"yeni" sevilenin "eski" sevilene sanal ortamdan ulaşıp "uzaklaştırmaya" çalışması. çok boşa uğrastır. asıl ulaşması gereken "eski" sevilen değil, "eski" sevilenin gönüldeki ulaştığı yerdir.
sen oraya ulaşabilirsen "yeni" sevilen olursun. yoksa belki de "eski" gerçekten "eski" değildir ...
derinlere dalıp, felsefi çözümlemeler yapmaya hiç gerek yok. mutluluk başka bir durumda olmayı beklememektir. fakat insanin istekleri o kadar sınırsızdır ki bu "beklememe hali" cok cabuk kaybolur. bu yuzden ele geçen mutluluk her zaman çok dayanıksızdır.
herkese mutluluk için girdiği yolda sonsuz başarılar ...
herkese mutluluk için girdiği yolda sonsuz başarılar ...
bazen de terk edilmekten ya da terk etmekten daha beteri vardır. ne terk etmek ne terk edilmek... içinde bitirmiş olduğunu soyleyemez karşındaki. birgün önce bir başkasının kollarındadır, ertesi gün senin. sorduğunda seni rahatlatmak için "bitirdim onu" der. defalarca aksini gördüğün, işittiğin halde inanırsın sevilene. sana bunu demesinin ardından "bitene" de methiyeler düzer sevgisinin büyüklüğünden bahseder, sen bilmeyeceksin ya. bazen sen görmesende gerçekler var olmaya devam ederler. terk edilmek de hayatın sonu değil terk etmek de ...
film belki iyi değil, oyunculuklar kötü ama hayatınızdan birşey buluyorsanız sizi etkiliyor. bu "birşeyler" o kadar cok genelleme ile serpiştirilmiş ki mutlaka birine çarpıyorsunuz. cıkıp amaçsızca dolaşmalar, eski arkadaslardan kaçmalar ve sayısız nicesi.
herkes iyi-kotü ayrımı yapmış ama asıl başarı bu "birşey" leri bulup izleyiciyi allak bullak etmek değil midir?
insallah ağlayanlar kimi düşünüyorsa, o kisi de bu filmi izlerken onu düşünüyordur.
herkes iyi-kotü ayrımı yapmış ama asıl başarı bu "birşey" leri bulup izleyiciyi allak bullak etmek değil midir?
insallah ağlayanlar kimi düşünüyorsa, o kisi de bu filmi izlerken onu düşünüyordur.
halkımız bunu da yer diye piyasaya surulmuş olan komedi-macera türündeki yeni dizi. sadece haber bultenlerinde ve gunluk gazetelerde yayınlanıyor. ilgiyle izliyoruz.
hosca kal! degerin cok yuksek, tutamam seni,
biliyorum kendine ne paha bictigini;
ozgurluge kavustun alip deger belgeni,
iptal ettik sendeki hakkimin senedini
nasil tutarim seni, saglamadan iznini,
neyim var hak edecek senin zenginligini,
bu essiz armagana kim layik gorur beni?
bana verilmis berat, donup buldu vereni.
sen vermistin kendini, bilmeden degerini
ya da bana vermekle hata isledigini,
bir yanlis anlamanin sonucu hediyeni;
ama, o yine buldu hatayi duzelteni
sen benimdin: ruyanin gorkemleriyle doldum.
ben uykuda sultandim, uyaninca hic oldum
87.sone
biliyorum kendine ne paha bictigini;
ozgurluge kavustun alip deger belgeni,
iptal ettik sendeki hakkimin senedini
nasil tutarim seni, saglamadan iznini,
neyim var hak edecek senin zenginligini,
bu essiz armagana kim layik gorur beni?
bana verilmis berat, donup buldu vereni.
sen vermistin kendini, bilmeden degerini
ya da bana vermekle hata isledigini,
bir yanlis anlamanin sonucu hediyeni;
ama, o yine buldu hatayi duzelteni
sen benimdin: ruyanin gorkemleriyle doldum.
ben uykuda sultandim, uyaninca hic oldum
87.sone
affeden şahsın adı da bu "kayıp trilyon" davasında gecmişse ve devlet başkanı dokunulmazlığı imtiyazını kullanarak bundan sıyrılmışsa... bu af geçerli midir?
suça ortak olan suçu affedebilir mi ?
suça ortak olan suçu affedebilir mi ?
x=y ise
x²=xy
x²-y²=xy-y²
(x+y)(x-y)=y(x-y)
x+y=y
2x=x
1=2
x²=xy
x²-y²=xy-y²
(x+y)(x-y)=y(x-y)
x+y=y
2x=x
1=2
yaşından dolayı çıkan affa birşey denmez. ama kayıp trilyon gerçek anlamda "kayıp" bu arada.
itiraz edilecek konu affedendir.
yaşlı olan keşke "benimle aynı davada yargılanan beni affedemez" diyerek affı reddetseydi de sevenlerinin nazarında daha bir peygamber mertebesine erseydi. zaten kimse "affı reddettin gel içeri" diyecek değildi.
her iki durumda da altınolukta ayak serinletmeye devam...
itiraz edilecek konu affedendir.
yaşlı olan keşke "benimle aynı davada yargılanan beni affedemez" diyerek affı reddetseydi de sevenlerinin nazarında daha bir peygamber mertebesine erseydi. zaten kimse "affı reddettin gel içeri" diyecek değildi.
her iki durumda da altınolukta ayak serinletmeye devam...
tehlikeli söylem olmuş. bazen xe ne değer verirsen ver ynin değeri beklediğin gibi çıkmaz. hatta (-)eksi çıkar. şaşırır kalırsın.
sesi her türküyü dinlenir kılan insan.
ama bir "dar hejiroke" var ki... alkolle birleştirmeye gelmez.
ama bir "dar hejiroke" var ki... alkolle birleştirmeye gelmez.
tiyatrocu ülkemizde "...bin ton tiyatro aşkı dolu yürek ve buna karşılık yarım avuç mali güçle seyircisinin karşısına çıkar ve iki avucun birbirine çarpıp çıkardığı sesle doyar." (ustanın 1973 deki yazısından alıntıdır)
kitap okumadığındandır...
buna sorulacak soru "okuma-yazma bilmeyenlere göre ne üstünlüğünüz var?" olmalıydı.
buna sorulacak soru "okuma-yazma bilmeyenlere göre ne üstünlüğünüz var?" olmalıydı.
sadece beyaz tenli kadınlarda zevk verir. çünkü "kırmızı" en çok "beyaz" a yakışır.
spanking şart değildir. banyodan yeni çıktığında da yanaklarındaki pembelikten aynı tadı alırsınız.
spanking şart değildir. banyodan yeni çıktığında da yanaklarındaki pembelikten aynı tadı alırsınız.
iki kişi arasında sağlanması en zor olan şeydir. zira hiçbir iki kişi aslında tipatip aynı değildir.
sağlandığında da keyfine doyum olmaz. sen susarken o çok şey anlar.konuştuğunda seni dinlemekten keyif alır. ileri safhalarında konuşmadan anlaşırsınız.
tüm bunlara rağmen en kıymeti bilinmeyen şeydir. bir anda "uyumlu" olan kaybedilir. "uydurmaya çalışılan" ile de o "uyum" yakalanmaz.
sağlandığında da keyfine doyum olmaz. sen susarken o çok şey anlar.konuştuğunda seni dinlemekten keyif alır. ileri safhalarında konuşmadan anlaşırsınız.
tüm bunlara rağmen en kıymeti bilinmeyen şeydir. bir anda "uyumlu" olan kaybedilir. "uydurmaya çalışılan" ile de o "uyum" yakalanmaz.
insan için kavuşmak ihtimali mevcut ise, zaman adeta durur. saatler uzadıkça uzar. fakat eninde sonunda buluşma gerçekleşir ve geçmeyen o anlar sanki hiç yaşanmamış gibi olur.
mevlana’nın "özlem" derdi, bu dünyada ya da öbür dünyada buluşmayı beklemekten doğan bir ıstırap değildir. bu dünyada ya da öbür dünyada asla buluşamayacağı bir sevgiliye duyduğu hasret ateşidir.
mevlana’nın "özlem" derdi, bu dünyada ya da öbür dünyada buluşmayı beklemekten doğan bir ıstırap değildir. bu dünyada ya da öbür dünyada asla buluşamayacağı bir sevgiliye duyduğu hasret ateşidir.
reklamlarındaki o gobek - boyun ikilisi yüzünden ilgimi çeken kampanya. ilk duyuşta sanki "senin yerinde ben olsaydim öperdim" gibi bir anlam çağrıştırıyor. ama iş oyle değil...
http://www.benolsaydimoperdim.com
project house’ dan bir süper iş daha.
not: reklam gibi oldu ama her iki firmayla da ilgim yok.
http://www.benolsaydimoperdim.com
project house’ dan bir süper iş daha.
not: reklam gibi oldu ama her iki firmayla da ilgim yok.
fotograftan yaptığı modelleme zaman zaman başarısız. buna rağmen keşke her iki karakteri de değiştirebilseydik ve sahneyi paylaştığımız insana gönderebilseydik.
ayni klipte; "jungle" ortaminda kirmizi topuklulari da ben çözemedim. bu klibin "canlandirmasini" izlemek isterdim dogrusu ...
benzer amaçtan yola çıkarak "bir kutu mumla" yola çıkmışını da görmüşlüğüm vardır. fantazi uğruna oteli ateşe veriyorduk. sonra mumları söndürerek "ateşe vermenin" daha akıllıca olduğuna karar verdik. yapımda emeği geçenlerin kulağı çınlasın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?