confessions

lady rosenred

- Yazar -

  1. toplam entry 1716
  2. takipçi 1
  3. puan 51268

yazarların aslında söylemek istedikleri

lady rosenred
#772877

meali: herkes her gün şu başlığa yazacak bir şeyler bulabiliyor bir ben eksik kaldım..bunu çaktırmamak için buraya yazabilen kişilerin yazdıkları şeylerle prim yaptıklarını, diğerlerine haksızlık ettiklerini vs söyleyeyim dedim.neyse demek istediğim şudur ki; ben her gün farklı başlıklara onlarca entry girip hiç puan alamazken, birileri çıkıp bu başlığa bir entry yazıyor ve puanları süpürüp götürüyor -"hay ben böyle işin.."-neyse ne diyordum..ha evet bir şey söylemek için çok kastım ama aslında hiçbir şey söylemedim yani "boşverin siz onu bunu oy verin bana ooy"

gökdeniz karadeniz

lady rosenred
2 yaşındaki kızı için öyle bir doğum günü yapmıştır ki insana "n’oluyor lan!" dedirtmiştir. sabah çocuklar için açık büfe, dondurma reyonu, palyaço, havai fişek getirtmiş, akşam kapısına serdiği kırmızı halı ile misafirlerini karşılamış ve orkestra eşliğinde davet vermiştir.

hayır amaç belli ki küçük hanıma doğum günü yapmak değil millete gösteriş yapmaktır. başka türlü düşünemiyor insan.zira 2 yaşında bir veletin hiç hatırlamayacağı bir doğum günü için palyaço, kırmızı halı hadi geçtim bunları orkestra getirtmek ne oluyor lan!!

bizim doğum günleri annenin yaptığı yaş pasta, kuru pasta ve iki litrelik kola ile kutlanır. bırak orkestrayı palyaço bile yoktur.vay anam vay..

doğu hindistan ticaret şirketi

lady rosenred
karayip korsanları filminde adı geçen, korsanların kökünü kazımaya and içmiş şirkettir.

ayrıca; doğu hindistan şirketi, ingiliz sömürge politikasının hindistan, çin ve öteki asya ülkelerindeki aleti olan ingiliz ticaret şirketi 1600’de kurulmuştur. 1833’de kabul edilen şirket statüsüne ilişkin yasa, şirketin tekel hakkını hindistan’ın yönetimi ile sınırladı. şirket 1858’de tasfiye edildi.

tipkibaşım

lady rosenred
bir yazı, desen ya da resmin fotoğrafı alınıp kalıbı çıkarılarak yapılan aynı basımı, faksimile. latince tıpkısını ve aynını yapma anlamına gelen “facsimili” sözcüğünden alınmıştır. büyük üstatların resimlerini gerek el ve gerek mekanik yöntemlerle kopya ederek aynen yapmak suretiyle elde edilen nüshalarına da tıpkıbasım denir. tıpkıbasım ile, büyük halk kütüphanelerindeki elyazmaları, haritalar, desenler, estamplar gibi değerli yapıtların korunması sağlanmıştır. hemen her ünlü kütüphanede bir tıpkıbasım bölümü bulunur. ilk tıpkıbasımı 17. yüzyılda jean mobellon gerçekleştirmiştir. o tarihten beri, tıpkıbasım için litografya, fotolitografya, heliogravür, fototipi, similigravür kullanılmaktadır.

recep ivedik

lady rosenred
tek kelimeyle kötü bir film.klişe esprilerle kurtarılmaya çalışılan, iğrençlik sınırları zorlanarak "hadi gül, n’olur gül" diye bağıran, çok nadir sağlam esprilerin olduğu sahnelerle, küçük de olsa göze batan hataları ile hafakanlar bastırmıştır.şahan’ın ışığından, yeteneğinden şüphe ettirmiştir.umarım devam filmi çekmez bildik şovlarına geri döner.

entry girerken sözlüğü kilitledigini sanmak

lady rosenred
tam şöyle uzun, cafcaflı, şahane bir entry yazarken birden ekran gider gelir-ki bu esnada arka fon bir ara kararır vs- ve öylece kalır..siz "lan, lan n’oluyor,gitti ca(ğ)nım entry" nidaları eşliğinde debelenirken bakarsınız ki entryniz sağ salim durmakta.işte az önce belirtilen "lan.." kısmında sözlüğü kilitlediğinizi sanırsınız..halbuki yok öyle bir şey.

;

denize tas atmak

lady rosenred
rahatlatır.içinizdeki tüm korku, hüzün, yalnızlık, karamsarlık, sinir vb duyguları önce kolunuza doğru akıtırsınız, sonra bir taş alıp tüm gücünüzle onu denize attığınızda hafiflemiş, ferahlamış gibi olursunuz.ama tabi uzun süreli değildir(her şey gibi).bir süre sonra o duygular daha da yoğun olarak geri döner..ama yine de rahatlatır!

dream on

lady rosenred
almora’nın shehrazad albümünde yer alan, söz ve müziği soner canözer’e ait şarkı.sözleri şöyle;

sweet child you call the sleep
and look into the dreams
listen the fairy tales
reach the land of the dreams

tomorrow wake in a sunny day
listen the lullaby of the sky
singing angels are waiting for you
listen the calling of life

dream on, dream on,
and you believe in the tale of life
dream on, dream on,
trust only your heart.

olen kimsesiz türklerin kadavra yapılması

lady rosenred
evet cidden üzücü..yalnız işin enterasan tarafı şu ki; bu insanlar gurbet ellerde huzur evlerine terkedilirken(!) kimsenin gıkı çıkmamış, gayet normal karşılanmış.

e şimdi tutup da "yok türklerin naaşlarını kadavra olarak kullanıyorlar, yakıyorlar, müslüman usullerine göre defnetmiyorlar" diye yırtınmadan önce, bu insanların neden gurbet ellerde huzur evlerine terkedildiğini öğrenmek, araştırmak gerekmez mi ? önce buna dikkat çekmek, isyan etmek gerekmez mi ? önce kaderlerine terkedip sonra "aman efendim müslüman usullerine göre gömmüyorlar vatandaşlarımızı" diye hönkürmek abesle iştigal olmuyor mu ?

benim mi aklım ermiyor yoksa ortada büyük bir anlaşılmazlık ya da göz boyama mı var ?

3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol