son günlerde "kısa kesmek" konsepti üzerine giden ve epeyce hoş işlenmiş reklamlardır.
birkaç örnek ;
- anne ben bilmem nereye taşınıyorum..
- ay çok uzakmış.dıtt..
- aşkım beşizimiz olacak!!
- çok muş yaa..dıtt..
- müdürüm kaplan kafesten kaçmış!!
- çaktırma.dıtt..
moda girip yazmış olduğunuz entry ve yazım kuralları kontrol edilmiştir.bir özenle düzenler,abkz,gbkz,bkz ayarlarını yaparsınız.kendinizce doğru olan,çok da sivri olmayan bir entrydir oysaki."heh oldu"deyip "kaydedelim"e bir tıklarsınız ki daha sayfaya yerleşeli 2 sn. olmuştur puan -2 dir.derin bir "ohaa" çektikten sonra olayın vede puanın yorumla,görgüyle,görüşle hiçbir alakasının olmadığı,birinin şahsınıza uyuz olduğunu,size eksi vererek egosunu tatmin ettiğini anlarsınız..
böyle basit düşünen insanlar için burasının uygun bir mekân olmadığını ekleyerek kendilerine kumda oyna demek istiyorum yüksek müsadelerinizle..
böyle basit düşünen insanlar için burasının uygun bir mekân olmadığını ekleyerek kendilerine kumda oyna demek istiyorum yüksek müsadelerinizle..
oyun esnasında sorulan soruların artık değişmesi gerektiği kanaatindeyim.
"doğruluk mu cesaret mi" yerine "bakire misin? beni yalar mısın?" diyebiliriz mesela.
bi daha lafı evelemeye gecelemeye gerek var mı? sorarım size ey insanlar.hepimizin ulaşmak istediği sonuç bu değil midir?
"doğruluk mu cesaret mi" yerine "bakire misin? beni yalar mısın?" diyebiliriz mesela.
bi daha lafı evelemeye gecelemeye gerek var mı? sorarım size ey insanlar.hepimizin ulaşmak istediği sonuç bu değil midir?
sanayi için teknik destek veren abdul hocama burdan sevgilerimi iletiyorum;
konuşma iş yerinde,toplantıda geçmiştir.
- hocam iyi de üretilen kalıpların bi süre sonra ölçüleri vermediği tespit edildi.
- tamam kalibrasyon gerekiyo,ben de onu diyorum işte.
- iyi de hocam onun için bir bakım ekibine ihtiyaç var.o da çok masraflı.
- yok kardeşim ben ayarlarım o işi.sen bana ölçüleri verirsin,ben hesaplar kalibrasyon bilgilerini fakslarım sana okuldan.
- tamam da hocam yaklaşık 300 tane aktif kalıp var hangi birini yapacağız.
- ya tamam işte delik delme kalıpları önemli ise genelde sarma sonucu daralma olur.
- peki nasıl hepsi hakkında bilgilendiricez sizi hocam?
- kardeşim sen deliğinin çapını söyle ben koyacam içine lamayı!!!
- +%’!#£#½½
konuşma iş yerinde,toplantıda geçmiştir.
- hocam iyi de üretilen kalıpların bi süre sonra ölçüleri vermediği tespit edildi.
- tamam kalibrasyon gerekiyo,ben de onu diyorum işte.
- iyi de hocam onun için bir bakım ekibine ihtiyaç var.o da çok masraflı.
- yok kardeşim ben ayarlarım o işi.sen bana ölçüleri verirsin,ben hesaplar kalibrasyon bilgilerini fakslarım sana okuldan.
- tamam da hocam yaklaşık 300 tane aktif kalıp var hangi birini yapacağız.
- ya tamam işte delik delme kalıpları önemli ise genelde sarma sonucu daralma olur.
- peki nasıl hepsi hakkında bilgilendiricez sizi hocam?
- kardeşim sen deliğinin çapını söyle ben koyacam içine lamayı!!!
- +%’!#£#½½
hakkari’den bilgiçimiz sesleniyor:
- sayın bilgiç orda atmosfer nasıl?
- e.ee.evet sayın kırca..burda atmosfer gergin..halk heyecan içerisinde eski vapurların kaderinin ne olacağını bekliyor.herkes soskaklara döküldü,zafer iareti yapıyorlar..gelişmelerle tekrar karşınızda olucaz.. kırca.
