mutant

kadıköy shaft club’te pazartesi günleri sahne alan grup.

malatya güneydoğu anadoluda değil, doğuanadolu bölgesindedir. ilde kürt, türk, alevi, sünni gibi bir çok farklı mezhep ve ırk olsada doğuda kavga gürültü çıkmayan ender şehirlerdendir. alevisi sünnnisi türkü kürdü bir bütün içinde yaşar ve asla bir birlerini dışlamaz, gruplaşmazlar. nüfusun çoğunluğu kürt olan ilçelerine bile pkklı köpekler korkudan yanaşamaz.yanaşsa bile dayak yiyip kaçar giderler. malatyanın sağcısıda solcusuda atatürk milliyetcisidir. mhp’nin en çok oy aldığı illerin başında gelir.
bir çok sanatcı ve siyaset adamı çıkartmıştır. 2 tane cumhurbaşkanı çıkartan tek ildir. kemal sunal, ilyas salman, ahmet kaya, şahin özer, zerrin özer, kutsi, bengü ilk aklıma gelen ünlülerden. birde benim gibi hekimhanlı olan oral çelik, mehmet ali ağca, geçtiğimiz sene şüpheli bir şekilde ölen özel harekat daire başkanı behçet oktay ve oktay kaynarcada malatya nüfusundandır.

anadolu insanımızın porno işine girmesi ile ortaya çıkabilecek bir senaryodur. anadolulu vatandaşım memleketinde gerdekten önce, düğünde bol bol davul zurna çalınmasına alışık olduğundan ötürü davul zurna sesi duymadan olaya konsantre olup hanım abla ile yakınlaşmada zorluk çekmesi sonucu yönetmenin erekte problemine bulduğu akılcı ve pratik yöntemdir.

alman kardeşlerimizin yaptığı samimi filmler varken beni sikseler bu filmi izlemem ayrı konu.

çok zevkli geçen bir mini zirve olmuştur. sipsi, zerzevat ve orqn ile tanışmaktan büyük zevk aldım doğrusu. her ne kadar esrakesh yoksa benim boğazımdan geçmez kardeşim bunlar desemde masada bana kulak veren olmamıştır. gece çok eğlenceliydi hatta bir ara şarkı söyleyelim muhabbeti falan açılsada öyle bir hata yapan olmadı. masadan ilk önce tayfa ve sipsi kalktır ama indy o zamanı hatırlamaz, daha sonra bizler muhabbete devam ettik. tabi indy bunlarıda hatırlamaz. heleki en son içtiğimiz kahveler yine harikaydı. indy kahveleride hatırlamaz tabi.
herşey çok güzel ve zevkliydi taki minibüse binip eve gitmek isteyene kadar. orqn ile minibüsün hareket etmesi için minibüsün içinde baya uzun bir zaman bekledik. hatta bir ara ulan ben inip yürüsem daha iyiydi bile düşündüm. nihayet minibüs kalkıp yola çıkıp eve gittiğimde saat dört olmuştu. saat sabah altı gibi uyuduktan ve dokuzda geri kalktıktan sonra 3 saatlik uyku ile gününüz bok gibi geçiyor onuda belirteyim.

gece boyunca beni tek üzen olay esrakeshin aramızda olmayışıydı. badime ne kadar ısrar edip çağıralım desemde kendisi oralı olmadı bile.

haa unutmadan belirteyim gece boyunca masada dönen bir kasım abi muhabbeti vardı. o konuyu açmıyorum bile..

istanbuldan izmire doğru yola çıktığınızda (izmirden istanbula doğru olursada kabuldür) manisaya geldiğinizde yolun sağında ve solunda bir dünya tesisleri olan ve bu tesislerin sanki ucu bucu yokmuş, sonu gelmeyecekmiş gibi bir hisse kapıldığınız haddinden fazla büyük bir tavuk üretim, kesim ve yumurtlatma işi ile iştigal olan bir firmadır.

