çekişmeli geçen her milli maçta takım gol atınca ilker yasinin gaza gelip rakip takım için sarfettiği cümle.ama birde şöyle bir durum var.nezaman bunu söylese enaz 2 dakika içinde gol yerdik o da ayrı bir konu.
bu örgüt bir klüptür aslında.üye olamayan giremez.üye olmak için ise orospu çocuğu olmak yeterlidir.
ruh sağlığı bozuk çakma elvis.
türk insanı olarak masum insanlara kim olursa olsun zarar veremiyeceğimizden dolayı kurulmasına pek ihtimal vermediğim düşünce.zaten öyle bir yapımız olsa osmanlıdan bu yana süper bir güç haline gelirdik.
park yasağı olmadığı halde arabamın kızıltopraktaki ofisimin önünden çekilmesine ve bana 70 tlye maal olan maç.polislere neden çektiniz orda park yasağı yoktu dediğimde ise maç günleri cadde de park eden araçları çekiyoruz cevabını aldım.nerden bileyim maç olduğunu fikstürümü takip edecem amınakoyim dememe sebep olan maç.hala çok sinirliyim.doğulu olsam napaamm dogamı çıkam dememe sebep olabilecek maç.umarım yenilmiştir umarım küme düşer umarım kapanır stadı yıkılır.oh be iyi varsın sözlük.
her nekadar oyuncuların serbest atış ve şut yüzdelerinin yok denecek kadar düşük olmasından dolayı kaybetsekte,maçı kaybetmemize sebep baş mimarın orhun ene olduğunu düşündüğüm maç.ya bir adam bukadarmı sabit fikirli olur.hidayeti ve ersanı ısrarla oyunda tutmak istemesini bir türlü anlamış değilim.enes kanteri oyuna aldığında ritmi yakalıyoruz ve ritmi yakaladıktan sonra enesi alıp tekrar kenara kenara çekiyor.ulan bırak adam manyak gibi oynuyor işte devam etsin.hele son 4 saniyede ersanın kullandığı şut yokmu.basketbol koçu değilim ama orda en aptal koçu bile koysan enesi oyuna sokar ve dip çizgiden topu enesle pota altında buluşturur zaten top oyuna dip çizgiden sokuldu.eneste o topu orda sokar yada faul yaptırır.bukadarmı kıt olur bir koçun beyni.%30 şut ortalamsı ile oynayan bir takımı son saniye şutu ile kurtarmaya çalışıyor hala.adam yuhh derler oha derler herşeyi derler çokta pis küfredeler.böyle bir takımı yönetemiyen koçu derhal göndermeli hemde derhal.oyuncularda çok bir kabahat bulmuyorum.çünkü hepsinin belli bir karyeri ve geldikleri takımlarda çok iyi oynuyorlar.önemli olan bu oyuncuları oynatabilmek.ama malesef bu kabilyet ve zihin hidayeti oyundan almaya gücü yetmeyen orhun enede yok.
filistin ve gazze uğruna girebileceğimiz savaş.bu savaşın olabilecek 3 sonucu vardır.
1.türkiye kazanır ve bunun karşılığında bisürü askerimiz ölür devlet milyar dolar harcar filistinliler özgür kalır ve elde var sıfır ile öyle kala kalırız.tabi israil gibi psikopat bir ülkenin yenilgi sonrası ya herro ya merro deyip atom bombası patlatabileciğini hesaba katmıyorum.
2.israil kazanır binlerce askerimiz ölür milyar dolarlar gider ve türkiye çökme noktasına gelir.akbabalar üstümüze üşüşür ve filistinlilerden beter duruma düşeriz.
3.süper güçler araya girer ve savaş kısa zamanda biter.bu süreçte yine kaybettiğimiz askerler ve dolarlar yanımıza kar kalır.bu sonuçla israil gazzeyi kuşatmaya devam eder,lobi çalışmaları başlatıp bir şekilde ambargo yememizi sağlar ve başarıya ulaşmış olur.
böyle bir savaşa girmek beni korkuturmu? hayır ama yinede hiç bir çıkarımız olmadığı halde başka bir ülkenin vatandaşları için kendi askerlerimizin ölmesi, ülkemizin milyar dolarlar zarara uğrayarak çökme riskine atılması pek mantıklı gelmiyor bana.keşke mavi marmara filosunun gitmesine izin verilmeseydi de bu gerginlikler olmasaydı.
1.türkiye kazanır ve bunun karşılığında bisürü askerimiz ölür devlet milyar dolar harcar filistinliler özgür kalır ve elde var sıfır ile öyle kala kalırız.tabi israil gibi psikopat bir ülkenin yenilgi sonrası ya herro ya merro deyip atom bombası patlatabileciğini hesaba katmıyorum.
2.israil kazanır binlerce askerimiz ölür milyar dolarlar gider ve türkiye çökme noktasına gelir.akbabalar üstümüze üşüşür ve filistinlilerden beter duruma düşeriz.
3.süper güçler araya girer ve savaş kısa zamanda biter.bu süreçte yine kaybettiğimiz askerler ve dolarlar yanımıza kar kalır.bu sonuçla israil gazzeyi kuşatmaya devam eder,lobi çalışmaları başlatıp bir şekilde ambargo yememizi sağlar ve başarıya ulaşmış olur.
böyle bir savaşa girmek beni korkuturmu? hayır ama yinede hiç bir çıkarımız olmadığı halde başka bir ülkenin vatandaşları için kendi askerlerimizin ölmesi, ülkemizin milyar dolarlar zarara uğrayarak çökme riskine atılması pek mantıklı gelmiyor bana.keşke mavi marmara filosunun gitmesine izin verilmeseydi de bu gerginlikler olmasaydı.
edindiğim bilgiye göre türkiyeye füze değil, başka ülkelerden ateşlenen füzeleri 5000 km mesafeden tespit edebilen radar ve sensörler kurulacak.kalkan görevi görecek olan füzeler ise doğu avrupaya yerleştirilecekmiş.bir çok kişi işin aslının israili irana karşı korumak olduğunu düşünse de israilin elinde zaten bu sistem olduğu için bana pek inandırıcı gelmedi.
+seni seviyorum
-sevgi emek ister uzan bakalım.
-sevgi emek ister uzan bakalım.
şarkılarını dinlemekten çok, birbirinden güzel kızları oynattığı kliplerini izlemeyi daha çok sevdiğim şarkıcı.okadar güzel kızı nasıl bir araya getiriyor yuhh.birde kızlar, kliplerdeki rolleri gereği buna kazanova muamelesi yapmıyormu o anda çıldırıyorum zaten.
hakem katliamı ile kaybettiğimiz polonya maçından sonra milli takımımızı yerden yere vuranlara, polonya basketbol takımına ve bizi katleden rus hakeme kapak olması gereken maç.
çok zor geçeceğini düşündüğüm maç.adamları az önce sırplarla yaptıkları karşılaşmada izledim.1 sayı fark ve son saniyedeki büyük şansla da yenseler maçın başından beri çok hırslı ve hızlıydılar.adamlar sahanın heryerinde çok iyiler.yinede 12 dev adama güveniyorum.
yer : çanakkale şehitlikleri
zaman : dün
yıllarıdır gerçekleştirmek istediğim şehitlikler ziyaretimi heleşükür dün gereçekleştirebildim.sabah 10 gibi kilitbahirden başladı turumuz.hava çok sıcak 35-36 derce civarında.gezeceğimiz yerlerde yiyecek içecek bişeyler bulunmaması ihtimaline karşı bir termos içerisine bisürü soğuk su, kola ve daha önceden hazırladığımız ekmek arası sandviçler falan dolduruyoruz.gezdikçe geziyor duygulandıkça duygulanıyoruz.heryere tabiki klimalı ortamda arabayla gidiyoruz ve buna rağmen havanın ve yorgunlugun etkisiyle sürekli bişeyler yemek bişeyler içmek ihtiyacı hissediyoruz.akşam 6 civarı turumuz bitiyor ve hepimiz yorgunluktan ölmek üzereyiz.benim dierksiyon çevirecek gücüm bile kalmamış ama bişekilde eve dönüyoruz.hala dünün yorgunlugunu hissederken aklıma orda savaşan atalarımız geliyor ve onları kendimle kıyaslama hadsizliğinde bulunuyorum şimdi.biz okadar iyi şartlarda altı üstü 7-8 saatlik bir tur yaptık ve felç olduk nerdeyse.ama orada savaşan atalarımız okadar imkansızlık içerisindeyken sıcak soğuk demeden günlerce boğazlarından bişey geçmeden ve heryere yürüyerek veya koşarak gidip birde bunun üstüne düşmanla savaşarak nasıl bir efor sergilemişlerdir aklım almıyor.bunu bir survivor olduğunu ve çekilen okadar zorluklardan sonra atalarımıza verilen enbüyük ödülün ölüm olduğunu düşünecek olursak hayatta karşılaştığımız birçok sorunların nekadar boş ve anlamsız olduğunu düşünüyorum.hepsine minnet duyuyor alahtan rahmet diliyorum.
