kukulak

sadece sayarlar
başka da bir halta yaramazlar ,
kendileri teleftir,
bizleri de telef etmeye uğraşırlar.
hay bin kunduz

kimi kadının malum/öğretilmiş yerindedir bekaret,
kiminin koltuk altında , kiminin ensesinde
kiminin alnında veyahut serçe parmağında, yada göğsünde
kendinde saklı bir yerdedir bekareti ,
sözü , mührü , sadakati........
hazinedir
ve pek çok kadın,
sanılanın aksine,
bakire ölür.
siz ne anlıyordunuz!

not:bekaretin cinsiyeti olmadığı gibi , hiç bir delik ile de ilişkisi yoktur.

demlik ile birlikte düşünüldüğünde,
ki yerli usulde kaçınılmazdır,
çaylıklık yerine oturuyor

dolu tası eğri tutarsan içindeki böyle dökülür kardeşim,
hemşerim beni zamanında çok üzmüştü çoook
geçmiş olsun bari!

paso makarnacı bunlar ondan oluyor
yazık
dedirten ve üstüne zamanımı çalan başlık

skor derdi olan kişilerin ,
çoğunlukla ya performans veya size problemi vardır.
bence böyle bir ikrardır bu.
dedirten başlık.

not:böyle bir ikrardan sonra dahada kadınlar bakmaz buna ,
sıpalara mukayyet olmalı!!!!

hava dolu yataklar icat edildiğinde , hatırlarsanız çok konforlu olmadığı için
hava yerine su doldurmuşlardı şişme yataklara ,
haberi okuyunca ,
acaba mı?
dedirten başlık

bugün 25.si düzenlenen ,
retoriksiyenliğe giriş seminerlerleri.

bu oturumun mottosu;
"önemli olan , bulunduğunuz yere nasıl geldiğinizi unutmamanızdır"

altı boş olunca retorik uçuyor tabii haliyle ,
dolu ise ,
akıl!!!!!

çomar dediğin,
bir nevi burak,
veyahut,
düldül,

kripto!!!

onlar için ,
konuşan bir kurbağa ,
güzel bir sarışından daha kıymetlidir.

evet doğrudur,
halk isterse kurar,
ama,
ve lakin,

"ya istiklal ya ölüm"

herkesin harcı değildir!

rijitliğin tersi değildir

tanrı hapıdır

pantürkizm değildir ,
türkçülüğü inkar etmek ,
merco'ya binip , alman'a sövmeye benzer
kutlu olsun,

türkçülerin;
inayeti bol ,
yolu açık ,
kılıcı keskin olsun!!!

aynı restoranın veya büfenin farklı köşelerinde olma ihtimali,
camekanın arkasında, parlayan güneşten fark edilmeyen ve gemiden inenleri izleyenlerden biri olma ihtimali,
karşı şeritten gelen aracın sürücüsü olma ihtimali,
çekilmiş bir fotografın içinde olma ihtimali,(ki bu başıma gelmiş güzel bir hoşluktur)
tüm bunlardan vazmı geçeceksiniz!!!
şeklinde düşündürten başlık

"içi erimek" bu hal için üretilmiştir

şeytan adasından kaçtıktan sonra , ilk ulaştığı kara parçasıdır venezuela caracas,
burada birkaç yıl geçirdikten sonra vatanı amerikaya gidecektir,
kızlarının güzelliğini (sık sık dünya güzeli venezuela'dan çıkar) tabiatını çok güzel anlatır,
kelebeğin devamı olan banko romanın da henry carrier.

bu sözler ,
belkide bilinen tarihin en vahşi ırklarından birine ait bir dil ile ,
ispanyolca yazılmış!!!!!
kestiğini sandığı bu insanlar nasıl da güzel bilenmiş ....
acı ama baklava

https://www.youtube.com/watch?v=ED_aNoaxTKo&feature=share

türkçede bu kavrama atanmış bir kelime yok,
çünkü zaman yok.


(bkz: zamanın kısa tarihi)
(bkz: an-ı daim)

konu kömür 90'ların ikinci yarısında ,
bir prof.umuz tarafından , petrole dönüştürülebilir bir cevher olarak ele alınmıştı.
dönüşüm metodolojisi keşfedilmiş , ancak yüzeyden toplanan bu kömürü petrole dönüştüren teori
ekonomik bulunmamıştı.çözümün efektif olabilmesi için petrolün varilinin 50usd lere çıkması gerekir
absürt mantığı ile (ki o tarihlerde petrolün varili 35-45usd aralığında idi) dosya gözden uzak bir rafa istif olunmuştu. mücid prof. rahmetli oldu (allah gani gani rahmet eylesin) bu süreçte bir sanayici çıkıp ta , "ben bu prosesin maliyetini düşürürüm" demedi , bunu bir sanayici demiş olsaydı dahi , maliye "ulan bende senden vergi alamayacağım hodri meydan" demeyecekti de.beri taraftan bir insan evladı muktedir de çıkıp , "vlan pahalı olsun bizim olsun , niye ithalat yapıyoruz" şeklinde kükremedi de!
e malüm kömür yuvarlandı , kapağını bulduuuuuuu!!!!

aslında biliyor musunuz?
o kömürü oturup hep beraber hakikaten yemeliyiz ,
belki zihnimiz açılır!!!!!!!!!!!!!