$er seklinde yazilani kotuluk, fenalik anlamina gelir.
bas, kafa.
(bkz: ne yardan gecerim ne serden gecerim)
(bkz: ne yardan gecerim ne serden gecerim)
nargilenin uzun govdesine verilen isim.
sozluk yazarlarimizin msne koyabilecegi yeni kisisel ileti. msndeki geyik muhabbetten bunalan yazar kisinin tebdil-i mekan ile elde etmek istedigi ferahlik sonucu basvuracagi yontemdir. lakin bes dakikayla sinirli kalir mi orasi mechul.
(bkz: belki gelmem gelemem bes dakika bekle git)
(bkz: belki gelmem gelemem bes dakika bekle git)
wikipedia isimli ozgur internet ansiklopedisinin turkce bolumu.
(bkz: mujde)
yuvarlak bicimde sarilmis yun, ip vb. sey. kediler oynar bunlarlan.
sipsevdi yazarlarimiza armagan bir siir.
firtinalar kasirgalar mi yasanmadi,
yanmadi kavrulmadi mi sanirsiniz cayir cayir,
cingi cingi simsekler mi cakmadi,
yildirimlar mi dusmedi gonul evine?
o gonul ki;
gun olmus, kaptirmis kendini melankoli seline;
gun olmus kelebekler gibi pir pir
o cicekten bu cicege ucmus! ...
duygular denizi sut liman simdi,
sessiz, korkulu bekleyiste.
omuzlara cokmus bir kuru soguk;
onca inis cikislarin yorgunu bu dizler,
eklem eklem yayilan sizi,
arada bir oksuruk boguk boguk;
gozlerin feri mi kacmis?
binbir aniyla karisik,
duali gecelere gebe gunduzler,
umutlar nasir tutmazmis meger;
dun emeklilik kararini almistim gonlumun,
bu sabah uyandim ki;
bademler cicek acmis!
(bkz: ahmet ozdemir)
firtinalar kasirgalar mi yasanmadi,
yanmadi kavrulmadi mi sanirsiniz cayir cayir,
cingi cingi simsekler mi cakmadi,
yildirimlar mi dusmedi gonul evine?
o gonul ki;
gun olmus, kaptirmis kendini melankoli seline;
gun olmus kelebekler gibi pir pir
o cicekten bu cicege ucmus! ...
duygular denizi sut liman simdi,
sessiz, korkulu bekleyiste.
omuzlara cokmus bir kuru soguk;
onca inis cikislarin yorgunu bu dizler,
eklem eklem yayilan sizi,
arada bir oksuruk boguk boguk;
gozlerin feri mi kacmis?
binbir aniyla karisik,
duali gecelere gebe gunduzler,
umutlar nasir tutmazmis meger;
dun emeklilik kararini almistim gonlumun,
bu sabah uyandim ki;
bademler cicek acmis!
(bkz: ahmet ozdemir)
(bkz: yikanmak)
anadolu tabiriyle yikamak.
tutmaz bu smiley, tutmaz.
taksim metrosunda bulunan camdan hayvanat bahcesi.
(bkz: ieft)
oldukca guzel bir yilmaz odabasi siiri. onur akin da bir kismini seslendirmis, iyi etmistir.
sensizlikle flort etmeyi sen degil
sensizlik bilir
sesi ses/sensizligi sensizlik bilir
korkma, sana aski ogretmeyen kendinin
ellerinden tut!
cok agrimis kendinin, siyah
ve ayaz kendinin
hep avuttugum dusler icin bana bir gul ver...
*
bak, palandoken daglarinda karlar erimis
teknelerde kol kola bahar sulara inmis
daglar icin, sular icin bana bir gul ver
bir gul ver sokuldugum gunler icin
-ve once kendinin ellerinden tut!-
*
kendimin ellerinden tutunca
icimden nehirler gibi akmak geliyor
yollara cikmak, yolculuklara bakmak geliyor
geberesiye icip salas meyhanelerde
buralardan boyle ceketsiz kacmak geliyor
tutunca kendimin ellerinden
pusulasiz gemilerde yatmak
yasli ve sefkatli bir azizenin koynunda
sabaha dek kipirtisiz susmak geliyor
sevgilim, iyi insan, tutunca ellerimden
omrumun icinden akmak geliyor...