zaman : dün
yıllarıdır gerçekleştirmek istediğim şehitlikler ziyaretimi heleşükür dün gereçekleştirebildim.sabah 10 gibi kilitbahirden başladı turumuz.hava çok sıcak 35-36 derce civarında.gezeceğimiz yerlerde yiyecek içecek bişeyler bulunmaması ihtimaline karşı bir termos içerisine bisürü soğuk su, kola ve daha önceden hazırladığımız ekmek arası sandviçler falan dolduruyoruz.gezdikçe geziyor duygulandıkça duygulanıyoruz.heryere tabiki klimalı ortamda arabayla gidiyoruz ve buna rağmen havanın ve yorgunlugun etkisiyle sürekli bişeyler yemek bişeyler içmek ihtiyacı hissediyoruz.akşam 6 civarı turumuz bitiyor ve hepimiz yorgunluktan ölmek üzereyiz.benim dierksiyon çevirecek gücüm bile kalmamış ama bişekilde eve dönüyoruz.hala dünün yorgunlugunu hissederken aklıma orda savaşan atalarımız geliyor ve onları kendimle kıyaslama hadsizliğinde bulunuyorum şimdi.biz okadar iyi şartlarda altı üstü 7-8 saatlik bir tur yaptık ve felç olduk nerdeyse.ama orada savaşan atalarımız okadar imkansızlık içerisindeyken sıcak soğuk demeden günlerce boğazlarından bişey geçmeden ve heryere yürüyerek veya koşarak gidip birde bunun üstüne düşmanla savaşarak nasıl bir efor sergilemişlerdir aklım almıyor.bunu bir survivor olduğunu ve çekilen okadar zorluklardan sonra atalarımıza verilen enbüyük ödülün ölüm olduğunu düşünecek olursak hayatta karşılaştığımız birçok sorunların nekadar boş ve anlamsız olduğunu düşünüyorum.hepsine minnet duyuyor alahtan rahmet diliyorum.
yıllardır ziyaret etmek isteyip de bir türlü gidemediğim ve en sonunda dün bayram tatili vesilesiyle ziyaret etme şerefine eriştiğim şehitlerimiz.hala kendime kızıyorum okadar zamandır buralara neden gitmediğimden dolayı.her türk vatandaşının mutlaka ama mutlaka ziyaret etmesi gerekir hiç bir bahanesi olmadan.ruhları şad, mekanları cennet olsun.
diğer telefonlardan ayıran enbüyük farkı mail özelliğidir.mail server ile sürekli iletişim halinde olduğu için mail servera gelen bir maili anında algılayıp çekiverir.bu konuda outlook programınız dahil diğer tüm telefonlardan daha hızlıdır.diğer bir özelliğide blackberry firmasının kendi internet şebekesinide kullanabilmektedir.bu sayede gsm operatörünüzün internet şebekesini kullanmadan ücretsiz bir şekilde blackberry kullanan diğer kullanıcılar ile ücretsiz bir şekilde chat yapabilir veya kullandığınız programlara bağlı olarak başka özelliklerdende yararlanabilirsiniz. başkada önemli bir özelliği yoktur.birde mail özelliğini kullanmak için gsm operatörünüzden bis üyeliği hizmeti almanız gerekir.bunun ücretide aylık 30 tl civarındadır.bence değmez.
yapılan okadar masrafa rağmen sayısını az bulduğum haber.darısı 1600 olmasına, sonrada köklerinin kurumasına.
dünyadan haberi olmadığı gibi, daha dün şehit olan 3 askerimizden de haberi olmayan zihniyet.
gerçektende 7 düvele karşı yaplımış mücadelemizidir.hepsinin sonucu olarak ingilizin,fransızın,italyanın,yunanlının ve ermeninin azına verilmiştir.
