bir lakap
bilerek,isteyerek sevmediğinizi düşünerek terk ettiğiniz sevgiliyi özlemektir.yalnız olmasanız da ,mutlu olsanız da özlersiniz.sebepsizdir.suçluluk mu,gerçek mi soruları ile ömrünüz geçer.bazen bir şarkı ile bir kelime ile özlersiniz işte...sonra geçer.
günümüz de nedense pek bir fazlalaşmıştır.askerlik yaşı gelen genç ünivesiteye girer,mezun olur kendini hazır hissetmez,hem daha para kazanılacaktır,sevgili vardır vs.vs.vs.
mastera girilir.bitmez.biter 4 senede biter.
sonra yine hazır hissedilmez doktoraya başlanır.
bir bakmışsınızdır siz bayağa bayağa akademisyen olmuşsunuzdur.
mastera girilir.bitmez.biter 4 senede biter.
sonra yine hazır hissedilmez doktoraya başlanır.
bir bakmışsınızdır siz bayağa bayağa akademisyen olmuşsunuzdur.
iyi anılar ,iyi insanlar özlendiği kadar kötüler de özlenir bazen.anlamsızdır,saçmadır ama karşı konulamazdır.
çeşitlidir:
-geçmişi özlemek,
-sevgiliyi özlemek,
-aileyi özlemek,
-bir şehri özlemek,
-ölen birini özlemek
ancak tüm çeşitleri insanın canını acıtır.en çok da ölen birini özlemek kanatır insanı...
burnunun direğini sızlatır.slow şarkılara vurdurur insanı.
-geçmişi özlemek,
-sevgiliyi özlemek,
-aileyi özlemek,
-bir şehri özlemek,
-ölen birini özlemek
ancak tüm çeşitleri insanın canını acıtır.en çok da ölen birini özlemek kanatır insanı...
burnunun direğini sızlatır.slow şarkılara vurdurur insanı.
içimi hafiftir.ancak gerçek fıçı keyfi tam veremez.
evlere kapanmış,açık havada değil spor yapmak yürüyemeyen,evde yemek yapmaya vakti olmayan,markette hormonsuz hiçbir şey bulamayan,ofis ortamında çalışan yeni çağın insanının hastalığıdır.
volvadin
bir aralar (bkz: doksanlar) ülkemizde köylüsü ,piknikçisi falan her bulduğunu toplayıp yemek suretiyle zehirlenmekteydi.sonraları kesildi bu haberler.
(bkz: muz cumhuriyeti)
öncelikle göz teması vazgeçilmezdir.
ses tonu orta düzeyde ayarlanmalıdır.
kollar ve bacaklar asla çaprazlanmamalıdır.
dik oturulmalı yada ayakta dik durulmalıdır.
el hareketlerinden yardım alınabilir,abartmamak kaydı ile.
ayrıca iletişim kurmak istediğiniz kişi ile aranızdaki mesafe çok önemlidir. ne çok yakın ne de uzak durulmalıdır.
dinlemek de önemlidir.sürekli konuşulmamalı karşıdakilere de fırsat tanınmalıdır.
çok uzun,karmaşık değil kısa öz konuşulmalıdır.
ve içinde olumsuz önermeler ve suçlayıcı,hüküm verici ibareler bulunan cümleler kurulmamalıdır.
ses tonu orta düzeyde ayarlanmalıdır.
kollar ve bacaklar asla çaprazlanmamalıdır.
dik oturulmalı yada ayakta dik durulmalıdır.
el hareketlerinden yardım alınabilir,abartmamak kaydı ile.
ayrıca iletişim kurmak istediğiniz kişi ile aranızdaki mesafe çok önemlidir. ne çok yakın ne de uzak durulmalıdır.
dinlemek de önemlidir.sürekli konuşulmamalı karşıdakilere de fırsat tanınmalıdır.
çok uzun,karmaşık değil kısa öz konuşulmalıdır.
ve içinde olumsuz önermeler ve suçlayıcı,hüküm verici ibareler bulunan cümleler kurulmamalıdır.
psikologlara ve doktorlara,halkla iletişimcilere falan öğütlenir bu.vücut dili kitaplarında da geçer.(bkz: etkili iletişimin anahtarı)
nedense her türk gencinin başına gelmiştir.pek de iyi anılmaz.özellikle ilk okulda her sınıfın bir bitlisi olur.herkese bulaştırır.
bir de eskiden özel ilaçlar yokumuş.(bkz: gaz yağı)
bir de eskiden özel ilaçlar yokumuş.(bkz: gaz yağı)
amerikan filmlerine sıkça konu olur.biraz da ti’ye alınmaktadır.
akla gelen sahneler: bir kürsü ve arkasında konuşan gözü yaşlı kişiler.şöyle derler "evet,ben bir adsız alkoliğim,ancak x aydır,y gündür alkol almıyorum vs.vs.vs."
sonra oturanlar alkışlarlar ve ayağa kalkıp birbirlerine sarılırlar.
ancak takdir edilesi oluşumdur.(bkz: istemek başarmanın yarısıdır).
akla gelen sahneler: bir kürsü ve arkasında konuşan gözü yaşlı kişiler.şöyle derler "evet,ben bir adsız alkoliğim,ancak x aydır,y gündür alkol almıyorum vs.vs.vs."
sonra oturanlar alkışlarlar ve ayağa kalkıp birbirlerine sarılırlar.
ancak takdir edilesi oluşumdur.(bkz: istemek başarmanın yarısıdır).
insanın güç için,iktidar için yapamayacağı hiçbirşey olmadığını anımsatır.
hakkında bir de rivayet anlatılır.
derler ki ankara savaşından sonra yıldırım bayezidi karşısına alır ve şöyle der: "ey yıldırım bu dünya sen gibi bir kör ile (yıldırımın bir gözü görmemektedir) benim gibi bir topala kaldı ise vay onun haline!"
derler ki ankara savaşından sonra yıldırım bayezidi karşısına alır ve şöyle der: "ey yıldırım bu dünya sen gibi bir kör ile (yıldırımın bir gözü görmemektedir) benim gibi bir topala kaldı ise vay onun haline!"
lara croft:oyunu sabahlara kadar da oynasan asla onun gibi bir vücudun olamaz
vatanı olduğu özbekistanda telaffuz edilmesi tavsiye edilmez.zira onlar için timur asla lenk yani topal değildir.(bkz: adamı döverler)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?