(bkz: eşeğin jazz la imtihanı) yetmessehttp://vidivodo.com/291231/esek-ve-jazz
alkol ve müziğin tüketiminde bünyenin sınırlarının zorlandığı zirve.
sonrasında işkembenin loplarının tarifinde kullanılır. (bkz: damardan)
sonrasında işkembenin loplarının tarifinde kullanılır. (bkz: damardan)
livanelinin leylanın evi kitabının ana fikri.
eski cia ajanı reza kahlili’nin kitabı. ihtimal memlekette, bir hafta on gün tartışılıp, sonra bir kenara atılıcak yeni bilgi kirliliği kaynağı.
terörle mücadele amacı ile kurulması planlanan özel ordunun tartışılan fiziksel özelliği. diğer seçenek hilal bıyık.
yerel basın yayın organı.
(bkz: badem bıyık)
almanya başbakanı angela meyerin, erotik düşlerinden arta kalan zamanlarda, almanya türk cumhuriyetinin kuruluşunun anlatıldığı, ismail ünver imzalı kurgu roman.
le monte gazetesine, sarkozy’ yi doğal yaşama alanında gösteren kapağı nedeniyle, her bir kopyası için 100 euro para cezası kesildi. gazete yaptığı açıklamada, fotoğrafların montaj olmadığı, gerekirse haklarını afrika insan hakları mahkemesinde arayacaklarını bildirdiler. sarkozy’ ye yakın adını açıklamak istemeyen kaynaklar, bu komplonun arkasında dış güçler olduğunu, önder sav bağlantılarınında araştırıldığını ifade ettiler.
birinin diğerine göre daha iyi olma durumu.
aşık veysel’in sadık yari.
yetkili kişizade ve yetkisiz kimselerin, basına yaptıkları açıklama. (bkz: halil bakırcı)
islam çupinin dediği gibi.
fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz...
fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz...
ipin ucunu kaçırmış televizyon izleyicisinin, kendine verdiği zararlar üzerine bir kısa film.
memleket hallerini anlatan, bir ilhan berk şiiri.
senin üstündedir
ne varsa yalnızlık, fakirlik namına
sevmek, yaşamak aşkına
devam eden ve edecek olan adına
nasırlı elden sarı yüzden yana
yani ne varsa yorgun, fakir halkım adına
senin üstünedir.
sen âhı ekenin biçenin
sen âhı taş kıranın, şarkı söyleyenin
trenler ki senden geçer
başı açık yalnayak halkım senden geçer
türkülerin en hazinleri senin üzerinedir
anamın, kardeşimin, kavmimin göz yaşı senin üzerinedir
halkım arabacısı, köylüsü, ırgatıyla senindir
ben bütün şiirlerimle halkımın.
o ovalar ne öyle, birbiri arkasına akıp durur?
o yorgun o soluk o namuslu yüzler o erkek bakışlar
o gökyüzü, sarı, kırmızı, mavi say sayabildiğin kadar
ya o şehirler, vefakâr antep, zalim istanbul, kanlı zonguldak?
köyler, bozkırlar, kasabalar?
insanlar ki çıkık elmacık kemikleri acayip elleri, ayaklarıyla
durmuşlar veya yürüyorlar
zilede kör bir adam gelip geçen trenlere türkü söylüyor
sıvasdan bıçak satıcılarının sesleri geliyor
pis, fakir o canım kürt köyleri arkalarını dağlara dayayıp
görünmez olmuşlar
peşleri sıra tuz gölleri, nehirler gökyüzü kayıyor.
sen bir kenara durmuş bakıyorsun
dağlar senin önünde gelip durur
yol senin serine görünür
kötüsü sana vurur rüzgârın
eğrisi sana yağar yağmurun
ekmeğin karası sana düşer.
