made in heaven

besiktas’in carew gibi bir oyuncuyu bir sezon sonunda 4-5 milyon euro karla satmasi galatasaray yonetiminin acizligine bir ayna vazifesi gormustur bence.
(bkz: franck ribery)

degil turkiye’nin dunyanin en kalitesiz muzik kanali.

gercekten surukleyici kitaplar yazar ancak istisnasiz tum kitaplarinin sonu cok bomba olur.

led zeppelin’in gitaristi jimmy page abimiz bu adamin satosunu satin almistir o derece hayrandir kendisine yani..hatta bu tip seyler yuzunden led zeppelin ile ilgili olarak ruhlarini seytana sattiklari yonunde bir suru soylenti turetilmistir.

ogrish.com ve rotten.com bu baslik altinda ornek gosterilebilecek iki site..eger hala gormediyseniz hic bir sey kaybetmediginiz sitelerdir..girmeyin,gormeyin.

(bkz: igrenc internet siteleri)

muthis televizyon kanallarimizin hemen her aksam ana haber bultenlerinde yedigi halt..yok "kurnaz hirsiz alarm sistemini nasil devre disi birakti" yok bilmemne...bide uygulamali anlatiyorlar adamin neyi nasil yaptigini.

opeth’in 20 dakikalik nefis sarkisi.

in the name of desperation
i call your name
a lamentation i sigh
again and again
spiritual eclipse
the gateways are closed for me to seek
the night...
a veil of stars, watching
my shadow is born from light
the light of the eye, in darkness
over troubled waters memories soar
endlessly, searching night and day
the moonlight caresses a lonely hill
with the calmness of a whisper
i wear a naked soul
a blank face in the streaming water
it is cold in here
frost scar my coat with dust
eyes attach to your mute portrait
we spoke only through thoughts
together we gazed, awaited
hours brought thirst and the rising sun
sunbirds leave their dark recesses
shadows glid the archways
do not turn your face towards me
confronting me with my lonliness
you are in a forest unknown
the secret orchard
and your voice is vast and achromatic
but still so precious
lullaby of the crescent moon took you
mesmerized, its kaleidoscopic face
granted you a hollow stare
another soul within the divine herd
i have kept it
the amaranth symbol
hiddin inside the golden shrine
until we rejoice in the meadow
of the end
when we both walk the shadows
it will set ablaze and vanish
black rose immortal
it is getting dark again
dusk shuffle across the fields
the evening trees moan as if they knew
at night i always dream of you

insanlarin kehanette bulunduklari seylerin gerceklesmesi durumunda ortam icinde buyuk keyif alarak soyledikleri sey..birde genelde "ben demistim demeyi sevmem ama....." seklinde baslanir soze..

sony dvd handycam reklamlarinda duyulan pek seker stereo total sarkisi.

i love you, ono
diamond ring, cha cha
holiday sun, opq
planet earth presents you

big money,
big system,
big fame,
big brother

i need you, ono
silver fox, cha cha
swimming pool, zap zap
planet earth presents you

big money,
big system,
big fame,
big brother

no no no no i don’t need it
perfect system i am fallin’

i want you, ono
18 gold, cha cha
wedding march bang bang
planet earth presents you

big money,
big system,
big fame,
big brother

i love you, ono
i need you, cha cha
i want you, opq
planet earth presents you

big money,
big system
big fame
big brother

no no no no ...

futbolda defansin ortasinda gorev yapan oyuncu.

basketbolun mucidi olan kanadali doktor.

robbie williams’in escapology albumundeki en guzel sarkilardan biri.

come on hold my hand,
i wanna contact the living.
not sure i understand,
this role i’ve been given.

i sit and talk to god
and he just laughs at my plans,
my head speaks a language, i don’t understand.

i just wanna feel real love,
feel the home that i live in.
’cause i got too much life,
running through my veins, going to waste.

i don’t wanna die,
but i ain’t keen on living either.
before i fall in love,
i’m preparing to leave her.
i scare myself to death,
that’s why i keep on running.
before i’ve arrived, i can see myself coming.

i just wanna feel real love,
feel the home that i live in.
’cause i got too much life,
running through my veins, going to waste.

and i need to feel, real love
and a life ever after.
i cannot get enough.

i just wanna feel real love,
feel the home that i live in,
i got too much love,
running through my veins, going to waste.

i just wanna feel real love,
in a life ever after
there’s a hole in my soul,
you can see it in my face, it’s a real big place.

come and hold my hand,
i wanna contact the living,
not sure i understand,
this role i’ve been given

not sure i understand.
not sure i understand.

yusuf hayaloglu’nun kisik sesiyle cok guzel okudugu bir siiri.

merhaba nalân... bu sen misin,
yoksa sen mi sandim;
biri cimdiklesin beni...
soyle isiga gel de goreyim,
beni dumduz eden,
o yalandan da yalan gozlerini...

merhaba nalân...
amortiden mi ciktin guzelim?
bak yine sapsal ettin bizi...
oysa ne guzel unutmustuk
ve ne guzel sona ermisti,
o gerzek pembe dizi! ..

hani, son bolumde sen yamuk yapip
fabrikator nubar bey’in
tarabya koskune gitmistin...
hani, arkadasim halit akcatepe’nin yaninda
beni acayip refuze etmistin...
ve iste o an gozumde,
eskicinin bile almadigi
bir eski esya gibi, bitmistin! ..