bugatti veyron 16,4 litrelik motora sahip modelinin videolarını izlerken bile insan bi hoş oluyor, kendini rüyada zannediyor. ulan para olsada alıp binsek diyor. ama tabi bir yandan da gerçek dünyaya dönüş yapıp türkiye bile alıp binecek adam yokken, araba türkiyeye bile gelmemişken bizim alıp binmemiz sadece hayallerde kalır diye düşünüyor.
siz öyle düşünün ahanda araba türkiyede hemde sarıyer istinyedede, hemde satlık ilanı ile sahibini bekliyor ama fiyatı biraz tuzlu 3.180.000 dolarcık. bu da arabanın linki.

http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-bugatti-veyron-bugatti-veyron-16-4-hemen-teslim-aracimiz-hazir/detay?

belki direksiyona geçemeyiz ama en azından meraklısıysanız gidip yakından görebilirsiniz.

yavuz çetin erkeğin olmak istiyorum
gerçi tüm yavuz çetin şarkıları duygu yüklüdür orası da ayrı tabii

les paul denince ilk akla gelen o meşhur tona ve sustaine sahip gitar olsada bu amcam aynı zamanda kanal kayıt teknolojinisi icat eden kişidir.

ulan bende 2 saaten beri radyoya girmeye çalışıyorum indy e msnden mesaj yazıp duruyorum. gerçi adam teyyare uçuruyormuş pek siklemedi ama neyse...
arızanın benden kaynaklı olmadığını öğrenmek güzel.

eğer üç top oynanıyorsa sorun olmaz. lakin amerikan bilardo oynanıyorsa sıklıkla karışıklık olacaktır.

er kişi - ulan hangi ıstakayı hangi deliğe sokacaktık. yok yok ıstaka deliğe girmeyecek toplar deliğe girecekti? skrim istakasını, topunu, deliğini ben kendi işime bakayımmm en iyisi. bu fırsat her zaman ele geçmez.
hatun kişi - tancuu ıstakayı sıkı sıkı tutuyorum şimdi ne yapmam lazım??
er kişi - sıkı tut yavrum ben şimdi onu deliğe denk getirecem biraz daha yana kay, hah şöyle.
hatun kişi - tancuu bu ıstaka neden böyle sıcakk?? ay tancu bu ıstakaya ne oldu böyle birden biree???
er kişi - dur yavrum dur. çok sıktın ıstakayı. garsonn peçete getirseneee.....
hatun kişi - ay tancuu ben vazgeçtim bilardodan, çok zormuş. hadi gel bowling oynamaya gidelimm.

sesini duyduktan sonra ’’ hadi ama, en kısa zamanda bir yerlrde sahne alsada badimle gibip en ön masadan izlesek, dinlesek’’ dediğim hatun kişi.

big king’i keşfettikten sonra ağzıma sürmediğim hamburgerdir. big king gibi bir ürün varken bir insan neden gidip te mc’de bu ürünü yer anlamış değilim.

her hafta önünden en az 2 kere geçtiğim ama içeri hiç girmediğim mekandı. ilk defa dün akşam independence’in daveti üzerine mekana gittim. mekanın içide dışıda ferah, havadar. ister içerde oturun, ister dışarda, istersenizde bara geçin. mekan insanı boğmuyor, özelliklede dışardaki masalara oturup açık havada içkinizi yudumlamak ayrı biz zevk. fiyatlar da makul düzeyde.
dün akşam ile ilgili olarak aklıma gelen tek olumsuz şey sık sık aşağıya tuvalete inip yukarı çıkmamdı. en az 10 kere aşağı inip yukarı çıkmışımdır. buna sebep olan, 3 dakika aralıklarla ’’kusuyorummm, beni tuvalete götürünnnn’’ diyen arkadaşa buradan saygılarımı fışkırtmayı ihmal etmiyorum.

yeni albümleri henüz nete düşmemiş. demekki daha yayınlanmadı. ama albüm çok kısa zaman sonra, akşam sabah çıkacakdır.