sen şu koca türkiye toprağı
sen yunusun, karacaoğlanın, pir sultan abdalın vatanı
sen kimsesizliğimizin, büyük yalnızlığımızın, alın terinin
memleketi
gözümüzün içindeki sarılık
avucumuzun içindeki yara
sen her gün biraz daha bağlandığımız
her gün bizi bağlayan hayata
tuzu ekmeği şiirimizin
sen çarık, potur, kuşak
sen çavdar ekmeği, mısır ekmeği, buğday ekmeği
dinlenmekten yorulmuş toprak, durgun sular, ihtiyar dağlar
karakollar, hapishaneler, okullar
yani yirmi milyonun kederi
yani yirmi milyonun ümidi
sen büyük kederimiz
sen büyük ümidimiz
düzülse sana düzülür destan
yakılsa sana yakılır türkü
ama şüphesiz en insancası işin
devam etmektir yaşamaya.
senin üstündedir
ne varsa yalnızlık, fakirlik namına
sevmek, yaşamak aşkına
devam eden ve edecek olan adına
nasırlı elden sarı yüzden yana
yani ne varsa yorgun, fakir halkım adına
senin üstünedir.
sen âhı ekenin biçenin
sen âhı taş kıranın, şarkı söyleyenin
trenler ki senden geçer
başı açık yalnayak halkım senden geçer
türkülerin en hazinleri senin üzerinedir
anamın, kardeşimin, kavmimin göz yaşı senin üzerinedir
halkım arabacısı, köylüsü, ırgatıyla senindir
ben bütün şiirlerimle halkımın.
o ovalar ne öyle, birbiri arkasına akıp durur?
o yorgun o soluk o namuslu yüzler o erkek bakışlar
o gökyüzü, sarı, kırmızı, mavi say sayabildiğin kadar
ya o şehirler, vefakâr antep, zalim istanbul, kanlı zonguldak?
köyler, bozkırlar, kasabalar?
insanlar ki çıkık elmacık kemikleri acayip elleri, ayaklarıyla
durmuşlar veya yürüyorlar
zilede kör bir adam gelip geçen trenlere türkü söylüyor
sıvasdan bıçak satıcılarının sesleri geliyor
pis, fakir o canım kürt köyleri arkalarını dağlara dayayıp
görünmez olmuşlar
peşleri sıra tuz gölleri, nehirler gökyüzü kayıyor.
sen bir kenara durmuş bakıyorsun
dağlar senin önünde gelip durur
yol senin serine görünür
kötüsü sana vurur rüzgârın
eğrisi sana yağar yağmurun
ekmeğin karası sana düşer.
sen şu koca türkiye toprağı
sen yunusun, karacaoğlanın, pir sultan abdalın vatanı
sen kimsesizliğimizin, büyük yalnızlığımızın, alın terinin
memleketi
gözümüzün içindeki sarılık
avucumuzun içindeki yara
sen her gün biraz daha bağlandığımız
her gün bizi bağlayan hayata
tuzu ekmeği şiirimizin
sen çarık, potur, kuşak
sen çavdar ekmeği, mısır ekmeği, buğday ekmeği
dinlenmekten yorulmuş toprak, durgun sular, ihtiyar dağlar
karakollar, hapishaneler, okullar
yani yirmi milyonun kederi
yani yirmi milyonun ümidi
sen büyük kederimiz
sen büyük ümidimiz
düzülse sana düzülür destan
yakılsa sana yakılır türkü
ama şüphesiz en insancası işin
devam etmektir yaşamaya.
biz başkurdistan olarak kullansakta, kendileri baskortostan olarak kullanıyorlar.
isim kendi coğrafyasında arıcılıkla uğraşan toplumu ifade ediyor.
isim kendi coğrafyasında arıcılıkla uğraşan toplumu ifade ediyor.
adını bari değiştirselerdi. (bkz: garip gureba.)
dokuzuncusunun yürürlükte olduğu, tbmm nin yol haritası.
birde beş yıl gelenler için yapılanı var. tabiki resmi gazetede yayınlanmıyor.
birde beş yıl gelenler için yapılanı var. tabiki resmi gazetede yayınlanmıyor.
kitaplarını yalnızca sahaflarda bulabileceğiniz, kitapevleri ve antolojilerden aforoz edildiğini düşündüğüm yazar.
bülten sokak onulmaz bir şekilde ikiye böler. kuğulu tarafı tunalı, esat tarafı hilmi’nin coğrafik özelliklerini taşır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?