ülkemizde dinlere tarafsız bakabilme ihtiyacı hat safhadadır.bu konuya eğilmeyen ve popülarizmin gölgesinde kalan,sadece çok insan buna inanıyor diye islamiyetin savunuculuğunu yapan zihniyet ortaçağ zihniyetidir.bu tarz bir görüş ülkemizi sadece daha çok karmaşa ortamına sürükler.bu yüzden "insana saygı" çervçevesinde,tüm dinlere saygı göstermeli ve az da olsa bu dinler hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.mesela bir dine mensup insanın özel bir günü olabilir.o gün et yememelidir.siz onu dürümcüye davet ederseniz onun açısında az da olsa zor bir duruma sebebiyet vermiş olursunuz.bu tarz incelikler için sarfedilecek az bir çaba ülkemizde sulh ortamını sağlayacaktır.
müslüman
70,700,000 yüzde 99,54
sunni
53,700,000 yüzde 75,61
şii
17,000,000 yüzde 23,93
hıristiyan
140,000 yüzde 0.20
ortodox
85,000 yüzde 0.12
katolik
45,000 yüzde 0.06
protestan
10,000 yüzde 0.02
yezidi
50,000 yüzde 0.07
yehova şahitleri
2,000 yüzde 0.003
musevi
25,000 yüzde 0.035
bahai
20,000 yüzde 0.028
mormon
250 yüzde 0.0003
hindu
200 yüzde 0.0003
budist
500 yüzde 0.0007
satanist
3,500 yüzde 0.005
tanrının yolu
150 yüzde 0.0002
ateist
75,000 yüzde 0.11
kadiyani
200 yüzde 0.0003
realien
100 yüzde 0.0001
not: sayısal veriler alıntıdır.[dunyadinleri.com]
insanların yaptığı yanlışlar dinleri bağlamaz.islamiyeti anlatan onca kitap varken iki caninin çektiği videoya inanmak cahilliktir.
recm ve linç tarzı yaklaşımlar arap yarım arasına özgü islamiyet öncesi davranışların yansımasıdır.
düşünün ki;
bir futbolcu sırf ibneliğine diğer adamlara sert giriyor ağayını kırıyor vesayir..
şimdi futbol kurallarına göre bu hareket yasak ama lig sert olduğu için hakem de bişey demiyor. buna "futbol insanların canına kast eden bir spordur" diyebilir miyiz? diyemeyiz.
ortadoğudaki durum da budur.o bölgenin şartları eski geleneklere yüksek sadakat islamiyet anlayışını da değiştirmiştir.ama inadına bu insanları örnek müslüman olarak görüp,bunların yaptığı eylemleri islamiyete mal edenler vardır.bunlar da pek iyi niyetli insanlar değillerdir.ya da bilmeden yapmaktadırlar.o kadarını bilmiyorum.
önemli edit:
bence boşa laf salatası yapıyoruz.dünya üzerindeki bir çok dini araştırıp objektif olarak bilgilerini sunan bir site olarak
http://www.dunyadinleri.com/index2.html
vardır. girilip araştırılmalıdır.
insanların bilgi sahibi olmadığı ortamlarda seviye düşer.eğer iki taraf da bir şeyler bilyorsa daha kaliteli ve sonuca gidilebilen fikirler ortaya atılabilir.
recm ve linç tarzı yaklaşımlar arap yarım arasına özgü islamiyet öncesi davranışların yansımasıdır.
düşünün ki;
bir futbolcu sırf ibneliğine diğer adamlara sert giriyor ağayını kırıyor vesayir..
şimdi futbol kurallarına göre bu hareket yasak ama lig sert olduğu için hakem de bişey demiyor. buna "futbol insanların canına kast eden bir spordur" diyebilir miyiz? diyemeyiz.
ortadoğudaki durum da budur.o bölgenin şartları eski geleneklere yüksek sadakat islamiyet anlayışını da değiştirmiştir.ama inadına bu insanları örnek müslüman olarak görüp,bunların yaptığı eylemleri islamiyete mal edenler vardır.bunlar da pek iyi niyetli insanlar değillerdir.ya da bilmeden yapmaktadırlar.o kadarını bilmiyorum.
