pek hatta hiç kullanılmayan kelime oyunlu saçmalıklar bütünü. ayrıca ;anavatan orası mıdır? değildir, olsa olsa yavruvatandır.
latince, ölüm öncesi. kriminoloji biliminde öldürülmeden önce kurbana verilen fizyolojik zararları tanımlandırmak içinde kullanılır.
(bkz: post mortem)
(bkz: post mortem)
latince, ölüm sonrası. kriminoloji biliminde cinayet sonrası, kurbana verilen fizyolojik zararları açıklamak içinde kullanılır.
(bkz: ante mortem)
(bkz: ante mortem)
yaşım 32.annemle yaşıyorum.babam da var,ama o oturma odasında yaşıyor.annemle ben salondayız.bir bankada orta kademede çalışıyorum.hiç sevgilim olmadı.bir keresinde,üniversitenin ikinci yılında gönül diye bir kızla yakınlaşmıştım.okul çikışları yürürdük.dünyayı konuşurduk,sevgiyi konuşurduk,birlikte dans kursuna gitmemiz gerektiğini konuşurduk.iki kez de sinemaya gitmiştik.biri forget paris öteki de braveheart.geceleri uykuya dalmadan önce onu düşünürdüm.sabahları uyandığımda akılma gelen ilk o olurdu.okul partisinde onu cem’le öpüşürken gördüm,sonra...
gittiğim ilk maç fenerbahçe-beşiktaş arasındaydı.1979 yılıydı galiba.süleyman’ın cemil’i marke ettiği maçtı.sahadaki tek sarışın süleyman’dı,ben de beşiktaş’ı tutmaya karar verdim.insanlar cemil turan,lefter, metin oktay,şeref gibi futbolcuları görüp takım tutar.ben gidip adı sanı bilinmeyen,şu an esamesi bile okunmayan bir defans oyuncusu sayesinde beşiktaş’ı tuttum.bir de çocukken trt’de ilker yasin’in sunduğu avrupa’dan futbol programını hiç kaçırmazdım.ispanyol liginde osasuna diye bir takım vardı.hala var.osasuna denen bu takım diğerlerine nazaran zayıf bir takımdı.ve ilker yasin sürekli ’’ ender gelişen osasuna atakları’’ diyip dururdu.osasuna takımı ender geliştirdiği ataklar sayesinde avrupa’da tuttuğum takım oldu.aynı dönemde liverpool,bayern,nottingham forrest gibi takımlar havada uçuşurken,ben osasuna sempatizanı olmuştum.
okuduğum bütün okulları birincilikle bitiridim.bu çok istediğimden olmadı.yapacak daha iyi bi’şeyim yoktu.hep ders çalıştım.futbolcu olmak isterdim ama mahallede beni pek takıma almazlardı.zaten çok yeteneksizdim.beden derslerini de hiç sevmezdim.uzun mesafeli koşularda diğerlerine kronometre tutarlardı.beden hocası benim koşacağım gün kronometre yerine takvimle gelmişti.herkes çok gülmüştü.ben de çok gülmüştüm.masa tenisinde kimse yenemiyordu ama...
çok arkadaşım yok.liseden bahadır var.o da amerika’da şimdi.sürekli çağırıyor,ama gidemem.uçaktan çok korkuyorum.yalnızlık gibi bir sorunum yok.insanlar beni seviyor.ama sadece o kadar.oraya buraya pek çağırmıyorlar.şirket eğlencelerinde yeterince sosyalleşiyorum zaten.çok kitap okuyorum ama hemen unutuyorum. konsantrasyon sorunum varmış.bunu bir yerde okumuştum.bir de karmaşık insan ilişkilerine bulaşmamak daha iyi oluyor galiba.çok emin değilim ama,içiniz boşalmıyormuş.bunu da bir yerde okumuştum.içiniz boşalmıyor...yani sizi siz yapan özelliklerinizi yitirmiyorsunuz.yani hayat boyu bakışlarınız değişmiyor.çocukken nasıl baktıysanız,hayat boyu öyle bakıyorsunuz.ama itiraf etmeliyim ki bir kız arkadaşım olsa çok iyi olurdu.öyle sevişmek için falan değil,birlikte bi’sürü şey yapmak için.ne biliim,birlikte yemek yapardık,masa tenisi oynardık,kim 500 milyar ister’i birlikte izlerdik.erenköy sahilide yürürdük.işte böyle şeyler.bi’de bol bol konuşurduk.
benden yazmamı istediler.yazacak kadar çok şey bilmiyorum ki.ısrar ettiler...peki yazıyim de ne yazıyim? kendini yaz,yaşadıklarını yaz dediler.içimden ’’yaşadıklarımdan ancak kutu oyunu yapılabilir,başka bir halta yaramazlar’’ demek geldi.sonra düşündüm,herkesin herşeyi bildiği bir ülkede,bir şeyleri bilmemek üzerine yazılabilir diye... birileri okur mu diye merak ettim,neden olmasın? ender gelişen osasuna atakları beni heyecanlandırmıştı.
belki sizleri de heyecanlandırır.