doğu cephesi
ermeni devleti, rusyada çarlık sisteminin yıkılıp yerine sosyalist bir devlet kurulması üzerine 1918de ortaya çıktı. taşnak partisi tarafından idare ediliyordu. ermeniler, sınırlarımıza saldırıyor, müslüman halka aşırı zulüm, haksızlık ve katliam yapıyordu. bunun üzerine, tbmm ermenilere karşı askeri harekete geçilmesine karar verdi.ermenilerin, türk topraklarına ve halkına karşı tecavüzü, oltuyu işgal etmeleri ve gürcülerin de 25 temmuzda artvini almaları üzerine, 28 eylül 1920de ordumuz taarruza geçti. 29 eylülde sarıkamış, 30 ekimde kars (15. kolordu kafkas tümeni komutanı albay halit bey (karsıalan) yönetiminde), 7 kasımda gümrü geri alındı. kesin barış antlaşması 2-3 aralık gecesi imzalandı. gümrü barış antlaşması, tbmm hükümetinin imzaladığı ilk antlaşmaydı ve misak-ı millinin doğu sınırlarını da kısmen belirliyordu.
trakya cephesi
mondros ateşkes antlaşmasından sonra; edirne-istanbul demiryolunu kontrol etmek üzere bir fransız alayı trakyaya yerleşmiş bulunuyordu. fransız generali franchet desperey ile yunanistan başbakanı venizelos arasında imzalanan antlaşma ile kuleliburgaz-hadımköy hattı yunan ordusunun işgaline terk edilmişti.bu gelişmeler karşısında, i. kolordu komutanı cafer tayyar eğilmez paşa, mustafa kemal paşanın 9 ocak 1920 tarih ve 55 sayılı emrine uyarak bütün edirne vilayetinde sıkıyönetim ve seferberlik ilan etti. diğer taraftan trakya-paşaeli müdafaa heyet-i osmaniyesi, 31 mart 1920de lüleburgazda yaptığı ilk kongresinde dış tecavüzler ve iç ayaklanmalar karşısında her türlü tedbir alma yetkisini kolordu komutanına ve merkez heyetine vermeyi kararlaştırdı.
güney cephesi
mondros ateşkes antlaşmasının, itilaf devletleri tarafından tek taraflı, haksız ve yanlış bir şekilde uygulanışı çerçevesinde güney anadolunun işgali, bu bölgede milli mücadele cephelerinin kurulmasına ve düşman saldırısına karşı direnmeye sebep olmuştu.fransızların adanayı, ingilizlerin ve fransızların beraberce urfa, maraş ve antepi işgal etmeleri halk arasında korku, nefret ve endişe oluşturmuştu. fransızların, ermenilerle işbirliği yaparak sömürge yönetimi usullerini burada uygulamaları, yer yer bölgesel savunma tertiplerinin alınmasına ve milli kuvvetlerin kurulup teşkilatlanmasına etken oldu.
bati cephesi:
ingilizlerin desteklediği yunanlılara karşı yapılan savaşların en yogun yaşandığı cephedir.22 haziran 1920’de milne hattı’ndan başlayan yunanistan ordusunun gelen taarruzunun hemen ardından, 25 haziran 1920’de oluşturuldu ve komutanlığına ali fuat paşa getirildi. bu arada yunan kuvvetleri 24 mart 1920’de dumlupınar’ı, 28 mart’ta da afyon’u ele geçirmişlerdi. yunanlılara karşı verilen asıl savaşlar da bu tarihten sonra oldu.
kurtuluş savaşi cepheleri
a) doğu cephesi
a) ermeni meselesi
fatih zamanında istanbul’da ermeni patrikliği kurulmuştur.
osmanlı’da ermeniler, millet-i sadıka diye anılmıştır.
ermeni meselesi ilk kez berlin antlaşması’nda ortaya çıkmıştır (1878).
ermeniler amaçlarına ulaşabilmek için taşnak ve hınçak cemiyetlerini kurmuşlardır.
ermeniler 19.yy sonlarında van, erzurum, bitlis ve sason civarında ayaklanmışlardır.
ermeniler, ii.abdülhamid’e suikast düzenlemişler, fakat başarılı olamamışlardır (1905).
1915’te ermeniler van ve sivas’ta katliam yapmışlardır.
1915’te tehcir kanunu çıkarılmış ve ermeniler suriye’ye göç ettirilmiştir.
general harbord, doğu anadolu ile ilgili bir rapor hazırlamış, raporda ermeniler’in yaşadıkları osmanlı topraklarında türk nüfusundan fazla olmadığı açıklanmıştır.
