başa giyilen takke. sarık.
eskiden harp aleti olarak kullanılan iri toparlak başlı kalın çomağa verilen isim.
yenicami önünde eskiden mevcut olup daha sonra yıkılmış kapının adıydı. buna cuhud kapısı da denilirdi. cami yapılmadan evvel burada yahudiler oturduğu için onlar hakkında kullanılan ve çaışkan bilerek inkar eden manalarına gelen cuhud kelimesi halk arasında çıfıt şeklini almıştır.
eskiden pazarlarda et satan ayak kasapları hakkında kullanılan bir tabir.
eski türk edebiyatı sahasında araştırma inceleme ve tez çalışmaları olan bir akademisyen.
şiirin tümü ise şöylecedir.
kasîde der medh-i hazret-i fahr-ı kâinât
1. saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
2. âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su
3. zevk-ı tîğundan aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâra su
4. vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin
ihtiyât ilen içer her kimse olsa yara su
5. suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün
bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zâra su
6. ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna
hâme tek bahmahdan inse gözlerine kara su
7. ârızun yâdıyla hem-nâk olsa müjgânum nola
zâyi olmaz gül temennâsıyla virmek hâra su
8. gam güni itme dil-i bîmârdan tîğun dirîğ
hayrdur virmek karanu gicede bîmâra su
9. iste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin it
susuzam bir kez bu sahrâda menüm-çün ara su
10. men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi
nitekim meste mey içmek hoş gelür hûş-yâra su
11. ravza-i kûyuna her dem durmayup eyler güzâr
âşık olmış galibâ ol serv-i hoş-reftâra su
12. su yolın ol kûydan toprağ olup dutsam gerek
çün rakîbümdür dahı ol kûya koyman vara su
13. dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dôstlar
kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su
14. serv ser-keşlük kılur kumrî niyâzından meger
dâmenin duta ayağına düşe yalvara su
15. içmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile
gül budağınun mizâcına gire kurtara su
16. tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
iktidâ kılmış tarîk-i ahmed-i muhtâra su
17. seyyid-i nev-i beşer deryâ-ı dürr-i ıstıfâ
kim sepüpdür mucizâtı âteş-i eşrâra su
18. kılmağ içün tâze gül-zâr-ı nübüvvet revnakın
mucizinden eylemiş izhâr seng-i hâra su
19. mucizi bir bahr-ı bî-pâyân imiş âlemde kim
yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffâra su
20. hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ
barmağından virdügin şiddet güni ensâra su
21. dostı ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât
hasmı su içse döner elbette zehr-i mâra su
22. eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz
el sunup urgaç vuzû içün gül-i ruhsâra su
23. hâk-i pâyine yetem dir ömrlerdir muttasıl
başını daşdan daşa urup gezer âvâre su
24. zerre zerre hâk-i dar-gâhına ister sala nûr
dönmez ol der-gâhdan ger olsa pâre pâre su
25. zikr-i natün virdini dermân bilür ehl-i hatâ
eyle kim def-i humâr içün içer mey-hâra su
26. yâ habîballâh yâ hayrel-beşer müştâkunam
eyle kim leb-teşneler yanup diler hemvâra su
27. sensen ol bahr-ı kerâmet kim şeb-i mirâcda
şeb-nem-i feyzün yetürmiş sâbit ü seyyâra su
28. çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner
hâcet olsa merkadün tecdîd iden mimâra su
29. bîm-i dûzah nâr-ı ğâm salmış dil-i sûzânuma
var ümîdim ebr-i ihsânun sepe ol nâra su
30. yümn-i natünden güher olmış fuzûlî sözleri
ebr-i nîsândan dönen tek lülü-i şeh-vâra su
31. hâb-ı ğafletden olan bîdâr olanda rûz-ı haşr
eşk-i hasretden tökende dîde-i bîdâra su
32. umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam
çeşm-i vaslun vire men teşne-i dîdâra su
(metin akar su kasidesi şerhi, türkiye diyanet vakfı yayınları, ankara 1994, s.19-22)
kasîde der medh-i hazret-i fahr-ı kâinât
1. saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
2. âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su
3. zevk-ı tîğundan aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâra su
4. vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin
ihtiyât ilen içer her kimse olsa yara su
5. suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün
bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zâra su
6. ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna
hâme tek bahmahdan inse gözlerine kara su
7. ârızun yâdıyla hem-nâk olsa müjgânum nola
zâyi olmaz gül temennâsıyla virmek hâra su
8. gam güni itme dil-i bîmârdan tîğun dirîğ
hayrdur virmek karanu gicede bîmâra su
9. iste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin it
susuzam bir kez bu sahrâda menüm-çün ara su
10. men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi
nitekim meste mey içmek hoş gelür hûş-yâra su
11. ravza-i kûyuna her dem durmayup eyler güzâr
âşık olmış galibâ ol serv-i hoş-reftâra su
12. su yolın ol kûydan toprağ olup dutsam gerek
çün rakîbümdür dahı ol kûya koyman vara su
13. dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dôstlar
kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su
14. serv ser-keşlük kılur kumrî niyâzından meger
dâmenin duta ayağına düşe yalvara su
15. içmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile
gül budağınun mizâcına gire kurtara su
16. tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
iktidâ kılmış tarîk-i ahmed-i muhtâra su
17. seyyid-i nev-i beşer deryâ-ı dürr-i ıstıfâ
kim sepüpdür mucizâtı âteş-i eşrâra su
18. kılmağ içün tâze gül-zâr-ı nübüvvet revnakın
mucizinden eylemiş izhâr seng-i hâra su
19. mucizi bir bahr-ı bî-pâyân imiş âlemde kim
yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffâra su
20. hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ
barmağından virdügin şiddet güni ensâra su
21. dostı ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât
hasmı su içse döner elbette zehr-i mâra su
22. eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz
el sunup urgaç vuzû içün gül-i ruhsâra su
23. hâk-i pâyine yetem dir ömrlerdir muttasıl
başını daşdan daşa urup gezer âvâre su
24. zerre zerre hâk-i dar-gâhına ister sala nûr
dönmez ol der-gâhdan ger olsa pâre pâre su
25. zikr-i natün virdini dermân bilür ehl-i hatâ
eyle kim def-i humâr içün içer mey-hâra su
26. yâ habîballâh yâ hayrel-beşer müştâkunam
eyle kim leb-teşneler yanup diler hemvâra su
27. sensen ol bahr-ı kerâmet kim şeb-i mirâcda
şeb-nem-i feyzün yetürmiş sâbit ü seyyâra su
28. çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner
hâcet olsa merkadün tecdîd iden mimâra su
29. bîm-i dûzah nâr-ı ğâm salmış dil-i sûzânuma
var ümîdim ebr-i ihsânun sepe ol nâra su
30. yümn-i natünden güher olmış fuzûlî sözleri
ebr-i nîsândan dönen tek lülü-i şeh-vâra su
31. hâb-ı ğafletden olan bîdâr olanda rûz-ı haşr
eşk-i hasretden tökende dîde-i bîdâra su
32. umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam
çeşm-i vaslun vire men teşne-i dîdâra su
(metin akar su kasidesi şerhi, türkiye diyanet vakfı yayınları, ankara 1994, s.19-22)
laf ve davranış.
osmanlıcada vav harfi ile yazılır. şiirlerde hiçbir zaman ve diye okunmaz. her zaman u diye okunur. kendinden önceki harf sesli harflerden biri ise vü şeklini alır. leyla vü mecnun gibi. düzyazıda ise kesinlikle u şeklinde okunmaz. daima ve şeklinde okunur. sadece kalıplaşmış ifadelerde aslına dokunulmaz. kil u kal gibi.
rumcada anne.
#231855
tamlamanın ya da birleştirmenin yanlış kurulmasıyla ortaya çıkan ya da tamlama hiç kurulmamış olup kurulmuş izlenimini veren terkipler ya da sözcük gruplarıdır.
birleştirme ve bir araya getirmek demektir. türkçede isim ya da sıfat tamlaması şeklinde tamlama kelimesi ile karşılık bulmaktadır.
yanlış terkipler
yanlış terkipler
halin arzı anlamına gelen bir terkip
aslı sükut-ı hayal olması gereken başlıktır. şu halde başlığın anlamı sükut ve hayal şeklindedir. oysa başlıkla ifade edilmek istenen şey hayalin sessizliği tamlamasından hareketle hayal kırıklığı, dumura uğrama olmalıdır. terkip örnekleri açısından (bkz: arzuhal)
sağ omuzdaki sevap işlendi mi hiç beklemez hemen kayda geçer, sol omuzdaki ise biraz bekler ve kişinin tevbe etmesini bekledikten sonra istemeye istemeye kaydı tutar.
sağ omuzdaki sevapları sol omuzdaki günahları yazar.
çocuklar için imal edilen, türlü renklerle nakışlı ya da desenli küçük bardak.
bir çeşit bal arısı.
(bkz: kehkeh)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?