(bkz: eray saydam)
ayrıca; beynimi yeme eğilimi olan, ilerde mükemmel bir hukukçu olacağına inandığım, yazarların hakları için sürekli benimle temasta bulunan, eşitlik, özgürlük ve gerçeklik savunucusu, iyi ki tanıştığım bilgiç efenim bu kişi.
gittiğim ilk maç fenerbahçe-beşiktaş arasındaydı.1979 yılıydı galiba.süleyman’ın cemil’i marke ettiği maçtı.sahadaki tek sarışın süleyman’dı,ben de beşiktaş’ı tutmaya karar verdim.insanlar cemil turan,lefter, metin oktay,şeref gibi futbolcuları görüp takım tutar.ben gidip adı sanı bilinmeyen,şu an esamesi bile okunmayan bir defans oyuncusu sayesinde beşiktaş’ı tuttum.bir de çocukken trt’de ilker yasin’in sunduğu avrupa’dan futbol programını hiç kaçırmazdım.ispanyol liginde osasuna diye bir takım vardı.hala var.osasuna denen bu takım diğerlerine nazaran zayıf bir takımdı.ve ilker yasin sürekli ’’ ender gelişen osasuna atakları’’ diyip dururdu.osasuna takımı ender geliştirdiği ataklar sayesinde avrupa’da tuttuğum takım oldu.aynı dönemde liverpool,bayern,nottingham forrest gibi takımlar havada uçuşurken,ben osasuna sempatizanı olmuştum.
okuduğum bütün okulları birincilikle bitiridim.bu çok istediğimden olmadı.yapacak daha iyi bi’şeyim yoktu.hep ders çalıştım.futbolcu olmak isterdim ama mahallede beni pek takıma almazlardı.zaten çok yeteneksizdim.beden derslerini de hiç sevmezdim.uzun mesafeli koşularda diğerlerine kronometre tutarlardı.beden hocası benim koşacağım gün kronometre yerine takvimle gelmişti.herkes çok gülmüştü.ben de çok gülmüştüm.masa tenisinde kimse yenemiyordu ama...
çok arkadaşım yok.liseden bahadır var.o da amerika’da şimdi.sürekli çağırıyor,ama gidemem.uçaktan çok korkuyorum.yalnızlık gibi bir sorunum yok.insanlar beni seviyor.ama sadece o kadar.oraya buraya pek çağırmıyorlar.şirket eğlencelerinde yeterince sosyalleşiyorum zaten.çok kitap okuyorum ama hemen unutuyorum. konsantrasyon sorunum varmış.bunu bir yerde okumuştum.bir de karmaşık insan ilişkilerine bulaşmamak daha iyi oluyor galiba.çok emin değilim ama,içiniz boşalmıyormuş.bunu da bir yerde okumuştum.içiniz boşalmıyor...yani sizi siz yapan özelliklerinizi yitirmiyorsunuz.yani hayat boyu bakışlarınız değişmiyor.çocukken nasıl baktıysanız,hayat boyu öyle bakıyorsunuz.ama itiraf etmeliyim ki bir kız arkadaşım olsa çok iyi olurdu.öyle sevişmek için falan değil,birlikte bi’sürü şey yapmak için.ne biliim,birlikte yemek yapardık,masa tenisi oynardık,kim 500 milyar ister’i birlikte izlerdik.erenköy sahilide yürürdük.işte böyle şeyler.bi’de bol bol konuşurduk.
benden yazmamı istediler.yazacak kadar çok şey bilmiyorum ki.ısrar ettiler...peki yazıyim de ne yazıyim? kendini yaz,yaşadıklarını yaz dediler.içimden ’’yaşadıklarımdan ancak kutu oyunu yapılabilir,başka bir halta yaramazlar’’ demek geldi.sonra düşündüm,herkesin herşeyi bildiği bir ülkede,bir şeyleri bilmemek üzerine yazılabilir diye... birileri okur mu diye merak ettim,neden olmasın? ender gelişen osasuna atakları beni heyecanlandırmıştı.
belki sizleri de heyecanlandırır.
(bkz: eray saydam)
ayrıca; beynimi yeme eğilimi olan, ilerde mükemmel bir hukukçu olacağına inandığım, yazarların hakları için sürekli benimle temasta bulunan, eşitlik, özgürlük ve gerçeklik savunucusu, iyi ki tanıştığım bilgiç efenim bu kişi.
bira ve midye dolma ile yaşayan, izmirde kimle karşılaşsa bu benim eski sevgilim diye tanıştıran, murtaza amca dahil , baştan çıkartma aparatı, ayrıca anlaşılacağı üzere jim morrison hayranı, komik adam.
(bkz: i m the lizard king i can do anything)
(bkz: i m the lizard king i can do anything)
insanın sinir krizi geçirmesine neden olan damlalardır. bir gece duş almak için banyoya girersiniz ve siz suyu açmadan kafanıza damlar bunlar, dus mahallinden ayrılırsınız bu damlalar damlamaz böyle ehehe der gibi mal mal bakarlar, ancak du mahalline geri dönerseniztıp tıp kafanıza damlamaya başlarlar.
genelde öğrenci evlerinin vazgeçilmez üyeleridir bu tavan damlaları, çıkarsınız üst komsuya anlatırsınız durumu bu karı koca bilir kişi edasında banyonuza gelip durum değerlendirmesi yaparlar ama sonuç ev sahibine haber verilmesi kesersiniz kiradan derse bu sorunun giderilir ancak her nedense o ev sahibine ulaşılamaz geçen zaman içinde o damlalar evrimlerini tamamlayıp yosun olurlar.
genelde öğrenci evlerinin vazgeçilmez üyeleridir bu tavan damlaları, çıkarsınız üst komsuya anlatırsınız durumu bu karı koca bilir kişi edasında banyonuza gelip durum değerlendirmesi yaparlar ama sonuç ev sahibine haber verilmesi kesersiniz kiradan derse bu sorunun giderilir ancak her nedense o ev sahibine ulaşılamaz geçen zaman içinde o damlalar evrimlerini tamamlayıp yosun olurlar.
