bu resim ekleme olayı bence efsane oldu.
eksi verilip verilmediğini görmek için girdiğim başlık.
hayırlı fuarlar.
hayırlı fuarlar.
klasik bir gif ile siftah yapmak istiyorum.
edit: beceremedim.
admin edit: verdiginiz url hataliydi.
admin büdüt: gif resimler icin calisma yapilmasi sart.
mustaitbiradam düdüt: aynen, gif için çalışma gerek.
edit: beceremedim.
admin edit: verdiginiz url hataliydi.
admin büdüt: gif resimler icin calisma yapilmasi sart.
mustaitbiradam düdüt: aynen, gif için çalışma gerek.
e-devlet kapısı da başlıktaki soruya cevap olarak gösterilebilir.
ilk yayınladıklarını zamanlar efsane güldüğümüz, kötü espri yapan arkadaşlarla alay etmek için kullandığımız "Çok Üst Düzey Bir Espri" videosunun ikincisini çekmişler. yani serinin ikinci videosu. bu videodan sonra da içindeki replikleri kullanıp suratına 1 kilo boya sürenlere takılırız artık.
geliyor:çok üst düzey bir makyaj
geliyor:çok üst düzey bir makyaj
kardeş sen nasıl botsun ya?
sıfat yapan ki'yi ayrı yazıyorsun.
sıfat yapan ki'yi ayrı yazıyorsun.
Testere, Farsça "dest-erre" terkibinden gelmekte.
Farsça "dest", "el";
"erre" ise ağaç, tahta vb. kesmeye yarayan "bıçkı" anlamına gelir.
Bu bağlamda dest-erre/destere/testere "el bıçkısı" anlamındadır.
Farsça "dest", "el";
"erre" ise ağaç, tahta vb. kesmeye yarayan "bıçkı" anlamına gelir.
Bu bağlamda dest-erre/destere/testere "el bıçkısı" anlamındadır.
Şaban ile Ferit'e selam et Necmi. Hafize Ana, kuzucuklarına iyi bak. Hababam'dan bir yıldız daha kaydı.
Mekanın cennet olsun Halit Akçatepe
Ruhun şad olsun Güdük Necmi
bu akşam akdeniz üniversitesi'nin bir sanat topluluğu, yılmaz erdoğan'ın yazdığı otogargarayı oynadı.
ikinci perdeye girerken halit akçatepe'ye çok muazzam bir selam çakıldı; tüm salonda alkış koptu. çok güzel insanlar var.
Mekanın cennet olsun Halit Akçatepe
Ruhun şad olsun Güdük Necmi
bu akşam akdeniz üniversitesi'nin bir sanat topluluğu, yılmaz erdoğan'ın yazdığı otogargarayı oynadı.
ikinci perdeye girerken halit akçatepe'ye çok muazzam bir selam çakıldı; tüm salonda alkış koptu. çok güzel insanlar var.
çılgın deli, efsane bir arşiv.
çok enteresan şeyler izledim akşamdan beri. neler varmış lan memlekette...
güzel hizmet.
çok enteresan şeyler izledim akşamdan beri. neler varmış lan memlekette...
güzel hizmet.
bbc'de yayınlanan 2 bölümlük türkiye belgeselinde geçen röportaj.
2 bölümlük serinin birinci bölümünün ikinci partı 28 mart 23:15'te yayınlanacak sanırsam. Arkadaşlar unutursam bana hatırlatın da kaçırmayayım, rica ediyorum. iyi geceler.
şu belgeselin de birisi başlığını açsın :)http://www.bbc.co.uk/programmes/b08l56ws/broadcasts/upcoming
2 bölümlük serinin birinci bölümünün ikinci partı 28 mart 23:15'te yayınlanacak sanırsam. Arkadaşlar unutursam bana hatırlatın da kaçırmayayım, rica ediyorum. iyi geceler.
şu belgeselin de birisi başlığını açsın :)http://www.bbc.co.uk/programmes/b08l56ws/broadcasts/upcoming
aynen, arapça 'ayn sözcüğünün tenvinli ifadesidir.
'ayn; bir şeyin eşi, tıpkısı, suret, örnek; tamamıyla benzeyen şey anlamlarına gelir.
bu sözcüğün tenvinli hali aynen ise tıpkısı, olduğu gibi, aslı gibi, aynı olarak, tamamıyla, hiçbir şey değiştirmeksizin anlamı taşır.
madden, manen, hasseten, idareten, nezaketen bu kullanımlara örnektir.
'ayn; bir şeyin eşi, tıpkısı, suret, örnek; tamamıyla benzeyen şey anlamlarına gelir.
bu sözcüğün tenvinli hali aynen ise tıpkısı, olduğu gibi, aslı gibi, aynı olarak, tamamıyla, hiçbir şey değiştirmeksizin anlamı taşır.
madden, manen, hasseten, idareten, nezaketen bu kullanımlara örnektir.
"Herkes" sözcüğünü "herkez" şeklinde yazmamak için akılda kalıcı şekilde açıklayalım:
"kes", Farsça 'kişi, kimse, şahıs" anlamına gelir. Önüne "her" sıfatı geldiğinde (her kes) "herkes"; 'her kişi, her kimse, her şahıs' anlamına bürünür.
"kes", Farsça 'kişi, kimse, şahıs" anlamına gelir. Önüne "her" sıfatı geldiğinde (her kes) "herkes"; 'her kişi, her kimse, her şahıs' anlamına bürünür.
arapça. ta'yîn.
ta'yîn sözcüğü arapça 'ayn kökünden gelir. 'ayn sözcüğünün tefîl veznine çekilmiş halidir.
'ayn; göz, bir şeyin aslı, tıpkısı, eşi, benzeri, bir şahsın kendisi, anlamlarını taşır.
bu bağlamda, bu vezinde ta'yîn, bir şeyi ayırma, belli etme ve bir şeyi göz olarak koyma/görevlendirme anlamlarına gelir.
yani tayin olunan kişi/memur, tayin eden kişinin/kurumun tayin olunan yerde gözü oluyor.
ta'yîn sözcüğü arapça 'ayn kökünden gelir. 'ayn sözcüğünün tefîl veznine çekilmiş halidir.
'ayn; göz, bir şeyin aslı, tıpkısı, eşi, benzeri, bir şahsın kendisi, anlamlarını taşır.
bu bağlamda, bu vezinde ta'yîn, bir şeyi ayırma, belli etme ve bir şeyi göz olarak koyma/görevlendirme anlamlarına gelir.
yani tayin olunan kişi/memur, tayin eden kişinin/kurumun tayin olunan yerde gözü oluyor.
kaymakam sözcüğü "kâim-i makam" terkibinden gelmektedir.
bu bağlamda;
kâim, kıyam sözcüğü ile müştaktır ve 1) ayakta duran, ayakta bulunan; 2) birinin yerini tutan, birinin yerine geçen anlamlarına gelir.
makam ise (bkz: #1136854)
bu noktada kaymakam olan kişi, makamda bulunan, makamın yerine geçen, makamın yerini tutan, -zorlarsak- makam sahibi olan kişidir.
bu bağlamda;
kâim, kıyam sözcüğü ile müştaktır ve 1) ayakta duran, ayakta bulunan; 2) birinin yerini tutan, birinin yerine geçen anlamlarına gelir.
makam ise (bkz: #1136854)
bu noktada kaymakam olan kişi, makamda bulunan, makamın yerine geçen, makamın yerini tutan, -zorlarsak- makam sahibi olan kişidir.
Makam sözcüğü "kıyam" sözcüğü ile müştaktır ve anlamı şudur: "Hâl-i kıyamda (kıyamda/ayakta/ayak üzerinde) iki ayağın durduğu yer."
yani makam, oturduğunuz yer değil, ayakta durduğunuz yerdir, makam sahiplerine duyurulur.
yani makam, oturduğunuz yer değil, ayakta durduğunuz yerdir, makam sahiplerine duyurulur.
kehribar, çam ağaçlarının fosilleşmiş reçinesi.
Bilindiği üzere kehribarı hızlıca bir yere sürttüğünüzde küçük ve hafif nesneleri kendine çeker. Bu bağlamda;
keh: Farsça "saman"; rübâ: yine Farsça "kapan, kapıcı, çeken" yapılarının birleşimiyle "kehrübâ" yani "samankapan" sözcüğü malum reçinenin ismi olmuştur.
"Hızlıca sürtme" bağlamından dolayı ise eskiden "elektrik" sözcüğünün tercümesi için "kehrübâi" sözcüğü kullanılırdı.
Bilindiği üzere kehribarı hızlıca bir yere sürttüğünüzde küçük ve hafif nesneleri kendine çeker. Bu bağlamda;
keh: Farsça "saman"; rübâ: yine Farsça "kapan, kapıcı, çeken" yapılarının birleşimiyle "kehrübâ" yani "samankapan" sözcüğü malum reçinenin ismi olmuştur.
"Hızlıca sürtme" bağlamından dolayı ise eskiden "elektrik" sözcüğünün tercümesi için "kehrübâi" sözcüğü kullanılırdı.
az evvel çözdüğüm test. Komik geldi bana nedense.
Bu test, ALES ile eşdeğer mi? yüksek aldım çünkü, kadrolara başvururken kullanırım.
Bu test, ALES ile eşdeğer mi? yüksek aldım çünkü, kadrolara başvururken kullanırım.
şöyle bir fotoğraf gördükten sonra beni bir kez daha düşündüren iddia.
http://cdn.lolwot.com/wp-content/uploads/2016/01/10-of-the-funniest-job-titles-in-the-world-5.jpg
http://cdn.lolwot.com/wp-content/uploads/2016/01/10-of-the-funniest-job-titles-in-the-world-5.jpg
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?