bence küfüre en çok yakışan sözcüktür.
böyle anlamı yumuşatan, hem sevgi dolu hem de sert olabilen yegane kelimedir. muhabbeti bile mevcuttur. neyse bok sevgimi daha fazla dışa vuramayacağım.
her türlü özgürlüğün kısıtlandığı, hiçbir şeyin doğru işlenmediği,yürümediği, sınavların bile hileli olduğu 19 mayıstayız bu gün. evet adı atatürkü anma gençlik ve spor bayramı. atatürkü anıyoruz evet, ama nasıl ve neden belli değil. stadlarda dans ederek olmuyor malesef ki.
taa anaokulundan başlayarak okuduğumuz o şiirler, şarkılar her gün okuduğumuz o andımız var ya, aslında hiçbirimiz bir şey anlamıyoruz. biz böyle yetiştiriliyoruz. aslında atatürkü hiçbirimiz anlamıyoruz. eğer anladıysak, böyle olmazdı değil mi ? neyse hepimize kutlu olsun, umarım daha aydınlık günler bizi bekler.
taa anaokulundan başlayarak okuduğumuz o şiirler, şarkılar her gün okuduğumuz o andımız var ya, aslında hiçbirimiz bir şey anlamıyoruz. biz böyle yetiştiriliyoruz. aslında atatürkü hiçbirimiz anlamıyoruz. eğer anladıysak, böyle olmazdı değil mi ? neyse hepimize kutlu olsun, umarım daha aydınlık günler bizi bekler.
ankaraya gidip de sevmeyenlere bir çift lafım olacak.
e arkadaş sen kalkıp hep görüştüğün, yakın olduğun insanlarla, güzelim istanbuldan ankaraya gidersen elbette bişey bulamazsın o beton şehirde. bir kenti kent yapan şey de içindekilerdir biraz da olsa. hele bi sevdiğin insanlar olsun orada, bak bakalım ne kadar değerli oluyor o ankara. şahsen gün saydığımı bilirim.
e arkadaş sen kalkıp hep görüştüğün, yakın olduğun insanlarla, güzelim istanbuldan ankaraya gidersen elbette bişey bulamazsın o beton şehirde. bir kenti kent yapan şey de içindekilerdir biraz da olsa. hele bi sevdiğin insanlar olsun orada, bak bakalım ne kadar değerli oluyor o ankara. şahsen gün saydığımı bilirim.
birçoğunun saçma hatta gülünç olduğu efsanelerdir. işte bir tanesi;
bir sümer ilahisinde, en güçlü tanrı enlil göğü yerden ayırır. " canlı bedenin yetiştiği yerde" ilk insanlar tıpkı bitkiler gibi topraktan biter ve enlil bundan hoşnut kalır. diğer tanrılar yeni filiz veren insanları görünce, hayranlık dolu bakışlarla enlil’e yalvararak, ondan kendilerine hizmet edecek ve ihtiyaçlarını karşılayacak insanlar yaratmasını ister. ana tanrıça ninmena hükümdarlar yaratır ve böylece insanlığa düzen getirir. ayrıca insanların ürüme yoluyla çoğalmasını mümkün kılar.
bir sümer ilahisinde, en güçlü tanrı enlil göğü yerden ayırır. " canlı bedenin yetiştiği yerde" ilk insanlar tıpkı bitkiler gibi topraktan biter ve enlil bundan hoşnut kalır. diğer tanrılar yeni filiz veren insanları görünce, hayranlık dolu bakışlarla enlil’e yalvararak, ondan kendilerine hizmet edecek ve ihtiyaçlarını karşılayacak insanlar yaratmasını ister. ana tanrıça ninmena hükümdarlar yaratır ve böylece insanlığa düzen getirir. ayrıca insanların ürüme yoluyla çoğalmasını mümkün kılar.