within temptation umutla karışık hüzünlendiren şarkısı.
if i tell you
will you listen?
will you stay?
will you be here forever?
never go away?
never thought things would change
hold me tight
please dont say again
that you have to go
a bitter thought
i had it all
but i just let it go
hold your silence
its so violent
since your gone
all my thoughts are with you forever
until the day well be back together
i will be waiting for you
if i had told you
you would have listened
you had stayed
you would be here forever
never went away
it would never have been the same
all our time
would have been in vain
cause you had to go
the sweetest thought
i had it all
cause i did let you go
all our moments
keep me warm
when youre gone
all my thoughts are with you forever
until the day well be back together
i will be waiting for you
if i tell you
will you listen?
will you stay?
will you be here forever?
never go away?
never thought things would change
hold me tight
please dont say again
that you have to go
a bitter thought
i had it all
but i just let it go
hold your silence
its so violent
since your gone
all my thoughts are with you forever
until the day well be back together
i will be waiting for you
if i had told you
you would have listened
you had stayed
you would be here forever
never went away
it would never have been the same
all our time
would have been in vain
cause you had to go
the sweetest thought
i had it all
cause i did let you go
all our moments
keep me warm
when youre gone
all my thoughts are with you forever
until the day well be back together
i will be waiting for you
izmir savaş karşıtları derneğinin kurucusu,bu derneğin acılısından bir kaç gün sonra yaptığı açıklama sırasında askere çağrı evraklarını yakmış, ve vicdanen bir insanı öldürmenin, bunu bir ülkeyi kendi ülkesini korumak için yapmanın bile kendisini yanlış olduğunu söylemiştir.
1996 yılında tutuklanarak ankara mamak askeri cezaevinde 701 gün yatmış, kaçmış yakalanmış, üniforma giymeyi reddetmiş ve bunları yaparken halkı kandırmak gibi salakça bir nedenle askeri mahkemede dava konusu olmuştur.
sonunda aihmye dava açmış 10 sene süren dava boyunca parmakla gösterilmiş, üzerinde kocaman bir çarpıyla gezmek zorunda kalmış, seçebildiği için dışlanmıştır.
10 mart 2007de clara immerwahr ödülünü izmirde düzenlenen bir törenle almıştır.zira kendisi yurtdışına çıkamamaktadır.
1996 yılında tutuklanarak ankara mamak askeri cezaevinde 701 gün yatmış, kaçmış yakalanmış, üniforma giymeyi reddetmiş ve bunları yaparken halkı kandırmak gibi salakça bir nedenle askeri mahkemede dava konusu olmuştur.
sonunda aihmye dava açmış 10 sene süren dava boyunca parmakla gösterilmiş, üzerinde kocaman bir çarpıyla gezmek zorunda kalmış, seçebildiği için dışlanmıştır.
10 mart 2007de clara immerwahr ödülünü izmirde düzenlenen bir törenle almıştır.zira kendisi yurtdışına çıkamamaktadır.
vatanı satmakla ya da askerliği kökten redetmekle alakası olmayan, seçim ve seçebilme özgürlüğünden gelen belkide çocuklarımızı koruma isteğinden kaynaklanan olaydır.
ancak türkiyede ki bütün kavramlar içiçe sokulduğundan, bu da ortaya karışık salata soslu askerik yapma karşıtlığı olarak ortaya çıkmıştır.
belirli idolojilere sahip insanlar bu görüşü oldukça şiddetle savunurlarken düşündükleri askerliğin belli bir seçim hakkına dayandırılmasıdır. yani istemeyen askerlik eylemini gerçekleştirmek yerine kamusal alanda hizmet verebilir ki bunu türkiye de başarabilmek için bütün sistemin yeniden yapılandırılması gerekmektedir.
osman murat ulke, tayfun gönül gibi kişiler bu uğurda yıllarca savaşmış, hayatlarını mesleklerini bırakmış, belkide haklı savaşlarını kazanmışlardır. ancak vicdani ret insanların uyandırılmasıyla alakalı bakıldığında elbette şiddetle karşı çıkılması geren bir durum ve kişilerin uyanmaları yerine körü körüne savaşmalarını isteyenlerin oyuncağı olmuştur.
ancak türkiyede ki bütün kavramlar içiçe sokulduğundan, bu da ortaya karışık salata soslu askerik yapma karşıtlığı olarak ortaya çıkmıştır.
belirli idolojilere sahip insanlar bu görüşü oldukça şiddetle savunurlarken düşündükleri askerliğin belli bir seçim hakkına dayandırılmasıdır. yani istemeyen askerlik eylemini gerçekleştirmek yerine kamusal alanda hizmet verebilir ki bunu türkiye de başarabilmek için bütün sistemin yeniden yapılandırılması gerekmektedir.
osman murat ulke, tayfun gönül gibi kişiler bu uğurda yıllarca savaşmış, hayatlarını mesleklerini bırakmış, belkide haklı savaşlarını kazanmışlardır. ancak vicdani ret insanların uyandırılmasıyla alakalı bakıldığında elbette şiddetle karşı çıkılması geren bir durum ve kişilerin uyanmaları yerine körü körüne savaşmalarını isteyenlerin oyuncağı olmuştur.
bulimia nervosa yineleyen aşırı yeme nöbetleri ve hastanın beden ağırlığını kontrol etmekle aşırı uğraşması; bu nedenle yediği yiyeceklerin şişmanlatıcı etkilerini azaltmak için aşırı çaba harcaması ile belirli bir sendromdur. bu hastalık olağan dışı miktarlarda yemek tüketimi dönemlerini izleyen bilinçli dışa atım yöntemlerini de içermektedir.
kilo alımını engellemeye yönelik kullanılan bu yöntemler genellikle; çıkartma/kusma, oruç tutma, aşırı egzersiz uygulama veya laksatif kullanımından oluşur. araştırmalar göstermiştir ki bulimia olgularında hastalar, tıkanırcasına yeme epizodları sırasında 2000 ile 4000 kalori almaktadır ki bu kalori miktarı sağlıklı bir kişinin bir gün boyunca aldığı kalori miktarından daha fazladır. hastalar genellikle tıkanırcasına yeme davranışlarından utanç duyarlar ve bunu saklama çabasındadırlar. çoğunlukla tıkanırcasına yeme epizodları sırasında kontrolü yitirdiklerinden yakınırlar. tıkanırcasına yeme epizodunu, pişmanlık duygusu içinde iğrenme, tiksinme, huzursuzluk, kilo alma korkusu ve dışa atım çabası izler. bulimia hastaları dışa atımı genellikle parmak yardımı ile kusarak yaparlar. mide bulantısı ve kusma, zamanla bulimia hastalarında irade ile gerçekleşebilmekte ve parmak, çatal vb. gibi maddelere gereksinimleri dahi kalmamaktadır. laksatif ve diüretik kötüye kullanımı, yoğun egzersiz programı veya oruç tutma gibi diğer kiloyu koruma yöntemleri de bulimia hastalarının vücut ölçülerini koruma çabası dahilinde başvurdukları diğer yöntemlerdir. çoğu insan zaman zaman tıkanırcasına yeme nöbetlerine girebilir.
dsm 4; bulimia nervosada oluşan zevke yönelik yeme epizodlarını; 2 saatten daha az bir sürede pek çok insanın aynı koşullarda yiyebilecekleri miktardan daha fazla yemek tüketimi olarak tanımlamaktadır.
dsm 4e göre tanı kriterleri;
restorantlardan, planlı yemeklerden yada sosyal toplantılardan kaçınma
başkalarının onayına ihtiyaç duyma
madde kullanımı
isteyince yemek yemeyi bırakamayacağından korkma
aşırı yemek
gizli yemek (öğünleri kaçırmak)
yemekten hemen sonra banyoya gitmek
kusmak
laksatif, diyet hapı yada vücuttaki fazla suyu atmaya yarayan haplardan kullanmak
aşırı egzersiz rejimleri
oruç tutma
duygularda ani değişimler
depresyon
aşırı derecede kendini eleştirme
ağırlığa bakarak kendi değerini belirleme
yedikten sonra kendini küçük ve aşağı görme
dsm 4 kriterlerine göre bu tür davranışlara hastalık boyutunda yaklaşmak ve bulimia tanısı koymak ancak bu dönemlerin üç ay boyunca haftada en az iki kez gerçekleşmesi sonrasında mümkündür.
bulimia nervosa iki alt tipe ayırılır;
çıkartma tip: bu tip hastalar tıkanırcasına yeme dönemlerini daha az yaşamakta ve hastalık şiddetinin daha hafif olduğu gözlenmektedir.
çıkartma olmayan tip: çıkartma olmayan tipe eşlik eden davranışlar; oruç tutma, aşırı egzersiz yapma veya laksatiflerin kullanımıdır. çıkartma olan tipe oranla daha sıktır.
bulimia nervosa ergenlik ve erken yetişkinlik dönemlerinde başlar. bulimia hastalarının %90ını kadınlar oluşturur. kadınlar arasındaki sıklığının % 1 ile 2 arasında olduğu bilinmektedir. bulimia hastalarının öykülerine bakıldığında pek çoğunun önceleri aşırı kilolu olduğu ve hastalık semptomlarının bir diyet dönemi ile başladığı görülür. bulimia hastalarında abartılı yeme dönemleri olduğu için, hasta kliniğe başvurduğunda zayıflamış olması beklenmemelidir, bazen normal kiloda ve hatta fazla kilolu dahi olabilirler, oysa anoreksia hastaları kliniğe her zaman aşırı zayıflamış halde başvururlar.
tedavi;
bulimia hastaları anoreksiklerde olduğu gibi yardımı reddetmezler. aşırı yeme ve kusma epizodlarından sonra suçluluk duymalarına ve bu davranışları gizleme çabası içinde olmalarına rağmen istekle yardım ararlar. uzun dönem takipler bulimia teşhisi ile tedavi edilen hastaların yarısından fazlasının beş yıl içinde sağlıklarına kavuştuklarını göstermektedir. ancak hastalığın seyri, kusma sonucu ortaya çıkan belirtilerin şiddetine de bağlanmaktadır. uzun süren vakalarda ilişkilerde bozulma, iş yaşamında sorunlar ve kendilik değerinde azalma görülebilmekte, bu tür etmenlerin klinik açıdan ele alınmasında fayda olduğu bilinmektedir.
