"köpek sensin türk de sana girsin" diyerek hayvanlaşmama sebebiyet veren yazıdır.tabela haline getirip götlerine sokmak istediğim yazı aynı zamanda.ama ben yapar mıyım öyle bir şey? yapmam mıııı!!!
biriken mesajların sözlük kullanımını yavaşlatması nedeniyle iyiden iyiye rahatsızlık vermeye başlayan durumun kurtarıcısı olacak kampanyadır.
(bkz: hep destek tam destek)
(bkz: hep destek tam destek)
(bkz: fatma girik)
en güzel örneğini zamanın demi mooreu olarak verebileceğim kadınlardır.yüzleri güzel, minyon ve kemikli ise tadından yenmezler.kafa yapılarının ise arkası düz değil, tam yuvarlak olması gerekir yakışması için.ama tüm bunlara rağmen erkek fatma damgası yerler nedenini anlamadığım bir şekilde.
hayat felsefesi;
"her biriniz kendi hayatınızın başrolünü oynuyorsunuz. bazen geriye dönüp filmi objektif olarak değerlendirdiğinizde eğer mutlu oluyor ve bu filmi tekrar seyretmek istiyorsanız doğru yoldasınız demektir. aynen devam edin ve idealleriniz için engel ne olursa olsun yılmayın. allahın her şeye gücü yeter. önce inanın, dürüst olun, çalışın ve sabredin. gerisini rabbim verir. hiç şüpheniz olmasın. allahın bahşettiği en büyük nimetlerden biri olan gülümsemeyi kimseden esirgemeyin. sevmekten çok sevilmek güzeldir. tüm yaratılanları yaratandan ötürü sevin!"
olan yaratık.
"her biriniz kendi hayatınızın başrolünü oynuyorsunuz. bazen geriye dönüp filmi objektif olarak değerlendirdiğinizde eğer mutlu oluyor ve bu filmi tekrar seyretmek istiyorsanız doğru yoldasınız demektir. aynen devam edin ve idealleriniz için engel ne olursa olsun yılmayın. allahın her şeye gücü yeter. önce inanın, dürüst olun, çalışın ve sabredin. gerisini rabbim verir. hiç şüpheniz olmasın. allahın bahşettiği en büyük nimetlerden biri olan gülümsemeyi kimseden esirgemeyin. sevmekten çok sevilmek güzeldir. tüm yaratılanları yaratandan ötürü sevin!"
olan yaratık.
(ara: aşk)
izlememe kararı aldığım ama her zaman olduğu gibi sözümde duramayıp salya sümük kıvama geldiğim filmdir.çocuk oyuncu konusunda yapılan seçim alkışlanası, hatta ve hatta ayakta alkışlanasıymış onu gördüm ben...film boyunca çetin tekindor gibi bir oyuncu için şükrettim türk filmi piyasası adına.çağan ırmak yapmış yapacağını...ağlamayacaktım...ama olmadı! ne kadar biz, ne kadar bizdenmiş film.
"insan büyüyünce hayalleri küçülürmüş"...
"insan büyüyünce hayalleri küçülürmüş"...
(bkz: bermuda)
kabarık saçlı veya saçlarını enselerinde sımsıkı toplamış, narin ama kararlı ve tabi ki artistik hareketlerle genelde dişi kişilerle muhatap edilen eli hamurlu polis kişisidir,az rastlanılan türdendir.
"öaaeh be şenlendi işte buralar" demek istediğim, aslında daha neler neler demek istediğim biricik, birtanecik yazarımızdır kendileri.hoşgeldin paşam!
rüyaya benziyor anlamında kullanılan cümle.
bana göresi ise şöyle ;
karanlık yolda bir ileri yürüyorum bir en başa koşuyorum.ıslak yerler bana "biraz önce burda yağmur yağdı" diyor...göz kırpıyorum yerdeki su birikintisine.bastığım toprakta binlerce bebek ölüsü var.hepsi ben, hepsi benden...
onların süt kokusu havadaki duman kokusuna karışıyor.ayaklarımda sızlayan; eksik uykularım.organlarım yer değişiyor...ben,ben değilmişim gibi.gök ağlamaya başlıyor.uğursuz bir keman sesi uğulduyor uzakta.zaman kavramını uyurken bir tekmeyle yatağın altına düşürmüşüm.
bebeklere bakıyorum tekrar,dirilmişler.mor dudaklarına renk gelmiş.hepsi aynı şarkıyı söylüyor keman sesiyle birlikte...
bildiğim bütün küfürleri etmek istiyorum amaçsız...
ağlayan gökyüzü dudaklarımın arasından tuzunu sızdırıyor...kusma hissi bu!bulduğum en büyük ağacın dibine çöküyorum.bebekler susuyor.cebimden moda yolundaki küçük kiliseden çaldığım ince,sarı mumu çıkarıyorum,yakıyorum.
duman kokusu...bebek kokusu...mum kokusu...