21. yüzyılda tüm hizmetlerin ve nesnelerin maddi-manevi bir değeri vardır. bu değerleri, dönemin ekonomik,hukuksal, sosyolojik, psikolojik vb. durumları belirler. bu doğrultuda piyasa koşullarını belirleyen unsurun tüketim olması kaçınılmazdır. tüketimin olması için müşteri, müşterilerin de bu metaları satın alabilmeleri için belli bir gelire sahip olmaları şarttır. elde edilen nesneler toplumda “statü, ayrım” gibi farkları belirler. bu tüketim toplumunun en belirgin özelliğidir. metalar piyasaya sunulurken, onların satın alınmasını sağlayacak stratejiler de onlarla birlikte üretilir. bu işi en iyi reklam sektörü yapar. gayet sıradan olan bir mal/ meta, parlak ambalajlı kutusunda sunulur ve daha sonra talebe ya da arzulanma oranına göre etiketlenir. bu sırada devreye reklamlar girer ve size en iyisini vadeder. buna sahip olmanız gerektiğini, hayatınızdaki tek eksikliğin bu olduğunu aşılar. insanların sahip olmak için birbirleriyle yarışmasını, rekabet etmesini tetikler. çünkü reklamcının işi budur ve o metalara alıcı bulmak zorundadır. biz fark etmesek dahi kullanılan binlerce parçamız vardır. önce moda adı altında giydiklerimize değer yüklerler, sonra bedenimizi inceltmeye çalışırlar, dişlerimizi daha beyaz, dudaklarımızı daha dolgun yapmaya çalışırlar. bu metalar aracılığı ile de toplumsal konumumuzu güçlendirmeyi hedeflerler. yani reklam, kendi kendine değerler, idealler yaratarak bizi de o kalıba sokmaya çalışır. çünkü, onlar için hepimiz potansiyel tüketicilerizdir.
an itibariyle 10. entrymi girdim. bu baskıya karşı dimdik ayaktayım, pes etmiyorum ve yazmaya devam ediyorum. ama sanki önce onaylanmam gerek. haydi bakalım.
çalışılacak ders ne kadar basit ve kısaysa, gerçekleştirilmesi bir o kadar geciken eylemdir bence. mesela ben 2 saattir bekliyorum, hala modum gelmedi. gökten zembille inmiyor ki bu meret.
garip bir şekilde seviyorum bu maviyi, hatta bence günün en güzel vakti. ne bir ses, ne bir hareket olur çevrede. kendimle başbaşa kalabildiğim yegane zaman dilimi diyebilirim.
he tabi proje zamanları çok çekici değildir, stresi arttırır, kahveye abandırır adamı.ama olsun onu görüp öyle uyumak da pek bir zevkli. (bkz: gececi)
he tabi proje zamanları çok çekici değildir, stresi arttırır, kahveye abandırır adamı.ama olsun onu görüp öyle uyumak da pek bir zevkli. (bkz: gececi)
nedense hep yapmak isteyip, bi türlü yapamadıklarımı gerçekleştirdiğim haftadır. ay dur şu albümü de indireyim, aa bu da mı gelmiş, dur şuna da bi göz atayım derken, bi bakmışım "şunu da iç ve yat zıbar" dercesine bana bakan son sigaram kalmıştır.
gerçi akıllandım sözlük. saatlerimiz henüz iki buçuğu göstermekte, geriye hiç bilinmeyen 6 matematik konusu ve 500 sayfalık güzelim bir kitap var. planım ise önce klavyeyi sakince elimden bırakıp, bilgisayarımdan uzaklaşmak ...
gerçi akıllandım sözlük. saatlerimiz henüz iki buçuğu göstermekte, geriye hiç bilinmeyen 6 matematik konusu ve 500 sayfalık güzelim bir kitap var. planım ise önce klavyeyi sakince elimden bırakıp, bilgisayarımdan uzaklaşmak ...
gezdiği ülkelerle, okuduğu kitaplarla ve zerdüşt ruhuyla sözlüğe yeni bir bakış açısı getireceğine inandığım, çok sevdiğim arkadaşım.
ah şu bok muhabbetlerinin gözü kör olsun.
ah şu bok muhabbetlerinin gözü kör olsun.
her şey "la illah illa allah hopbidi bismillah" ile başladı. sonra orqn kendini tanrı ilan etti. fakat çok diktatör ruhlu. inatla beni afaroz etmeye çalışıyor. ben de yüzsüz gibi kalmaya çalışıyorum. bi de biraz tembel. vahiyleri sms yoluyla yolluyor. ama zamanla alışacak, inanıyorum.