çoğu hastada yeme bozukluğunun yanısıra aynı zamanda tedavi edilmesi gereken depresyon, kaygı bozukluğu ve diğer psikiyatrik sorunlarda mevcuttur.
yeme bozukluğu, hem fiziksel hemde ruhsal olarak insanı tahrip eder, dolayısıyla bu tür rahatsızlığı olan insanların hemen doktora başvurması gerekir. erken teşhis ve önlem almak kişinin daha çabuk iyileşmesini önemli ölçüde etkiler. erken zamanlarda teşhis edilmeyen ve geç kalınan durumlarda yeme bozukluğu kronik bir hale gelebilir ve hastanın yaşamını tehdit edebilir.
psikodinamik psikoterapide içe alınmış ve dışa yansıtılmış savunma araçlarının somutlaştırılması amaçlanır. yarılma tarzı bir mekanizma ile hasta besinleri besleyici olanlar ve sağlıksız olanlar şeklinde iki kategoriye ayırır. besleyici olanlar bilinçdışında iyi olarak içe alınanları simgelediği için tutulur ve sindirilir. yararsız yiyecekler, abur cubur ise bilinçdışı olarak kötü içe alımlarla bağlantılı olup, kusma yolu ile dışarı atılır. böylelikle yıkıcılık, öfke, nefret ve kötülük uzaklaştırılmış olur. en etkili tedavi yöntemi bir doktor ve yeme uzmanı ile birlikte psikoterapi yada psikolojik danışmanlık almaktır. tedavi kişiye özel olarak belirlenmelidir, çünkü tedavi hastalığın şiddetine ve hastanın özel sorunlarına, ihtiyaçlarına hitap etmelidir.k
kilo alımını engellemeye yönelik kullanılan bu yöntemler genellikle; çıkartma/kusma, oruç tutma, aşırı egzersiz uygulama veya laksatif kullanımından oluşur. araştırmalar göstermiştir ki bulimia olgularında hastalar, tıkanırcasına yeme epizodları sırasında 2000 ile 4000 kalori almaktadır ki bu kalori miktarı sağlıklı bir kişinin bir gün boyunca aldığı kalori miktarından daha fazladır. hastalar genellikle tıkanırcasına yeme davranışlarından utanç duyarlar ve bunu saklama çabasındadırlar. çoğunlukla tıkanırcasına yeme epizodları sırasında kontrolü yitirdiklerinden yakınırlar. tıkanırcasına yeme epizodunu, pişmanlık duygusu içinde iğrenme, tiksinme, huzursuzluk, kilo alma korkusu ve dışa atım çabası izler. bulimia hastaları dışa atımı genellikle parmak yardımı ile kusarak yaparlar. mide bulantısı ve kusma, zamanla bulimia hastalarında irade ile gerçekleşebilmekte ve parmak, çatal vb. gibi maddelere gereksinimleri dahi kalmamaktadır. laksatif ve diüretik kötüye kullanımı, yoğun egzersiz programı veya oruç tutma gibi diğer kiloyu koruma yöntemleri de bulimia hastalarının vücut ölçülerini koruma çabası dahilinde başvurdukları diğer yöntemlerdir. çoğu insan zaman zaman tıkanırcasına yeme nöbetlerine girebilir.
dsm 4; bulimia nervosada oluşan zevke yönelik yeme epizodlarını; 2 saatten daha az bir sürede pek çok insanın aynı koşullarda yiyebilecekleri miktardan daha fazla yemek tüketimi olarak tanımlamaktadır.
dsm 4e göre tanı kriterleri;
restorantlardan, planlı yemeklerden yada sosyal toplantılardan kaçınma
başkalarının onayına ihtiyaç duyma
madde kullanımı
isteyince yemek yemeyi bırakamayacağından korkma
aşırı yemek
gizli yemek (öğünleri kaçırmak)
yemekten hemen sonra banyoya gitmek
kusmak
laksatif, diyet hapı yada vücuttaki fazla suyu atmaya yarayan haplardan kullanmak
aşırı egzersiz rejimleri
oruç tutma
duygularda ani değişimler
depresyon
aşırı derecede kendini eleştirme
ağırlığa bakarak kendi değerini belirleme
yedikten sonra kendini küçük ve aşağı görme
dsm 4 kriterlerine göre bu tür davranışlara hastalık boyutunda yaklaşmak ve bulimia tanısı koymak ancak bu dönemlerin üç ay boyunca haftada en az iki kez gerçekleşmesi sonrasında mümkündür.
bulimia nervosa iki alt tipe ayırılır;
çıkartma tip: bu tip hastalar tıkanırcasına yeme dönemlerini daha az yaşamakta ve hastalık şiddetinin daha hafif olduğu gözlenmektedir.
çıkartma olmayan tip: çıkartma olmayan tipe eşlik eden davranışlar; oruç tutma, aşırı egzersiz yapma veya laksatiflerin kullanımıdır. çıkartma olan tipe oranla daha sıktır.
bulimia nervosa ergenlik ve erken yetişkinlik dönemlerinde başlar. bulimia hastalarının %90ını kadınlar oluşturur. kadınlar arasındaki sıklığının % 1 ile 2 arasında olduğu bilinmektedir. bulimia hastalarının öykülerine bakıldığında pek çoğunun önceleri aşırı kilolu olduğu ve hastalık semptomlarının bir diyet dönemi ile başladığı görülür. bulimia hastalarında abartılı yeme dönemleri olduğu için, hasta kliniğe başvurduğunda zayıflamış olması beklenmemelidir, bazen normal kiloda ve hatta fazla kilolu dahi olabilirler, oysa anoreksia hastaları kliniğe her zaman aşırı zayıflamış halde başvururlar.