arkamda bıraktığım harabe ; şehrim.dönüp son kez bakıyorum enkaza.yıkılmış duvarların arasından pembe, evet koyu ve hatta fosforlu pembe bir sıvı akıyor.rengim harabe şehrimin üstünü kapatırken o kocaman ağacın altındaki bana ve bebeklerime el sallıyor.
ne oldu da böyle oldu diye bilemeden, düşünemeden gözlerimde bir acı hissediyorum.sigara kokan ellerimi gözlerime götürdüğümde irkilmem gereken o şey;
kan...
kokular şimdi daha bir karışık;
duman kokusu...bebek kokusu...mum kokusu ve işte kan kokusu...
gözlerimin olması gereken yerdeki boşluklara ve o boşluktan akan kana dokunuyorum şimdi...mide bulantısı hissi geziniyor yine içimde...peki hala nasıl görebiliyorum? artık soru sormayı bırakmalıyım.
avuç içlerimle yüzümdeki kanı siliyorum.avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum...
ama üzerimde kitap okurken takındığım ciddiyet var istemsiz.rahat bırakıyorum "ben"i.
"gözlerim olsa ağlardım" diyorum.
pembe sıvı şimdi ayak uçlarıma kadar geliyor.arkama baktığımda tüm şehrin forforlu pembe koyu kıvamlı bir sıvıyla kapanmış olduğunu görüyorum.gözlerimi alan her neyse; görme yetimi bana lutfetti sanırım.bir tel insan yüzü görmek istiyorum,kim olursa olsun!
çok sevdiğim bir sevgilim vardı eskiden.bu gördüğüm yüz onun beni aldattığı hatun bile olabilir.sadece bu karanlık,bu yıkık ve ıslak yerde bana benzeyen bir canlı daha görmek istiyorum.bebekler var ama onların gerçek olmadıklarını biliyorum.hem onlar o ürkütücü keman sesiyle birlikte o anlamsız şarkıyı söylemeye devam ediyorlar benim farkımda bile değiller!
cehennemi mi yaşıyorum? yoksa salt bir yalnızlık mı bu bilmiyorum ama çok canım yanıyor!
canım bütünüyle yanıyor...
elimde sadece pembeler,
bebek,duman ve mum kokuları
ve kanayan gözlerim var!...
elbet bulacağım yolun karşısına giden yeri...tüm günahkar organlarımı birer birer takasa çıkardım şimdi...
kanayacaklar, acıyacaklar ama yetilerini hiç bir zaman kaybetmeyecekler...
geçecek...
geçecek...
bana söz veriyorum,geçecek!
bana göresi ise şöyle ;
karanlık yolda bir ileri yürüyorum bir en başa koşuyorum.ıslak yerler bana "biraz önce burda yağmur yağdı" diyor...göz kırpıyorum yerdeki su birikintisine.bastığım toprakta binlerce bebek ölüsü var.hepsi ben, hepsi benden...
onların süt kokusu havadaki duman kokusuna karışıyor.ayaklarımda sızlayan; eksik uykularım.organlarım yer değişiyor...ben,ben değilmişim gibi.gök ağlamaya başlıyor.uğursuz bir keman sesi uğulduyor uzakta.zaman kavramını uyurken bir tekmeyle yatağın altına düşürmüşüm.
bebeklere bakıyorum tekrar,dirilmişler.mor dudaklarına renk gelmiş.hepsi aynı şarkıyı söylüyor keman sesiyle birlikte...
bildiğim bütün küfürleri etmek istiyorum amaçsız...
ağlayan gökyüzü dudaklarımın arasından tuzunu sızdırıyor...kusma hissi bu!bulduğum en büyük ağacın dibine çöküyorum.bebekler susuyor.cebimden moda yolundaki küçük kiliseden çaldığım ince,sarı mumu çıkarıyorum,yakıyorum.
duman kokusu...bebek kokusu...mum kokusu...
arkamda bıraktığım harabe ; şehrim.dönüp son kez bakıyorum enkaza.yıkılmış duvarların arasından pembe, evet koyu ve hatta fosforlu pembe bir sıvı akıyor.rengim harabe şehrimin üstünü kapatırken o kocaman ağacın altındaki bana ve bebeklerime el sallıyor.
ne oldu da böyle oldu diye bilemeden, düşünemeden gözlerimde bir acı hissediyorum.sigara kokan ellerimi gözlerime götürdüğümde irkilmem gereken o şey;
kan...
kokular şimdi daha bir karışık;
duman kokusu...bebek kokusu...mum kokusu ve işte kan kokusu...
gözlerimin olması gereken yerdeki boşluklara ve o boşluktan akan kana dokunuyorum şimdi...mide bulantısı hissi geziniyor yine içimde...peki hala nasıl görebiliyorum? artık soru sormayı bırakmalıyım.
avuç içlerimle yüzümdeki kanı siliyorum.avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum...
ama üzerimde kitap okurken takındığım ciddiyet var istemsiz.rahat bırakıyorum "ben"i.
"gözlerim olsa ağlardım" diyorum.
pembe sıvı şimdi ayak uçlarıma kadar geliyor.arkama baktığımda tüm şehrin forforlu pembe koyu kıvamlı bir sıvıyla kapanmış olduğunu görüyorum.gözlerimi alan her neyse; görme yetimi bana lutfetti sanırım.bir tel insan yüzü görmek istiyorum,kim olursa olsun!
