mavi jeans’in istanbul temalı çıkardığı tişörtlerden birinde yazan yazı. tabi yazılış biçimi böyle değil...etrafta güzel ilgi görür. ayrıca öss’ye hazırlanan öğrenciler için motivasyon kaynağı, gaza gelme sebebidir.
aylar sonra gelen edit: istanbul harici bir yer kazanan öğrenciler bir daha ömrü billah giyemezler bu tişörtü. nerden mi biliyorum, tecrübe konuşuyor, insanın eli gitmiyor...
genelde yazları yanan, kışları yanmayan kaloriferlerdir. amacı; hava soğuksa iliklerimize kadar soğuğu hissedicez, sıcaksa iliklerimize kadar yanıcaz.
şevval samın kendisini canlı dinlemeye gelenleri hayran bırakacak kadar güzel söylediği türk sanat müziği şarkısı.
edit:evet kabul ediyorum ben türk sanat müziğini çok seviyorum. bu şarkıyı da çok seviyorum. buna mütaakip türk sanat müziği söyleyen kişiler ekstra ilgimi çeker ve takdirimi toplar. lakin her söyleyene de güzel söyledi demem ve fakat şevval sam bunu hakediyordu.
edit:evet kabul ediyorum ben türk sanat müziğini çok seviyorum. bu şarkıyı da çok seviyorum. buna mütaakip türk sanat müziği söyleyen kişiler ekstra ilgimi çeker ve takdirimi toplar. lakin her söyleyene de güzel söyledi demem ve fakat şevval sam bunu hakediyordu.
hem efkarlandıran, hem de neşelendiren nadide şarkı. aynı zamanda her fasılın vazgeçilmezi.
nevin çok güzel söylediği türk sanat müziği şarkısı. şiddetle tavsiye edilir.
gerçekleşmesi mümkün olmayacak durum.
bu bölümdeki avukat bayanın konuşmasına sinir olduğum program. yahu niye her söylediğin şeyde es verip konuşuyosun. iki kelime söyleyip duraksıyor, kafayı yicem. avukatlığı da umarım böyle değildir.
ayrıca beyaz saçlı teyze de sabah programlarının müdavimi teyzelerin kankası gibi duruyor. fakat kendi düşüncesine göre memleket ve dünya meseleleriyle ilgileniyormuş. bu meseleler kendisine kalmışsa vay halimize diyorum.
tüm yemekteyiz geçmişinin en mükemmel yarışmacısı olarak murat beyi seçmiş bulunmaktayım, kendimi bir halk jürisi bilerekten. hatta örnek beyefendi olarak buldum kendisini. o ne kibarlıktır, ne kültürlülük, ne yakışıklılık, ne efendilik, ne karizmatiklik, ne sempatikliktir efenim. abartmış olabilirim ama bu program böylesini görmemişti. yanındakiler açısından da en şanssız gruba denk geldi. yine de kazanması en gerekli kişiydi. zannedersem o birinci olamayacak.
yine de en azından böyle acayip tiplerin arasından kendini bozmadan ayrılabilmiş olması bile bir şanstır.
ayrıca beyaz saçlı teyze de sabah programlarının müdavimi teyzelerin kankası gibi duruyor. fakat kendi düşüncesine göre memleket ve dünya meseleleriyle ilgileniyormuş. bu meseleler kendisine kalmışsa vay halimize diyorum.
tüm yemekteyiz geçmişinin en mükemmel yarışmacısı olarak murat beyi seçmiş bulunmaktayım, kendimi bir halk jürisi bilerekten. hatta örnek beyefendi olarak buldum kendisini. o ne kibarlıktır, ne kültürlülük, ne yakışıklılık, ne efendilik, ne karizmatiklik, ne sempatikliktir efenim. abartmış olabilirim ama bu program böylesini görmemişti. yanındakiler açısından da en şanssız gruba denk geldi. yine de kazanması en gerekli kişiydi. zannedersem o birinci olamayacak.
yine de en azından böyle acayip tiplerin arasından kendini bozmadan ayrılabilmiş olması bile bir şanstır.
her üç kişiden ikisinin dilinde olan program. o kalan bir kişi de izler ama izlemiyorum ayağına yatar.
müthiş şiirlerin sahibi usta sembolist şair. tamamiyle bohem bir yaşam sürmüş olan ve bu haliyle ilgimi çekmiş üstad. ayrca şiirleriyle bir çok şaire ilham kaynağı olmuştur.
(bkz: vurdumduymaz)
dış sesinin insanı hayattan soğutacak nitelikte olduğu program. yemekteyizdekine benzetilmeye çalışılmış ama çok başarısız ve çok itici bir kopya olmuş.
türkiyedeki gelmiş geçmiş en iyi komedi dizisi. tabiki de büyük pay ihsan yıldırıma ait. flash tv de herhalde bu diziyi yayınlamakla tarihindeki en doğru hareketi yapmıştır.
(bkz: but yemiş düldüle dönmek)
(bkz: but yemiş düldüle dönmek)
boşuna bekleme anca iki saat sonranın kısaltılmış şekli.
tamam anlaşıldı, 16. dakikada çıkılacak sözlükmüş.
edit: henüz denemedim, bi deniyim 16. dakikada ben de görüşümü belli edicem.
edit: henüz denemedim, bi deniyim 16. dakikada ben de görüşümü belli edicem.
az önce şu diyaloğa şahit oldum.
kız:benim hakkımda ne düşünüyorsun.
erkek:çok sıcakkanlısın.
kız:yakında renk değiştiricem zaten sıcakkanlılıktan.
.
.
.
.
kız:kültür olarak çok farklıyız.
programın 10 dakikadan fazla izlenmesi; baş dönmesi, hafıza kaybı, görme bozukluğu, algıda zorluk gibi çeşitli yan etkilere sebep olur.
örnek vermek gerekirse ben şu an programın sunucusunda bu yan etkilerden birini görüyorum. her söyleneni yanlış anlıyor kendisi. eee işin içinde de olsan etkileniyorsun kardeşim.
kız:benim hakkımda ne düşünüyorsun.
erkek:çok sıcakkanlısın.
kız:yakında renk değiştiricem zaten sıcakkanlılıktan.
.
.
.
.
kız:kültür olarak çok farklıyız.
programın 10 dakikadan fazla izlenmesi; baş dönmesi, hafıza kaybı, görme bozukluğu, algıda zorluk gibi çeşitli yan etkilere sebep olur.
örnek vermek gerekirse ben şu an programın sunucusunda bu yan etkilerden birini görüyorum. her söyleneni yanlış anlıyor kendisi. eee işin içinde de olsan etkileniyorsun kardeşim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?