confessions

king of swords

- Yazar -

  1. toplam entry 194
  2. takipçi 1
  3. puan 10174

hollaback boy

king of swords
cobra starship gurubunun gwen stefani nin hollaback girl şarkısından esinlenerek seslendirdikleri parça:

uh huh holy shit
its about time you get off my dick

few times ive been around that track
but your ass is still fat [fast]
gonna stay like that
cuz i aint yo hollaback boy
i aint yo hollaback boy

mmmhmm this is my shit

you damn right i was talking shit
i told ure man so you would hear it
what you doin actin like dat
now people know whassup
see you kickin my place
over lookin your face
i hit a home run
then i kicked u out
first i broke my pompom out
and now you know whassup

mmmhm this is my shit

so last night girl i saw you underneath the bleachers
givin head to a substitute teacher
perfect grades didnt make no sense
but now its all cleared up
and its coming right back
cuz im tellin your pap
so dont freak out when the secrets out
thats right cuz you cant deny this
your knees are all scratched up

mmmhm this is my shit

let me hear you say this shit is supercalifragilistic expialidocious
s.u.p.e.r.c.a.l.i.f.r.a.... whatttttttt!!

mmmhm this is my shit

minilyrics

king of swords
müzik dinlerken bir yandan da sözlerinin şarkıyla simultane olarak ilerlediği güzel bir program. hemen hemen tüm müzik çalma programlarıyla çalışır,otomatik olarak açılır.

internetten legal olarak bedava indirilebilecek bir programdır.

downtown

king of swords
petula clarkın seslendirdiği neşeli parça

aynı parçayı frank sinatra ve emma bunton da seslendirmektedir

when you’re alone
and life is making you lonely,
you can always go downtown
when you’ve got worries,
all the noise and the hurry
seems to help, i know, downtown
just listen to the music of the traffic in the city
linger on the sidewalk where the neon signs are pretty
how can you lose?
the lights are much brighter there
you can forget all your troubles, forget all your cares and go
downtown, things’ll be great when you’re
downtown, no finer place for sure,
downtown, everything’s waiting for you

don’t hang around
and let your problems surround you
there are movie shows downtown
maybe you know
some little places to go to
where they never close downtown
just listen to the rhythm of a gentle bossanova
you’ll be dancing with ’em, too, before the night is over
happy again
the lights are much brighter there
you can forget all your troubles, forget all your cares and go
downtown where all the lights are bright,
downtown, waiting for you tonight,
downtown, you’re gonna be alright now
downtown
and you may find somebody kind to help and understand you
someone who is just like you and needs a gentle hand to
guide them along
so, maybe i’ll see you there
we can forget all our troubles, forget all our cares and go
downtown, things’ll be great when you’re
downtown, don’t wait a minute more,
downtown, everything’s waiting for you

türklere has diyaloglar

king of swords
bu yaracak bir diyalog:


pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi. tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi. birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı. çocuklardan biri şoföre parayı uzattı;
-abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?

türklere has diyaloglar

king of swords
- mükemmel bir yerde inebilir miyim? (yolcunun kafası karşık sanırım, kendisi de dolmuştakilerle güler söylediğine)
şöför kadını indirirken:
-buyrun size layık değil ama!


yolcu musait bi yerde inmek ister ama dili sürçer;
-musait bi yerde iner misiniz?
şöför :
-niye sen mi kullancan?


rumeli-hisarüstü otobüsüyle taksim’e doğru gidiyoruz. adamın biri besiktas dolaylarında gayet aceleci bir tavirla,
-kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim??
bizim soför olaya hakim:
- tabi abi ayıp ettin. al götür. senden kıymetli mi!


ankara’da, çok sıcak bir günde, dolmuştaki bir kokona yelpazesiyle
-"şöfeer bey klimayı açar mısınız cok sıcak olduu" demisti.
pala bıyıklı şöfer amca teyzeyi bi sure suzdukten sonra, kapıyı açıpaçıp kapatmaya başladı.


istanbul’dayiz ... dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkicak, elemanın bir açtı kapıyı, içerde tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4 ... eleman hala bir umut sordu:
-"kaptan, yer var mi?".
şöför de arkasını dönüp cevap verdi:
-"bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım"




yaran fıkralar

king of swords
bu yarar işte.

öğretmen öğrencilere soru soruyor: - "ağaçta 7 kuş var. avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. ağaçta kaç kuş kaldı?" biri cevap veriyor: - "4 kuş kalır." başka bir çocuk da hemen atılır: - "hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..." öğretmen bunun üzerine: - "cevap yanlış ama stilini sevdim", der. çocuk buna karşılık verir: - "öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum... karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. biri yalayarak yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... bu bayanlardan hangisi evlidir?" öğretmen düşünüyor, düşünüyor... - "emerek yiyen evlidir", diyor... çocuk cevap veriyor: - "hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... ama ben de sizin stilinizi sevdim.