tedavi;
bulimia hastaları anoreksiklerde olduğu gibi yardımı reddetmezler. aşırı yeme ve kusma epizodlarından sonra suçluluk duymalarına ve bu davranışları gizleme çabası içinde olmalarına rağmen istekle yardım ararlar. uzun dönem takipler bulimia teşhisi ile tedavi edilen hastaların yarısından fazlasının beş yıl içinde sağlıklarına kavuştuklarını göstermektedir. ancak hastalığın seyri, kusma sonucu ortaya çıkan belirtilerin şiddetine de bağlanmaktadır. uzun süren vakalarda ilişkilerde bozulma, iş yaşamında sorunlar ve kendilik değerinde azalma görülebilmekte, bu tür etmenlerin klinik açıdan ele alınmasında fayda olduğu bilinmektedir.
çoğu hastada yeme bozukluğunun yanısıra aynı zamanda tedavi edilmesi gereken depresyon, kaygı bozukluğu ve diğer psikiyatrik sorunlarda mevcuttur.
yeme bozukluğu, hem fiziksel hemde ruhsal olarak insanı tahrip eder, dolayısıyla bu tür rahatsızlığı olan insanların hemen doktora başvurması gerekir. erken teşhis ve önlem almak kişinin daha çabuk iyileşmesini önemli ölçüde etkiler. erken zamanlarda teşhis edilmeyen ve geç kalınan durumlarda yeme bozukluğu kronik bir hale gelebilir ve hastanın yaşamını tehdit edebilir.
psikodinamik psikoterapide içe alınmış ve dışa yansıtılmış savunma araçlarının somutlaştırılması amaçlanır. yarılma tarzı bir mekanizma ile hasta besinleri besleyici olanlar ve sağlıksız olanlar şeklinde iki kategoriye ayırır. besleyici olanlar bilinçdışında iyi olarak içe alınanları simgelediği için tutulur ve sindirilir. yararsız yiyecekler, abur cubur ise bilinçdışı olarak kötü içe alımlarla bağlantılı olup, kusma yolu ile dışarı atılır. böylelikle yıkıcılık, öfke, nefret ve kötülük uzaklaştırılmış olur. en etkili tedavi yöntemi bir doktor ve yeme uzmanı ile birlikte psikoterapi yada psikolojik danışmanlık almaktır. tedavi kişiye özel olarak belirlenmelidir, çünkü tedavi hastalığın şiddetine ve hastanın özel sorunlarına, ihtiyaçlarına hitap etmelidir.k
anorexia/anorexia nervosa ya da anoreksia olarakta bilinen psikosomatik ve obsesyon kökenli yeme bozukluğu.
anoreksia nervosa bireyin beden algısının bozularak kendisini şişman algılaması neticesinde beslenmeyi reddederek aşırı kilo kaybı yaşaması olarak da tanımlanabilir. özellikle genç kadınlarda görülür. yemek yememe, çok az uyuma ve buna rağmen çok aktif olma belirgin başlangıç göstergeleridir. sonrasında kişi çok şişmanladığı kanısı ile abartılı bir biçimde rejim uygulamaya başlar. hastası kişiler kendini kusturmanın yanı sıra abartılı gıda rejimi ile birlikte aşırı hareket, laksatif, diüretik ve iştah baskılayıcı ilaç da kullanır . önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra gerçekten de yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar.
anoreksikler yemek yememelerine rağmen iştahlıdırlar ve sürekli yemek ile ilgilenirler. yemek tarifi okurlar, asla pişirmeyecekleri yemek tarifleri toplarlar ve arkadaşları ile ailelerine büyük bir özenle yemek hazırlarlar. ancak kendileri yemezler.
anoreksia nervosa, 2 tiple karşımıza çıkan bir rahatsızlıktır.
kısıtlı tip:kişi çok miktarda yemek yemesini ve yedikleri kendi isteğiyle çıkartma eğilimi göstermez.
çıkartma tip: kişi çok miktarda yemek yeme ve yediklerini kendi isteği ile çıkartma eğilimi gösterir.çıkartma tip anoreksiklerde intahar eğilimine, madde bağımlılığına daha çok rastlanır.
dsm 4’e göre tanı kriterleri;
yaşı ve boy uzunluğu için olağan sayılan en az kiloda ya da bunun üzerinde bir vücut ağırlığına sahip olmayı kabul etmeme (örn. beklenenin %85 inin altında bir vücut ağırlığına sahip olmaya yol açan bir kilo kaybı ya da büyüme dönemi sırasında, beklenenin %85 inin altında bir vücut ağırlığına sahip olmaya yol açacak bir biçimde beklenen kilo alımını gerçekleştirmeme).
beklenenin altında bir vücut ağırlığına sahip olmasına karşın kilo almaktan ya da şişman biri olmaktan aşırı korkma.
kişinin vücut ağırlığı ya da biçimini algılama biçiminde bozukluk olması, kendini değerlendirmede vücut ağırlığı ya da biçiminin anlamsız bir etkisinin olması ya da o sırada vücut ağırlığının düşük olmasının önemini inkar etme.
kadınlarda menarş sonrası amenore, yani en az üç ardışık menstruel siklusun olmaması (sadece hormon verilmesi sonrası menstruasyon dönemleri oluyorsa, o kadın amenoresi olduğu düşünülür, örn. östrojen uygulaması).
anoreksia nervosanın psikodinamiği oldukça karışık bir rahatsızlıktır.