iman şeklimiz: iman eder gibi yapmak.
kutsal kitap: yapım aşamasında
kutsal günler: 18 eylül - 13 ekim
aranan özellikler: börek yapmak
tabi bunlar siz sevgili müridlerimizle gelişecek.
mariomusunsen the first bidi kadıköyden bildirdi...
iman şeklimiz: iman eder gibi yapmak.
kutsal kitap: yapım aşamasında
kutsal günler: 18 eylül - 13 ekim
aranan özellikler: börek yapmak
tabi bunlar siz sevgili müridlerimizle gelişecek.
mariomusunsen the first bidi kadıköyden bildirdi...
ortaya bir diyet çıktığında, hemen sesler de yükselmeye başlıyor, uzmanlar - bu diyet sağlıksız! diye bas bas bağırıyor. oysa aynı uzmanlar kavitasyon gibi saçma yöntemleri de destekliyor. neyse sonuç olarak ben de başta desteklemiyordum, fakat denedim.
en temel özelliği atak, seyir, güçlendirme ve koruma evresi olmak üzere 4 aşamadan oluşması.
kilonuza göre atak evresi 1-10 gün arasında değişiyor. bu evrede sadece proteinler alınıyor. yani yağsız kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri.
ekmek yerine günde 1 buçuk yulaf kepeği yiyorsunuz. aynı zamanda 1 buçuk litre su içmek de zorunlu. tabi yarım saatlik yürüyüş de.
meyve, yağ, tuz kesinlikle yasak.
seyir evresinde ise, aynı şekilde atak evresinde olduğu gibi diyetinize devam ediyorsunuz fakat sebzeler de ekleniyor. isterseniz 5 gün saf protein- 5 gün sebze- protein olarak gidebiliyorsunuz ya da 1 gün protein, 1 gün sebze-protein olarak da yapabilirsiniz. bu evreyi istediğiniz kiloya gelinceye kadar devam ettiriyorsunuz. kitapta daha ayrıntılı olarak anlatılıyor. yapacaksanız kitabı almanız şart.
en büyük sıkıntım, uzun süreli diyet yapamamamdı. dukanın amacı da bu zaten. atak evresinde kaybedilen kilo ile insan gaza geliyor, devam ettiriyor. şu an 16. günümdeyim 5 kilo verdim. günde 6 öğün yemek, 1 saatlik spor diyetlerinden sıkıldıysanız tam size göre.
tabi her diyette olduğu gibi eksileri de var. ilk başta meyveyi çok özlüyorsunuz, meyve koruma evresinde devreye giriyor. alkole elveda demek zorundasınız. diğer sorun ise "şeker". şeker problemeniz varsa asla yapmayın. sadece "splenda" denilen tatlandırıcıya izin var. splenda ve yulaf kepeğiyle yapılan, çeşitli tatlı tarifleri var, internette bulabilirsiniz. ben arada yapıyorum, böylece gözüm dışarıdaki keklere, kurabiyelere gitmiyor. eh bunları yapmak için de hem zamana, hem sabıra hem de maddi güce ihtiyacınız var.
haydi sözlük kızları! hep beraber zayıflıyoruz !
en temel özelliği atak, seyir, güçlendirme ve koruma evresi olmak üzere 4 aşamadan oluşması.
kilonuza göre atak evresi 1-10 gün arasında değişiyor. bu evrede sadece proteinler alınıyor. yani yağsız kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri.
ekmek yerine günde 1 buçuk yulaf kepeği yiyorsunuz. aynı zamanda 1 buçuk litre su içmek de zorunlu. tabi yarım saatlik yürüyüş de.
meyve, yağ, tuz kesinlikle yasak.
seyir evresinde ise, aynı şekilde atak evresinde olduğu gibi diyetinize devam ediyorsunuz fakat sebzeler de ekleniyor. isterseniz 5 gün saf protein- 5 gün sebze- protein olarak gidebiliyorsunuz ya da 1 gün protein, 1 gün sebze-protein olarak da yapabilirsiniz. bu evreyi istediğiniz kiloya gelinceye kadar devam ettiriyorsunuz. kitapta daha ayrıntılı olarak anlatılıyor. yapacaksanız kitabı almanız şart.
