iktisat bilimiyle uğraşan,iktisadi olayları incelemede uzmanlaşmış kişi.
daha önce benzeri olmayan bir şeyi bulma,icat etme.
kaçınma anlamına gelen kelime.
belli bir işte,belli bir alanda uzmanlaşma anlamına gelen kelime.
ardından gitme,takip etme,koparıp atma,hikaye anlatma gibi anlamlara gelen kelime.
orta öğrenimini notre dame de sion fransız lisesinde tamamladıktan sonra lozan siyasal bilimler bilimler fakültesini bitirmiş,1969 yılında tercüman gazetesi sahibi kemal ılıcakla evlendikten sonra,eşinin gazetesinde baş yazar olmuştur.tercüman grubunun ikinci gazetesi olarak yayın hayatına atılan bulvar gazetesinin imtiyaz sahipliğini yapmıştır(1988).kitapları;
salim başolu yargılıyoruz(1977)
15 yıl sonra 27 mayıs yargılanıyor(1978)
makaleler(1982)
allah kurtarsın(1983)
menderesi zehirlediler(1989)
bitmeyen hasret(1989)
zincirbozan mektupları(1990)
salim başolu yargılıyoruz(1977)
15 yıl sonra 27 mayıs yargılanıyor(1978)
makaleler(1982)
allah kurtarsın(1983)
menderesi zehirlediler(1989)
bitmeyen hasret(1989)
zincirbozan mektupları(1990)
ıhlamur gibi ağaç ya da ağaççıkları kapsayan bitki familyasıdır.başlıca türleri;tilia,corchorus,grewiadır.
bir de ne alakaysa;(bkz: dayımgiller)
bir de ne alakaysa;(bkz: dayımgiller)
eski mısır’ın şahin tanrısı.eski düşünce sisteminde,gün boyunca uçan kuşun görebildiği gökyüzüyle özdeşleşmiştir.iki gözünden biri güneş diğeri de aydır.
bu tanrısal imge genelde iki yanına iki iri kuş kanadı takılmış bir güneş diskiyle betimlenmiştir.bu imge tanrının koruyuculuğunun bir simgesidir.
bu tanrısal imge genelde iki yanına iki iri kuş kanadı takılmış bir güneş diskiyle betimlenmiştir.bu imge tanrının koruyuculuğunun bir simgesidir.
sözleri şöyledir;
it takes the pain away
that could not make you stay
its way to broke to fix
no glue, no bag of tricks
lay me down, the lie will unfurl
lay me down to crawl.
your smile would make me sneeze
when we were siamese
amazing grace in here
id pay to have you near.
lay me down, the lie will unfurl
lay me down to crawl.
dont go and lose your face
at some strangers place
and dont forget to breathe
and pay before you leave
lay me down, the lie will unfurl
lay me down to crawl.
lay me down, the lie will unfurl
lay me down to crawl.
it takes the pain away
that could not make you stay
its way to broke to fix
no glue, no bag of tricks
lay me down, the lie will unfurl
lay me down to crawl.
your smile would make me sneeze
when we were siamese
amazing grace in here
id pay to have you near.
lay me down, the lie will unfurl
lay me down to crawl.
dont go and lose your face
at some strangers place
and dont forget to breathe
and pay before you leave
lay me down, the lie will unfurl
lay me down to crawl.
lay me down, the lie will unfurl
lay me down to crawl.
türkçesi sürünmek,emeklemek olan ingilizce kelime.
olgular arası ilişkilerden veya bu ilişkileri ifade eden genellemelerden yararlanılarak henüz olmamış bir olguyu önceden kestirmedir.
tutumlu olmak anlamında kullanılabileceği gibi birinin olumsuz davranışları karşısında onu hoş karşılamak,bu tür davranışlarına göz yummak veya bir nesnenin ihtiyaçları karşılayabilecek ölçüde olduğunu anlatmak için de kullanılmaktadır.
açılan başlığın altına entry adı altında ancak entry olamayacak kadar saçma şeyler yazılması ya da yazılan entrynin başlıkla pek alakalı olmaması ya da başlıktaki bir kelimenin değiştirilmesiyle yeni bir başlık oluşturulması gibi eylemlerle başlığı piç etmek,anlamsızlaştırmak olarak tanımlanabilir.
yaratıcılıktan,bilgiden yoksun sadece sol frame i öylesine doldurmaya yönelik bir davranıştan başka bir şey değildir esasında.
yaratıcılıktan,bilgiden yoksun sadece sol frame i öylesine doldurmaya yönelik bir davranıştan başka bir şey değildir esasında.
aslında dile getirilince pek bir manasının olmadığını düşündüren ancak iş eyleme dökülünce pek çok anlamlara gelebilecek olan eylem.sevgiliye sevgi göstermek,özel günlerin anlam ve önemi üzerine ya da sırf sevgili istiyor diye olabileceği gibi çiçeğin renginden,cinsinden tutunda kaç adet olduğunun dahi bir anlamı olmasından mütevellit sevgiliyi çok hatta pek çok mutlu eden olay.
az önce abimin başından geçen bir diyalog.olay telefonda vukuu bulmuştur:
abi rosenred: alo, buyur
telefondaki kız: aloaeaaa, orada eskiden kalan kızın donuawerara.. (buralarda kopuyo anlayamadım )
abi rosenred: başka bişiy ???
telefondaki kız: orda mı ?
abi rosenred: evet yanımda...
telefondaki kız: ne renk?
abi rosenred: siyah..
telefondaki kız: yok benim arkadaşımınki kırmızı dantelliydi
abi rosenred: haa hatırladım onu arkadaşa vermiştim.
telefondaki kız: hadi ya...
abi rosenred: evet o koklamayı sever. kokusunu ve tadını beğendi ona verdim ben de
telefondaki kız: ayy iyi akşamlar (kız gülme krizine girmiştir ve sonrasında telefonu kapatmıştır)
(bkz: allah akıl fikir versin)
(bkz: telefon sapığı)
abi rosenred: alo, buyur
telefondaki kız: aloaeaaa, orada eskiden kalan kızın donuawerara.. (buralarda kopuyo anlayamadım )
abi rosenred: başka bişiy ???
telefondaki kız: orda mı ?
abi rosenred: evet yanımda...
telefondaki kız: ne renk?
abi rosenred: siyah..
telefondaki kız: yok benim arkadaşımınki kırmızı dantelliydi
abi rosenred: haa hatırladım onu arkadaşa vermiştim.
telefondaki kız: hadi ya...
abi rosenred: evet o koklamayı sever. kokusunu ve tadını beğendi ona verdim ben de
telefondaki kız: ayy iyi akşamlar (kız gülme krizine girmiştir ve sonrasında telefonu kapatmıştır)
(bkz: allah akıl fikir versin)
(bkz: telefon sapığı)
(bkz: fifo)
tatlı su sivrisinekleriyle bulaştırılan,tedavisi için herhangi bir ilaç olmadığı için aşıyla korunmanın önemli olduğu aşikar olan bir parazittir.
yeni farkettiğim,gayet komik bir nicke sahip yeni bilgiç kişi.hoşgelmiş.
fikret kızılokun yorumuyla daha da anlamlı olan şarkı.öyle içten ve öyle harika yorumlamıştır ki şarkıyı dinlerken tabiri caizse kal gelir insana,başka hiç bir şeyle ilgilenemez olursunuz..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?