mustaitbiradam

an itibari ile yine yalnızları oynadığım liste.

böyle bir şey vardı bir onceki temada. ne oldu buna, dediğim sözlüğün başlıklarını içeren harita.

gece gece başka ne derdim olacaktı ki?

(bkz: ay hadi inşallah) dediğim, çıkmasını umduğum savaşlardır. ilk entry'i okurken beynim yandı, demek ki bu programları izlesem bitkisel hayata gireceğim. (bkz: evlerden ırak)

çok acayip bir milletiz lan valla. (bkz: #1114894)

kendisi eğlenceli ve kültürel entrylere sahip, tanımaktan müşerref olduğum, sohbetinde bulunmaktan kıvanç duyduğum sözlüğümüzün nadide yazarı. müzikten anladığını umduğum, paylaşmayı, rekabeti seven biridir. iyi ki sözlüktedir.

ayrıca bendenize bir porsiyon baklava borçludur. dondurmalı olsun rapunzel.

bana bir porsiyon baklava kazandıracak olan bu entrydir.

bu eylemi öylesine yapanlar, gerçekleştirenler var ki oscar ödülüne aday olurlar yeminle. ben böyle rol kesmek görmedim.

o camdan dışarı bakarken dalmalar, zihninde uranyum parçalama formülleri üretircesine, dünyayı kurtaracak planlar yaparcasına uzaklara bakmalar...

buraya bırakıyorum oscarınızı, alırsınız.

perşembe.

(bkz: serbest çağırışım)

güncellemeler test edilmiştir.

entrye edit getirince entry tarihinde ve saatinde güncelleme olmuyor. entrynin ilk girildiği tarih ve saat değişmiyor.

(bkz: koltuk kadar değil)

"ameller niyetlere göredir." hadisini hatırlatmak gayesiyle buraya takdim ediyorum. belki farklı fikriyata yelken açılır. belki de açılmaz.

ülkelerin niyeti ne ki amelleri ne ola?

müstahak lan bu memleketteki insanlara, bu programlar ve programda yaşananlar, dediğim programda vuku bulan bir rezalet hadisesi.

ciddiyim, değerlerimizi böylesine ayaklar altına alan bu programları izlemeye ve yayınlanmasına tepki göstermemeye devam ettikçe müstahak sizlere diyorum. aptal insanlar.

neyse sakinim.

şöyle kapanış yapayım da sakinleşeyim; zigon sehpaya oturup dolaptan da buzlu bademleri hazırlayarak takip ettiğim hadise.

gerçek hayatta karşımıza derste öğrendiklerimiz değil; haysiyetsizlikler, şerefsizlikler çıkıyor.
mustafa kemal atatürk'ün "öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır." deyip öğretmenlere olan güvenini ve inancını gösteren böylesine değerli bir sözü utandıran, yerle yeksan eden bu tür insanlar(!) yeryüzünde dahi bulunmamalıdır.
nasıl insanlar olduk biz? nasıl bir ülke olduk biz?
ve doğru yolu bulmak için daha kaç 'kınalı' kuzu feda etmeniz gerekecek?

ülkemiz artık özgecan'larımızı cansel'lerimizi aşağılık cinayetlere kurban vermemeli, kaybetmemeli; aksine kadınlara gereken değeri göstermeli, onları kazanmalı ve artık yolunu doğrultmalı.

her yılbaşında, ben yeni yıla değil de yeni yıl bana girdiği için bütün bir yıl da öyle geçiyor...

biri beni de analiz ederse sevinirim dediğim başlık. bakayım ben de kişilik varmış mı?

düzeltme: öncelikle beni de sonradan eklediği için teşekkür ederim kendisine. yorumlarına yorum getirmek isterim diğer yazarlar gibi.

orta yolu bulma tavrım, kimseyi kırmama şeklim, ileride insanların lazım olacaklarından değil, sadece kendilerine duyduğum saygıdandır.

trollüğün dik alasını da yapıyorum ben yerinde ve zamanında. bilen bilir. ama bu sözlük benim için yeri değil.

burada açtığım, açacağım başlıklarla kimseyi cezbetmeye çalışmıyorum. burası kimseye saygısızlık yapmadan, istediğimi, hissettiğimi yazabildiğim bir platform. ben düzsem, dümdüzsem ve sizlere hafif geliyorsam eksiler geçersiniz. basit.

"güneşimin yeri" ile akraba olma ihtimalinden ve daha nice yazar arkadaşımız ile arkadaşlık, dostluk ilişkilerinde bulunmaktan da kıvanç duyarım.

bayrağı, bayrağımı o balkona şimdi de asıyorum, ileride de asacağım. bundan da şeref duyarım. evet dümdüz bir adamım, zikzak çizmiyorum.

herkonudafikrimvar yazarımıza da beni kırmayıp analiz ettiği için huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.

yeni tema ile baş başa kaldığım liste.

yine yineden tek başıma sancağı taşıyorum.

an itibari ile tv8'den izlenebilecek nba maçı.

new orleans hakkında fazla bir şey bilmiyorum da chicago geçen akşam cleveland'ı fena zorlamıştı, hatta yenmişti.

bulls uçabilir bu gece. jimmy butler'ı seviyorum chicago'da.

neyse izleyelim bakalım ne olacak.

düzeltme: bilgi ekleme.

tekrar söyleyeyim, yarmayacak. yalnızca ilginç olduğu için burada paylaşıyorum. (bkz: enteresan diyaloglar)

kursta haftalardır yan yana oturduğum abinin yanına teneffüste biri geldi, sohbete başladılar, ben de aynı sırada oturduğum için haliyle kulak misafiri oldum.
bizim abi laf arasında "bir gencin siber güçlerle ilgili yazdığı bir kitaba da önsöz yazdım geçen." dedi.
"abi" dedim "sen ne iş yapıyordun?" hafif sırıttı, sohbet ettiği adama "beni soruyor bak?" dedi. öbürü de sırıttı.
sohbet ettiği adam yanımızdan gidince, bizim abi telefonunu çıkardı ve google'ın arama çubuğuna adını soyadını yazdı ve peşine çıkan sözcük: "mit"
haftalardır yan yana oturduğumuz adam mitçi çıktı, iyi mi?
oooo abi, dedim saygılar... "emekliyim, emekliyim." dedi.
peşine google'da adamı arattım; haber sitelerinde videoları, röportajları falan çıktı.

bizim de ufkumuz fakir tabi. geçen gün adamın elinde ziraat bankası'ndan eşantiyon bir tükenmez kalem görünce:
"abi, ziraat'te bankacı mısın?" demiştim.
yine gülmüştü.

uptofate'e mesaj gelen kısmı mevzusunda destek verdiğim hatalar bütünü.

jediler böyle bir tema yaptıysa, burada zuhur eden bu denli küçük hataları da çözeceklerdir.

rapunzelkibritsatar'a yar ettiğim, kaptırdığım, bu günün ilk entrysi hemen yukarıdaki entrydir. ama yarın buradayım rapunzel