kanımca polis departmanındaki en pis görevdir.sokaklarda gezinir dururlar.araç da vermezler bunların altına.gençtirler.ve ne zaman görsem telefonla konuşurlar.mesleklerinden hiç hazetmezler.
din devletidir.
muzdarip olduğum illet.yorganı dahi kafaya çekememeye sebep olan,asansöre bindirmeyen,uçağa,otobüse binmeyi krize döndüren illet...
neden sadece beyaz olur diye düşündüğüm düğünümde pembesini giymek istediğim ama cesaret edebilir miyim? diye kendi kendime düşündüğüm tuvalet.
ürünlerimiz lighttır.yağı alınmış domuz etinden üretilmiştir.
nedense dinci tabir edilen güruhun pek bi sevdiği,kurtuluş savaşının mimarıymış gibi göstermeye çalıştığı zat’tır.yahu adam ölmüş gitmiş ne bu çaba hala anlayabilmiş değilim.amaç tabii ki ataturk’u değerinden düşürmek.yazıklar olsun.
bu tarihi kemiren farelere verilecek tek cevap ataturk’un nutuk’ta bu zat’tan defalarca "vatan haini","şahsiyetsiz" olarak söz etmiş olmasıdır.
ayrıca evet,ataturku samsuna bu zat göndermiştir. ama kuva-i milliyeyi başlatsın diye değil tam tersine samsun ve diğer karadeniz illerindeki türk halkın pontuscu rumlara karşı başlattıkları ayaklanmayı bastırsın ve karadeniz ordusunun elinde kalmış tüm silahların da ingilizlere teslimini sağlasın diye göndermiştir.ancak ataturk bunun tam tersini yapmış,halka destek vermiş,silahları da teslim etmemiştir.ve osmanlı ordusunun serefli uniformasını da bu gayri meşru(sultanın sözünün hilafına)harekete alet etmemek için istifası bir telgrafla sultan vahdettine göndermiştir.
işte tam da bu aşamada bu zat ataturk’u öldürmek için defalarca ferman yayımlamış ve suikastçi tutmuştur.bunlar neden anlatılmıyor?
bu tarihi kemiren farelere verilecek tek cevap ataturk’un nutuk’ta bu zat’tan defalarca "vatan haini","şahsiyetsiz" olarak söz etmiş olmasıdır.
ayrıca evet,ataturku samsuna bu zat göndermiştir. ama kuva-i milliyeyi başlatsın diye değil tam tersine samsun ve diğer karadeniz illerindeki türk halkın pontuscu rumlara karşı başlattıkları ayaklanmayı bastırsın ve karadeniz ordusunun elinde kalmış tüm silahların da ingilizlere teslimini sağlasın diye göndermiştir.ancak ataturk bunun tam tersini yapmış,halka destek vermiş,silahları da teslim etmemiştir.ve osmanlı ordusunun serefli uniformasını da bu gayri meşru(sultanın sözünün hilafına)harekete alet etmemek için istifası bir telgrafla sultan vahdettine göndermiştir.
işte tam da bu aşamada bu zat ataturk’u öldürmek için defalarca ferman yayımlamış ve suikastçi tutmuştur.bunlar neden anlatılmıyor?
kısa kes dedin mi mutlaka uzun,uzun olsun dedin mi de mutlaka kısa bırakırlar.bir de eğer saçınızda hiç boya vs. yoksa sizi balyaj yaptırmaya iknaya çalışırlar.bıkkınlık verirler.
erkekse ve yumoş tabir edilen gruptan değilse size sarkma olasığı vardır.kaçınılmalıdır.
babamın şaçlarımı tanımlamak için kullandığı kelime.
otobüslü ve 4 saatten fazlası tavsiye edilmez.başa geldi ise acilen bir radyo,bol miktarda pil,simit,peynir,tost gibi kuru gıdalar,vakit geçirmek için leman dergi edinilmesi gerekir.cam kenarı tercih sebebidir.
kendiminkini hatırlıyorum da,yanımda hiç tanıdığım yoktu.çok da girişken biri olmadığım için öyle sap gibi suskun suskun sınıfta bi köşede oturup insanları inceliyordum.
liseden,mahalleden vs. tanışık olanlar sohbet ediyordu ben de onlara imreniyordum.kalkmış gelmişiz ege’den istanbul’a ne tanıdık var ne bişi...
