yarıda kalmış aşklarının hesapları içinde
denizlere açıldı içimizden biri
niçin gittiğini söylemeden.
doyulmamış arzularla doluydu yelkenleri.
yıpranmış kelimelerin verdiği güvenden.
bulacak sanıyordu yenilikleri.
her an bir yeni su vardı,
her yeni suda bir yeni an.
deniz, dalgalarıyla gösteriyordu dışından
yaşananla düşünülenler arasındaki farkı.
bitmiyordu köpüklerle renkler
bir başka damlada, bir başka ışıkta başlamadan.
gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
dışında ne varsa yeni, ne varsa gerçek.
yeni manzaralarla gelen yeni duygular
hani, eski kelimelerle olmasa
insanın ömrünce devam edecek.
gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
anladı,ölmekle yaşamanın birleştiği noktada
yeni rüzgarlarla esen yeni korkulara
yeniliklerini bağışlamayan kelimelerin
nasıl düşman sığınaklar halinde direndiğini.
anladı, bütün olmuşlarla olanların
ve bütün olacakların
o kelimelerin içinde
kendisine varmadan eskidiğini.
bir siyaset sempozyumunda kafamı yana çevirdiğimde gözlerime inanamadığım,harıl harıl not tutan ,netice itibariyle aynı sertifikaya layık görüldüğüm insan modeli
sevgili ismail cemde gazeteciliği esnasında ,tehditlere maruz kaldıgı donemde parise gitmiş ve masterını bu okulda "siyaset sosyolojisi" üzerine yapmıştır.
fransanın siyaset alanındaki en prestijli okuludur.giriş prosedürü diğer okullardan farklı olup,özel bir mülakat sonucu öğrencileri bünyesine kabul eder. jacques chirac,nicholas sarkozy ,segolene royal gibi siyasetçiler bu okuldan mezundur.fransanın büyük şehirlerinde bulunup,kısaca iep olarak adlandırılır.
yaş 5 civarı,tamda körfez savaşının baş gösterdiği yıllar...
amcam gazetedeki saddam resmini göstererek sorar bu kim amcacım?
-yanıt doğrudur, saddam hüseyin
saddamın yanındaki baba bushu gösterek sorar peki ya bu?
-cevap kısa bir reklam arasından sonra gelir,rejoice...
çocuk aklımla ecnebi olduğunu kavramışım fakat ancak bu kadar ileri gidebilmişim....
amcam gazetedeki saddam resmini göstererek sorar bu kim amcacım?
-yanıt doğrudur, saddam hüseyin
saddamın yanındaki baba bushu gösterek sorar peki ya bu?
-cevap kısa bir reklam arasından sonra gelir,rejoice...
çocuk aklımla ecnebi olduğunu kavramışım fakat ancak bu kadar ileri gidebilmişim....
ayşe arman sayesinde aşina olduğum ,aa p.sin türkçeside varmış dedirten sözcük
tek iyi yanı (eğer verirse )schengen vizesini 1 gün içerisinde veriyor olmasidir.onun haricinde kır pidecisinde sabahlatma gibi bir misyonu olup,insani bir bekleme odasi yerine e$$ek damını bizlere uygun gormu$ hayli itici mekan.bunun yanisira cuma günü sadece fransız evlilik cüzdaniniz varsa yada yakinlariniz orda yaşıyorsa gitmeniz vaciptir.
herkes burda olunca bende kendimi tutamadım
ilk ayagı, alenen ,kadının cinsel bir obje oldugunun kabullenilmesiyle ba$lar .i$in en capici kismi ise,ataerkil bir toplum olmanın getirileri cercevesinde ,bu konunun yasal süreciyle ilgili düzenlemeler, türbandan hiç bir sekilde nasibini almayacak olan erkekler tarafından yapılır.bu cercevede kadinlara sadece ,ortunmedikleri taktirde nefislerine hakim olamayacak kadar aciz olduklari düsünülen karsi cinsten ,bucak bucak kacmak yarasir.nasil bir kaos yarabbi.....
türkiye için çoğu zaman alturist tavırlar sergilemiş ,gelmis gecmis en idealist trt genel müdürü.
birak daginik kalsin
ayaklarima batsin
defalarca kanatsin
kanadigi yerde kalsın
her toparlandigimda tekrar tekrar dagilmadim mi
her gidi$te
bir daha yalniz kalmadim mi
birak toplama
kalbim parçalandiğğ yerde kalsin
birak elleme
umitlerimin ustune basilip ezilsin
ayaklarima batsin
defalarca kanatsin
kanadigi yerde kalsın
her toparlandigimda tekrar tekrar dagilmadim mi
her gidi$te
bir daha yalniz kalmadim mi
birak toplama
kalbim parçalandiğğ yerde kalsin
birak elleme
umitlerimin ustune basilip ezilsin
atalarimizin 2 dinle 1 soyle" sozunu pratige dokebilen sairimiz.bknz sekil a:
"senden yana olanlarin da sana kar$i olanlarin da bir degeri yok; seni anlamadıkca"..
"senden yana olanlarin da sana kar$i olanlarin da bir degeri yok; seni anlamadıkca"..
filmin tum rengi, siradı$ı olmakla, kendi olmak arasinda konu$lanmi$.
kemikle$mi$ kati bir egitim sistemi karsisinda ,
bay keating’in kendine has eğitim metodu dikkat çekicidir.edebiyat ogretmeni keating ,bunaltici ve gereksiz bircok ayrintiyi ogretmekten ziyade,hayata dair işlevsel bircok tüyo vererek öğrencileri hayata hazirlamayi yeglemektedir.ani ya$amayi becerebilen,ozgur du$unen,kaliplari kiracak cesareti toplamı$ guclu beyinler.
keating’e gore kemikle$mi$ yapi içerisinde bir varolu$tan ziyade yokolu$ vardir.ancak ve ancak insan, bunu öldüğü zaman ,yaşamamış olduğunun farkina vardiginda ke$feder.
tum bunlari a$mak adina tek bir yol vardir.varolan tutku cevherini ortaya çikarmak için ki$inin kendine olan guvenini arttirmak ve akabinde de kendine ozgu ,basit fakat siradan olmayan , o nevi $ahsına munasir inancı geliştirmek.
kemikle$mi$ kati bir egitim sistemi karsisinda ,
bay keating’in kendine has eğitim metodu dikkat çekicidir.edebiyat ogretmeni keating ,bunaltici ve gereksiz bircok ayrintiyi ogretmekten ziyade,hayata dair işlevsel bircok tüyo vererek öğrencileri hayata hazirlamayi yeglemektedir.ani ya$amayi becerebilen,ozgur du$unen,kaliplari kiracak cesareti toplamı$ guclu beyinler.
keating’e gore kemikle$mi$ yapi içerisinde bir varolu$tan ziyade yokolu$ vardir.ancak ve ancak insan, bunu öldüğü zaman ,yaşamamış olduğunun farkina vardiginda ke$feder.
tum bunlari a$mak adina tek bir yol vardir.varolan tutku cevherini ortaya çikarmak için ki$inin kendine olan guvenini arttirmak ve akabinde de kendine ozgu ,basit fakat siradan olmayan , o nevi $ahsına munasir inancı geliştirmek.
aldatma meselesi,aldattigindan oturu kar$ı tarafa duydugun uzuntüden ziyade,artik kendini aldatan biri olarak kabullenme vaktin geldiğinden, o esnadan itibaren kendini tanımlarken kullandigin tum enstrumanları deği$tirmek zorunda kalirsin ve bu icsel kargasa esliginde aslında aldatılandan daha da beter acı cekersin.
aynı zamanda uğur mumcunun okunası kitabı.kitap okunmaya başlandığı andan itibaren mumcunun şu an içerisinde olduğumuz durumu nasıl iyi tahlil ettiğini ,daha doğrusu iktidarın iç yüzünün nerelere dayandığını bir bir anlatan kitap.
beni bana anlatan şiirin sahibi...
ben kimim yaramaz bir çocuk
sessizligiyle kendine gizlenen
bugün bile simyacılar iyi kotu
bir $eyler bulup cıkarmak isterken
ben kimim zamanın kıyısında direnen
ucaklar uzaklara kanat vururken
ben kimim kırılıp kalmı$
eski bir tekne gibi
ben kimim cocuk du$lerinden
anla$ılmaz ulkulere uzanmı$
ben kimim bilemiyorum
acligiyla olmadik sevgilerin
bir kücücük baki$ta oyalanan
ben kimim olur olmaz zamanlarda
kendine ve her $eye aglayan
af$ar timucin
ben kimim yaramaz bir çocuk
sessizligiyle kendine gizlenen
bugün bile simyacılar iyi kotu
bir $eyler bulup cıkarmak isterken
ben kimim zamanın kıyısında direnen
ucaklar uzaklara kanat vururken
ben kimim kırılıp kalmı$
eski bir tekne gibi
ben kimim cocuk du$lerinden
anla$ılmaz ulkulere uzanmı$
ben kimim bilemiyorum
acligiyla olmadik sevgilerin
bir kücücük baki$ta oyalanan
ben kimim olur olmaz zamanlarda
kendine ve her $eye aglayan
af$ar timucin
yaklaşık 20 dakika boyunca madridin midyat isimli bir ilçesi olduğunu kendisinden bizzat öğrendiğimiz,tüm fonetik diksiyon kurallarını alteden ,öte yandan bunların aksine deneyimli bir araştırmacı gazeteci olmasıyla işini gayet iyi kıvırabilen galatasay liseli kişilik.
bazen ufacık bir dizedir insanoğlunun içinde kıvılcım uyandıran.bedeni besleyen ruhun ,temel taşları olan belirli duyguları kesfetmenize yardımcıdır.
onunla “aşkın” tanımına tutulursunuz,aşk denen şey bu mudur diyerek dalarsınız gecenin koynuna .
onun size bakmasına hacet yoktur çünkü siz onun baktığı yönde olmayı tercih edersiniz.
belirli bir süre geçtikten sonra o herkes tarafından görülmeyen güzellği keşfedersiniz .zaten tam da asaf’ın dediği gibi herkes görüyorsa az güzel,yalnız siz görüyorsanız sevgi,siz biliyorsanız aşk ve kimse görmüyorsa yalnızlıktır.
eğer tercihiniz 3. sıksa ,tebrikler aşıksınızdır ve ufacık bir gülüş pencerenin pervazını aralar,birden iki kişiyi döndürür bir kişiye ,çiftimiz anılardan kale yapıp sığınsa bile , maalesef.........yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.
kelimenin tam anlamıyla; onu bulmadan önce aramak,sevmeden önce haliyle de anlamak istersiniz .hatta ve hatta onu bir yasam boyu bitirmek degil de,ona hep yeniden baslamak istersiniz.
onunla “aşkın” tanımına tutulursunuz,aşk denen şey bu mudur diyerek dalarsınız gecenin koynuna .
onun size bakmasına hacet yoktur çünkü siz onun baktığı yönde olmayı tercih edersiniz.
belirli bir süre geçtikten sonra o herkes tarafından görülmeyen güzellği keşfedersiniz .zaten tam da asaf’ın dediği gibi herkes görüyorsa az güzel,yalnız siz görüyorsanız sevgi,siz biliyorsanız aşk ve kimse görmüyorsa yalnızlıktır.
eğer tercihiniz 3. sıksa ,tebrikler aşıksınızdır ve ufacık bir gülüş pencerenin pervazını aralar,birden iki kişiyi döndürür bir kişiye ,çiftimiz anılardan kale yapıp sığınsa bile , maalesef.........yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.
kelimenin tam anlamıyla; onu bulmadan önce aramak,sevmeden önce haliyle de anlamak istersiniz .hatta ve hatta onu bir yasam boyu bitirmek degil de,ona hep yeniden baslamak istersiniz.
fikret kızılokun "için" sözcüğünün her manasının hakkını vererek yazdığı şarkısı:
ben seni sevdiğin için
bir kördüğüm oldu için
ağlıyorsun için için .....
ben seni sevdiğin için
bir kördüğüm oldu için
ağlıyorsun için için .....
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?