daha dün
yirmi yaşındaydım
zamanı okşuyordum
ve hayatla oynuyordum
tıpkı aşkla oynamamız gibi
ve geceyi yaşıyordum
günlerim üzerine düşünmeden
zamanın içinde kaçışan
bir dolu plan yaptım
havada kalan
bir sürü umut kurdum
kendine kendine uçuşan
ve kaybolmuş kaldım
nereye gideceğini bilemez
gökyüzünde arayan gözler
fakat toprağa konmuş kalple
daha dün
yirmi yaşındaydım
zamanı savurup saçıyordum
durmaya inanarak
ve onu geri almak için
hatta önüne geçmek için
koşmaktan başka bir şey yapmayarak
ve soluğumu kestim
geçmişi boşvererek
geleceğe kurarak
kendimden önceydim
tüm tartışmalarda
ve fikrimi sunardım
iyiyi istediğimi söyleyen
dünyayı eleştirmek için
küstahlıklarla
daha dün
yirmi yaşındaydım
fakat kaybettim zamanımı
delilikler yaparak
sonunda bana
kesin hiçbir gerçeklik bırakmayan
yüzümdeki birkaç çizgi
ve can sıkıntısı korkusu dışında
çünkü aşklarım öldü
daha başlamadan
arkadaşlarım gitti
ve geri gelmeyecekler
benim hatam yarattığım
etrafımdaki boşluk
ve hayatımı ziyan ettim
ve genç senelerimi
en iyisinden ve en kötüsünden
en iyisini atarak
gülümsemelerimi dondurdum
ve gözyaşlarımı buz kestirdim
şimdi neredeler
benim yirmili yaşlarım ?
derinlere dalıp, felsefi çözümlemeler yapmaya hiç gerek yok. mutluluk başka bir durumda olmayı beklememektir. fakat insanin istekleri o kadar sınırsızdır ki bu "beklememe hali" cok cabuk kaybolur. bu yuzden ele geçen mutluluk her zaman çok dayanıksızdır.
herkese mutluluk için girdiği yolda sonsuz başarılar ...
herkese mutluluk için girdiği yolda sonsuz başarılar ...
bu her neyse şarkı olarak adlandırmamak lazım. başka birşey bu.
can yelegini kaybedenler icin ... her kelimesinde özlem var.
can yelegini kaybedenler icin ... her kelimesinde özlem var.
bebek yüzlüm seytana uymuş olabilir mi
gerekli dersi almış mıdır ki...
gerekli dersi almış mıdır ki...
doğal olan neyse oyle davranmak lazım. opusmek illa hayaller alemine dalmak değildir.
hem belki karsındaki senin yuzunun aldığı halden zevk alıyordur. kapatmayanı da kınamamak lazım.
hem belki karsındaki senin yuzunun aldığı halden zevk alıyordur. kapatmayanı da kınamamak lazım.
zaman zaman "acıları dindirmede" faydalıdır. ama "unuttum" derken bile onu hatırladığın için aslında yaptığın "secici" unutkanlıktır.
dudakların ucundan ruhu taddığın anda ne yaşanırsa yaşansın gözden kaçar.
"yeni" sevilenin "eski" sevilene sanal ortamdan ulaşıp "uzaklaştırmaya" çalışması. çok boşa uğrastır. asıl ulaşması gereken "eski" sevilen değil, "eski" sevilenin gönüldeki ulaştığı yerdir.
sen oraya ulaşabilirsen "yeni" sevilen olursun. yoksa belki de "eski" gerçekten "eski" değildir ...
sen oraya ulaşabilirsen "yeni" sevilen olursun. yoksa belki de "eski" gerçekten "eski" değildir ...
güzel bir alan parsons project şarkısıdır.
benzer amaçtan yola çıkarak "bir kutu mumla" yola çıkmışını da görmüşlüğüm vardır. fantazi uğruna oteli ateşe veriyorduk. sonra mumları söndürerek "ateşe vermenin" daha akıllıca olduğuna karar verdik. yapımda emeği geçenlerin kulağı çınlasın.
ayni klipte; "jungle" ortaminda kirmizi topuklulari da ben çözemedim. bu klibin "canlandirmasini" izlemek isterdim dogrusu ...
fotograftan yaptığı modelleme zaman zaman başarısız. buna rağmen keşke her iki karakteri de değiştirebilseydik ve sahneyi paylaştığımız insana gönderebilseydik.
reklamlarındaki o gobek - boyun ikilisi yüzünden ilgimi çeken kampanya. ilk duyuşta sanki "senin yerinde ben olsaydim öperdim" gibi bir anlam çağrıştırıyor. ama iş oyle değil...
http://www.benolsaydimoperdim.com
project house’ dan bir süper iş daha.
not: reklam gibi oldu ama her iki firmayla da ilgim yok.
http://www.benolsaydimoperdim.com
project house’ dan bir süper iş daha.
not: reklam gibi oldu ama her iki firmayla da ilgim yok.
insan için kavuşmak ihtimali mevcut ise, zaman adeta durur. saatler uzadıkça uzar. fakat eninde sonunda buluşma gerçekleşir ve geçmeyen o anlar sanki hiç yaşanmamış gibi olur.
mevlana’nın "özlem" derdi, bu dünyada ya da öbür dünyada buluşmayı beklemekten doğan bir ıstırap değildir. bu dünyada ya da öbür dünyada asla buluşamayacağı bir sevgiliye duyduğu hasret ateşidir.
mevlana’nın "özlem" derdi, bu dünyada ya da öbür dünyada buluşmayı beklemekten doğan bir ıstırap değildir. bu dünyada ya da öbür dünyada asla buluşamayacağı bir sevgiliye duyduğu hasret ateşidir.
iki kişi arasında sağlanması en zor olan şeydir. zira hiçbir iki kişi aslında tipatip aynı değildir.
sağlandığında da keyfine doyum olmaz. sen susarken o çok şey anlar.konuştuğunda seni dinlemekten keyif alır. ileri safhalarında konuşmadan anlaşırsınız.
tüm bunlara rağmen en kıymeti bilinmeyen şeydir. bir anda "uyumlu" olan kaybedilir. "uydurmaya çalışılan" ile de o "uyum" yakalanmaz.
sağlandığında da keyfine doyum olmaz. sen susarken o çok şey anlar.konuştuğunda seni dinlemekten keyif alır. ileri safhalarında konuşmadan anlaşırsınız.
tüm bunlara rağmen en kıymeti bilinmeyen şeydir. bir anda "uyumlu" olan kaybedilir. "uydurmaya çalışılan" ile de o "uyum" yakalanmaz.
sadece beyaz tenli kadınlarda zevk verir. çünkü "kırmızı" en çok "beyaz" a yakışır.
spanking şart değildir. banyodan yeni çıktığında da yanaklarındaki pembelikten aynı tadı alırsınız.
spanking şart değildir. banyodan yeni çıktığında da yanaklarındaki pembelikten aynı tadı alırsınız.
kitap okumadığındandır...
buna sorulacak soru "okuma-yazma bilmeyenlere göre ne üstünlüğünüz var?" olmalıydı.
buna sorulacak soru "okuma-yazma bilmeyenlere göre ne üstünlüğünüz var?" olmalıydı.
hosca kal! degerin cok yuksek, tutamam seni,
biliyorum kendine ne paha bictigini;
ozgurluge kavustun alip deger belgeni,
iptal ettik sendeki hakkimin senedini
nasil tutarim seni, saglamadan iznini,
neyim var hak edecek senin zenginligini,
bu essiz armagana kim layik gorur beni?
bana verilmis berat, donup buldu vereni.
sen vermistin kendini, bilmeden degerini
ya da bana vermekle hata isledigini,
bir yanlis anlamanin sonucu hediyeni;
ama, o yine buldu hatayi duzelteni
sen benimdin: ruyanin gorkemleriyle doldum.
ben uykuda sultandim, uyaninca hic oldum
87.sone
biliyorum kendine ne paha bictigini;
ozgurluge kavustun alip deger belgeni,
iptal ettik sendeki hakkimin senedini
nasil tutarim seni, saglamadan iznini,
neyim var hak edecek senin zenginligini,
bu essiz armagana kim layik gorur beni?
bana verilmis berat, donup buldu vereni.
sen vermistin kendini, bilmeden degerini
ya da bana vermekle hata isledigini,
bir yanlis anlamanin sonucu hediyeni;
ama, o yine buldu hatayi duzelteni
sen benimdin: ruyanin gorkemleriyle doldum.
ben uykuda sultandim, uyaninca hic oldum
87.sone
tiyatrocu ülkemizde "...bin ton tiyatro aşkı dolu yürek ve buna karşılık yarım avuç mali güçle seyircisinin karşısına çıkar ve iki avucun birbirine çarpıp çıkardığı sesle doyar." (ustanın 1973 deki yazısından alıntıdır)
sesi her türküyü dinlenir kılan insan.
ama bir "dar hejiroke" var ki... alkolle birleştirmeye gelmez.
ama bir "dar hejiroke" var ki... alkolle birleştirmeye gelmez.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?