confessions

mim efendi

- Yazar -

  1. toplam entry 1168
  2. takipçi 1
  3. puan 37506

samdani uyandırmak

mim efendi
eskiden osmanlı toplumunda bugünkü gibi elektrik olmadığından şamdan, kandil, mum, fener ve benzeri şeyler kullanılırdı. lakin bugün kullanılan yakmak ve söndürmek fiileri yerine uyandırmak ve dinlendirmek ifadeleri kullanılırdı. dolayısı ile şamdanı uyandırmak ışığı yakmak anlamına gelmektedir. burada dikkat edilmesi gereken nokta uyanmak ve dinlenmek fiilerinin canlıya has fiiller olmasıdır. bu da eski kültürümüzde ışığın da bir canlı gibi muamele gördüğünün ve ne kadar ince ruhlu olduğumuzu göstermektedir. ayrıca uyanmak ile yakmak arasındaki diğer husus tasarrufdur. yakmak kelimesi ateşin yakıp yok etmesine gönderme yaparken uyanmak kelimesi belli bir süre sonra dinlenişe geçmenin gerektiğine işaret etmektedir.

ayrıca bu, toplumun tasarruf tedbirleri için bugün ışığı yakmak yerine ışığı uyandırmak ifadesini kullanmamıza gerekli bir deyimdir.

nur topu

mim efendi
gibi kelimesi kullanılmadan söylenmeyen tamlamadır. nur topu diyorsanız mutlaka gibi kelimesini de söylersiniz. bu da nur topunun aslında hiçkimse tarafından görülmediği, sadece tahayyül edilen bir kavram olduğunu ortaya koyar. çünkü nur kavramı islami terminolojiye ait ve metafizik bağlantılı bir kelimedir. nurun aydınlık oluşu doğan kişinin karamsarlık zeminini ortadan kaldırmak ve sevinçli bir haberi paylaşmak için top kelimesiyle birlikte kullanılmıştır. nur topu ifadesi kar topu gibi somut değil soyut bir kavramdır. bu nedenlede gibisiz kullanılmamaktadır.

akademisyen

mim efendi
lisans eğitiminden sonra herhangi bir üniversitede maaş karşılığı akademik çalışmada bulunan kişi. bu kimseler herhangi bir fakültede lisans eğitimini tamamladıktan sonra gerekli şartları yerine getirip yüksek lisans tezi yapıp bilim uzmanı olurlar. akabinde doktora tezi sunup bilim doktoru olurlar. sonrasında doçent ve profluk için ilerlerler. yani 6 yaşından ölene kadar okurlar okurlar okurlar yazarlar...

temel fıkraları

mim efendi
temel, amerikalı ve ingiliz’le telefon direği dikme ihalesine girmiş. müdür şöyle bir öneri getirmiş:
-hepiniz aynı teklifi verdiniz ama bizim için sürat önemli. bir yarışma yapalım, kim daha çok direk dikerse ihaleyi o alacak...
üçüne de 5 saat süre ve yeterince direk verilmiş. amerikalı 40, ingiliz 50, temel de sadece 4 direk dikmiş. müdür kızmış:
-nasıl olur, bak diğerleri bir sürü direk dikmiş...
-mudür bey siz onların diktuğu direkleri görmedunuz... nerdeyse tamami dişarda
54 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol