elleriyle ördüğü atkı+bere.. evet,kullanmaya devam ediyorum.
2010 istanbul film festivalinde gösterilen danimarka yapımı yarı belgesel film.
yıllarca kapılarını dünyaya kapamış kuzey koreye tiyatro topluluğu adı altında giren üç danimarkalının gizli kamera ile kaydettikleri görüntülerden derlenmiş filmden aklımda kalanlardan birkaçı şu:
* ülkedeki binaların tamamı gri,hiçbir tabelaya,reklam panosu vs na rastlayamıyorsunuz.sebep ise şu: insanlar bu dükkanlarda ne satıldığını biliyolar,ihtiyacı olan gider,istediği yerden istediğini satın alır.
* ve ülkenin diktatörü:kim jong il. kendisi değil görmek,adını ağıza almak bile büyük bir mutluuk kaynağı koreliler için. k.jong il rozetleri çoğu insanda var.fakat bunları satın alamıyorsunuz.sizi tanıyan birisi,bunu taşımaya layik olduğunuzu düşünürse hediye ediyor.
*okullarda da eğitim değil,beyin yıkama var.tüm dersler k:jong propagandası ve çocukların bağlılıklarını ispat etmeleriyle geçiyor.
merak edenler için filmle ilgili link :http://www.sinemaseans.com/film/278620/kizil-mabet
yıllarca kapılarını dünyaya kapamış kuzey koreye tiyatro topluluğu adı altında giren üç danimarkalının gizli kamera ile kaydettikleri görüntülerden derlenmiş filmden aklımda kalanlardan birkaçı şu:
* ülkedeki binaların tamamı gri,hiçbir tabelaya,reklam panosu vs na rastlayamıyorsunuz.sebep ise şu: insanlar bu dükkanlarda ne satıldığını biliyolar,ihtiyacı olan gider,istediği yerden istediğini satın alır.
* ve ülkenin diktatörü:kim jong il. kendisi değil görmek,adını ağıza almak bile büyük bir mutluuk kaynağı koreliler için. k.jong il rozetleri çoğu insanda var.fakat bunları satın alamıyorsunuz.sizi tanıyan birisi,bunu taşımaya layik olduğunuzu düşünürse hediye ediyor.
*okullarda da eğitim değil,beyin yıkama var.tüm dersler k:jong propagandası ve çocukların bağlılıklarını ispat etmeleriyle geçiyor.
merak edenler için filmle ilgili link :http://www.sinemaseans.com/film/278620/kizil-mabet
ercüment çözerin behzat ç den yardım isteyecek kadar köşeye sıkışmasıyla biten dün akşamki bölümden sonra finali beklemeye başladık..
40 yaşında erkek arkadaşlar o akşam nerede yemek yiyeceklerini tartışıyorlarmış. sonunda gausthof zum lowen lokantasında buluşmaya karar vermişler, nedenleri helga adlı garsonun mini etek giymesi ve bacaklarının çok güzel olmasıymış.
10 yıl sonra, 50 yaşına geldiklerinde aynı konuyu tartışmışlar ve gausthof zum lowen lokantasında buluşmaya karar vermişler, nedenleri lokantanın yemeklerinin güzel ve zengin bir şarap kavına sahip olmasıymış.
10 yıl sonra, 60 yaşına geldiklerinde aynı konuyu tartışmışlar ve gausthof zum lowen lokantasında buluşmaya karar vermişler, nedenleri lokantanın sessiz ve sakin olmasıymış.
10 yıl sonra, 70 yaşına geldiklerinde aynı konuyu tartışmışlar ve gausthof zum lowen lokantasında buluşmaya karar vermişler, nedenleri lokantanın tekerlekli sandalyeler için uygun olması ve asansörünün bulunmasıymış.
bir 10 yıl daha geçmiş, 80 yaşına gelmiş ve tekrar buluşup yemek yemeye karar verdiklerinde yine gausthof zum lowen lokantasında buluşmaya karar vermişler, bu kez nedenleri lokantaya daha once hiç gitmedikleri ve yeni bir mekan tanıma arzularıymış.
10 yıl sonra, 50 yaşına geldiklerinde aynı konuyu tartışmışlar ve gausthof zum lowen lokantasında buluşmaya karar vermişler, nedenleri lokantanın yemeklerinin güzel ve zengin bir şarap kavına sahip olmasıymış.
10 yıl sonra, 60 yaşına geldiklerinde aynı konuyu tartışmışlar ve gausthof zum lowen lokantasında buluşmaya karar vermişler, nedenleri lokantanın sessiz ve sakin olmasıymış.