merhaba nâlan..
pismanliklar denizinin biletsiz yolcusu...
merhaba, artist olma hayallerinin
ikinci sinif karakter oyuncusu! ..

vay anasini sayin seyirciler,
vay anasini be... vay anasini! ..
bak, simdi aglarim ha,
tez kapatsin biri,
gozlerimin bozuk vanasini! ..

oysa, o zehir kusan fabrika yolunda
beraber islanmistik biz, nice yagmurda.
ve o gun, nubar bey’in carpip kactigi
bir hayvancagizdi inleyen,
yol kenari camurunda.

ve hep kendine ayirdigin
o bencil yuregin,
bir de o gariban kopege sizlamisti.
ve ben, ilk defa seni boyle bilmistim,
ve damarlarim ilk defa boyle cizlamisti! ..

merhaba nâlan... merhaba!
yoksul mahallemizin en havali kizi.
merhaba, yanlis aglara takilmis
muhtesem deniz yildizi! ..

ben sana bakinca, dolardim bulut gibi
dolardim da bir turlu yagamazdim...
sen bana bakinca,
bir aglamak dugumlenir bogazimda,
gurur yapar, aglamazdim...

ne duskundum sana be!
hani hayvanlar yavrusunu yalarmis,
aynen oyle...
ne tutkuydu bizimkisi be!
hani ferhat daglari nasil delermis,
aynen oyle...
ve o nasil gidisti be!
hani bir tren gelir de uzerinden gecermis,
aynen oyle...

of nâlan of! ..
sen benim neler cektigimi bilsen,
bunu bilmekten olurdun...
su kadarini soyleyeyim:
hani tas olsan,
yani tas olsan;
ortadan ikiye bolunurdun...

gitme nâlan, dur!
tekrar gitme ne olur! ..
aldiris etme sacma sapan sozlerime.
yoo... hayir, aglamiyorum,
galiba cigaranin dumani kacti gozlerime.

belki de sen hakliydin,
bu mahallede ne bahtin acilir,
ne de boyun uzardi.
ustelik annen olmustu
ve sokaginiz,
acini kaldiramayacak kadar dardi...

terso gidiyordu hersey...
milllet isi-gucu birakmis,
aklini bize takiyordu.
altimizda cul yoktu,
ustumuzde dam akiyordu.
arap kizi camdan bakiyordu...

sen gittikten sonra ben,
hic sorma...
el attigim her isi, cok gecmedi batirdim.
cunku seni unutmanin tek yoluydu;
butun kazancimi saraba yatirdim.

ama gelinligin duruyor.
baba yadigari cumbali evi de satmadim.
yalanim varsa kalkmayayim suradan:
ben seni bir tek gun,
bir tek gun bile unutmadim! ..

merhaba nâlan,
merhaba uzgun melek.
merhaba kadersizim, talihsizim.
merhaba titreyen elim, sanciyan belim,
agriyan dizim, vazgecilmezim! ..

ama necdet tosun oldu nâlan,
artik yemekleri sen,
salatayi da ben yapacagim.
sami hazinses kadar olmasa da
bahceyi sevdigin ciceklerle donatacagim.

kemal sunal da oldu nâlan,
iyi kalpli amcalari birer-birer ugurladik.
ve dunya kirlendi,
filmler bozuldu
o masum sevdalar yasanmiyor artik...

sen varsin, ben varim.
bir de, acimasiz bir dunya var disarida...
esas film simdi basliyor,
ve butun koltuklar bombos bu sinemada! ..

merhaba nâlan, merhaba! ..
sen ortada sican, ben saskin korebe...
ulan seviyorum seni be! ..
ulan, nereden inceldiyse,
oradan kopsun be! ..

bir haftadir uyesi oldugum bilgi sozlukte gordugum en caliskan yazar.

fenerbahceyi elerseniz hepinize birer daire verecegim seklinde bir vaatte bulunan ancak oncesinde fenerbahcenin nasil bir takim oldugunu hesap etmeyen bir baskanlari vardi fenerbahceyi eledikleri donemde..fenerbahceyi eleyen oyuncularina daireleri hediye edip etmedigini bilemiyorum.

gecen sabah sans eseri number 1 tv de rastlayip bir sure izledigim turk yapimi jackass musvettesi.uc genc arkadas turlu soytariliklar yapip insanlari guldurmeye calisiyorlar..gerci izledigim kisimda bu uc kafadarin biralarina uyku hapi atip ucune ayri ayri pislikler yapmalari gayet hostu..uyuyan arkadaslardan birini istanbul-samsun seferini yapacak olan bir otobuse bindirip yolladilar,artik dumen mi yoksa o hiyar ta samsun’a kadar gitti mi bilemiyorum.

pek guzel radiohead sarkisi.

rows of houses all bearing down on me
i can feel their blue hands touching me
all these things in all positions
all these things will one day take control
and fade out again and fade out

this machine will will not communicate these thoughts
and the strain i am under
be a world child form a circle before we all go under
and fade out again and fade out again

cracked eggs dead birds
scream as they fight for life
i can feel death can see it’s beady eyes
all these things into frution
all these things we’ll one day swallow whole
and fade out again and fade out again.

sabit telefonda karsilasirsa insan bu soruyla bi nebze affedilir belki ama cep telefonu arayip bu soruyu soranlara hic dayanamiyorum ben sahsen.

tadi cidden cok lezzetli olur ancak yedikten sonra insanin hem ter hem de girip ciktiktan sonra ardinda biraktigi tuvaletin kokusu dayanilmaz olur.