ıslanırsınız o kadar.gülerken hatırlamaz genelde yanındakinin siz olduğunu.
sorumsuz insan tipidir.o kadar gamsız o kadar düşüncesizdirki karşısındakine yaptıklarının farkında değildir.bir gün samimiyetin dibine vurur, dinler,öper sever.ertesi gün tanmıyormuş gibi davranır,tam hayatınızdan sildiğiniz sırada çıkar yine en sıcak gülümsemesiyle allak bullak eder sizi ve hayatınızı.tavır takınamazsınız .tavır onu iyice uzaklaştırır.mümkün olduğunca tadını çıkarmaya çalışırsınız ,her seferinde aynı yanılgıya düşerek,her seferinde "bu sefer belki kararlıdır" diye düşünürsünüz.ama herseferinde aynı sonu yaşamaya mahkum eder sizi.
anlamaya çalışırsınız ,kendinizce mazeret üretirsiniz,canı sıkkın,yorgun bu mazeretlerden sadece bir kaçıdır.hiçbirşey işe yaramaz.ikna olmazsınız bile bile.her seferinde daha da kırılarak tek kişilik oyununuzu oynamaya devam edersiniz.yüreğiniz kırılmaya doymaz bir türlü.belki de tüm bunlar daha ne kadar kırılabileceğinizi görmek için bilinçaltınızın oynadığı bir oyundur.
sonunda,evet sonunda farkedersiniz ki siz de dengesizleşmişsinizdir.sizin tavırlarınızda artık günü gününü tutmayan ,acımasız,düşüncesiz,gamsız bir hal almıştır.ve belki de o an anlarsınız daha fazla kırılamayacağınızı.kaybedersiniz kenarda köşede kalmış ufacık duygu kırıntılarını da..
anlamaya çalışırsınız ,kendinizce mazeret üretirsiniz,canı sıkkın,yorgun bu mazeretlerden sadece bir kaçıdır.hiçbirşey işe yaramaz.ikna olmazsınız bile bile.her seferinde daha da kırılarak tek kişilik oyununuzu oynamaya devam edersiniz.yüreğiniz kırılmaya doymaz bir türlü.belki de tüm bunlar daha ne kadar kırılabileceğinizi görmek için bilinçaltınızın oynadığı bir oyundur.
sonunda,evet sonunda farkedersiniz ki siz de dengesizleşmişsinizdir.sizin tavırlarınızda artık günü gününü tutmayan ,acımasız,düşüncesiz,gamsız bir hal almıştır.ve belki de o an anlarsınız daha fazla kırılamayacağınızı.kaybedersiniz kenarda köşede kalmış ufacık duygu kırıntılarını da..
kabahat ölü taklidi yaptırandadır fikrimce.
en az "nasıldı" sorusu kadar itici, asap bozucu,saçma sapan bir sorudur.arkadaşım madem güzel bir jest yaptın bi sus bi bekle bi tadını çıkaralım.bi rahat bırak.ama yooookkk.illa özgüvensiz kardeş çıkıcak sorucak , ortamdaki muhteşem havayı dağatıcak? hoşuna mı gitti ya da hoşuna gitti mi?peeehhh..
saçma sapan eğitim sistemimizde embesil öğretmenlerin değerlendirmesiyle bir kaç sayısal değerin kağıda dökülmüş halidir.bu öğretmen size sinir olmuş olabilir ya da başka bir şey.hadi öğretmenleri geçtim bu saçma sapan eğitim sisteminde başarı seviyesinin davranışlarla değerlendirilmesi sonucu özellikle annesi babası baskıcı olan ailelerde korkuyla eve gitmeye sebebiyet vericek kabus gibi bir olaydır karne almak.
gerçek fikirler yazıldığında silineceği bilindiğinden sadece moderatörlerin dalga geçmesine zemin hazırlayan başlık olmuştur.böyle bir durum var mıdır evet vardır.ama yönetim her yerde olduğu gibi sözlüktede belli kişilerin elindedir.ve çokça eleştirilmeye tahammülü olmaz.
bazı insanlar vardır sohbetleri sevilir, esprileri sevilir.zekidir bu insanlar.e bukadar sevilen huy olunca sizde seversiniz kişiyi mecburen.her zaman yanınızda olsun istersiniz.yalansız ,güzel,dürüst,seviyeli ilişkiniz olsun istersiniz.sonra sergilenen davranışlar karşısında ,verilmeyen değer karşısında aslında karşınızdakine hakettiğinden fazla değer verdiğinizi farkeder bir adım geri atarsınız.bakarsınız etrafta onun gibi çokça insan vardır ama kişi daha önce hep şımartıldığı için ya da kıyaslanmadığı için kendini nimetten saymaktadır.işte böyle durumlarda bu atasözümüz cukkk diye oturur oturması gereken yere.
diğer bir deyişle:
(bkz: el yarrağı görmeyen kendininkini piyade tüfeği zannedermiş)
diğer bir deyişle:
(bkz: el yarrağı görmeyen kendininkini piyade tüfeği zannedermiş)
sürü psikolojisiyle gaza gelerek eksi oy çılgınlığına kapılmış seri oy veren gerizekalılara söylenebilecek umursamaz söz öbeğidir.
(bkz: köpeğin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı)
(bkz: köpeğin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı)
farkedildiğinde insanın salaklığından ötürü kafayı duvarlara vurma sebebidir.
nasıl olur,nasıl yaşanır maddeler halinde inceleyelim:
-önce bir tanışma faslıdır gelir geçer.
-kişiler kitap zevki,müzik zevki sinemaydı derken kaynaşmaya başlarlar.
-geçirilen zamanlar bitmek bilmez.tam bu sırada kişi "ulan nooluyo" der kendi kendine çünkü daha önce yaşamıştır benzer durumları.hem korkar hem de dayanamaz ılık ılık yok bu sefer farklı olucak der kandırır kendini yine gider.
-uzun zamanlar geçer paylaşımlar çoğalır artık alışkanlıkta girmiştir işin içine.görülmediğinde dokunlumadığında sesi duyulmadığında garip bişeyler olmaktadır bünyeye."yok artık daha neler "der bu sıralar bünye kendi kendine.
-"kafayı dağıtmak lazım kaptırmamak lazım" der bünye kendi kendine.diğer arkadaşlara adar kendini.ama birde bakar ki o da ne onu anlatıyor insanlara.eyvah der iç ses:" bir de gülümsüyorum anlatırken düşünürken"..
-gün gelir kendi içinden çıkarsın artık eminsindir seviyorsundur seviliyorsundur.işte tam bu anda gelir darbe.en inandığın anda.öyle birşey yaparki sonuç :hayal kırıklığı.olamaz dersin kızarsın,sinirlenirsin .
-beklenen sona ulaşılmıştır.tebrik etmek gerekir iki tarafıda.neden iki tarafıda.çünkü hayal kırıklığına uğratan kadar uğrayanda suçludur.niye güveniyosun arkadaş delimisin sen?noolmuş yani iyi biriyse,noolmuş zevkleriniz uyuyosa,sen niye güvenip inanıyosunki? önce bunlara bi cevap vermek bir muhasebe yapmak lazımdır ufak çaplı.daha sonra bu da geçer diyip önümüzdeki maçlara bakmak lazımdır.
nasıl olur,nasıl yaşanır maddeler halinde inceleyelim:
-önce bir tanışma faslıdır gelir geçer.
-kişiler kitap zevki,müzik zevki sinemaydı derken kaynaşmaya başlarlar.
-geçirilen zamanlar bitmek bilmez.tam bu sırada kişi "ulan nooluyo" der kendi kendine çünkü daha önce yaşamıştır benzer durumları.hem korkar hem de dayanamaz ılık ılık yok bu sefer farklı olucak der kandırır kendini yine gider.
-uzun zamanlar geçer paylaşımlar çoğalır artık alışkanlıkta girmiştir işin içine.görülmediğinde dokunlumadığında sesi duyulmadığında garip bişeyler olmaktadır bünyeye."yok artık daha neler "der bu sıralar bünye kendi kendine.
-"kafayı dağıtmak lazım kaptırmamak lazım" der bünye kendi kendine.diğer arkadaşlara adar kendini.ama birde bakar ki o da ne onu anlatıyor insanlara.eyvah der iç ses:" bir de gülümsüyorum anlatırken düşünürken"..
-gün gelir kendi içinden çıkarsın artık eminsindir seviyorsundur seviliyorsundur.işte tam bu anda gelir darbe.en inandığın anda.öyle birşey yaparki sonuç :hayal kırıklığı.olamaz dersin kızarsın,sinirlenirsin .
-beklenen sona ulaşılmıştır.tebrik etmek gerekir iki tarafıda.neden iki tarafıda.çünkü hayal kırıklığına uğratan kadar uğrayanda suçludur.niye güveniyosun arkadaş delimisin sen?noolmuş yani iyi biriyse,noolmuş zevkleriniz uyuyosa,sen niye güvenip inanıyosunki? önce bunlara bi cevap vermek bir muhasebe yapmak lazımdır ufak çaplı.daha sonra bu da geçer diyip önümüzdeki maçlara bakmak lazımdır.
(bkz: köşeyi benden önce döndü)
bu ilişki türünü yaşayan insan, ilişkilerin sorumluluğundan bıkmış sadece hoş vakit geçirmek için birlikte olmak isteyen insandır.
bu kötü birşey midir.hayır.çünkü bu tarz ilişki türünde kişiler asıl yüzlerini gösterirler.tavlamak için takılan sahte yüzler yoktur.kişilerin istekleri ortadadır.ve oyun kuralına göre oynanır.
birlikte hoş vakit geçirilir ama kimse kimseden hoş sevgi sözcükleri beklemez,yada kimse "her dakka arasın beni konuşalım,her dakka -saçma sapan sebepler de dahil olmak üzere- kıskansın beni bu bir ilişki olsun..." demez.beklentiler minimumda olduğundan güzelce vakit geçirilir.her iki tarafta daha eğlenceli vakit geçirebileceği biri karşısına çıkana kadar bu ne başlamış ne bitmiş ilişkiye devam eder.gerçi ilişki sırasında birbirinin gerçek yüzüne vurulanlar da çıkabilir aramızdan.bu durum ilişkiyi tadından yenmez,mükemmel kıvama getirir ki böyle durumlarda bize de istisnalar kaideyi bozmaz deyip yola devam etmek düşer.
bu kötü birşey midir.hayır.çünkü bu tarz ilişki türünde kişiler asıl yüzlerini gösterirler.tavlamak için takılan sahte yüzler yoktur.kişilerin istekleri ortadadır.ve oyun kuralına göre oynanır.
birlikte hoş vakit geçirilir ama kimse kimseden hoş sevgi sözcükleri beklemez,yada kimse "her dakka arasın beni konuşalım,her dakka -saçma sapan sebepler de dahil olmak üzere- kıskansın beni bu bir ilişki olsun..." demez.beklentiler minimumda olduğundan güzelce vakit geçirilir.her iki tarafta daha eğlenceli vakit geçirebileceği biri karşısına çıkana kadar bu ne başlamış ne bitmiş ilişkiye devam eder.gerçi ilişki sırasında birbirinin gerçek yüzüne vurulanlar da çıkabilir aramızdan.bu durum ilişkiyi tadından yenmez,mükemmel kıvama getirir ki böyle durumlarda bize de istisnalar kaideyi bozmaz deyip yola devam etmek düşer.
özellikle her uluslarası maçta bir defa daha tüm kuvvetiyle ortaya çıkan,milleti millet yapan,duygu birliği.
keşke sadece maçlarda ortaya çıkmasa.
keşke sadece maçlarda ortaya çıkmasa.
yeni doğan bebeğe hayatı anlatamadığın gibi hiç aşık olmamış birine aşkı anlatamazsın.herkes kendine düşeni yaşar,görür.
#747535
ilk başlarda düşünüyordum kendi kendime heralde bende sorun var diye ama..yok artık...cidden yok artık.hayır derdiniz ne bir anlasam.
ilk başlarda düşünüyordum kendi kendime heralde bende sorun var diye ama..yok artık...cidden yok artık.hayır derdiniz ne bir anlasam.
bunun gibi bir tane uygulama istiyorum sözlüğe.kim eksi oy vermiş,görelim bilelim kimin ne yaptığını.
pijama birde bedeninize 3 beden büyükse çuvalın içine girmişçesine bir his yaratır insanda.paçalarıda çorabın içine soktuğunuzda soğuk havanın sızması için yer kalmaz ve kendi ısınızla ısınırsınız ,kimseciklere gerek kalmaz.özellikle regl dönemlerinde tavsiye edebileceğim giyim tarzıdır.ancak bazı durumlarda görüntü kirliliği yarattığınız düşünülebilir.size şirin gelen bir görüntü elbette başkalarına çekici gelmeyebilir.bu durumda çok rahat ve pespaye göründüğünüzü söyleyen sevgiliye,pijamanın altına jartiyer giyilerek güzel ve unutulmaz bir sürpriz yaşatılabilir.
daha sonra bağımlılık yapabilir aman dikkat diyelim.
daha sonra bağımlılık yapabilir aman dikkat diyelim.
evet herkesin eski sevgilisi var, herkes aşk acısı çeker,ve hala çekmekte olanlar da var.ama hergün evet iddia ediyorum hergün sol framede eski sevgiliyle ilgili bir başlık görmek delirmeme sebep oluyor.evet paylaşmalıyız.herkes içini dökmeli.ama paylaşıldıkça unutulabilecek bir olay değil eski sevgili.hatta ne kadar paylaşmassan okadar dallanıp budaklanmaz aşkını ,sevgini nasıl kendi içinde yaşadıysan bu mevzu da kapanır gider kendi içinde.asıl anlattıkça arap saçına döner,işin içinden çıkılmaz.yazdıkça yazasın bunladıkça bunalasın gelir.yaşanan ilişkidir.iki kişiliktir.ama eski sevgili olayına sardıkça olay kişiselleşir.ve sonu gelmez nefretin üzüntünün.
he nooldu şimdi ben bu entryi yazdıysam artık entry girilmeyecek mi eski sevgiliyle ilgili herhangi bir başlığa evet girilecek ve ben delirmeye devam edeceğim.ama hava güzel be yazık şu havaya.dışarda insanlar var hayat devam ediyor.belki bakış açısını değiştirebilirim saplanıp kalan insanların.belkide değiştiremem kimbilir.herkes yaşasın görsün.
he nooldu şimdi ben bu entryi yazdıysam artık entry girilmeyecek mi eski sevgiliyle ilgili herhangi bir başlığa evet girilecek ve ben delirmeye devam edeceğim.ama hava güzel be yazık şu havaya.dışarda insanlar var hayat devam ediyor.belki bakış açısını değiştirebilirim saplanıp kalan insanların.belkide değiştiremem kimbilir.herkes yaşasın görsün.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?