made in heaven

(bkz: all around the world)

önleri dökülmüş saçlarını arkadan toplamasıyla hatırladığım,fedon’la birlikte rum müziğinin ülkemizdeki ünlü temsilcilerinden biridir bu abi.

(bkz: hayko)

kafa dumanlıyken odanın ortasına çadırı kurup uyku tulumunun içinde elinizde içinde ne yazdığı hakkında fikir sahibi olamadığınız bir kitapla sabahladığınızda doğadaymışsınız tadını yakaladığınız aktivitedir.

icmek ve ayılmak arasında gecen sürede başınıza gelen onca şeyi hatırlayamamak şeklinde devam ettirilebilir.

yattıktan cok kısa bir sure sonra kalkmak,yatmamla kalkmam bir oldu gibisinden bir anlam da teskil edebilen deyis.

belirli bir yastan sonra eger yatagın üzerinde hala tek basınıza zıplıyorsanız bazı problemleriniz olduguna isaret edebilecek davranıstır.yada ben tamamen yanılıyorum.

metallica falan dinlediğimiz gençlik zamanlarımızda karadeniz kanıyla alkolün birbirine karıştığı bir geceyarısı arkadaşla "lan bu şarkıyla horon tepilir mi acaba" düşüncesinden hareketle giriştiğimiz horon denemesi başarıyla sonuçlanmıştır.karadeniz metal türünün öncüsü horonluk şarkıdır.

(bkz: anketciye arkadan vurdular)

askerde yaşadığım en büyük sıkıntılardan bir tanesi bitmek tükenmek bilmeyen telefon kuyruklarında zaman geçirmekti.bana ve diğer askerlere bu sıkıntıyı yaşatan belli başlı şahsiyetlerden bir tanesi vardı ki telefonu ele geçirdiği zaman bitmek tükenmek bilmeyen görüşmeler yapar ve çoğu zaman bir çok kişinin (hadi bir çok kişiyi siktiredip şahsım adına konuşayım) sıçarım böyle işin içine diyerek sırasını bırakıp gitmesine neden olurdu bu insanoğlu.aradan geçen zaman içerisinde gözüme çarpan bir durum oldu ki bu eleman benim telefon sırası beklemediğim zamanlarda da sürekli telefonla görüşüyordu.telefonun yakınından geçtiğim her on seferin en az yedi hatta sekizinde bu arkadaşı telefonla görüşürken görüyordum.bu durum safkan bir türk oluşumun etkisiyle bendenizde "lan bu herif kaç para harcıyor acaba telefon kartına" merakının doğmasına neden oldu.ancak bu merak duygusunun üzerinde fazla durmadım.sonuçta adam yuzde doksandokuz sevgilisiyle konuşuyordu ve tüm parasını bu olaya harcayabilirdi doğal olarak.ancak benim de kendime göre iyi kötü bir sevdiğim vardı ve bizim görüşmelerimiz beş dakikayı geçemiyordu hiçbir zaman.bunu ilişkimizin monotonluğuna verdim.verdim vermesine ama askerliğin bünyemde neden olduğu malaklaşma durumu benim içimde bu sefer de "lan taraflarından biri her gün aynı şeylerin tekrarlandığı bir müessese olan askeriye mensubu bir er olan iki sevgili hergün saatlerce ne konuşur" şeklinde merak doğmasına neden olmasın mı?eh dedik ya askeriye malaklaştırmış bir kere,düştü bu merak benim içime ne yazık.ne yapıp ne edip bu aşağılık suçu işlemeli,bu ikisinin ne konuştuğunu öğrenmeliydim.taburda edinmiş olduğum çevrenin bana sağladığı olanaklardan yararlandım ve bir gün söz konusu eleman yine telefon başındayken haber merkezinden bunları dinlemeye karar verdim.dinlemeye başladığım anda çocugun fısıldayarak "şuanda içinde gidip geliyorum" dediğini duydum,normalde asker ortamında bu tip şeyler bulunmaz nimet tadında mevzularken o an sanki gerçekten sevişen bir çiftin odasına bodoslama girmiş bir öküz gibi hissettim kendimi ve hemen hattan çıktım.eleman telefonda sevgilisiyle resmen sevişiyordu,hem de arkasındaki kuyrukta onca asker beklerken.aralarındaki ilişki nasıl bir zihniyetin ürünüydü,bu çocuk askerliği neden uzatmıştı,benim yaptığım ne korkunç bir bok yemekti bilemedim ondan sonra.telefonda sevişmek gibi yüzeysel bir mevzuya hem askerlik anısı anlatmaya bayılan bir hırbo hem de itirafta bulunan itiraf com kullanıcısı tadında bir açıklama getirmiş olmaktan utanç duymaktayım.mağmaya bir kişilik bilet lütfen,mümkünse bayan yanı olsun.

(bkz: sıçıp sıvamak)

yüce insan prof. dr. haydar baş efendinin 22 temmuz seçimi öncesi 2000 ytl yapmayi vaadettigi ucrettir.

simdi durduk yerde aklıma gelip beni hakkında bir entry daha yazmaya sevketmiş oyundur.aslında üzerinden geçen dokuz senelik zaman zarfında bir çok oyun oynamışımdır ancak şimdi düşünüyorum da hiçbir oyun bana sanitarium’un verdiği keyfi veremedi.helal olsun yapımcılarına binlerce kez.

vaatleriyle bildigim iki unlu cem’i sollamis adam.vaatlerinin boyutuyla cem uzan’i,komikligiyle cem yilmaz’i.yok böyle bir sey.

(bkz: bahcelievler)

22 temmuz secimlerinde yasanan hezimete karsilik,gecen secime nazaran oylarimizda su miktarda artis olmustur vs gibi abuk beyanatlar verebilen yoneticilere sahip siyasi parti.umarim duyduklarimi ben yanlis anlamisimdir.

su dakikada hulki cevizoglu’nun agzindan duyup gulmekten catladigim slogan.secimden once duysam serrrrrefsizim verirdim oyumu bunlara.

paylasimlariniz olan,gelecekle ilgili planlar kurdugunuz insan veya insanlari bir zaman sonra hevesinizin kacmasi,sartlarin olusturdugu farklı gereksinimler,hesapta olmayan olumsuzluklarin dogmasi nedeniyle yari yolda birakmaniz durumu.

(bkz: cok iyi dusunmussun)

(bkz: ne sagciyim ne solcu futbolcuyum futbolcu)

guzel bir offspring sarkisi,guzelce de bir klibi vardi yanlis hatirlamiyorsam.