önemli edit:
bence boşa laf salatası yapıyoruz.dünya üzerindeki bir çok dini araştırıp objektif olarak bilgilerini sunan bir site olarak
http://www.dunyadinleri.com/index2.html
vardır. girilip araştırılmalıdır.
insanların bilgi sahibi olmadığı ortamlarda seviye düşer.eğer iki taraf da bir şeyler bilyorsa daha kaliteli ve sonuca gidilebilen fikirler ortaya atılabilir.
hoşgörülü olmayan dinler olarak örnek verebileceğimiz yahudilik hristiyanlık,dünya üzerinde en yaygın olanlarıdır ki,dünya üzerinde 100lerce din vardır.dinler konusunda biraz araştırma yapan insan hemen anlar islâmiyetin en hoşgörülü din olduğunu.
yahudilik; yahudilik dini esaslarına göre,belli başlı kurallara uymayan insanlar elit kesimden hemen soyutlanır.yahudilik dinine göre sadece belli bir soydan gelen insanların yahudi olabileceği,diğer insanların daha sonrada yahudi olamayacakları açıkca belirtilmiştir.ki bu hoşgörü kavramına pek de sığmayacak bir şeydir.
hristiyanlık:hristiyanlık dini,günümüzde ne kadar değişmiş olursa olsun,ne kadar kollara ayrılmış olursa olsun vedünyadaki en rahat yaşanabilen din olarak kabul edilirse edilsin,tüm hristiyan din kitaplarında yazıldığı üzre "afaroz" diye bir kavrama sahiptir.yadi dinden atılmak.sebebi her ne olursa olsun,bir davranış veya düşünce yüzünden dinden atılmak hoşgörüye pek sığmayacak bir davranıştır.
örneklerde görüyoruz ki,hoşgörüsüz dinler vardır.ve hatta biraz daha araştırırsanız höş görüsüz dinlerin çoğunlukta olduğunu göreceksiniz.herkesin bildiği bir örnek olarakiarap yarım adasında kız çocuklarının diri diri gömülmesi de bir din gereği olarak yapılmaktadır.
sonuç itibarı ile islâmiyet doğru kaynaklar ve tarafsız gözlem ile incelendiğinde,temelinde "hoşgörü" kavramının olduğu rahatlıkla görülebilecektir.
yahudilik; yahudilik dini esaslarına göre,belli başlı kurallara uymayan insanlar elit kesimden hemen soyutlanır.yahudilik dinine göre sadece belli bir soydan gelen insanların yahudi olabileceği,diğer insanların daha sonrada yahudi olamayacakları açıkca belirtilmiştir.ki bu hoşgörü kavramına pek de sığmayacak bir şeydir.
hristiyanlık:hristiyanlık dini,günümüzde ne kadar değişmiş olursa olsun,ne kadar kollara ayrılmış olursa olsun vedünyadaki en rahat yaşanabilen din olarak kabul edilirse edilsin,tüm hristiyan din kitaplarında yazıldığı üzre "afaroz" diye bir kavrama sahiptir.yadi dinden atılmak.sebebi her ne olursa olsun,bir davranış veya düşünce yüzünden dinden atılmak hoşgörüye pek sığmayacak bir davranıştır.
örneklerde görüyoruz ki,hoşgörüsüz dinler vardır.ve hatta biraz daha araştırırsanız höş görüsüz dinlerin çoğunlukta olduğunu göreceksiniz.herkesin bildiği bir örnek olarakiarap yarım adasında kız çocuklarının diri diri gömülmesi de bir din gereği olarak yapılmaktadır.
sonuç itibarı ile islâmiyet doğru kaynaklar ve tarafsız gözlem ile incelendiğinde,temelinde "hoşgörü" kavramının olduğu rahatlıkla görülebilecektir.
başınızı yastığa koyduğunuzda hissettiğiniz boşluk kalır sevgiliden geriye.öyle bir boşlık ki içine düşüp kaybolacak gibi hissedersiniz..içinizdekileri anlayacak kimse yoktur.paylaşmak da istemezsiniz zaten.belki bunu sadece kendinize anlatmalısınızdır.kağıtla,kalemle paylaşmalısınızdır.bir şeyler karalayıp rahatlamalısınızdır.
aslında çok zor değil hayata yeniden başlamak
bir çiçeği dalından koparıp akan suya bırakmak
kalbim çok uzaklarda yaralı bir kaçak
yıllar geçse de arasından yine canım yanacak
yüreğim parça parça tutturdum ataçlarla
sen gelmesen de bilirim umut doğar insana
kalbim parça parça tutturdum ataçlarla
sen gelmesen de bilirim zaman iyi gelir insana..
aslında çok zor değil hayata yeniden başlamak
bir çiçeği dalından koparıp akan suya bırakmak
kalbim çok uzaklarda yaralı bir kaçak
yıllar geçse de arasından yine canım yanacak
yüreğim parça parça tutturdum ataçlarla
sen gelmesen de bilirim umut doğar insana
kalbim parça parça tutturdum ataçlarla
sen gelmesen de bilirim zaman iyi gelir insana..
saçlarını tepede yerden ayırıp toplayınca liseli gibi gözüktüğünü sanan kadın tipidir bunlar.genelde filmlerde genç imajı vermek için de bu yapılır.ama ne kadar kolpa gözüktüklerinin farkında değillerdir.