*
sessizlik sensizligi ezbere bilir
sensizlik her seyi bilir...
korkma, sana aski ogretmeyen kendinin
ellerinden tut!
sonra bana aski ogretmeyen kendimin
ellerinden;
bak, yillarim sirilsiklam yagmurlar giymis
gunlerin avlusuna yeni yeni cocuklar inmis
daglar icin, sular icin bana bir gul ver
avuttugum dusler icin bana bir gul ver
bir
gul
pusulasiz gemiler, sokulmus gunler icin...
*
ben butun yesillerimi inatci ayazlara caldirdim
sen kendinin ellerinden tut
ve kendine benim icin bir gul ver
sensizlikle flort etmeyi sen degil
sensizlik bilir
sesi ses/sensizligi sensizlik bilir
korkma, sana aski ogretmeyen kendinin
ellerinden tut!
cok agrimis kendinin, siyah
ve ayaz kendinin
hep avuttugum dusler icin bana bir gul ver...
*
bak, palandoken daglarinda karlar erimis
teknelerde kol kola bahar sulara inmis
daglar icin, sular icin bana bir gul ver
bir gul ver sokuldugum gunler icin
-ve once kendinin ellerinden tut!-
*
kendimin ellerinden tutunca
icimden nehirler gibi akmak geliyor
yollara cikmak, yolculuklara bakmak geliyor
geberesiye icip salas meyhanelerde
buralardan boyle ceketsiz kacmak geliyor
tutunca kendimin ellerinden
pusulasiz gemilerde yatmak
yasli ve sefkatli bir azizenin koynunda
sabaha dek kipirtisiz susmak geliyor
sevgilim, iyi insan, tutunca ellerimden
omrumun icinden akmak geliyor...
*
sessizlik sensizligi ezbere bilir
sensizlik her seyi bilir...
korkma, sana aski ogretmeyen kendinin
ellerinden tut!
sonra bana aski ogretmeyen kendimin
ellerinden;
bak, yillarim sirilsiklam yagmurlar giymis
gunlerin avlusuna yeni yeni cocuklar inmis
daglar icin, sular icin bana bir gul ver
avuttugum dusler icin bana bir gul ver
bir
gul
pusulasiz gemiler, sokulmus gunler icin...
*
ben butun yesillerimi inatci ayazlara caldirdim
sen kendinin ellerinden tut
ve kendine benim icin bir gul ver
asil yazilimi ief’t, acilimi international education fairs of turkey olan dunyanin en iyi kolejlerini ve universitelerini tanitim fuarlarina sahip olusum. 8. si 22-23 ekim tarihleri arasinda hilton hotel’de duzenlenecek, katilim ucretsiz olacaktir.
ayrintili bilgi icin:
http://www.ieft.com.tr
ayrintili bilgi icin:
http://www.ieft.com.tr
kisinin dayanak noktasi kalmadiginda basvurdugu yontemdir. avutabilmek icin sersem kalbini, kendi ellerinden tutar, kendi sacini oksar, guler kendi kendine. bazen otobuste uyuyabilmek icin de yapilir bu eylem, lakin biz manevi anlami olandan bahsediyoruz.
bir cift guvercin havalansa
yanik yanik koksa karanfil
degil bu anilacak sey degil
apansiz geliyor aklima
nerdeyse gun dogacakti
herkes gibi kalkacaktiniz
belki daha uykunuz da vardi
geceniz geliyor aklima
sevdigim cicek adlari gibi
sevdigim sokak adlari gibi
butun sevdiklerimin adlari gibi
adiniz geliyor aklima
rahat doseklerin utanmasi bundan
opusurken o dalginlik bundan
tel orgunun deliginde bulusan
parmaklariniz geliyor aklima
nice asklar arkadasliklar gordum
kahramanliklar okudum tarihte
cagimiza yakisan vakur, sade
davranisiniz geliyor aklima
bir cift guvercin havalansa
yanik yanik koksa karanfil
degil, unutulur sey degil
caresiz geliyor aklima.