24 eylül 1920’de ermeniler saldırıya geçmiş, türk ordusu misak-ı milli sınırlarına kadar ilerlemiş ve kars zaferi kazanılmıştır.
gümrü antlaşması (3 aralık 1920)
ermeniler’in isteği üzerine gümrü antlaşması imzalanmıştır. antlaşmaya göre:
1. kars, sarıkamış, iğdır, kağızman türk devleti’ne verilecek.
2. doğu sınırı, aras nehri ve çıldır gölü’ne kadar uzanacak.
3. ermenistan hükümeti, sevr barış antlaşması’nı tanımayacak.
4. ermenistan, tbmm’nin aleyhine çalışmayacak.
5. türkler’e saldırıda bulunan ermeniler dışındakiler isterlerse 6 ay içinde türkiye’ye dönebilecekler.
önemi:
ermenistan tbmm’yi tanıyan ilk devlettir.
türk devleti’nin ilk siyasi başarısıdır.
türk ordusu ilk başarısını doğu’da ermeniler’e karşı kazanmıştır.
kurtuluş savaşı’nda kurtarılan ilk yer kars’tır.
mondros’taki sınırlar ilk kez aşılmıştır.
batı ve güney cephesi güç kazanmıştır.
rusya’nın 5 aralık 1920’de ermenistan’ı işgal etmesiyle gümrü antlaşması uygulanamamıştır.
b) gürcistanla ilişkiler
gürcistan’la batum antlaşması imzalanmıştır (23 şubat 1921). buna göre;
batum, artvin, ardahan türk devleti’ne bırakılmıştır.
b) güney cephesi
a) italya ile ilişkiler
italyanlar izmir’in yunanistan’a verilmesi nedeniyle kırgındı, bundan dolayı kuva-yı milliye’yi desteklemişler ve bölge halkına iyi davranmışlardır. ii.inönü savaşı’ndan sonra işgal ettikleri yerleri boşaltmışlardır (5 temmuz 1921).
b) fransa ile ilişkiler
fransızlar mondros’tan sonra adana, osmaniye ve mersin’i işgal etmiştir. (ocak 1919).
paris barış konferansı’nda suriye, lübnan, antep ve maraş fransızlar’a bırakılmıştır.
antep, maraş ve urfa fransızlar tarafından işgal edilmiş ve ermeniler türkler üzerine kışkırtılmıştır.
sivas kongresi’nde, güneydoğu’da da kuva-yı milliye birlikleri kurulmasına karar verilmiştir.
kuva-yı milliye’nin kurulmasıyla birlikt"e fransızlar’a karşı mücadele başlamıştır.
fransızlar’la şu savunmalar yapılmıştır:
maraş savunması : 20 ocak-11 şubat 1920
urfa savunması : 9 şubat-10 nisan 1920
antep savunması : 1 nisan 1920-9 şubat 1921
adana savunması : 21 ocak 1920-20 ekim 1921
fransızlar’la 30 mayıs 1920’de ateşkes yapılmıştır.
fransa moskova antlaşması ile endişeye düşmüş, eskişehir ve kütahya savaşları ile beklemeye geçen fransa’nın, sakarya zaferi ile endişesi sona ermiş ve tbmm ile ankara antlaşması’nı imzalanmıştır.
ankara antlaşması (20 ekim 1921)
iki taraf arasında savaş sona erecek.
iki ay içinde türk ordusu belirlenen hattın kuzeyine, fransızlar ise güneyine çekilecek.
iki taraf da kendilerine kalan topraklarda genel af ilan edecek.
hatay ve iskenderun için özel idare rejimi uygulanacak.