10 yıl sonra, 70 yaşına geldiklerinde aynı konuyu tartışmışlar ve gausthof zum lowen lokantasında buluşmaya karar vermişler, nedenleri lokantanın tekerlekli sandalyeler için uygun olması ve asansörünün bulunmasıymış.
bir 10 yıl daha geçmiş, 80 yaşına gelmiş ve tekrar buluşup yemek yemeye karar verdiklerinde yine gausthof zum lowen lokantasında buluşmaya karar vermişler, bu kez nedenleri lokantaya daha once hiç gitmedikleri ve yeni bir mekan tanıma arzularıymış.
taksimde değil,kadıköyde gerçekleşmiş,telefon yoluyla şehir dışından üyelerle bağlantı kurulup tam da sabah ezanı okunurken sona ermiş buluşma olmuştur.
yalnız izlendiğinde çok tat vermeyen,sevgiliyle izlenilesi film.bi de şu takıldı aklıma:kız gizleseydi,söylemeseydi kendindekini.. acaba aşk yine bu kadar naif kalabilir miydi?
(bkz: mastürbasyon sonrası pişmanlık )
(bkz: oha fantaziye bak)
(bkz: kontrolsuz ereksiyon ereksiyon değildir )
(bkz: oha fantaziye bak)
(bkz: kontrolsuz ereksiyon ereksiyon değildir )
türkiye sevdalısı(!) gazetenin sonu:
http://haber.gazetevatan.com/canli-yayinda-taraf-gazetesini-yirtti/383928/1/gundem
http://haber.gazetevatan.com/canli-yayinda-taraf-gazetesini-yirtti/383928/1/gundem
lafını hiçbir platformda esirgemeyen,tuttuğunu koparan,süper evsahibesi.bir de kitap ve film konusunda bildiğiniz deryadır..çağlar da çağlar..
iq sunun 156 olması yetmezmiş gibi genel kültürü ve gündemi takip etmesiyle de gönülleri fethetmiştir.
http://im.haberturk.com/2011/06/15/640025_8fcb541250d71ca193a32769f065b9db.jpg
http://im.haberturk.com/2011/06/15/640025_8fcb541250d71ca193a32769f065b9db.jpg
benim objektifimden şöyle görünür:
http://m.yollayap.com/b94/69094669.jpg
http://m.yollayap.com/b94/69094669.jpg
kendisi üç yıldır alt katımda yaşamaktadır.her gece 23.00 den sonra annnesinin:allperrr yat,allper diyorum,ışığı söndürüyorum,dooru yatağa,baartma beniii nidaları ve veletin ağlamaları,çığlıkları gecelerimi renklendiriyor.
hayır o değil de bunca gürültülü bi evde babanın gıkı çıkmıyo,adam her akşam ne alıyor da o sinir harbini görmezden geliyor merak ediyorum.
hayır o değil de bunca gürültülü bi evde babanın gıkı çıkmıyo,adam her akşam ne alıyor da o sinir harbini görmezden geliyor merak ediyorum.
bddk taksit sayısını 9a indirecekmiş.artık kredi kartına 24 ay-36 ay taksit devri kapanıyor,gayet de güzel oluyor.
komedi dükkanının son bölümlerinde tolga çevikden daha çok güldürüyordu..gerçekten o kadar saf ve anlayışsız mı yoksa rol mü yapıyor ?
cumartesi akşamı taksimde fakir ama gururlu bi buluşma planlamaktayız.
(bkz: yiyelim içelim kam alalım dünyadan) ·
(bkz: yiyelim içelim kam alalım dünyadan) ·
kısa süre önce tanışıp çok şey öğrendiğim keyif verici,tiyatro,hakan günday aşığı çocuksu dişi kişilik.iyi ki o akşam kankanla beşiktaş iskelesi’ne gelmişsin.
ah bir de hafızan güçlü olsa ne güzel olacaksın.
ah bir de hafızan güçlü olsa ne güzel olacaksın.
3 sezondur istanbul devlet tiyatrosunda oynayan yasmina rezanın oyunu.
oyuncular:ülkü duru, zafer algöz, zerrin tekindor, işdar gökseven
çocukları kavga etmiş olan iki aile “medeni bir uzlaşmaya varmak” istemektedir. “kibarca” konuşmaya başlarlar aralarında. ama sonunda kıyamet kopar. çünkü hayatları farklı mutsuzluk biçimlerinden oluşan bu dostlarımız şu gerçeği bilmiyorlardır: insan aşkı ve evliliği hayalleriyle –yeteneğiyle- yaratır ve karakteriyle mahveder.
karakter kaderdir!
ve çocuklar evden çıkıp “hayata karışırlar”.
4 sanatçıyla koskoca sahne nasıl doluyor şaşıracaksınız..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?