bünyeye fazla gelen beyin hücrelerinden kurtarır.
depresif iş ortamında güneş gibi açan radyo.. emekleri geçen herkese çok ama çok teşekkürler, açıkcası beklemiyordum böyle bir şey, çok güzel bir süpriz oldu, birde hala gençmişim onu hatırlattı şarkılar bana, tekrardan teşekkür ederim. dinliyorum hep dinleyeceğim.
yalnız bakın ben biraz eskilerden hoşlanırım, elvis, frank sinatra, bunun yanında halk müziklerimize de bayılırım, umarım portföyde bulunur isteyeceğim şarkı ve türküler..
yalnız bakın ben biraz eskilerden hoşlanırım, elvis, frank sinatra, bunun yanında halk müziklerimize de bayılırım, umarım portföyde bulunur isteyeceğim şarkı ve türküler..
hiç reddedemeyeceğiniz tekliflerine karşı hazırlıklı olmanız gereken bilgiç
adayı.hoşgeldin.
adayı.hoşgeldin.
ing. bahçecilik, bahçıvanlık
bu akşam sohbetinde bulunduğum, 85 yaşında, 6 şekerle bir çayı içen, sigara tüttüren, anılarını anlatan, sohbeti bol bir ihtiyarcık. sessizce dinledim.
a rh pozitif bursa, kanımın son damlasına kadar olmasada ihtiyaç sahiplerinin hizmetndeyim.
hala devrimcidir. fakat amerikada devrim yapmayı düşünür. çünkü kendisi bir amerikalıdır. tişörtüne bakarak milliyetçi neocon bir yapıya sahip olduğunu düşünebiliriz. zaten ideolojisinin en uç temsilcisi şu anda iktidarda olduğundan, demokratlar tekrar iktidara gelene kadar kendini rocky dağlarının çayırına bayırına salmış, kahve içip tütün çiğnemekte ve silahının çeliğini yağlayarak, dürbününe hohlayarak beklemektedir.
(bkz: jfk)
(bkz: jfk)
böyle ilginç nickleri gördüğümde kendi nickimden hoşnut olamıyorum. hoşgeldin.
ikinci hoşgeldini de ben yapayım,ilginç bir nick phlanxı çağrıştırıyor. sinema terimi herhalde.
kalabalık bir caddeye yukarılardan baktığınızda, ne kadar insan ve hepsinin bir hikayesi var dediğiniz oldu mu?
insanın hayatının öyküsü. kimi hayranlık uyandırır, kıskandırır, kimi de halimize şükrettirir. sonuçta hepsi birer hikayedir. başlığı, başı, gelişme bölümü ve sonu vardır. insan ölümü sorgularken, çoğu zaman kendine yakıştıramaz bu olguyu, oysa bakıp okuyabilseniz, böylelerinin çoğunun hikayesi hiç de sürükleyici değildir. kimi de hikayesinin ızdırap dolu genişleme bölümüne artık dayanamayıp, yitirip kendini, sonunu bağlar hikayenin gidiverir hayattan. milyarlarca insan gelip geçmiştir, ölümlü olduklarını bile bile,göre göre ve hissede hissede kendilerini diğer hikaye sahiplerinin gözünde tanrılaştırmaya çalışmışlardır. kimi de bu hikayeler kütüphanesinin farkındalığına varmıştır, aşmıştır değer yüklemeyi, övünmeyi hikayesiyle ve tarihe düştükleri felsefi veya dini dipnotlarla efsane olmuşlardır.
benim de hikayem var.şu ana kadar kayda değer bir cazibesi yok, merak ettiğim şey, bir gün bestseller olup olmayacağım değil,bunun geniş bir perspektifle düşündüğümde bana pek faydası yok.
kitap ön kapağındaki beni tanımlayan başlık daha çok merak ettiğim. ha birde önsözü kimin, ne şekilde yazacağı. hikayesi olan her insandan biri mi olacağım,bir numara mı olacak kapakta 3456523902 ya da sadece "insan" mı yazacak?
benim öyküm nasıl bağlanacak?
hikayemin genişleme bölümünde aklıma düşmüş soru budur. bu soruyu sormam, "ben neyim ve amacım ne" sorusunun cevabını bulduğum anlamına gelmemektedir. belki de kendime sormam gereken asıl soru budur.
insanın hayatının öyküsü. kimi hayranlık uyandırır, kıskandırır, kimi de halimize şükrettirir. sonuçta hepsi birer hikayedir. başlığı, başı, gelişme bölümü ve sonu vardır. insan ölümü sorgularken, çoğu zaman kendine yakıştıramaz bu olguyu, oysa bakıp okuyabilseniz, böylelerinin çoğunun hikayesi hiç de sürükleyici değildir. kimi de hikayesinin ızdırap dolu genişleme bölümüne artık dayanamayıp, yitirip kendini, sonunu bağlar hikayenin gidiverir hayattan. milyarlarca insan gelip geçmiştir, ölümlü olduklarını bile bile,göre göre ve hissede hissede kendilerini diğer hikaye sahiplerinin gözünde tanrılaştırmaya çalışmışlardır. kimi de bu hikayeler kütüphanesinin farkındalığına varmıştır, aşmıştır değer yüklemeyi, övünmeyi hikayesiyle ve tarihe düştükleri felsefi veya dini dipnotlarla efsane olmuşlardır.
benim de hikayem var.şu ana kadar kayda değer bir cazibesi yok, merak ettiğim şey, bir gün bestseller olup olmayacağım değil,bunun geniş bir perspektifle düşündüğümde bana pek faydası yok.
kitap ön kapağındaki beni tanımlayan başlık daha çok merak ettiğim. ha birde önsözü kimin, ne şekilde yazacağı. hikayesi olan her insandan biri mi olacağım,bir numara mı olacak kapakta 3456523902 ya da sadece "insan" mı yazacak?
benim öyküm nasıl bağlanacak?
hikayemin genişleme bölümünde aklıma düşmüş soru budur. bu soruyu sormam, "ben neyim ve amacım ne" sorusunun cevabını bulduğum anlamına gelmemektedir. belki de kendime sormam gereken asıl soru budur.
ben neyim? sorusundan daha çok tespite ulaşmamızı sağlayası bir soru türüdür. hırs mı yaparsınız yoksa güzel bir öz eleştrimi olur bu size, orasını bilemem.
kibar münir bey- isterim ki teknik bir tarihi dedektiflik olayına dönsün bu, en iyi araştırmacılarımız o kapı önünde çalışsalar, bir televizyon kanalı bu çalışmanın yayın haklarını satın alsa, daha sonra belgesel olarak televizyonda çıkan sonuç güzel bir belgesel olarak yayınlansa böylece halkın tarih ve tarihi objeleri tarihlendirme konularında bilgi edinmesi sağlansa.
realist ahmet efendi- kardeşim uyan artık uykundan, sen nerede yaşadığını sanıyorsun, ingiltere, almanyamı burası? burası televizyonda don fora edenlerin ülkesi, kızların orospuluğa, erkeklerin delikanlı adı altında çapulculuğa özendirildiği bir ülke. tabiiki senin dediğin doğrusu ama senin istediğin gibi davranılmayacak, kimi politik amacına kullanacak bunu, kimi dalga geçecek ama emin ol hepsi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olacak. siktir git böyle davranacak ülkelerde yaşa. ya sev ya terk et. bizde rahat rahat dalgamıza bakalım.
realist ahmet efendi- kardeşim uyan artık uykundan, sen nerede yaşadığını sanıyorsun, ingiltere, almanyamı burası? burası televizyonda don fora edenlerin ülkesi, kızların orospuluğa, erkeklerin delikanlı adı altında çapulculuğa özendirildiği bir ülke. tabiiki senin dediğin doğrusu ama senin istediğin gibi davranılmayacak, kimi politik amacına kullanacak bunu, kimi dalga geçecek ama emin ol hepsi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olacak. siktir git böyle davranacak ülkelerde yaşa. ya sev ya terk et. bizde rahat rahat dalgamıza bakalım.
