türk eğitim sisteminin bize geçtiği en güzel kıyak.hayır yani, bu pi sayısını bulan adam bilimin bu günlere gelebileceğini görseydi, televizyonu icat eden adamın günümüz türk televizyonlarını gördükten sonra yaşadığı pişmanlıktan çok daha fazlasını yaşardı.
şahin k-abdullah öcalan
+şşştt...farukkk...ne gördün oğlum?
-abi ne bilim.. galiba fenerbahçe türkiye kupasını kazandı..aynı gün içerisinde de trabzonspor şampiyonluğu garantiledi.anlamadım valla..
+uleyn ütopik bi dünya için mi verdik şu kapsüllere onca parayı...
-abi ne bilim.. galiba fenerbahçe türkiye kupasını kazandı..aynı gün içerisinde de trabzonspor şampiyonluğu garantiledi.anlamadım valla..
+uleyn ütopik bi dünya için mi verdik şu kapsüllere onca parayı...
süper entrylerle sözlüğe neşe katan, hayal gücüne ve türkçeyi kullanma yetisine hayran olduğum bilgiç.
türk eğitim sisteminin bize geçtiği en güzel kıyak.hayır yani, bu pi sayısını bulan adam bilimin bu günlere gelebileceğini görseydi, televizyonu icat eden adamın günümüz türk televizyonlarını gördükten sonra yaşadığı pişmanlıktan çok daha fazlasını yaşardı.
glenn meade tarafından kaleme alınan (bkz: brandenburg)
insanın sevgilisini sevgili olduktan çok sonra keşfetmesi gibidir sözlüğe alışmak ve insanın böyle bir alışkanlığını bırakması çok zordur.daha önce internet yoksunluğu, kişisel işler, okul yoğunluğu vb gibi birçok sebepten ötürü başıma gelen bir durumdur.gerçi hiçbir son online durumumda bir daha uzun süre sözlüğe uğrayamayacağım gelmedi aklıma.veda etmek denemez buna yani ama öyle anlar gelir ki sözlüğe eskisi gibi bir okuyucu olarak "aman dur bu aralar hiç entry girmez oldum" veya "acaba hangi entrylerim oylanmış" gibi kaygılar taşımadan girmek cazip gelir.o anlar yazdıklarının anlaşılamadığını düşündüğün veya çok hoşuna giden, yazarken inanılmaz keyif alarak yazdığın entrynin eksilendiğine tanık olduğun ve sebebini anlayamadığın anlardır.ama yine de zordur çünkü sözlüğe bir kere alışmışsanız internette eskiden yaptığınız birçok şey size zaman kaybıymış gibi gelir.sözlüğün o öğretici ve eğlendirici tavrı sizi iyice içine çeker ve imkansızlaştırır vedayı.
+ercüüü, kızartmanın yanında çay içer misin?
-yok kanka ben yoğurt yicem..
+iyi o zaman ben bi kola doldurayım...
-yok kanka ben yoğurt yicem..
+iyi o zaman ben bi kola doldurayım...
eylemin gerçekleşme safhasında erkek kısmının ayak baş parmaklarının birbirinin üstüne çıkmak için kavgaya tutuşması ve soğuk terlerin dökülmesi beklenen durumların en masumlarıdır.
eskimoların ve kutup ayılarının cinsel hayatlarını merak ettiren durum.ayrıca çöle düşmüş bahtsız bedevilere acımamızı sağlayan hede.
aşık olunan kişiye atılacak olan mesajın tekrar tekrar okunması.gönderildikten sonra "acaba benim yazdığım gibi mi gitmiş?"diye tekrar gönderilmiş kutusuna girilmesi ve gelen mesajın da her harfine, her boşluğuna bir anlam yüklediğin an.
vücutta bulunan ender simetrik kısımlardan biridir.
+şeyy..ama ben..?!?
-sen ne?pişman mısın?
+yok ta.. bilmem ki..ne olcaz biz şimdi?yani dün geceye kadar arkadaştık?14 şubat bi anlam ifade etcek mi artık bizim için?
-hmm...galiba sen hala sarhoşsun tülin...gel bakim sen şöyle...
-sen ne?pişman mısın?
+yok ta.. bilmem ki..ne olcaz biz şimdi?yani dün geceye kadar arkadaştık?14 şubat bi anlam ifade etcek mi artık bizim için?
-hmm...galiba sen hala sarhoşsun tülin...gel bakim sen şöyle...
tüm spermlere aksi yönde hareket eden bir spermin karikatürize edildiği bir t-shirtte yazan "be different" yazısı.
erkek kısmının büyük çoğunluğunun başına gelmiştir ergenlik dönemlerinde erotik dergi almak veya takas yapmak.yalnız bu dergi alma şekli değişkenlik gösterir.örneğin bir dergi ya da gazete bayisine gittiğinizde 2.5 litre kola alır gibi almazsınız, istemezsiniz esnaf kısmından...
ergen:şeyy...abi bana bir (bkz: hürriyet) bide....(utangaçlık hat safhadadır)borcum ne kadar?
esnaf:3 lira..
bu yorucu alış-verişten sona sıra gelmiştir o dergiyi kimseye göstermeden odaya kadar götürmeye.zira güneşi henüz batmamış bir yaz akşamüstüdür ve sokak yolu boyunca kenarlarda,kapı eşiklerinde ikişerli üçerli oturmuş ev hanımları el işi yapıyorlarmış kisvesine bürünüp lakırdı yapmaktadırlar.velev ki ergenimizi o erotik dergiyle görürseler onu her gördüklerinde iğretiyle bakarlar.çocukluğunu o mahallede ve o mahallenin yazılı olmayan kurallarını hıfzederek geçirmiş ergenimiz durumun farkındadır ve bekir coşkun’u emin çölaşan’ı hiç bilmezken, ahmet hakan’ın mutasyonundan bihaberken(ergenlik dönemimin hürriyetinden bahsediyorum:d),kendince o dönemin en kalın ve popüler gazetesi olan hürriyeti beraberinde taşıyıp dergiyi gazetenin iç sayfalarına adeta gömmüştür.
ev hanımı1:şu fatma’nın oğlu demi gııı...ne o koltuğunun altındaki?
ev hanımı2:gazete...maşallahlar olsun(tek başına maşallah yetmezmiş gibi) bu çocuk ya doktor ya yüksek mühendis çıkar bak demedi deme..zehir gibi bakıyo baksana..gazeteler,kitaplar...alim kesilir bu başımıza...
ev hanımı:sorma türkan...milletin şeyinden akıl damlıyo vallaa...
sonuç olarak o ergenimizin niyeti başkaydı ve ileri görüşlü ev hanımı2 teyzemiz anı yanlış gördüğünden ileriyi görmekte başarısız olmuştu..nitekim o ergen onların dediği gibi doktor veya mühendis değil,fizik öğretmeni adayı olmuştur...
ergen:şeyy...abi bana bir (bkz: hürriyet) bide....(utangaçlık hat safhadadır)borcum ne kadar?
esnaf:3 lira..
bu yorucu alış-verişten sona sıra gelmiştir o dergiyi kimseye göstermeden odaya kadar götürmeye.zira güneşi henüz batmamış bir yaz akşamüstüdür ve sokak yolu boyunca kenarlarda,kapı eşiklerinde ikişerli üçerli oturmuş ev hanımları el işi yapıyorlarmış kisvesine bürünüp lakırdı yapmaktadırlar.velev ki ergenimizi o erotik dergiyle görürseler onu her gördüklerinde iğretiyle bakarlar.çocukluğunu o mahallede ve o mahallenin yazılı olmayan kurallarını hıfzederek geçirmiş ergenimiz durumun farkındadır ve bekir coşkun’u emin çölaşan’ı hiç bilmezken, ahmet hakan’ın mutasyonundan bihaberken(ergenlik dönemimin hürriyetinden bahsediyorum:d),kendince o dönemin en kalın ve popüler gazetesi olan hürriyeti beraberinde taşıyıp dergiyi gazetenin iç sayfalarına adeta gömmüştür.
ev hanımı1:şu fatma’nın oğlu demi gııı...ne o koltuğunun altındaki?
ev hanımı2:gazete...maşallahlar olsun(tek başına maşallah yetmezmiş gibi) bu çocuk ya doktor ya yüksek mühendis çıkar bak demedi deme..zehir gibi bakıyo baksana..gazeteler,kitaplar...alim kesilir bu başımıza...
ev hanımı:sorma türkan...milletin şeyinden akıl damlıyo vallaa...
sonuç olarak o ergenimizin niyeti başkaydı ve ileri görüşlü ev hanımı2 teyzemiz anı yanlış gördüğünden ileriyi görmekte başarısız olmuştu..nitekim o ergen onların dediği gibi doktor veya mühendis değil,fizik öğretmeni adayı olmuştur...
sauronun bağlama dersleri almasından sonra literatüre girmiştir.
uzun ince bir kuledeyim,
yanıyorum gündüz gece...
uzun ince bir kuledeyim,
yanıyorum gündüz gece...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?