çok rahat olmasına rahattır da eğer ki dar kesimse oturup kalkarken taşşaklarda sıkışmaya, acımaya yol acabilir. uzmanların dediğine görde çok dar kotlar erkekler için çok sakıncalıymış.testis bölgesinin çok ısınıp spermlerin ölmesine ve kısırlığa sebep oluyormuş.
güzel yanlarıda vardır elbette. kumaş pantalon ile kıyaslandığında ütü istemez, kırışmaz. kiri hemencecik belli etmez. uzun ömürlüdür. en önemliside testisler ve penisi derleyip topladığı için ereksiyon olduğunuzda kumaş pantalonda olan olumsuz görünüş başınıza gelmez.

358 liraya bile klima bulmak mümkünmüş. hem arçelik, hemde a sınıfı
http://www.arcelikucuz.com/70110-70111-standart-serisi-arcelik-klima,pr-1647.html

ülkemizde pek ilgi görmesede oldukça fazla çeşiti, tipi olan bir hobi, eğlence aracıdır. sanıldığının aksine çoluk çoçuk oyuncağı da değildir. özel kumaşlarla ve malzemelerle yapılan çok büyük modelleri de vardır. bizlerin en çok bildiği tek ipli modellere ilaveten iki ipli ve dört ipli diye tabir edilen kumandalı çeşitleride ülkemizde zorda olsa bulunuyor. kumandalı modelleri gökyüzünde bir kuş misali istediğiniz şekilde sağa, sola, aşağı, yukarı uçurup havada taklalar attırıp, daireler çizerek bile uçurabilirsiniz.

http://www.dailymotion.com/video/x1otzk_kite_sport
bu videodaki yaşlı amcam 3 adet 2 ipli uçurtma ile harikalar yaratan bir zat-ı muhteremdir.

türkiyede uçurtmacılık adına atılmış en güzel siteye, foruma aşağıdaki adresten ulaşabilirsiniz.

http://www.ucurtmakulubu.com/forum/index.php

iskenderim polata bu güne kadar yaptığı kötülükleri düşününce ve polatında mezarlıkta ve başka yerlerde iskenderle baş başa kalıp hala onu öldürmüyor olması çok saçma geliyor. bu adamlar hani düşmandı, hani polat iskenderin kellesini alacaktı? aha kazımda gitti, yakında mematide gider( yok lan o kadarda değil yani) ama ne hikmetse (deli hikmetten bahsetmiyorum!) polat daha sikender beyi öldürmedi.

fender ve gibson gibi ibanezde dünyaca ünlü bir markadır. hatta fender ve gibsona oranla çok daha fazla modeli, çeşiti bulunur. ucuzuda vardır prestij serisi oldukça pahalı üst modelleride vardır. dünyaca ünlü bir kaç gitaristin (satriani, steve vai gibi) bu markayı konserlerinde kullanması, reklamını yapması sonucu popülerliği iyice artmıştır.
bende ibanezin üst serilerinden biri olan ’’s’’ serisi kullanıcısı olduğum halde ibanez için söylenecek tek bir şey biliyorum: bu markanın kendine has ruhu yok. ne fender strat nede bir gibsondan aldığınız tadi, tonu bu markadan alamıyorsunuz.

6 yıldır kırmızı bülten ile aranmasına rağmen bulunamayan bir adamdır. ama ne hikmetse konu türkiyenin zararına bir mahkeme olunca özel izinle parise gelmiş, geceliği 20.000 euro olan bir odaya yerleşmiş, peşinede 20 tane özel eğitimli yakın koruma verilmiş.
şekilde de görüldüğü üzere konu türkiyenin aleyhine olunca kırmızı bültenler bile özel izinlerle askıya alınabiliyormuş. türkiye cumhuriyetini ve bir çok firmayı dolandıran (öyle söyleniyor)şahıs dalını taşşağını sallaya sallaya pariste en kral otel odalarında belkide karılarla kızlarla şuanda alem yapıyor, mala vuruyor durumda.
insanın içinden şöyle diyesi geliyor: ey avrupa birliği! sizin kırmızı bülteninizi sikeyim, üzerine fışkırtayım...

ama sözlük ve ahlak kurallarına aykırı olabileceği için ben böyle birşey demiyorum.