hitlerin hitabet gücü çok güzeldi diye, ona hayran olan yahudi gördüm mü?
görmedim.
system of a down, seni,anneni,babanı,akrabanı ve sülaleni, tüm çevreni ve milletini, köpek yerine koysa da,iyi müzik yapıyor diye onları savunan, seven, yalayan, siz de yalayın diyen türk gördüm mü?
gördüm.
bu bir milliyetçilik veya demokrasi sorunu değildir (fikirlerin serbestçe dile getirilmesi) bu bir kendine saygı, haysiyet ve şeref nedir bilip bilmeme sorunudur.
iki seçenek vardır. böcek olmak veya insan olmak.
görmedim.
system of a down, seni,anneni,babanı,akrabanı ve sülaleni, tüm çevreni ve milletini, köpek yerine koysa da,iyi müzik yapıyor diye onları savunan, seven, yalayan, siz de yalayın diyen türk gördüm mü?
gördüm.
bu bir milliyetçilik veya demokrasi sorunu değildir (fikirlerin serbestçe dile getirilmesi) bu bir kendine saygı, haysiyet ve şeref nedir bilip bilmeme sorunudur.
iki seçenek vardır. böcek olmak veya insan olmak.
plastik boyalı, alçı, ahşap kaplamalı, her nasıllarsa hem sınırlandırır, hem korur.
duvarları yıkmak, o yüzden bana, yeni deneyimler kazanabilecek yollara akarken, önemli risklere de açık olabilme anlamına gelir.
duvarları yıkmak, o yüzden bana, yeni deneyimler kazanabilecek yollara akarken, önemli risklere de açık olabilme anlamına gelir.
eğer varsa da kararsızsa, tatlı bir sorundur. alternatif az olduğu için karar veremiyorsa, maddi bir sorundur. hayat her iki durumda da devam eder. önemli olan çünkü, insan değerleri açısından maddi ve manevi olarak giysinin içindekidir. yoksa, vitrinli bir mağaza değildir kadın.
çatlar,patlar,kanar,kor gibi yanar,kıvrılır, sarkar, ama asla terlemez. incesi, kalını vardır, kalınına etli incesine ip gibi derler. sinirlerin yoğun olduğu bir bölgedir ve beyne yakın olduğundan, cinsel duyguları canlandıran dokunuş ve kavrayışlardan tatlı bir duygu seline sokar insanları.
fakat aynı zamanda, ilginç bir şekilde, yakınlarımızı öptüğümüzde, cinsel bir uyarma sağlamaz. yani vücud organlarımızın, uyarılışlarımızda birinci derecede etkileşimi yoktur. içimizdeki arzuların tatminine sadece vesile olan, niyet güdümlü et parçasıdır.
fakat aynı zamanda, ilginç bir şekilde, yakınlarımızı öptüğümüzde, cinsel bir uyarma sağlamaz. yani vücud organlarımızın, uyarılışlarımızda birinci derecede etkileşimi yoktur. içimizdeki arzuların tatminine sadece vesile olan, niyet güdümlü et parçasıdır.
demokrasilerde mümkün olmaktadır. demirel, mesela çok daha az oy oranıyla toplumu temsil etmiştir. demireli sevmemem halkın o zamanki tercihine saygısızlık etme hakkını bana vermez. ben faşistmiyim ki böyle bir saygısızlıkta bulunayım ?
güncelliği yakalayıp güncel kalma, parayı bir başka aşkla şevkle götürme olayıdır. amerikan hissedarlara hayırlı işler dilerim ama bana faydası pek azdır.
(bkz: bireysel düşünen kıskanç zihniyet)
(bkz: bireysel düşünen kıskanç zihniyet)
nükleer savaş sonrası;
doktor x- evet insanlığı kurtardım. radyoaktivitenin etkisine karşı artık hepsinin bağışıkığı var
ölmekte olan son insan- ama doktor tüm insanlığı hamam böceğine çevirdiniz siz.
doktor x- bu gerekliydi çocuğum, hamam böcekleri nükleer serpintiye dayanıklıydı. insan dna sıyla oynayarak, herkesi hamamböceğine çevirdim ve yok olmaktan kurtardım.
ölmekte olan son insan- peki neden beni değil?
doktor x- çünkü evlat bu başarımdan dolayı tarihe not düşmek istedim, ama sonra anladım ki tarih okuyacak kimse kalmamış, tüm insanları haşare yapmışım,onların artık tarihle kültürle ilgisi kalmamış, hayvani ihtiyaçlarının peşlerinde koşuşan bir güruhlar artık. yaptığım hatayı anladım. ve son insanlık temsilcilerinden birine özür dilemek istedim..sana..ve senin dnanı değiştirmedim, radyoaktiviteden dolayı kansersin ve çok az zamanın kaldı.
ölmekte olan son insan- ama doktor tüm bu anlattıklarınızın bana bana ne yararı var, bana bunun yerine bir tedavi verebilirmisiniz?
doktor x- bende senin gibi, canımın derdine, rahat yaşamımın derdine düşmüştüm, ve insanlığı kurtarmak adına insanlığı mahfettim. sen de de görüyorum ki sorun bende değil, insanların yapısındaki bencillikteymiş. hala tüm insanlığı yok etmiş birinden medet umabiliyorsun.
keşke böyle toplum yapısını radikal derecede etkileyecek kararlar almadan önce, insanların fikrini sorsaydım. ben iyi niyet sahibiydim, aksini kimse iddia edemez, fakat uygulamalarım yanlış yöndeydi.hayat farklı bir formda devam ediyor fakat devam eden artık insanlık değil. yabancılaştık ve yaşamın insani değerler tartısında hiç bir değeri kalmadı.
doktor x- evet insanlığı kurtardım. radyoaktivitenin etkisine karşı artık hepsinin bağışıkığı var
ölmekte olan son insan- ama doktor tüm insanlığı hamam böceğine çevirdiniz siz.
doktor x- bu gerekliydi çocuğum, hamam böcekleri nükleer serpintiye dayanıklıydı. insan dna sıyla oynayarak, herkesi hamamböceğine çevirdim ve yok olmaktan kurtardım.
ölmekte olan son insan- peki neden beni değil?
doktor x- çünkü evlat bu başarımdan dolayı tarihe not düşmek istedim, ama sonra anladım ki tarih okuyacak kimse kalmamış, tüm insanları haşare yapmışım,onların artık tarihle kültürle ilgisi kalmamış, hayvani ihtiyaçlarının peşlerinde koşuşan bir güruhlar artık. yaptığım hatayı anladım. ve son insanlık temsilcilerinden birine özür dilemek istedim..sana..ve senin dnanı değiştirmedim, radyoaktiviteden dolayı kansersin ve çok az zamanın kaldı.
ölmekte olan son insan- ama doktor tüm bu anlattıklarınızın bana bana ne yararı var, bana bunun yerine bir tedavi verebilirmisiniz?
doktor x- bende senin gibi, canımın derdine, rahat yaşamımın derdine düşmüştüm, ve insanlığı kurtarmak adına insanlığı mahfettim. sen de de görüyorum ki sorun bende değil, insanların yapısındaki bencillikteymiş. hala tüm insanlığı yok etmiş birinden medet umabiliyorsun.
keşke böyle toplum yapısını radikal derecede etkileyecek kararlar almadan önce, insanların fikrini sorsaydım. ben iyi niyet sahibiydim, aksini kimse iddia edemez, fakat uygulamalarım yanlış yöndeydi.hayat farklı bir formda devam ediyor fakat devam eden artık insanlık değil. yabancılaştık ve yaşamın insani değerler tartısında hiç bir değeri kalmadı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?