öğle arasında ise millet toplaşıp çin restoranına gitmişti ben öyle kalakalmıştım sınıfta.hayatımda hiç gitmemişim çin restoranına.(hala da gitmedim)
5-10 dakika sonra yan sınıftakiler çağırmıştı da beni yalnız olduğumu görüp onlarla bildiğimiz bi ev yemeği restoranına gitmiştim.
hey gidi günler hey...
liseden,mahalleden vs. tanışık olanlar sohbet ediyordu ben de onlara imreniyordum.kalkmış gelmişiz ege’den istanbul’a ne tanıdık var ne bişi...
öğle arasında ise millet toplaşıp çin restoranına gitmişti ben öyle kalakalmıştım sınıfta.hayatımda hiç gitmemişim çin restoranına.(hala da gitmedim)
5-10 dakika sonra yan sınıftakiler çağırmıştı da beni yalnız olduğumu görüp onlarla bildiğimiz bi ev yemeği restoranına gitmiştim.
hey gidi günler hey...
çok dikkatli olunması gerekilen bir ruh halidir.
zira kişi kendini de sevemez hale gelebilir veya kendini insandan saymıyo olabilir.
zira kişi kendini de sevemez hale gelebilir veya kendini insandan saymıyo olabilir.
bir belediye baskan adayı tiplemesi vardı.hayrettin gülle miydi neydi?"hayrettin gülle ile 2008’e güle güle" diye de bir seçim parolası vardı amcanın.muhteşemdi.
saçma bir tanımlamadır.zira aşk içsel bir duygudur. hiçbir aşk anlatılamaz hatta genelde karşılıklı aşk yaşanan kişi bile anlamaz.
bu özellikteki maskara ve göz kalemleri çok tercih edilir.sebep terleme veya ağlama anında palyaçoya dönmemektir.ancak esas işkence gece yatmadan önce makyajı temizlemeye çalışma ile başlar.kolay kolay çıkmaz bu ürünler gözünüzden.göz çıkar maskara çıkmaz.o derece!
bugece yarım saat kadar izleme imkanı bulduğum ilk bölümü yayınlanmış olan yeni yarışma.ancak dikkatimi en çok ortada bağırıp durmasına rağmen ne jüriye ne de yarışmacılara kendini dinletemeyen özgü namal çekti.kızı kimse sallamadı ya!
avrupa felsefe tarihinden nasibini almamış olmak.xvx.yy.da romantikler,felsefeyi bir doğa felsefesi ve sanat felsefesi olarak tanımlar.romantizm,akılcı eleştiriden çok,canlı hatta bilinçdışı yaratma adı verilen öncelikle dikkat çeken felsefi bir uyralılığı dile getirir.
tanzimat edebiyatının pek çok yazar ve şairi de (ahmet mithat,namık kemal,şemsettin sami,abdulhak hamit,recaizade mahmut ekrem) romantizm akımının etkisinde kalmışlardır.
tanzimat edebiyatının pek çok yazar ve şairi de (ahmet mithat,namık kemal,şemsettin sami,abdulhak hamit,recaizade mahmut ekrem) romantizm akımının etkisinde kalmışlardır.
kanımca bu eylemi yapanlardan çok toplumun reaksiyonu üzerinde durmak gerekir.birine olmadık bir iftira atılması akabinde hakkkında çok olumlu düşünülen kişi bile toplumun gözünden bir anda düşebiliyor ve artık kimse gerçeğe inanmıyorsa burda bir sorun vardır.sağlıklı toplumlarda atılan iftira araştırılır ve gerçek ortaya çıkarılır.oysa bizde tam tersi iftiraya inanılır ve kendi eksikliklerimize olan kompleksimiz tedavi edilmeye çalışılır.kişi yerin dibine sokuldukça biz yükseliyoruz sanılır.tam anlamı ile günaha girmektir,alçaklıktır,zavallılıktır.
en son doğuş mobilya reklamlarında resmen çalınmış çırpılmış bir benzeri oynuyordu.
karadeniz insanına özgü bir mezedir.yoğurt dökerek yemek olarak da yenir.ancak her turşudan olmaz.çalı fasulyesinin turşusundan olur sadece.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?