en büyük sıkıntım, uzun süreli diyet yapamamamdı. dukanın amacı da bu zaten. atak evresinde kaybedilen kilo ile insan gaza geliyor, devam ettiriyor. şu an 16. günümdeyim 5 kilo verdim. günde 6 öğün yemek, 1 saatlik spor diyetlerinden sıkıldıysanız tam size göre.
tabi her diyette olduğu gibi eksileri de var. ilk başta meyveyi çok özlüyorsunuz, meyve koruma evresinde devreye giriyor. alkole elveda demek zorundasınız. diğer sorun ise "şeker". şeker problemeniz varsa asla yapmayın. sadece "splenda" denilen tatlandırıcıya izin var. splenda ve yulaf kepeğiyle yapılan, çeşitli tatlı tarifleri var, internette bulabilirsiniz. ben arada yapıyorum, böylece gözüm dışarıdaki keklere, kurabiyelere gitmiyor. eh bunları yapmak için de hem zamana, hem sabıra hem de maddi güce ihtiyacınız var.
haydi sözlük kızları! hep beraber zayıflıyoruz !
adı üzerinde youtubedaki videoları mp3 formatına çevirmeye yarayan site. özellikle torrent kullanamayanların çok işine yarayacağını düşünüyorum.
http://www.youtube-mp3.org/
http://www.youtube-mp3.org/
bugün onun doğumgünüsü. en içten dileklerimizle kutlu olsun kıymetlimisss.
insanın dinledikçe dinleyesi, efkarlanma pepee diyesi geliyor. sabah akşam dinliyorum. üzülüyorum pepee için. bak pepee her ne için üzgünsen, hepsinin kaynağı o şila. bırak o kızı, sen de kurtul biz de!
arada resmen aşerdiğim içecektir. tuzludur, mis gibidir. ayrıca uyku problemi çeken bünyeme ilaç gibi gelmektedir. fakat bir sorunum var ki, canım her ayran çektiğinde direkt olarak çiğ köfte çekiyor. acaba istediğim şey çiğ köfte mi, yoksa ayran mı sorusuna ise hala cevap bulamadım. en iyisi ben biraz düşüneyim.
melek yüzlü bir hatun olmasının yanında, ya üzgün ya çok mutlu. ya hep gülüyor ya da duruyor öyle bakıyor size. ilerleyen saatlerde bana sulanmadı da değil hani .
en büyük ortak noktamız ise, ikimiz de damat halayı seviyoruz
en büyük ortak noktamız ise, ikimiz de damat halayı seviyoruz
böyle hani olurda bişey yapmak istersiniz ama cesaretiniz yoktur, ulan yanımda biri olsa kesin yapardım dersiniz; işte o "biri" kesinlikle kendisidir. her türlü aktiviteye ayak uydurabileceğini düşünüyorum. o kadar kıpır kıpır ve neşeli ki, tüm enerjisi masayı alıp başka diyarlara götürmeye yetiyor. kendisini dün kırdım biraz, fal bakmadım . kısmetse bugüne bekliyoruz efenim.
özgüven sadece dış görünüşle, insanların sizi beğenmesiyle alakalı bir durum değildir. nesnelerin ötesinde, düşünceler, idealler vardır. zaten "tarz" dediğimiz olgu da bu değil midir.
ultra özgüvenli şişman hatun, toplum baskısını umursamadan, bakışlardan rahatsız olmadan sokaklarda salına salına yürüyebiliyorsa, emin olun sizden çok daha fazla şeyi başarmıştır hayatında. ilk önce kendini tanımış, kendi tabularını yıkmıştır.
(bkz: günümüz ideal kız profili )
(bkz: estetik kaygı)
ultra özgüvenli şişman hatun, toplum baskısını umursamadan, bakışlardan rahatsız olmadan sokaklarda salına salına yürüyebiliyorsa, emin olun sizden çok daha fazla şeyi başarmıştır hayatında. ilk önce kendini tanımış, kendi tabularını yıkmıştır.
(bkz: günümüz ideal kız profili )
(bkz: estetik kaygı)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?