"windows ciddi bir hatadan kurtarıldı" uyarısı ile aynı ibnelik derecesine sahiptir.ulan demekki diğer zamanlardaki hatalar bizimle kafabulmak için verilmiş.ciddi hata buymuş sadece.ibnesin windows.
"sen de başını alıp gitme ne olur.."deriz kendisine..
hoşgeldin güzel insan diyoruz kendilerine.şimdiye kadar diyemediğimiz için de özür diliyoruz.
günümüzde serbest piyasa ekonomisini bünyesinde barındıran ülkemiz her sektörde diğer ülkelere bir atlernatif sunabilmektedir.dış sermayenin ülkemizde körü körüne yatırım yapmadığını bilmekteyiz.yap yönet uygulaması yerine,yap,kabullendir,rakipleri sil,ülke çapında yönet politikası gütmektedirler. bildiğiniz üsre ülkemizin kaynaklırını kullanıyorlar.ülkemizin insanları çalışıyor.fakat yöneten onlar,parayı kazanan onlar.kaynak bizden..
bir çok kültürel değerimizi başka ülkelere kaptırdık.türk kahvesi vardı eskidenşimdi ülkemizde bile brezilya,küba,arjantin kahveleri starbucks da içinliyor.tüm dünya da artık türk kahveleri yenide bu kahveleri tercih ediyor.çünkü en başta türkler kabullendi bunu.
tüm dünyada mutfağımız yayıldı.amerikada avrupada dürümcüler,dönerciler dolup taşıyor.fakat biz hamburger yiyoruz.ilk balışta mok doğal görünen bu durumu biraz irdeleiğimizde altından bir sürü politik ekonomik sebep çıkıyor.
ülkemizde bildiğiniz üzre karpız yetiştirmeciliği rekor seviyede başarılı. artık değil tabiki.nedeni de şu."verimi artırma" adı arında yabancı tohum ithal edildi.bilin bakalım nereden? israilden tabiki.ve bu tohumların genleri ile oynanmış olması,bir tohumdan sadece bir seferlik mahsul alınması bizi onlara bağımlı kıldı.eskiden çöpü eksen biterdi toprağımıza.yediğimiz meyvelerin çekirdeğini eker,fidan haline getirirdik.
peki tohumun geni ile oynayıp tek sefer mahsul alma işi başka ne gibi bir sebeple elde edilebilir ki? tabiki dünyayı kendine bağımlı kılma mevzusudur.
domates için de durum aynı.ve her sektör de bu böyle..
halâ çok mu masum bu insanlar gözümüzde..halâ bu bir felaket senaryosu mu? yarın bir gün ülkem,izde yabancı markalar rakipsiz olduklarında "çekiyorum lan sermayemi"dediğinde götümüz tutuşmayacak mı? bu konuları dile getirip,güçsüz çığlığımızla hiraz olsun insanları uyarmaya çalıştığımızda neden kenara itilip alaya alınıyoruz? yoksa çok da n sömürge olduk da,gururumuza yediremediğimiz için mi biz türkler özgürlüğümüze düşkünüz diyoruz?
bir çok kültürel değerimizi başka ülkelere kaptırdık.türk kahvesi vardı eskidenşimdi ülkemizde bile brezilya,küba,arjantin kahveleri starbucks da içinliyor.tüm dünya da artık türk kahveleri yenide bu kahveleri tercih ediyor.çünkü en başta türkler kabullendi bunu.
tüm dünyada mutfağımız yayıldı.amerikada avrupada dürümcüler,dönerciler dolup taşıyor.fakat biz hamburger yiyoruz.ilk balışta mok doğal görünen bu durumu biraz irdeleiğimizde altından bir sürü politik ekonomik sebep çıkıyor.
ülkemizde bildiğiniz üzre karpız yetiştirmeciliği rekor seviyede başarılı. artık değil tabiki.nedeni de şu."verimi artırma" adı arında yabancı tohum ithal edildi.bilin bakalım nereden? israilden tabiki.ve bu tohumların genleri ile oynanmış olması,bir tohumdan sadece bir seferlik mahsul alınması bizi onlara bağımlı kıldı.eskiden çöpü eksen biterdi toprağımıza.yediğimiz meyvelerin çekirdeğini eker,fidan haline getirirdik.
peki tohumun geni ile oynayıp tek sefer mahsul alma işi başka ne gibi bir sebeple elde edilebilir ki? tabiki dünyayı kendine bağımlı kılma mevzusudur.
domates için de durum aynı.ve her sektör de bu böyle..
halâ çok mu masum bu insanlar gözümüzde..halâ bu bir felaket senaryosu mu? yarın bir gün ülkem,izde yabancı markalar rakipsiz olduklarında "çekiyorum lan sermayemi"dediğinde götümüz tutuşmayacak mı? bu konuları dile getirip,güçsüz çığlığımızla hiraz olsun insanları uyarmaya çalıştığımızda neden kenara itilip alaya alınıyoruz? yoksa çok da n sömürge olduk da,gururumuza yediremediğimiz için mi biz türkler özgürlüğümüze düşkünüz diyoruz?
ilhan mansızın dünya kupasında roberto carlosa çektiği hareketlerden sadece bir tanesi.gel gör ki carlos türkiyeye geldi,bu sefer i.mansız yok.her ne kadar bu iki takımı tutmasam da insan futbolun güzelliklerini görmek istiyor..