önemi:
ilk kez itilaf devletleri’nden biri, tbmm ile bir antlaşma yapmıştır
fransa tbmmyi ve misak-ı milliyi tanıyan ilk itilaf devleti olmuştur.
hatay hariç suriye sınırımız belli olmuştur. hatayda özel bir yönetim kurulmuş ve burada yaşayan türklere geniş haklar tanınmıştır.
doğu cephesi’nden sonra güney cephesi de batı’ya kaydırılmıştır.
fransa, özel idare rejimi olmasına rağmen hatay ve iskenderun’un türk devleti’nin bir parçası olduğunu kabul etti.
itilaf devletleri bloğu parçalanmıştır.
dünya kamuoyu millî mücâdele’nin türkler’in başarısı ile sonuçlanacağını anlamıştır.
not 1: kurtuluş savaşında ilk silahlı mücadele güney cephesinde başlamıştır.
not 2: güney cephesi’nde yalnız kuva-yı milliye birlikleri mücadele etmiştir. düzenli ordu mücadele etmemiştir.
not 3: tbmm 1973te maraşa "kahraman", antepe "gazi", 1984te ise urfaya "şanlı" ünvanını vermiştir.
doğu cephesi
ermeni devleti, rusyada çarlık sisteminin yıkılıp yerine sosyalist bir devlet kurulması üzerine 1918de ortaya çıktı. taşnak partisi tarafından idare ediliyordu. ermeniler, sınırlarımıza saldırıyor, müslüman halka aşırı zulüm, haksızlık ve katliam yapıyordu. bunun üzerine, tbmm ermenilere karşı askeri harekete geçilmesine karar verdi.ermenilerin, türk topraklarına ve halkına karşı tecavüzü, oltuyu işgal etmeleri ve gürcülerin de 25 temmuzda artvini almaları üzerine, 28 eylül 1920de ordumuz taarruza geçti. 29 eylülde sarıkamış, 30 ekimde kars (15. kolordu kafkas tümeni komutanı albay halit bey (karsıalan) yönetiminde), 7 kasımda gümrü geri alındı. kesin barış antlaşması 2-3 aralık gecesi imzalandı. gümrü barış antlaşması, tbmm hükümetinin imzaladığı ilk antlaşmaydı ve misak-ı millinin doğu sınırlarını da kısmen belirliyordu.
trakya cephesi
mondros ateşkes antlaşmasından sonra; edirne-istanbul demiryolunu kontrol etmek üzere bir fransız alayı trakyaya yerleşmiş bulunuyordu. fransız generali franchet desperey ile yunanistan başbakanı venizelos arasında imzalanan antlaşma ile kuleliburgaz-hadımköy hattı yunan ordusunun işgaline terk edilmişti.bu gelişmeler karşısında, i. kolordu komutanı cafer tayyar eğilmez paşa, mustafa kemal paşanın 9 ocak 1920 tarih ve 55 sayılı emrine uyarak bütün edirne vilayetinde sıkıyönetim ve seferberlik ilan etti. diğer taraftan trakya-paşaeli müdafaa heyet-i osmaniyesi, 31 mart 1920de lüleburgazda yaptığı ilk kongresinde dış tecavüzler ve iç ayaklanmalar karşısında her türlü tedbir alma yetkisini kolordu komutanına ve merkez heyetine vermeyi kararlaştırdı.
güney cephesi
mondros ateşkes antlaşmasının, itilaf devletleri tarafından tek taraflı, haksız ve yanlış bir şekilde uygulanışı çerçevesinde güney anadolunun işgali, bu bölgede milli mücadele cephelerinin kurulmasına ve düşman saldırısına karşı direnmeye sebep olmuştu.fransızların adanayı, ingilizlerin ve fransızların beraberce urfa, maraş ve antepi işgal etmeleri halk arasında korku, nefret ve endişe oluşturmuştu. fransızların, ermenilerle işbirliği yaparak sömürge yönetimi usullerini burada uygulamaları, yer yer bölgesel savunma tertiplerinin alınmasına ve milli kuvvetlerin kurulup teşkilatlanmasına etken oldu.
bati cephesi:
ingilizlerin desteklediği yunanlılara karşı yapılan savaşların en yogun yaşandığı cephedir.22 haziran 1920’de milne hattı’ndan başlayan yunanistan ordusunun gelen taarruzunun hemen ardından, 25 haziran 1920’de oluşturuldu ve komutanlığına ali fuat paşa getirildi. bu arada yunan kuvvetleri 24 mart 1920’de dumlupınar’ı, 28 mart’ta da afyon’u ele geçirmişlerdi. yunanlılara karşı verilen asıl savaşlar da bu tarihten sonra oldu.
kurtuluş savaşi cepheleri
a) doğu cephesi
a) ermeni meselesi
fatih zamanında istanbul’da ermeni patrikliği kurulmuştur.
osmanlı’da ermeniler, millet-i sadıka diye anılmıştır.
ermeni meselesi ilk kez berlin antlaşması’nda ortaya çıkmıştır (1878).
ermeniler amaçlarına ulaşabilmek için taşnak ve hınçak cemiyetlerini kurmuşlardır.
ermeniler 19.yy sonlarında van, erzurum, bitlis ve sason civarında ayaklanmışlardır.
ermeniler, ii.abdülhamid’e suikast düzenlemişler, fakat başarılı olamamışlardır (1905).
