iç anadoluda, mıstık büyüyünce mıstaa, yaşlanınca misto olur.
bir dönem, askere alma yaşı. (bkz: hey onbeşli)
masal tekerlemeleri ile başlayan, 1971 yılı yapımı filmdir.
müjdat gezen, mine mutlunun başlıca rollerini paylaştığı filmde, ananıda al git mevzusunun ilk dönemleri anlatılır. keloğlanın saçlı hali, padişahlar, yolsuzluklar, havuzlu villalar vs.
müjdat gezen, mine mutlunun başlıca rollerini paylaştığı filmde, ananıda al git mevzusunun ilk dönemleri anlatılır. keloğlanın saçlı hali, padişahlar, yolsuzluklar, havuzlu villalar vs.
yavşaklığın içeriği tesbit edilmelidir önce. bir kitlenin tercih ettiği müzikle, maddi manevi sömürülmesine çanak tutması ihanetidir. söz konusu yavşaklığın içeriği.
istesenizde uzak duramassınız. fizan’ada gitseniz, sibirya’yada, yüreğiniz bu coğrafyada atıyorsa buradasınızdır. ayrıca arabesk yalnızca müzikte değil politikayada bulaşmış durumda. ya sev ya terket çığırtkanları, kıçlarını yırtıyorken uzak duramassınız.
bu ülkede bir haftadır, iki karşıt tarafın, havuzlu villalarının gölgesine indirgenmiş, politik söylemde, söz konusu müziğin kulaklarımıza izdüşümüdür.
(bkz: bkz icad oldu mertlik bozuldu)
istesenizde uzak duramassınız. fizan’ada gitseniz, sibirya’yada, yüreğiniz bu coğrafyada atıyorsa buradasınızdır. ayrıca arabesk yalnızca müzikte değil politikayada bulaşmış durumda. ya sev ya terket çığırtkanları, kıçlarını yırtıyorken uzak duramassınız.
bu ülkede bir haftadır, iki karşıt tarafın, havuzlu villalarının gölgesine indirgenmiş, politik söylemde, söz konusu müziğin kulaklarımıza izdüşümüdür.
(bkz: bkz icad oldu mertlik bozuldu)
geleneksel ve yaygın olanı lafa bak çay demledir. ilk olarak ne zaman kullanıldığına dair bir bilgi mevcut değildir. konuşmalar konu dışına çıktığında, durumun tesbiti için, yukarıdan yukarıdan buyrulur.
başlığa bak çay demle, özlü söz öbeğinde konuya yaklaşım, hatta direk konunun varlığına hicivli bir karşı duruş söz konusudur.
edit: başlığın özünü oluşturan, lafa bak çay demle, özlü sözünün ilk olarak 12.yüzyıl horasanında söylendiğine dair rivayetler var.
başlığa bak çay demle, özlü söz öbeğinde konuya yaklaşım, hatta direk konunun varlığına hicivli bir karşı duruş söz konusudur.
edit: başlığın özünü oluşturan, lafa bak çay demle, özlü sözünün ilk olarak 12.yüzyıl horasanında söylendiğine dair rivayetler var.
yavşaklıkla mücadele kapsamında, yeni doğmuş bebeğin kulağına, ezanı fazıl saydan okumasını istemek.
iş yerinde q, evde f klavye kullanıyorum. herhangi birisinin bir diğerine üstünlüğü söz konusu değildir. alışkanlıklar ve ihtiyaçların belirlediği seçenektir.
diyanet buyurmuş, “temel ihtiyacından (yeme, içme, barınma gibi) fazla olarak, 80.18 gram altın karşılığı malı olmayan” memura zekat verilebileceğini ifade etmişler.
haksen olaya daha farklı yaklaşmış, memurların yüzde yetmişinin kredi kartı borcu olduğunu yada bireysel kredi borçları olduğu, bırakınız zekatı fitre dahi verilebileceğini buyurmuşlar.
(bkz: rüşvet alan memura zekat vermek caiz midir)
edit: caizmidir, şeklinde sallamışız. bu konular üzerinde titizlikle duran, matrax kardeş de gerekli uyarıyı yapmıştır. sanırım içerikle ilgilenmedi.
haksen olaya daha farklı yaklaşmış, memurların yüzde yetmişinin kredi kartı borcu olduğunu yada bireysel kredi borçları olduğu, bırakınız zekatı fitre dahi verilebileceğini buyurmuşlar.
(bkz: rüşvet alan memura zekat vermek caiz midir)
edit: caizmidir, şeklinde sallamışız. bu konular üzerinde titizlikle duran, matrax kardeş de gerekli uyarıyı yapmıştır. sanırım içerikle ilgilenmedi.
toplumun sömürülmesine, gönüllü destek veren kuru kalabalığın, ki iki kitle aynıdır.
ancak yavşaklıkla tarif edilebilen, ihaneti ile mücadele planıdır.
ancak yavşaklıkla tarif edilebilen, ihaneti ile mücadele planıdır.
doğmamış çocuğun, ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik dayanışma partisi.
adındanda anlaşılacağı gibi, geleneksel adetlerimizdendir. özünde toplumsal dayanışmayı, paylaşımcılığı ve imece kültüründen artakalanları barındırır.
en azından, ankara dolaylarında öyle.
adındanda anlaşılacağı gibi, geleneksel adetlerimizdendir. özünde toplumsal dayanışmayı, paylaşımcılığı ve imece kültüründen artakalanları barındırır.
en azından, ankara dolaylarında öyle.
ilk olarak hindistan ve pakistan’da görülen, ingiltere’de bakteriyi taşıyan 50 hastanın kaydedildiği, nurtopu gibi, yeni küresel bakterimiz.
(bkz: deli dana)
(bkz: kuş gribi)
(bkz: domuz gribi)
(bkz: deli dana)
(bkz: kuş gribi)
(bkz: domuz gribi)
yasak kalkmalı, bu konunun tetiklediği trafik kazalarının, toplumsal ve ekonomik boyutu değerlendirildiğinde, kardiyolojideki durum gözardı edilebilir. fakat dumansız hava sahasının vay haline.
2010 yılı itibarı ile, futbolda neyin peşinde olduğu henüz anlaşılamamıştır.
bir bakıyorsunuz aydınspor ile, bir bakıyorsunuz trabzonspor ile dans ediyor.
bir yandan siirtspor’un başkanlığını yürütürken, diyarbakırspor başkanlığına oynuyor.
son olarak bunlarda kesmemiş olacak, futbol federasyonundan ayrılıp.
doğu ve güneydoğu anadolu’yu temsilen, türkiye futbol birliği’ ni kurmaktan bahsediyor.
(bkz: fadıl nereye koşuyor)
bir bakıyorsunuz aydınspor ile, bir bakıyorsunuz trabzonspor ile dans ediyor.
bir yandan siirtspor’un başkanlığını yürütürken, diyarbakırspor başkanlığına oynuyor.
son olarak bunlarda kesmemiş olacak, futbol federasyonundan ayrılıp.
doğu ve güneydoğu anadolu’yu temsilen, türkiye futbol birliği’ ni kurmaktan bahsediyor.
(bkz: fadıl nereye koşuyor)
kendisi memleketimizin yenilikçi gazetecilerindendir. röportaj türünün, henüz tanımlanmayan, gelecekten örneklerini veriyor. bu gün kelepçe yarın kırbaç sonrasında kimbilir. hararetle bekliyoruz.
sofranın olmassa olmazları vardır. detaylar için, kola reklamlarını takip etmek yeterlidir.
(bkz: hocam kola ile iftar etmek caiz midir)
(bkz: hocam kola ile iftar etmek caiz midir)
fazıl say’ın hedefinde bu kez, haklı olarak fenerbahce vardı.
köy takımına elenme yavşaklığından utanıyormuş. (bkz: son yavşak bükücü)
köy takımına elenme yavşaklığından utanıyormuş. (bkz: son yavşak bükücü)
bir fuat saka şarkısıdır.
ha böyle habu yana ah yollarım yollarım
o incecik bellere kemer olsun kollarıum
aldım domuz kızını vurdum çıktım yaylaya
sen benden güzelmisun bakışalım aynaya
saatimin kösteği boynumu dolaşmayi
darildi nenesine benumle gonişmayi
belumdeki biçağım da ben oni satacağum
bıçağın parasiyla da gız seni alacağum
ha burasi neresi maçka deyiler maçka
eskidi mi şalvarun alurum sana başka
ayağunda yemeni ne yenidur ne yeni
ne de güzel olmişsun da taniyamadum seni
tanzara başı kuyu uyu sevduğum uyu
adam sarhoş olur mi da içtiğun üzüm suyu
tanzara başı çiçek oraklan biçilecek
ben bir çeşme yaptırdım da bekar kızlar içecek
yayla çimeni meni gız elledum memeni
yola getiremedum habu domuz neni
yüzdurdum gayuğumi sürmene yalisina
vuruldum öliyirum elun gocalisina
tüfeğumun içine bölme doldurdum bölme
benum neyime galmiş gocali yari sevme
otuz iki sayarlar insanların dişini
burda temam edelum sevdaluğun işini
esti bi hafif poyraz karayelden çakayi
ağır ağır gideyi neyleyum bu takayi
güneş aliyi güneş karşıdaki taşlara
dolaşsın kemençeci habu sarı saçlara
kara tavuk fol yapar kara ağaç kovuğunda
yalanız yatılmayi kalandar soğuğunda
yaktın beni ayşe kiraz ayları gibi
gel sarili yatalum tütün tayları gibi
giydim çaruklarimi gel bağla bağlarıni
terkettum gidiyirum sürmene dağlarıni
ha böyle habu yana ah yollarım yollarım
o incecik bellere kemer olsun kollarıum
aldım domuz kızını vurdum çıktım yaylaya
sen benden güzelmisun bakışalım aynaya
saatimin kösteği boynumu dolaşmayi
darildi nenesine benumle gonişmayi
belumdeki biçağım da ben oni satacağum
bıçağın parasiyla da gız seni alacağum
ha burasi neresi maçka deyiler maçka
eskidi mi şalvarun alurum sana başka
ayağunda yemeni ne yenidur ne yeni
ne de güzel olmişsun da taniyamadum seni
tanzara başı kuyu uyu sevduğum uyu
adam sarhoş olur mi da içtiğun üzüm suyu
tanzara başı çiçek oraklan biçilecek
ben bir çeşme yaptırdım da bekar kızlar içecek
yayla çimeni meni gız elledum memeni
yola getiremedum habu domuz neni
yüzdurdum gayuğumi sürmene yalisina
vuruldum öliyirum elun gocalisina
tüfeğumun içine bölme doldurdum bölme
benum neyime galmiş gocali yari sevme
otuz iki sayarlar insanların dişini
burda temam edelum sevdaluğun işini
esti bi hafif poyraz karayelden çakayi
ağır ağır gideyi neyleyum bu takayi
güneş aliyi güneş karşıdaki taşlara
dolaşsın kemençeci habu sarı saçlara
kara tavuk fol yapar kara ağaç kovuğunda
yalanız yatılmayi kalandar soğuğunda
yaktın beni ayşe kiraz ayları gibi
gel sarili yatalum tütün tayları gibi
giydim çaruklarimi gel bağla bağlarıni
terkettum gidiyirum sürmene dağlarıni
karadeniz bölgesinde, kiralık katil hakedişi. (bkz: rap tama sisa)
bir yerel taddır. evet evet, yerel. sibiryada ilk bir hafta, votkadır çiğ balıktır, olmadı azeri kebapları, oda baydı, bira balık kurusu derken bir ayın sonunda, bir özlemle birlikte ne yesem derdine düşmüşken, tiyatro binasının arkasında gördüm kfcyi.
kendimi ankarada sandım, yemeğin sonunda neredeyse türk kahvesi sipariş edecektim.
kendimi ankarada sandım, yemeğin sonunda neredeyse türk kahvesi sipariş edecektim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?