- aşkım canın istiyo mu?
- hmm..senin?
- hı hı..
- yadi yapalım..
- mmmh..oh$
- bekle! bi dakka doktorumu aramam lazım.
- niye ne olduki ya?
- geçende "bana danşmadan hiç bişey alma" dediydi..
- bsg ya..yatıyorum ben!
- hmm..senin?
- hı hı..
- yadi yapalım..
- mmmh..oh$
- bekle! bi dakka doktorumu aramam lazım.
- niye ne olduki ya?
- geçende "bana danşmadan hiç bişey alma" dediydi..
- bsg ya..yatıyorum ben!
"ferrarisini satan bilge" den aldığı kelepir ferrariyi bir müddet kullanan nine,"sıkıldım artık,hayatımda yenilikler istiyorum.."diyerekten porsche almıştır."e almışken bineyim be yavrum" deyipte binince malûm görüntü meydâna gelmiştir.
gamze gamze bir gulliver şimdi..
beni koynuna alliver şimdi..
seni dev gibi öpe koklaya..
cebimde elimde saklasamda..
bu günki boyunla geliver şimdi..
beni koynuna alliver şimdi..
seni dev gibi öpe koklaya..
cebimde elimde saklasamda..
bu günki boyunla geliver şimdi..
(bkz: yurtseven kardeşler)
(bkz: yarım yalamak)
eskiden ara mahallelerde duvarlara işeyen er kişilerin bu alışkanlıklarını bir buluş sayesinde kanalizasyona ulaştırmayı başaran süper ötesi gereçtir.
isim konusunda biraz zorlanılsa da ona da süper zekâ bilim adamları şöyle çözüm bulmuşlardır;
- hamdi abi tamam iyi hoş bunu bulduk da ismi ne olacak?
- hmm..iyi soru necati.bi düşünelim..klozet olsa?
- yok be abi ne alâka..
- küvet olsun?
- olmaz abi saçma..kim koyar öyle bi ismi..
- o zaman üzerine işenmiş pis duvar ise,bu buluşun adı pisuvar olsun.
- evreka hamdi abi!..mükemmel bir insansın.gel öpeyim alnından.
isim konusunda biraz zorlanılsa da ona da süper zekâ bilim adamları şöyle çözüm bulmuşlardır;
- hamdi abi tamam iyi hoş bunu bulduk da ismi ne olacak?
- hmm..iyi soru necati.bi düşünelim..klozet olsa?
- yok be abi ne alâka..
- küvet olsun?
- olmaz abi saçma..kim koyar öyle bi ismi..
- o zaman üzerine işenmiş pis duvar ise,bu buluşun adı pisuvar olsun.
- evreka hamdi abi!..mükemmel bir insansın.gel öpeyim alnından.
"lezbiyen olmamak için gidip erkek olan,sonra gidip gene hatunlarla sevişen bağyan" kişisi de ayrı bir hödelektir.
günümüzde dekoratif amaçlı da kullanılmaktadır.
http://www.kentuckyfriedcruelty.com
sitesindeki görüntüleri izleyip halâ tavsiye edildiğine inanamadığım "hızlı yemek" firmasıdır.insanların bu kadar duyarsız olabileceğini,özenti uğruna neleri görmazden gelebileceklerini bizlere göstermiş markadır.aynı kişilerin kurban bayramında "hayvan hakları mevzuunda akhâm keseceklerini şimdiden görür gibiyim.yazık.
(bkz: baban da kentaki de yiyodu)
(bkz: baban da mekdanılds da yiyodu)
sitesindeki görüntüleri izleyip halâ tavsiye edildiğine inanamadığım "hızlı yemek" firmasıdır.insanların bu kadar duyarsız olabileceğini,özenti uğruna neleri görmazden gelebileceklerini bizlere göstermiş markadır.aynı kişilerin kurban bayramında "hayvan hakları mevzuunda akhâm keseceklerini şimdiden görür gibiyim.yazık.
(bkz: baban da kentaki de yiyodu)
(bkz: baban da mekdanılds da yiyodu)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?