meybuz

bir akşam çöp atarken korkudan ödümün bokuma karıştığı ve ağzımdan istemsiz olarak çıkan cümleyle az daha çarpılmama neden olacak durum:

- pist-millahirahmanirahim

bir kere teklif etmişsindir kıza ve reddedilmişsindir, ama gel gör ki bu redden sonra kız daha bi yakın davranmaya başlar, türlü işveler cilveler, sevimliliklerle senin kafanı karıştırır:
- lan olm kız pişman mı oldu yoksa lan yaptığına, hani ilk başta hiç düşünmüyoken sonradan aklına girdim kızın
- yok lan o şimdi ona vurgun olduğumu bildiği için tadını çıkarıyo, oynuyo benimle (yok be o kadar da zalim değildir heralde)
- ya da üzüldüğüm için beni teselli etmeye çalışıyo (ya niye öyle yapsın ki tersine soğutması lazım kendinden)
- yok yok kesin pişman oldu bu yarın tekrar konuşucam ve bu sefer olacak bu iş.

yürek kıpır kıpır yatılır ertesi gün kızın yanına gidilir, bu sefer olacaktır kesin olacaktır:
- ayşegül bi dakika konuşabilir miyiz?
- tabi canım (yok yok kesin oldu abi)
- ayşegül ben sana karşı hala aynı hislerle bezeliyim
- iyi de ben sana karşı bi hisle bezeli deilim
- evet diyeceğini biliodum bezelyem benim
- murat ne bezelyesi ne diyosun ben seni hep arkadaş olarak gördüm
- ben de seni hep bezelye olarak gördüm
- iyi misin sen yaa, sana umut verecek bi şey mi yaptım ki ben
- yok yapmadın da akşama bezelye yemeği yapsan şöyle patatesli bi yesek, hebele hübelee

depresif zamanımda izleyip hüngür hüngür ağladığım ve tekrar izlemeye korktuğum hayatımda izlediğim en güzel filmlerden biri...

ayrıca filmi izledikten sonra msn’e filmde geçen ve hoşuma giden bir cümleyi yazmıştım : why do ı fall in love with every woman ı see who shows me the least bit of attention?

ve bi arkadaşımdan gelen cevapla dünyam yıkıldı : abazasın da ondan...

ilerde kızım olursa konabilecek güzel isimlerden birisi.

nick düşünürken sıcakların etkisinden midir nedir, bir anda aklıma gelen, bana güzel şeyler çağrıştıran, kanser olursunuz uyarılarına rağmen çocukluğumun vazgeçilmez serinleticisi.

yaz sezonu bitince ne yapacağını kara kara düşünmektedir.

dinlerken aynı zamanda eşlik de etmeye çalıştığım ancak her seferinde nakarat kısmında dilimin dolanmasına sebep olan chris isaak şarkısı.

insanın içini çok güzel duygularla dolduran aşmış red hot şarkısı, uçup kaçasınız, yuvarlanıp koşasınız geliyo şarkıyı dinleyince.

yaklaşık iki hafta boyunca oynadığım, sonunda zevk alamadığım için bıraktığım sıkıcı oyun, ama ev arkadaşım o zevki fazlasıyla almıştır ki şu anda 18 adet kurtadamı, 15 adet de vampiri vardır, sabah akşam onları besler, gözü gibi bakar, birbirlerine saldırtır, mutlu olur.

strateji oyunlarındaki karakterlerin değişmez tepkisi , gece yattığında hala kulaklarında çınlayan tesirli bir tepkidir.

beni sözlükle tanıştıran, bu sene tekstil mühendisi olarak mezun olacak ev arkadaşım.

küçükken ilk defa süper baba dizinde gördüğüm ve aşık olduğum gözleri güzel, gülüşü güzel, kendi güzel insan.

dün ege üniversitesi kampüsünde nescafe standında ilk defa denediğim ve gayet hoşuma giden ürün.