kız çocuğu bende kalsın, oğlanı sen büyüt..
inan ben sana umut vermedim.sen benim arkadaşlığımı yanlış anlamışsın.
"r" özürünün en çok yakıştığı insanın sunduğu program.
yunus yıldırımın katlettiği maçtır.
-ibişin oğlu thales dimi la şu...
-he valla ne ediyo ki la orda...
-fizik bölümünü biticem diye kafayı yedi la adam.. güneşle gölgeyle oynuyoo...
-he valla ne ediyo ki la orda...
-fizik bölümünü biticem diye kafayı yedi la adam.. güneşle gölgeyle oynuyoo...
yassıada duruşmalarında bir numaralı sanık celal bayarın ardından bir numaralı tanık olarak tarihe geçen, sosyal demokrat kimliğiyle tanınan ve an itibarıyla gözcü gazetesinde yazan gazeteci
hansel ile gretel gibiyim...birlikte ama yalnız...
"farkım,farklı oluşumdan kaynaklanan bir farklılık durumudur." gibi bir cümleyi kayda değer kılan hede.
kapıcıdan muzdarip apartman sakini olan annelerin, 8-11 yaşlarındaki erkek çocuklarını almak için gönderdiklerinde,çocukların fırın-ev arasındaki mesafede her iki köşesini de dişlemeyi ihmal etmeden eve getirdikleri un yapımı temel gıda.
içine konulan naftalinleri idrarın sağladığı tazyik gücüyle zıplatmak suretiyle erkeklerin kendine eğlence çıkarması için yapıldığını düşündüğüm zımbırtı.
+bu kaaaaçççç?
-2
+hayır, kalın 1.ehueheuhe
-2
+hayır, kalın 1.ehueheuhe
dili geçmiş zamanın türevi gibi gelse de çoğu zaman, aslında kendi içinde bağımsızlığını kazanmış,penguen ve uykusuz yazarlarının bolca kullandığı zaman hali.
akşam yemeklerini ekmek arası domates-peynir karışımıyla geçirmeyi ve evden bu gıda takviyesini yapar yapmaz dışarı çıkarken, kapının önünde, ayakkabı bağlaması esnasında ekmeğin dişler arasında sıkıştırılarak tutulması kaidesiyle elleri boşa çıkararak kereta kullanmadan ayakkabı giyme eylemini gerçekleştirmeyi bıraktığın andır.
platonda çorap söküğü olmakla eşdeğer olan durum.
yılbaşı gecelerini, tutunduğu şeyin dal olmadığını fark eden bir insana benzetirim hep. dal da, şaşkınlık içinde, kendine tutunulmadığını fark eder. bu karşılıklı fark etme hali, ekonomide arz-talep dengesi, marksist terminolojide tez-antitez-sentez, atasözleri ve deyimler sözlüğü’nde ne ekersen onu biçersin, argoda papazı bulduk, daha pis argoda ise y…. yedik olarak adlandırılır.
saçından,kafasından belki de alnındaki sivilcelerden utanan insanın dikkkati başka noktada odaklamak için yaptığı girişim.
kapatılsa dahi bambaşka bir ismle ve sıfatla karşımıza çıkacaklarından emin olduğum, türkiyeyi parti mezarlığına çevirme girişimlerinin habercisi olan dava.
özgüveni hat safhada olan yazarın çok iyi bildiği bir konuda en güvendiği fikirleri dayatırcasına belirtmesine rağmen berbat oyu verilince anlam veremeyip yakındığı durum.
sözün ağızdan çıkana kadar insanın esiri olduğunu farkedemeyip,o sözü ağızdan çıkararak esaretine giren insan fiili.
düş kızı, as papaz sapır sapır dökülsün.al sana vale iş.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?