farklı ve tek olabilmek için çabalamak
ebeveynin beklentileri sonucu oluşan yapay benlik algısını reddetmeye çalışmak
gerçek benliğin oluşmaya başlaması
bedende somutlaşan içselleştirilmiş düşman ve kontrol eden anne imgesinin reddedilmesi
aşırı isteklere karşı direnç, kontrol geliştirme
kendisinin yerine diğerlerini çaresiz durumda bırakma vb benzeri duygudurum bozuklarının neden olması dışında hormonel yapının ani değişimi, gebelik sonrası oluşan hormon etkileşimleri ilede ortaya çıkar.
tedavi:
tedavi başarısı maalesef çok yüksek değildir. bunun nedeni, hastaların hasta olduklarını kabul etmemeleri ve hastalığın çok geç bir safhasında genelde kendi istekleri dışında fiziksel olarak bedensel fonksiyonlarında çökme başladığında hastaneye yakınları tarafından getirilmeleridir.
ağır kilo kaybı olan anoreksilerin mutlak hastanede çoklu uzman gözetiminde psikiyatr, psiklolog, dahiliye uzmanı, kadınlarda jinekolog, diyetisyen eşliğinde tedavi görmeleri gerekir. anoreksikler çok büyük bir oranda hasta olduklarını kabul etmedikleri için, ciddi risk sınırına gelince yakınları tarafından hastaneye kaldırılırlar. bu hastalıkta genelde bu sebeple hastalığın ilerlemiş bir safhasında tedaviye başlanmak zorunda kalınır. ağır kilo kaybı olan hastaların parenteral beslenmeleri gerekebilir.
yaşamsal tehlike belirli bir oranda bertaraf edildikten sonra, tedaviye öncelikle kişinin kilo almayacağına inandığı bir beslenme biçimi konusunda anlaşılarak başlanmalıdır. hasta doktorları ile güven ilişkisini yakaladıktan sonra, tedavinin devamı mümkün olur. çoklu tedavinin belirli bir aşamasından sonra, bu anlaşma neticesinde anoreksiklerin kilo almaya başladıklarında yoğun direnç göstermeleri çok yaygın olarak karşılaşılan bir olumsuzluktur. bu direnci geliştiren anoreksiklerin sosyal ilişkileri yetersizdir ve genellikle depresif bir duygudurum içindedirler.
anoreksia nervosa bireyin beden algısının bozularak kendisini şişman algılaması neticesinde beslenmeyi reddederek aşırı kilo kaybı yaşaması olarak da tanımlanabilir. özellikle genç kadınlarda görülür. yemek yememe, çok az uyuma ve buna rağmen çok aktif olma belirgin başlangıç göstergeleridir. sonrasında kişi çok şişmanladığı kanısı ile abartılı bir biçimde rejim uygulamaya başlar. hastası kişiler kendini kusturmanın yanı sıra abartılı gıda rejimi ile birlikte aşırı hareket, laksatif, diüretik ve iştah baskılayıcı ilaç da kullanır . önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra gerçekten de yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar.
anoreksikler yemek yememelerine rağmen iştahlıdırlar ve sürekli yemek ile ilgilenirler. yemek tarifi okurlar, asla pişirmeyecekleri yemek tarifleri toplarlar ve arkadaşları ile ailelerine büyük bir özenle yemek hazırlarlar. ancak kendileri yemezler.
anoreksia nervosa, 2 tiple karşımıza çıkan bir rahatsızlıktır.
kısıtlı tip:kişi çok miktarda yemek yemesini ve yedikleri kendi isteğiyle çıkartma eğilimi göstermez.
çıkartma tip: kişi çok miktarda yemek yeme ve yediklerini kendi isteği ile çıkartma eğilimi gösterir.çıkartma tip anoreksiklerde intahar eğilimine, madde bağımlılığına daha çok rastlanır.
dsm 4’e göre tanı kriterleri;
yaşı ve boy uzunluğu için olağan sayılan en az kiloda ya da bunun üzerinde bir vücut ağırlığına sahip olmayı kabul etmeme (örn. beklenenin %85 inin altında bir vücut ağırlığına sahip olmaya yol açan bir kilo kaybı ya da büyüme dönemi sırasında, beklenenin %85 inin altında bir vücut ağırlığına sahip olmaya yol açacak bir biçimde beklenen kilo alımını gerçekleştirmeme).
beklenenin altında bir vücut ağırlığına sahip olmasına karşın kilo almaktan ya da şişman biri olmaktan aşırı korkma.
kişinin vücut ağırlığı ya da biçimini algılama biçiminde bozukluk olması, kendini değerlendirmede vücut ağırlığı ya da biçiminin anlamsız bir etkisinin olması ya da o sırada vücut ağırlığının düşük olmasının önemini inkar etme.
kadınlarda menarş sonrası amenore, yani en az üç ardışık menstruel siklusun olmaması (sadece hormon verilmesi sonrası menstruasyon dönemleri oluyorsa, o kadın amenoresi olduğu düşünülür, örn. östrojen uygulaması).
anoreksia nervosanın psikodinamiği oldukça karışık bir rahatsızlıktır.
farklı ve tek olabilmek için çabalamak
ebeveynin beklentileri sonucu oluşan yapay benlik algısını reddetmeye çalışmak
gerçek benliğin oluşmaya başlaması
bedende somutlaşan içselleştirilmiş düşman ve kontrol eden anne imgesinin reddedilmesi
aşırı isteklere karşı direnç, kontrol geliştirme
kendisinin yerine diğerlerini çaresiz durumda bırakma vb benzeri duygudurum bozuklarının neden olması dışında hormonel yapının ani değişimi, gebelik sonrası oluşan hormon etkileşimleri ilede ortaya çıkar.