yaran fıkralar

king of swords
elektrik supurgesi saticisi, bir apartman dairesininkapisini calmis, kapiyi acan bayana:
- "hanimefendi, bu elimde gormus oldugunuz kovanin icinde at pisligi var!" demis ve bu bir kova pisligi evin icine dogru savurarak dokuvermis. sonra da:
- "hanimefendi, elimdeki elektrik supurgesi ile 10 dakika icinde bunu temizleyemezsem, bu boku yiyecegim..! kadin saticiya soyle bir bakmis
- "beyefendi, ustune domates sosu da istermisiniz? elektrikler kesik de..

yaran fıkralar

king of swords
adam doktora gidiyor. -dr. bey karnim atiyor. nasil yani diyor dr. -hani diyor adam kalbim nasıl atiyorsa karnim da iste öyle atiyor. dr. iyice sasiriyor. -allah allahi atmamasi! lazim. sagolun diyor ve gidiyor adam. 2 hafta sonra tekrar geliyor. -tesekkür ederim dr. bey diyor.tavsiyeniz üzetine at mamasi aldim yedim.iyi geldi bütün sikayetlerim bitti.dr. iyice sasiriyor: -allah allah, bitmemesi! lazim

türklere has diyaloglar

king of swords
dostum bana bi tane yüzüklerin efendisinin çocuk versiyonundan verir misin ?
(yanımdaki adam korsan vcd’ciden harry potter’i isterken )

"ssk gözlügü yazılır. tansiyona şekere bakılır. kurban kesilir...
(gebze’de bir eczanenin camından...)

aksaray’da bir lastikçinin vitrininden : (vindovslu aletle rot balansı yapıyoruz...)

"kartuş ve kolonya doldurulur." (eskisehirde bir dükkanın camından...)

"burada adam olana, edebiyle konuşana hizmet verilir..." (eminönünde bir bakkalın camından...)

izmir’deki enterasan bir kuaförün devasa afişindeki gaz verici cümle :
"bir fön neyi değiştirmez ki !..."

bir kırtasiyenin camından : "patlayan top geldi !..."

kocaeli hereke’de y.y.b.f. karsisinda kendi halinde bir bakkalın camından:
"penguen yemi bulunur !"

kadiköy çarsıda yanımdan geçen bir adam yanındaki diger adama :
"abi ! robinson’daki de eşeklik aslında, niye cuma ile samimi oluyor ki ?!..."

kadıköyde bir duvar :"reşat, lütfen buraya park yapma !..."

kaş’ta doğan görünümlü bir şahin’in arka camından : "the anatolian child does not eat these feet !..."

"geçmiş olsun, buraya kadar frensiz geldik !..."
(işe gelmek için bindiğim dolmuşun söförü, son durağa geldigimizde sırıtarak...)

yaşlı teyze : evladım sağda mübarek bir yerde...
m. söförü : az ilerde camii var, seni orada bırakayım teyze...

adana’da belediye otobüsünde ön ve arka kapıda görevli 2 muavin arasinda geçen diyalogdan :
muavin1 : durakta inecek var mi ?
( yolculardan ses çıkmaz )
muavin2 : olumsuz !...

eskişehir’de bir belediye otobüsü :
biletçi : arrrrka tamammm, kapat arkayı !
( bir teyze arka kapiya sıkışır )
biletçi : kari sıkıştı, aççç kapa !...

(bkz: otobüs şöförü) : paso lütfen !...
( ben pasoyu almak için cüzdanıma davrandığımda... )
aynı şöför : varsa gösterme !...

izmir’de bir kırtasiyenin camında: "yazmayan kalem geldi..."

yaran fıkralar

king of swords
129. ayet

bir rahip arabada tek basina seyir halindeyken,yol kenarinda bekleyen bir rahibeye rastlar, arabasini durdurur ve rahibeyi istedigi yere goturmeyi teklif eder, rahibe de kabul eder. rahibe arabaya biner, bacak bacak ustune atarak elbisesinin açilmasini saglar ve ortaya sahane bacaklar çikar. rahip bacaklara goz atarken, nerdeyse bir kaza geçirecektir. arabayi kontrol altina aldiktan sonra, çevik bir hareketle elini rahibenin bacaklarina goturur. rahibe ona dogru bakar ve "129. ayeti hatirlayin peder" diye soyler. peder sinirlenir ve ozur diler. elini geri çekmek için adeta kendini zorlar. bu arada,gozlerini bir turlu bacaklardan ayiramaz. vites degistirirken yine elini bacaklara dogru kaydiriverir. rahibe bir kere daha "129. ayeti hatirlayin peder" diye soyler.
peder, bir kere daha ozur diler. "bu zayifligim için ozur dilerim". manastira varinca rahibe arabadan iner,pedere dogru anlamli bir goz kirpar ve yoluna devam eder.
kiliseye varinca rahip hemen bir incil aramaya gider ve 129. ayete bakar. ayette "ileri gidin ve arastirin, sonunda zafere ulasacaksiniz" der.
hikayeden çikarilacak ders: isinizle ilgili daima bilgi sahibi olun, yoksa çok buyuk firsatlar kaçirabilirsiniz.
7 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol