dolaptaki her türlü malzemenin birbirine zehirlenmeyecek kadar katılabilirliğinden oluşan, kaynamış ya da kızarmış karışımlarıdır.
yazmak isteyip de yazamamak ama yine de yazmak istemekten vazgeçememek, bu isteğin artması durumuyla beraber ifadenin daha da zorlaşması. sonra tekrar vazgeçer gibi olup okumaya devam ederken yine o arzunun içine gelip yerleşmesi ve sonra tam yazacakken kaçar gibi olması. tam o başlıktan çıkmış başka bir başlığı okurken tekrar içine vicdan azabı gibi oturan "yazmalıyım lan baskısı". sonra o baskının kendi baskın olduğunu farkedip bu durumun hastalıklı bir hadiseye dönüşebileceğini sezerek yazmaktan vazgeçmek. sonra tam da bunu düşünürken "hastalıklı hadise mi?" şeklinde kafada beliren ampulle bir heves klavyeyi ellemek. ama yalnızca ellemek.
çok alkol tüketildiğinde hissedilen bir duygu olması muhtemeldir ve aslında alkol tüketimi devam ettiği süre boyunca artar, duygu olmaktan çıkar eyleme geçer ve hepsi ağızdan çıkar. özgür bırakmak gerekir.
kalpten bütün vücuda yayılan üzüntü seli. ama nedense yaşayanlar hep bir sukunet içinde olurlar.
narin, kırılgan ve güzel insanlara verilen isim de olabilir.
kırmızının zıt rengi.
ablütofobi: yıkanmaktan korkma.
agirofobi: caddelerden ya da caddelerde karşıdan karşıya. geçmekten korkma.
agorafobi: açık yer ya da kalabalık korkusu.
ailurofobi: kedilerden korkma.
akluofobi: karanlıktan korkma.
akrofobi: yüksek yerlerden korkma.
akustikofobi: belirli seslerden kokrma.
algofobi: acı çekmekten korkma.
amaksofobi: araba (ya da taşıt)korkusu.
amatofobi: toz korkusu.
amnezifobi:hafızasını kaybetmekten korkma.
amofobi:sivri cisim korkusu.
androfobi: adamlardan korkma.
anemofobi: fırtına korkusu.
antlofobi: sel korkusu.
antropofobi: insanlardan korkma.
apifobi: arılardan korkma.
arakibutirofobi: yerfıstığı ezmesinin, yerken, damağa yapışmasından duyulan korku.
araknofobi: örümceklerden korkma.
aritmofobi: sayılardan korkma.
asimetrifobi: simetrik olmayan şeylerden korkma.
astenofobi: güçsüz olmaktan korkma.
astrafobi: şimşek korkusu.
ataksofobi: düzensizlikten korkma.
atelofobi: mükemmel ol(a)mamaktan korkma.
aviofobi: uçuş korkusu.
ballistofobi: silahtan ya da mermilerden korkma... bu böyle gider. ayrıntılar için; (bkz: http://tr.wikipedia.org/wiki/fobi )
agirofobi: caddelerden ya da caddelerde karşıdan karşıya. geçmekten korkma.
agorafobi: açık yer ya da kalabalık korkusu.
ailurofobi: kedilerden korkma.
akluofobi: karanlıktan korkma.
akrofobi: yüksek yerlerden korkma.
akustikofobi: belirli seslerden kokrma.
algofobi: acı çekmekten korkma.
amaksofobi: araba (ya da taşıt)korkusu.
amatofobi: toz korkusu.
amnezifobi:hafızasını kaybetmekten korkma.
amofobi:sivri cisim korkusu.
androfobi: adamlardan korkma.
anemofobi: fırtına korkusu.
antlofobi: sel korkusu.
antropofobi: insanlardan korkma.
apifobi: arılardan korkma.
arakibutirofobi: yerfıstığı ezmesinin, yerken, damağa yapışmasından duyulan korku.
araknofobi: örümceklerden korkma.
aritmofobi: sayılardan korkma.
asimetrifobi: simetrik olmayan şeylerden korkma.
astenofobi: güçsüz olmaktan korkma.
astrafobi: şimşek korkusu.
ataksofobi: düzensizlikten korkma.
atelofobi: mükemmel ol(a)mamaktan korkma.
aviofobi: uçuş korkusu.
ballistofobi: silahtan ya da mermilerden korkma... bu böyle gider. ayrıntılar için; (bkz: http://tr.wikipedia.org/wiki/fobi )
yumurtanın sarısını tam bir top şeklinde görebileceğiniz halidir. haşlanmış madde elma dilimi şeklinde dilimlendikten sonra üzerine tuz ve karabiber eklenirse leziz bir kahvaltı olur.
(bkz: ayrılık)
(bkz: dtcf)
ankaranın merkezinde sıhhıye olarak adlandırılan yerde bulunan işlek köprünün adıdır. hemen yan tarafında ankara üniversitesi dil ve tarih coğrafya fakültesi bulunur. adliye manzaralıdır. köprünün üstünden hemen hemen her yere ulaşabileceğiniz dolmuşlar geçer.
(bkz: noluyo lan)
(bkz: ne oluyor len)
konuşabildiği an kendisini belki bir nebze olsun dinletebilecek olan spiker.
"hiç de umrumda değil" manasına gelir. fakat yine de kişinin bu cümleyi hangi edayla söylediği çok önemlidir. kişi bunu içinden söylüyorsa ya da sessizce fısıldadıysa harbiden umrunda değildir, telaşa gerek yoktur. gelgelelim ki kişi bunu suratında çirkef bir ifadeyle çemkirerek suratınıza söylediyse yanlış ipte canbazlık yapıyorsunuz demektir. hadiseyi toparlamak gerekebilir.
devamsızlıktan sınıfta kalmış bir üniversite öğrencisinin hazin haykırışı.
üç ile bir rakamlarının yan yana gelmesinden oluşan sayı.
otuz ile birin toplanmasından elde edilen sayı.
bire ve kendisinden başka hiç bir sayıya bölünemeyen bir sayı.
tek bir sayı.
rakamlarının toplamı dört olan bir sayı.
rakamlarının farkı iki olan bir sayı.
rakamları yer değiştirdiğinde yine asal olan bir sayı.
rakamları yer değiştirdiğinde aynı zamanda uğursuz kabul edilen bir sayı.
kendisiyle simetrisi toplandığında malatyanın plaka kodu olan sayı.
...
otuz ile birin toplanmasından elde edilen sayı.
bire ve kendisinden başka hiç bir sayıya bölünemeyen bir sayı.
tek bir sayı.
rakamlarının toplamı dört olan bir sayı.
rakamlarının farkı iki olan bir sayı.
rakamları yer değiştirdiğinde yine asal olan bir sayı.
rakamları yer değiştirdiğinde aynı zamanda uğursuz kabul edilen bir sayı.
kendisiyle simetrisi toplandığında malatyanın plaka kodu olan sayı.
...
genelde ikinci kelimesinin hatunla sonlandırıldığı tamlamanın ilk kelimesi.
(bkz: daş hatun) ya da (bkz: taş hatun)
(bkz: daş hatun) ya da (bkz: taş hatun)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?