çok sevdiğim bir sevgilim vardı eskiden.bu gördüğüm yüz onun beni aldattığı hatun bile olabilir.sadece bu karanlık,bu yıkık ve ıslak yerde bana benzeyen bir canlı daha görmek istiyorum.bebekler var ama onların gerçek olmadıklarını biliyorum.hem onlar o ürkütücü keman sesiyle birlikte o anlamsız şarkıyı söylemeye devam ediyorlar benim farkımda bile değiller!
cehennemi mi yaşıyorum? yoksa salt bir yalnızlık mı bu bilmiyorum ama çok canım yanıyor!
canım bütünüyle yanıyor...
elimde sadece pembeler,
bebek,duman ve mum kokuları
ve kanayan gözlerim var!...
elbet bulacağım yolun karşısına giden yeri...tüm günahkar organlarımı birer birer takasa çıkardım şimdi...
kanayacaklar, acıyacaklar ama yetilerini hiç bir zaman kaybetmeyecekler...
geçecek...
geçecek...
bana söz veriyorum,geçecek!
kim bilir daha kaç ömrüm var insanların vahşi kayıtsızlığında kaybolmayı göze aldığım...
oysa ki;
üşüyüp ürpermesinler diye benim için en kutsal olan anları omuzlarına örtmüştüm...
ne olur biraz izin verin!
hiç inmediğim bir boşluğu yaşıyorum...
daha önce hiç tanımadığım bir hiçliğe bakıyorum...
herkesin ve her şeyin olduğu bir masada lanetlenmiş bir mumum ben.
yalnızlıktan çıldırmış bir sokak lambam var.
benim sevgilerim ağır yaralı..
sevinçlerim delik deşik...
ama neden?!
bütün kötülüklerden ben sorumlu olamam ki...
zaten yalnızlıktan çıldırmış sokak lambamı saymazsak,
bu sokaklarda benden başka hiç kimse kalmadı.
2. bir emre kadar yasakladım yüreğime kabarmayı..!
oysa ki;
üşüyüp ürpermesinler diye benim için en kutsal olan anları omuzlarına örtmüştüm...
ne olur biraz izin verin!
hiç inmediğim bir boşluğu yaşıyorum...
daha önce hiç tanımadığım bir hiçliğe bakıyorum...
herkesin ve her şeyin olduğu bir masada lanetlenmiş bir mumum ben.
yalnızlıktan çıldırmış bir sokak lambam var.
benim sevgilerim ağır yaralı..
sevinçlerim delik deşik...
ama neden?!
bütün kötülüklerden ben sorumlu olamam ki...
zaten yalnızlıktan çıldırmış sokak lambamı saymazsak,
bu sokaklarda benden başka hiç kimse kalmadı.
2. bir emre kadar yasakladım yüreğime kabarmayı..!
türkiyenin en iyi erkek sesi.
başlık:erkek
entry:#292087
meali:fen bilgisi,biyoloji gibi dersler almadım.hadi onu da geçtim film bile izlemiyorum ama bunu bu şekilde söylemenin bana bir marjinallik katacağını düşünüyorum.anatomi cahili olduğumu kabul ediyorum ve komik+sevimli olduğumu düşünüyorum e yaşım da küçük lütfen biri bunu bana öğretsin.
entry:#292087
meali:fen bilgisi,biyoloji gibi dersler almadım.hadi onu da geçtim film bile izlemiyorum ama bunu bu şekilde söylemenin bana bir marjinallik katacağını düşünüyorum.anatomi cahili olduğumu kabul ediyorum ve komik+sevimli olduğumu düşünüyorum e yaşım da küçük lütfen biri bunu bana öğretsin.
ilk olarak gözümüze gözümüze thirteen filmiyle sokulmuş,işlevinin de filmin adıyla yaşıt arkadaşlar arasında geyik konusu olduğunu düşündüğüm genelde tamamen cinsel temalı kullanılan takıdır.
not:bu sadece masum bir genellemedir.
not:bu sadece masum bir genellemedir.
(bkz: oha dedirten başlıklar)
atam...nesiller önce bizler için kendini ateşlere atmış atam! ne bilirdin değil mi böyle olacağını? ne bilirdin ucuza alınıp ucuza satılacağımızı...gecelerimizi özgür kılmaktı isteğin ama gecelerimiz çok karardı atam.bizlere ne "aş" kaldı ne "aşk".hani biz geleceğin sahibi yeni nesildik? ne oldu atam vaadlere? senin gibi olamadı mı kimse?vicdanıyla beynini ritmik çalıştıramadı mı?okumuyoruz atam, okutulmuyoruz! önce vazgeçmeyi öğrettiler,savaşmıyoruz...biz ne olacağız şimdi? sana böyle "çok yalnızım be atam" tadında yazılar mı yazacağız...ne olduk biz...ne oldu "damarlarımızda dolaşan asil kan"a?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?