halide edip adıvarın müstar ismi.
şair hilmi yavuzun müstear ismi.
aziz nesinin müstear ismidir.
asıl adı şeyh musa azmidir. bu bakımdan "azmi" imzalı bir çok yazısı vardır. hamid, takma adı ile tanınmaktadır. aytaç soyadını almıştır. 1891de diyarbakırda doğmuştur. tuhfe-i hattatînde adı geçen hattat amidî yani diyarbakırlı seyyid adem efendi torunlarından zülfikar ağanın oğludur.
ilk öğrenimini sibyan mektebinde diyarbakır mebusu hoca mustafa akif efendiden yapmıştır. yazı aşkı da bu hocanın eğitiminden doğmuştur. rüşdiye mektebinde hoca vahid efendiden rika ve jandarma kolağalarından (önyüzbaşı) ahmed hilmi efendiden sülüs yazıyı öğrenmiştir. ayrıca kavas-ı sağır imamı said efendiden ve akrabasından hüsn-i hat hocası abdüsselam efendilerden de öğrenimini sürdürmüştür.
resme yetenekli olduğundan askerî rüşdiye resim ve fransızca öğretmeni merhum ressam ali rıza beyin öğrencisi ressam hilmi efendiden resim öğrenmiştir. öğrenci iken hasan ferid beyin atlasından haritaları aslı gibi çizdiğinden eser, okulun müzesine konulacak değerde görülmüştür.harb okulu matbaası hattatlığına, sonra da genel kurmay serhattatı (hattatların başı) hocası mehmed nazif efendinin ölümü üzerine bu matbaaya geçmiştir. bu görevi yedi yıl sürmüştür. bu görevi sırasında l. dünya savaşına rastlayan yıllarda yıldırım orduları gurubu emrinde almanyada berlinde harita dairesinde bir yıl çalışmış, sonra istanbula dönmüştür.
mütarekeden sonra istifa etmiş ve "hattat hamid yazı" evi diye bir işyeri açarak o tarihten sonra hep serbest çalışmıştır. hattat hamid bey türk matbaacılığına çinkografi, çelik üzerine resim ve yazı hakketme yani gravür, kabartma ve lüks baskı tekniğini de ilk getirenlerdendir.
istanbulda en yeni camilerden olan şişli camiinin eşsiz yazıları ile bir çok evlerde, salonlarda ve işyerlerinde mısır ve irakta, hatta dünyanın her yerinde onun binlerce nefis yazısı vardır. uzun ve verimli bir ömür süren hattat hamit bey bütün islam aleminden, hatta japonyadan bile bir çok öğrenci yetiştirmiştir.
son yazılarından biri, kırk hadistir. süleymaniye kütüphanesi arşivinde yazılarından bir kısmının mikrofilmleri alınarak saklanmıştır. islam festivali için 1976 yılında ingiliz televizyonu için süleymaniye kütüphanesinde renkli bir filmi çekilmiştir. ölümünden birkaç ay önce de islam kültür ve tarih merkezi tarafından böyle bir film hazırlatılmıştır. ayrıca süleymaniye kütüphanesi arşivinde kasetlerde kendi sesinden hayat hikayesi vardır.
mekke-i mükerremede yapılmış olan son islam konferansında hattat hamit beyin yazdığı bir kuran-ı kerimin almanyada yapılmış nefis yaldızlı ve renkli bir baskısı suudî arabistan kralı halid tarafından bütün islam devlet başkanlarına armağan edilmiştir.
18 mayıs 1982de ölmüş, vasiyeti üzerine karacaahmet mezarlığında şeyh hamdullahın yakınındaki kabrine, bir mirac kandili günü toprağa verilmiştir.
ilk öğrenimini sibyan mektebinde diyarbakır mebusu hoca mustafa akif efendiden yapmıştır. yazı aşkı da bu hocanın eğitiminden doğmuştur. rüşdiye mektebinde hoca vahid efendiden rika ve jandarma kolağalarından (önyüzbaşı) ahmed hilmi efendiden sülüs yazıyı öğrenmiştir. ayrıca kavas-ı sağır imamı said efendiden ve akrabasından hüsn-i hat hocası abdüsselam efendilerden de öğrenimini sürdürmüştür.