1915’te ermeniler van ve sivas’ta katliam yapmışlardır.
1915’te tehcir kanunu çıkarılmış ve ermeniler suriye’ye göç ettirilmiştir.
general harbord, doğu anadolu ile ilgili bir rapor hazırlamış, raporda ermeniler’in yaşadıkları osmanlı topraklarında türk nüfusundan fazla olmadığı açıklanmıştır.
24 eylül 1920’de ermeniler saldırıya geçmiş, türk ordusu misak-ı milli sınırlarına kadar ilerlemiş ve kars zaferi kazanılmıştır.
gümrü antlaşması (3 aralık 1920)
ermeniler’in isteği üzerine gümrü antlaşması imzalanmıştır. antlaşmaya göre:
1. kars, sarıkamış, iğdır, kağızman türk devleti’ne verilecek.
2. doğu sınırı, aras nehri ve çıldır gölü’ne kadar uzanacak.
3. ermenistan hükümeti, sevr barış antlaşması’nı tanımayacak.
4. ermenistan, tbmm’nin aleyhine çalışmayacak.
5. türkler’e saldırıda bulunan ermeniler dışındakiler isterlerse 6 ay içinde türkiye’ye dönebilecekler.
önemi:
ermenistan tbmm’yi tanıyan ilk devlettir.
türk devleti’nin ilk siyasi başarısıdır.
türk ordusu ilk başarısını doğu’da ermeniler’e karşı kazanmıştır.
kurtuluş savaşı’nda kurtarılan ilk yer kars’tır.
mondros’taki sınırlar ilk kez aşılmıştır.
batı ve güney cephesi güç kazanmıştır.
rusya’nın 5 aralık 1920’de ermenistan’ı işgal etmesiyle gümrü antlaşması uygulanamamıştır.
b) gürcistanla ilişkiler
gürcistan’la batum antlaşması imzalanmıştır (23 şubat 1921). buna göre;
batum, artvin, ardahan türk devleti’ne bırakılmıştır.
b) güney cephesi
a) italya ile ilişkiler
italyanlar izmir’in yunanistan’a verilmesi nedeniyle kırgındı, bundan dolayı kuva-yı milliye’yi desteklemişler ve bölge halkına iyi davranmışlardır. ii.inönü savaşı’ndan sonra işgal ettikleri yerleri boşaltmışlardır (5 temmuz 1921).
b) fransa ile ilişkiler
fransızlar mondros’tan sonra adana, osmaniye ve mersin’i işgal etmiştir. (ocak 1919).
paris barış konferansı’nda suriye, lübnan, antep ve maraş fransızlar’a bırakılmıştır.
antep, maraş ve urfa fransızlar tarafından işgal edilmiş ve ermeniler türkler üzerine kışkırtılmıştır.
sivas kongresi’nde, güneydoğu’da da kuva-yı milliye birlikleri kurulmasına karar verilmiştir.
kuva-yı milliye’nin kurulmasıyla birlikt"e fransızlar’a karşı mücadele başlamıştır.
fransızlar’la şu savunmalar yapılmıştır:
maraş savunması : 20 ocak-11 şubat 1920
urfa savunması : 9 şubat-10 nisan 1920
antep savunması : 1 nisan 1920-9 şubat 1921
adana savunması : 21 ocak 1920-20 ekim 1921
fransızlar’la 30 mayıs 1920’de ateşkes yapılmıştır.
fransa moskova antlaşması ile endişeye düşmüş, eskişehir ve kütahya savaşları ile beklemeye geçen fransa’nın, sakarya zaferi ile endişesi sona ermiş ve tbmm ile ankara antlaşması’nı imzalanmıştır.
ankara antlaşması (20 ekim 1921)
iki taraf arasında savaş sona erecek.
iki ay içinde türk ordusu belirlenen hattın kuzeyine, fransızlar ise güneyine çekilecek.
iki taraf da kendilerine kalan topraklarda genel af ilan edecek.
hatay ve iskenderun için özel idare rejimi uygulanacak.
