleri refere ediyor" diye bi şey çıkar karşınıza...
nasıl yapıldığı konusunda, sözlükte karşılaştığım ennn güzel örnek ise şu: #342632
(entry’nin silinme ihtimaline karşı buraya da yazma gereği duydum: "iki ve üç numaralı entryleri görünce hatamı anladım" diye bi ibare koyduğunuzda, o refere işlemidir...)
nasıl yapıldığı konusunda, sözlükte karşılaştığım ennn güzel örnek ise şu: #342632
(entry’nin silinme ihtimaline karşı buraya da yazma gereği duydum: "iki ve üç numaralı entryleri görünce hatamı anladım" diye bi ibare koyduğunuzda, o refere işlemidir...)
çelişkilerin ennn dibine düşerekten, iğrendiğimi belirtmek istediğim hatun çeşidi.. nasıl yani??? anlatmaya çalışayım kısaca derdimi, bakalım katılıyor musunuz, katılmıyor musunuz???
nedir duygu sömürüsü yapan kadın modeli?? naçiz, örneklemelerim şunlardır:
a) öncelikle bildiğin ağlak, hatta rimellerini böyle ortalığa doğru akıtaraktan ağlak modda yazılar yazması gerekmekte..
b) sonrasında sevgilisi/kocası hakkında özlemlerini belirtirken seçtiği kelimelerin bir nevi "romeo jülyet" tandanslı, ağdalı kelimeler olması...
c) ota boka "erkekler kadınları anlamaz" düşüncesiyle yaklaşması...
d) "sevgilim kızıyor, gelemem" insanı olması...
vs.. vs.. vs...vs...
herhangi bi sorunum yoktur kendilerine karşı, ancak bu rimeli akan duygusal iç geçirme seanslarına katlanamadığımı belirtmektir amacım...
seksist olmayın bacılar: aa, tamam aşık olabilirsiniz (ben de aşığım), ancak üçüncü kişilere hiçbir anlam ifade etmeyen duygu patlamalarınızı da kendinize saklayın bi zahmet, olmadı; bloglarınıza döşenin..
böhühü böhüü diye ağlayarak yazdıklarınızın çoğu kişiye "ee, ne ki bu şimdi???" diye düşündürdüğünü unutmayın (en azından bana).. bunun dışında sizinle hiçbi problemim yok (bunda samimiyim, dahası hiçbirinizi tanımıyorum); ancak sözlüğün öncelikli amacının "bilgi" olduğunu düşündüğümden, blog/forum tadındaki entrylerinizin daha zamanı gelmediğini de düşünmekteyim...
aşktan korkmayın, ama kimsenin de kölesi olmayın, tüm dünyaya duyurma telaşına düşmeyin..
not: bu entry, kimseyi hedef almamıştır, isteyen üstüne alınabilir; rimeli akan duygusal entry yazmaaya devam edebilir...
nedir duygu sömürüsü yapan kadın modeli?? naçiz, örneklemelerim şunlardır:
a) öncelikle bildiğin ağlak, hatta rimellerini böyle ortalığa doğru akıtaraktan ağlak modda yazılar yazması gerekmekte..
b) sonrasında sevgilisi/kocası hakkında özlemlerini belirtirken seçtiği kelimelerin bir nevi "romeo jülyet" tandanslı, ağdalı kelimeler olması...
c) ota boka "erkekler kadınları anlamaz" düşüncesiyle yaklaşması...
d) "sevgilim kızıyor, gelemem" insanı olması...
vs.. vs.. vs...vs...
herhangi bi sorunum yoktur kendilerine karşı, ancak bu rimeli akan duygusal iç geçirme seanslarına katlanamadığımı belirtmektir amacım...
seksist olmayın bacılar: aa, tamam aşık olabilirsiniz (ben de aşığım), ancak üçüncü kişilere hiçbir anlam ifade etmeyen duygu patlamalarınızı da kendinize saklayın bi zahmet, olmadı; bloglarınıza döşenin..
böhühü böhüü diye ağlayarak yazdıklarınızın çoğu kişiye "ee, ne ki bu şimdi???" diye düşündürdüğünü unutmayın (en azından bana).. bunun dışında sizinle hiçbi problemim yok (bunda samimiyim, dahası hiçbirinizi tanımıyorum); ancak sözlüğün öncelikli amacının "bilgi" olduğunu düşündüğümden, blog/forum tadındaki entrylerinizin daha zamanı gelmediğini de düşünmekteyim...
aşktan korkmayın, ama kimsenin de kölesi olmayın, tüm dünyaya duyurma telaşına düşmeyin..
not: bu entry, kimseyi hedef almamıştır, isteyen üstüne alınabilir; rimeli akan duygusal entry yazmaaya devam edebilir...
doldurulmuş ukdelerin, hala yerli yerinde duruyor olması.. mesela, citizen kane ukdesi neredeyse üç haftadır orada duruyor.. başlığa tıkladığınızda "şöyle bir şeyler var" citizen kane yazıyor.. yine de, bu tür işlerden anlamadığım içün, şu yiğit özgür esprisine sığınmaktayım..
(bkz: ben bilmem beyim bilir)
(bkz: ben bilmem beyim bilir)
michael jacksonın blood on the dance floor albümü ile madonnanın confessions on a dance floor albümlerini kritik yapma peşine düşmüş ukde.
kanaatim, confessions on a dance floorun değil 2005 yılının, milenyumun en iyi albümlerinden olduğudur...
hatta şöyle bi slogan da bulabiliriz, dahi.. iyi confession ne? itiraflarımızı yazar, kendi içimizde eğleniriz ayol.. fena mı...
kanaatim, confessions on a dance floorun değil 2005 yılının, milenyumun en iyi albümlerinden olduğudur...
hatta şöyle bi slogan da bulabiliriz, dahi.. iyi confession ne? itiraflarımızı yazar, kendi içimizde eğleniriz ayol.. fena mı...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?