resme yetenekli olduğundan askerî rüşdiye resim ve fransızca öğretmeni merhum ressam ali rıza beyin öğrencisi ressam hilmi efendiden resim öğrenmiştir. öğrenci iken hasan ferid beyin atlasından haritaları aslı gibi çizdiğinden eser, okulun müzesine konulacak değerde görülmüştür.harb okulu matbaası hattatlığına, sonra da genel kurmay serhattatı (hattatların başı) hocası mehmed nazif efendinin ölümü üzerine bu matbaaya geçmiştir. bu görevi yedi yıl sürmüştür. bu görevi sırasında l. dünya savaşına rastlayan yıllarda yıldırım orduları gurubu emrinde almanyada berlinde harita dairesinde bir yıl çalışmış, sonra istanbula dönmüştür.
mütarekeden sonra istifa etmiş ve "hattat hamid yazı" evi diye bir işyeri açarak o tarihten sonra hep serbest çalışmıştır. hattat hamid bey türk matbaacılığına çinkografi, çelik üzerine resim ve yazı hakketme yani gravür, kabartma ve lüks baskı tekniğini de ilk getirenlerdendir.
istanbulda en yeni camilerden olan şişli camiinin eşsiz yazıları ile bir çok evlerde, salonlarda ve işyerlerinde mısır ve irakta, hatta dünyanın her yerinde onun binlerce nefis yazısı vardır. uzun ve verimli bir ömür süren hattat hamit bey bütün islam aleminden, hatta japonyadan bile bir çok öğrenci yetiştirmiştir.
son yazılarından biri, kırk hadistir. süleymaniye kütüphanesi arşivinde yazılarından bir kısmının mikrofilmleri alınarak saklanmıştır. islam festivali için 1976 yılında ingiliz televizyonu için süleymaniye kütüphanesinde renkli bir filmi çekilmiştir. ölümünden birkaç ay önce de islam kültür ve tarih merkezi tarafından böyle bir film hazırlatılmıştır. ayrıca süleymaniye kütüphanesi arşivinde kasetlerde kendi sesinden hayat hikayesi vardır.
mekke-i mükerremede yapılmış olan son islam konferansında hattat hamit beyin yazdığı bir kuran-ı kerimin almanyada yapılmış nefis yaldızlı ve renkli bir baskısı suudî arabistan kralı halid tarafından bütün islam devlet başkanlarına armağan edilmiştir.
18 mayıs 1982de ölmüş, vasiyeti üzerine karacaahmet mezarlığında şeyh hamdullahın yakınındaki kabrine, bir mirac kandili günü toprağa verilmiştir.
(bkz: hamid aytaç)
osmanlının en ünlü hattatlarından biridir.
şiiri ilhamdan ayrı olarak düşünen ve masa başında şiir inşa eden kişilerin soyunduğu mühenddislik dalıdır. bilim olarak böylesi bir bilim dalı olmamakla birlikte şiirde aşırı derecede işçilik gösteren şairlere şiirde kapalılığa kaçtıklarından dolayı bu yakıştırma yapılmaktadır.
şekil olarak antep fıstığını andıran ancak hacim olarak biraz daha irice olan fıstık türü olmakla birlikte renk olarak karşılaştırıldığı fıstığa oranla biraz daha parlaktır. bununla birlikte lezzet olarak daha leziz bir hali vardır.
beynen yevmi vel yakaza der eskiler bu hale. şahsın uykulu olduğu anki konsepti ile uykuda olmadığı durumdaki ruh hali arasında nasıl bir bağ olduğunu ortaya çıkarmaktır.
maraz kelimesinden çağrışım yolu ile oruç ayı ramazan hakkında kullanılan bir kelimedir. maraz hastalık demektir. maraz ile ramazan kelimesinin kesişiminden ortaya çıkan bu kelime oruç tutmaktan nefret edenler için marazi ay anlamı taşımaktadır.
mekke ve medinenin de içinde yer aldığı arabistan yarımadasının batısının adıdır. 1916 yılında osmanlının elinden çıkmıştır. osmanlının savumasını prestij olarak gördüğü bu yer ingilizlerin eline geçmiştir. bunda en temel etkenlerde biri arapların ingilizlerle girdiği işbirliğidir. aksi halde bugün haydarpaşadan mekkeye demir yolu ile gidiyor olacaktık.