(bkz: melih cevdet anday)
yanik yanik koksa karanfil
degil bu anilacak sey degil
apansiz geliyor aklima
nerdeyse gun dogacakti
herkes gibi kalkacaktiniz
belki daha uykunuz da vardi
geceniz geliyor aklima
sevdigim cicek adlari gibi
sevdigim sokak adlari gibi
butun sevdiklerimin adlari gibi
adiniz geliyor aklima
rahat doseklerin utanmasi bundan
opusurken o dalginlik bundan
tel orgunun deliginde bulusan
parmaklariniz geliyor aklima
nice asklar arkadasliklar gordum
kahramanliklar okudum tarihte
cagimiza yakisan vakur, sade
davranisiniz geliyor aklima
bir cift guvercin havalansa
yanik yanik koksa karanfil
degil, unutulur sey degil
caresiz geliyor aklima.
(bkz: melih cevdet anday)
istanbul’da dogdu. ankara gazi lisesi’ni bitirdi. toplumbilim ogretimi
icin gittigi belcika’da iki yil kaldi. meb yayim mudurlugu’nde calisti.
kitaplik memurlugu, cevirmenlik, ogretmenlik yapti. cumhuriyet gazetesi’nde
yaziyor.
siir kitaplari:
garip (orhan veli ve oktay rifat’la birlikte, 1941), rahati kacan agac
(1946), telgrafhane (1952), yan yana (1956), kollari bagli odysseus (1962),
goecebe denizin ustunde (1970), teknenin olumu (1975), sozcukler (butun
siirleri, 1978), olumsuzluk ardinda gilgamis (1981), tanidik dunya (1984),
guneste (1989).
``yunan, latin, misir tarihinin cok eski donemlerinden esinlenen siirleri,
koklu bir kulturun dizelere yansiyan ozlu birikimleridir. degisik buluslar,
zit cagrisimlar, mitolojiden damitilmis sezgiler, alisilanin disindaki
yepyeni sozcuklerle orulu son donem siirleri, orta okuyucu duzeyini asan
orneklerdir. toplumsal sorunlari isleyen siirlerinde ...kati bir bildiri
yerine, ince bir alayin dusundurucu dikkatleri sezilir.’’ (orhan ural, 1984)
kaynak:http://www.cs.rpi.edu/~sibel/poetry/melih_cevdet_anday.html
icin gittigi belcika’da iki yil kaldi. meb yayim mudurlugu’nde calisti.
kitaplik memurlugu, cevirmenlik, ogretmenlik yapti. cumhuriyet gazetesi’nde
yaziyor.
siir kitaplari:
garip (orhan veli ve oktay rifat’la birlikte, 1941), rahati kacan agac
(1946), telgrafhane (1952), yan yana (1956), kollari bagli odysseus (1962),
goecebe denizin ustunde (1970), teknenin olumu (1975), sozcukler (butun
siirleri, 1978), olumsuzluk ardinda gilgamis (1981), tanidik dunya (1984),
guneste (1989).
``yunan, latin, misir tarihinin cok eski donemlerinden esinlenen siirleri,
koklu bir kulturun dizelere yansiyan ozlu birikimleridir. degisik buluslar,
zit cagrisimlar, mitolojiden damitilmis sezgiler, alisilanin disindaki
yepyeni sozcuklerle orulu son donem siirleri, orta okuyucu duzeyini asan
orneklerdir. toplumsal sorunlari isleyen siirlerinde ...kati bir bildiri
yerine, ince bir alayin dusundurucu dikkatleri sezilir.’’ (orhan ural, 1984)
kaynak:http://www.cs.rpi.edu/~sibel/poetry/melih_cevdet_anday.html
yasamak guzel sey dogrusu
ustelik hava da guzelse
hele gucun kuvvetin yerindeyse
elin ekmek tutmussa bir de
hele tertemizse gonlun
hele kar gibiyse alnin
yani kendinden korkmuyorsan
kimseden korkmuyorsan dunyada
iyi gunler bekliyorsan hele
iyi gunlere inaniyorsan
ustelik hava da guzelse
yasamak guzel sey,
cok guzel sey dogrusu!
(bkz: melih cevdet anday)
ustelik hava da guzelse
hele gucun kuvvetin yerindeyse
elin ekmek tutmussa bir de
hele tertemizse gonlun
hele kar gibiyse alnin
yani kendinden korkmuyorsan
kimseden korkmuyorsan dunyada
iyi gunler bekliyorsan hele
iyi gunlere inaniyorsan
ustelik hava da guzelse
yasamak guzel sey,
cok guzel sey dogrusu!
(bkz: melih cevdet anday)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?