önemi:
ilk kez itilaf devletleri’nden biri, tbmm ile bir antlaşma yapmıştır
fransa tbmmyi ve misak-ı milliyi tanıyan ilk itilaf devleti olmuştur.
hatay hariç suriye sınırımız belli olmuştur. hatayda özel bir yönetim kurulmuş ve burada yaşayan türklere geniş haklar tanınmıştır.
doğu cephesi’nden sonra güney cephesi de batı’ya kaydırılmıştır.
fransa, özel idare rejimi olmasına rağmen hatay ve iskenderun’un türk devleti’nin bir parçası olduğunu kabul etti.
itilaf devletleri bloğu parçalanmıştır.
dünya kamuoyu millî mücâdele’nin türkler’in başarısı ile sonuçlanacağını anlamıştır.
not 1: kurtuluş savaşında ilk silahlı mücadele güney cephesinde başlamıştır.
not 2: güney cephesi’nde yalnız kuva-yı milliye birlikleri mücadele etmiştir. düzenli ordu mücadele etmemiştir.
not 3: tbmm 1973te maraşa "kahraman", antepe "gazi", 1984te ise urfaya "şanlı" ünvanını vermiştir.
dsp eski milletvekili ve kültür bakanı.
alıntı:
1945 yılında tarsus’ta doğdu. 1964 yılında tarsus amerikan koleji’ni bitirdikten sonra 1968 yılında ankara üniversitesi, siyasal bilgiler fakültesi’nden mezun oldu. siyasal bilgiler fakültesi siyaset ve yönetim bilimi dalında master eğitimini tamamladı. kamu yönetimi dalında kaymakamlık, yerel yönetimler bakanlığı belediyeler fon ve krediler genel müdürlüğü görevlerinde bulundu.
1987’de t.b.m.m’ye içel milletvekili olarak seçildi. dışişleri komisyon üyesi ve altı yıl süreyle avrupa konseyi üyeliği yaptı. karadeniz ekonomik işbirliği türk parlamento grup başkanı olarak görev yaptı. 55. ve 56. hükümetlerde kültür bakanı olarak görev aldı. xviii, xix, xx.nci dönem içel milletvekili olarak görev yaptı. 57. hükümette kültür bakanı olarak görev yapan talay, demokratik sol parti içerisinde yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle hem bakanlıktan hem de partisinden istifa etti.
daha sonra kurucuları arasında yer aldığı yeni türkiye partisinin genel sekreterliğini üstlendi. 3 kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimlerde yeni türkiye partisi barajı geçemediğinden meclise giremedi. halen ytp genel sekreterliği görevi yürütmektedir.
alıntı:
1945 yılında tarsus’ta doğdu. 1964 yılında tarsus amerikan koleji’ni bitirdikten sonra 1968 yılında ankara üniversitesi, siyasal bilgiler fakültesi’nden mezun oldu. siyasal bilgiler fakültesi siyaset ve yönetim bilimi dalında master eğitimini tamamladı. kamu yönetimi dalında kaymakamlık, yerel yönetimler bakanlığı belediyeler fon ve krediler genel müdürlüğü görevlerinde bulundu.
1987’de t.b.m.m’ye içel milletvekili olarak seçildi. dışişleri komisyon üyesi ve altı yıl süreyle avrupa konseyi üyeliği yaptı. karadeniz ekonomik işbirliği türk parlamento grup başkanı olarak görev yaptı. 55. ve 56. hükümetlerde kültür bakanı olarak görev aldı. xviii, xix, xx.nci dönem içel milletvekili olarak görev yaptı. 57. hükümette kültür bakanı olarak görev yapan talay, demokratik sol parti içerisinde yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle hem bakanlıktan hem de partisinden istifa etti.
daha sonra kurucuları arasında yer aldığı yeni türkiye partisinin genel sekreterliğini üstlendi. 3 kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimlerde yeni türkiye partisi barajı geçemediğinden meclise giremedi. halen ytp genel sekreterliği görevi yürütmektedir.
400 metre denetleme atışlarında 2 defa 3de 3 atış yaparak sayesinde 2 gün evci izni kopardığım tüfeğim.4,5 kg ağırlığı vardır ama 2 saatlik çapraz nöbetlerde bu ağırlık 30 kilo kadar hissedilir, bel ve omuz ağrısı yapar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?