tedavi:
tedavi başarısı maalesef çok yüksek değildir. bunun nedeni, hastaların hasta olduklarını kabul etmemeleri ve hastalığın çok geç bir safhasında genelde kendi istekleri dışında fiziksel olarak bedensel fonksiyonlarında çökme başladığında hastaneye yakınları tarafından getirilmeleridir.
ağır kilo kaybı olan anoreksilerin mutlak hastanede çoklu uzman gözetiminde psikiyatr, psiklolog, dahiliye uzmanı, kadınlarda jinekolog, diyetisyen eşliğinde tedavi görmeleri gerekir. anoreksikler çok büyük bir oranda hasta olduklarını kabul etmedikleri için, ciddi risk sınırına gelince yakınları tarafından hastaneye kaldırılırlar. bu hastalıkta genelde bu sebeple hastalığın ilerlemiş bir safhasında tedaviye başlanmak zorunda kalınır. ağır kilo kaybı olan hastaların parenteral beslenmeleri gerekebilir.
yaşamsal tehlike belirli bir oranda bertaraf edildikten sonra, tedaviye öncelikle kişinin kilo almayacağına inandığı bir beslenme biçimi konusunda anlaşılarak başlanmalıdır. hasta doktorları ile güven ilişkisini yakaladıktan sonra, tedavinin devamı mümkün olur. çoklu tedavinin belirli bir aşamasından sonra, bu anlaşma neticesinde anoreksiklerin kilo almaya başladıklarında yoğun direnç göstermeleri çok yaygın olarak karşılaşılan bir olumsuzluktur. bu direnci geliştiren anoreksiklerin sosyal ilişkileri yetersizdir ve genellikle depresif bir duygudurum içindedirler.
kayseri belediye bandosunun abdullah gülü cumhurbaşkanı olduktan sonra, onurlandırmak! amacıyla çalacakları şarkıymış. 41 pare top atışı eşliğinde.
sözleri itibariyle, iltifat mı hakaret mi? bilemedim..
sözleri itibariyle, iltifat mı hakaret mi? bilemedim..
kurabiyelere, keklere konulan leblebinin yarısı kadar büyüklüğe sahip çikolatadır. çikolata krizine girildiğinde ve evde başka çikolata yoksa kutudan ağıza boşaltmak süretiyle yenilebilir.
ayrıca;
(bkz: damla cikolatali kurabiye)
ayrıca;
(bkz: damla cikolatali kurabiye)
süper baba dizisinin efsane olmuş enstrumantal müziğidir. aşkı mı anlatır, istanbulu özlemeyi mi, yoksa yarıma kalmış sevdaların masalını mı? dinleyene göre değişir, ama hissetirir çengelköy sahilindeki rüzgarı..
cengiz onural bestelemiştir. iyi ki bestelemiştir.
cengiz onural bestelemiştir. iyi ki bestelemiştir.
esnaflarda metal grup kurarlar. valla ben bizim bakkal hacı amcanın brutal vokal olmasını desteklememekteyim.
(bkz: dolmuşta boşalmış)
isviçre çakısı olmak gibi bir durum olması muhtemeldir. kişinin her yerinden farklı bir sürpriz çıkabilir. ayaklarıyla gitar çalıp, anahtarı yanında olmadığı halde çilingir çağırmadan kapıyı açmak, osuruğunu tutuşturmak gibi. ancak bir süre sonra kendisinden korkulmaya başlanabilir ki kendisinde buluna bu sürprizli durumdan bıkıp sizden tavşan çıkarmaya çalışabilir.
kırık dökük bir öykü bu perden başlasam
dört nala koşan taylar gibiydik
asiydik sürgündük dışarda kaldık
yanyana gelince dağlar gibiydik
yadına ben düştüğümde
dağlarından dicleye bak
kavuştuğunda fırata
yine sevdi mi
hatırına düştüğümde
mardine git midyata git
hatırla nasıl sevdik
ben unutmadım
nasıl zordu olanlarla bir başına yüzleşmek
kendini aramak derin sularda
yalnızdım ve kırgın çok zor anladım
yolları ayrılan iki nehirdik
denizine vardığında
sularından aşkını sor
yollarında dağlar vardı
varabildi mi
hatırına düştüğümde
mardine git midyata git
hatırla nasıl sevdik
ben unutmadım
acıtan bir ezgiye ve sözlere sahip ilkay akkaya eseri.
dört nala koşan taylar gibiydik
asiydik sürgündük dışarda kaldık
yanyana gelince dağlar gibiydik
yadına ben düştüğümde
dağlarından dicleye bak
kavuştuğunda fırata
yine sevdi mi
hatırına düştüğümde
mardine git midyata git
hatırla nasıl sevdik
ben unutmadım
nasıl zordu olanlarla bir başına yüzleşmek
kendini aramak derin sularda
yalnızdım ve kırgın çok zor anladım
yolları ayrılan iki nehirdik
denizine vardığında
sularından aşkını sor
yollarında dağlar vardı
varabildi mi
hatırına düştüğümde
mardine git midyata git
hatırla nasıl sevdik
ben unutmadım
acıtan bir ezgiye ve sözlere sahip ilkay akkaya eseri.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?