kilis doğumlu 19 yüzyıl divan edebiyatı şairidir. mekke ve medinede yaşamıştır. mevlevidir. seyyiddir. mevlevi şeyhidir. medine tarihi isimli tercüme-telif eseri vardır. bundan başka, aşkname, vahdetname, miracname, sakiname isimli mesnevileri ve divanı vardır. tasavvufi bir şahsiyettir.
hz peygamberin iki torunundan hz hasan ve hz hüseyin vasıtasıyla soy olarak hz peygamberin soyundan gelen kimseler. osmanlı bu kimseleri korumak ve gözetmek için nakibul eşraf müessesesini kurmuştur.
osmanlı devletinde seyyidleri koruyup gözetmek ve hz peygamberin soyundan gelen seyyidlere maaş tahsis etmek gibi çeşitli sebeplerle seyyidler hakkında kurulmuş bir müessesenin adıdır.
kur’an ilimleri ve hadis, kelam, fıkıh, felsefe ve mantık alanlarında bir çok eser kaleme aldı. siyerin ehemmiyeti, kaynak ve tarih ilmindeki yerini nazaran veren ‘siyer-i celile-i nebeviyye’, tasavvuf’a dair ‘mustasvife sözleri mi tasavvufun zaferleri mi? hakkın zaferleri’, hadis metinlerini ihtiva eden ‘binbir hadis’, kur’an-ı kerim’in açıklamalı türkçe meali ‘meani-yi kur’an’, ahlak ve tasavvuf ile ilgili tartışmalara yer veren ‘ahlak ve tasavvuf kitaplarındaki ahadis hakkında’, kelam ilmi ile ilgili olarak ‘muhassalü’l-kelam ve’l-hikme, mulahhas ilm-i tevhid, yeni ilm-i kelam adlı eserleri kaleme aldı. bunların dışında da birçok eser yazdı.
haftalık olarak yayınlanan “meram” adlı dergiyi de yayınlayan izmirli’nin, sırat-ı müstakim ve sebilürreşad’da da birçok makalesi yayımlandı. bunların dışında muhtelif dergilerde birçok makalesi çıktı. ayrıca, islam ansiklopedisi’ne de birçok madde yazdı.
haftalık olarak yayınlanan “meram” adlı dergiyi de yayınlayan izmirli’nin, sırat-ı müstakim ve sebilürreşad’da da birçok makalesi yayımlandı. bunların dışında muhtelif dergilerde birçok makalesi çıktı. ayrıca, islam ansiklopedisi’ne de birçok madde yazdı.
osmanlı hiçbir zaman imparatorluk kavramını kullanmamıştır. bu kavram batılıların osmanlıya yakıştırmalarıdır. yani sonradan cumhuriyet döneminde osmanlıya söylenmiştir. osmanlı her zaman için devleti ali osmani gibi osmanlı devleti ifadesini kullanmıştır. bu bakımdan osmanlı imparatorluğu değil osmanlı devleti demek ecdadın benimsediği ve doğru bildiğine yakışır davranmaktır.
osmanlı hiçbir zaman imparatorluk kavramını kullanmamıştır. bu kavram batılıların osmanlıya yakıştırmalarıdır. yani sonradan cumhuriyet döneminde osmanlıya söylenmiştir. osmanlı her zaman için devleti ali osmani gibi osmanlı devleti ifadesini kullanmıştır.
farsça ay anlamına gelen mah kelimesinin mahiye şeklinden gelen bir kelimedir. islamda mahya diye birşey yoktur. mahya osmanlılara has bir gelenektir. ilk defa birinci ahmed zamanında sultanahmet camiine mahya asılmıştır. o zamanlarda mahyalar yağ kandilleri ile asılırdı. buna mahya kurmak denirdi.yazı da bugünkü gibi latin harfleriyle değil arap harfleriyle osmanlıca yazılırdı. zaman zaman şekillerle de mahya kurulduğu olurdu. günümüz de ise bütün teknolojiye rağmen eski mahyaların zevki bulunmamaktadır. batılı bir yazar osmanlıdaki mahyalar için osmanlıya iki minare arasına yıldız toplar gibi yazdığı yazılar sanat olarak yeter demiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?