- evet sevgili seyirciler,görüyorsunuz ki 70 milyon tek yürek vapurlar için seferber olduk..burdan hükümete yapma canım yapma arkadaşım diyor ve gelişmeleri almak için tekrar şemdinli ile bağlantıya geçiyoruz.söz sende bilgiç;
- ss.s. evet sayın kırca..halk bir anda bir sessizliğe büründü burda.hemen bir vatadaşımızla konuşalım..
evet beyefendi eski vapurların kldırılması hakkında ne diyorsunuz?
- walla ben bilmiyoruz..bızde çıgtık sokaklara ama sonra düşündük vesselam..istanbul güzel şehir.orda ınsanlar vapıra binıyor.bız burda bınemiyoruz.yarın bigün hepimiz oraya göç ettigımızda bız de binmak istiyorem.onun için şımdiden destekliyorem.
- evet bilgiç hakkari’den bildirdi.. iyi akşamlar sayın seyirciler.
- sayın bilgiç orda atmosfer nasıl?
- e.ee.evet sayın kırca..burda atmosfer gergin..halk heyecan içerisinde eski vapurların kaderinin ne olacağını bekliyor.herkes soskaklara döküldü,zafer iareti yapıyorlar..gelişmelerle tekrar karşınızda olucaz.. kırca.
- evet sevgili seyirciler,görüyorsunuz ki 70 milyon tek yürek vapurlar için seferber olduk..burdan hükümete yapma canım yapma arkadaşım diyor ve gelişmeleri almak için tekrar şemdinli ile bağlantıya geçiyoruz.söz sende bilgiç;
- ss.s. evet sayın kırca..halk bir anda bir sessizliğe büründü burda.hemen bir vatadaşımızla konuşalım..
evet beyefendi eski vapurların kldırılması hakkında ne diyorsunuz?
- walla ben bilmiyoruz..bızde çıgtık sokaklara ama sonra düşündük vesselam..istanbul güzel şehir.orda ınsanlar vapıra binıyor.bız burda bınemiyoruz.yarın bigün hepimiz oraya göç ettigımızda bız de binmak istiyorem.onun için şımdiden destekliyorem.
- evet bilgiç hakkari’den bildirdi.. iyi akşamlar sayın seyirciler.
camiye devamsızlık günlerini doldurmuş mahalle cemaati bireyi kişisinin içinden söylediği sözdür.muhtemelen akşam sırlar kapısı,17.boyut,mucizeler penceresi,harikalar pervazı gibi programlar izlemiş,hidayete ermiştir."hiç olmazsa cumalardan başlıyim.öteki tarafta diyecek lafım olur" diye düşünmüştür.
- ne sıklıkla içersin?
- akşamdaaaaan akşama...
- ne sıklıkla namaz kılarsın?
- bayramdan bayrama,bayramdan bayrama..
- iiymiş..
- ne sıklıkla içersin?
- akşamdaaaaan akşama...
- ne sıklıkla namaz kılarsın?
- bayramdan bayrama,bayramdan bayrama..
- iiymiş..
çok değerli arkadaşımız neyzen gökhan’ın web sitesidir.ney ile ilgilenen herkesin mutlaka ziyaret etmesini öneririz.siteye girdiğinizde kendisinin geçmiş olduğu taksimler zaten ruhunuzu dinlendirir.bununle ible kazançlı sayılırsınız.ayrıca ney yapımı ve tarihcesi hakkında bilgiler edinebilirsiniz.
http://www.neyzenturk.info
http://www.neyzenturk.com
http://www.neyzenturk.info
http://www.neyzenturk.com
henüz bir karara varmamış bireyin bir ilişkiye başlayınca sevgilisiyle sevişmek isteyişini dile getirdiği cümledir.
- dünyadaki bütün kadınlarla sevişmek istiyorum!
- melesef hocam geç kaldın,dünya değil burası..öldünüz.
- ıı şey sevişmek derken savaşma seviş manasında şeetmiştim ben.
- tabi tabi,derdinizi karakold..şey sırat köprüsü gişesinde anlatırsınız.
- ama bakın bir yanlışlık yapıyorsunuz.benim dünyada daha çok işim var..
- dimi..sevişecek bisürü kadın kaldı mnsktiimin gavatıı..git de zebaniler götünü şişlerken sevişmek iste.
- hayır..hayır ..hayıııırrr...!!!
huhh.. rüyaymış be.fikrimi değiştirdim ben.
dünyadaki bazı kadınlarla sevişmek istiyorum
- melesef hocam geç kaldın,dünya değil burası..öldünüz.
- ıı şey sevişmek derken savaşma seviş manasında şeetmiştim ben.
- tabi tabi,derdinizi karakold..şey sırat köprüsü gişesinde anlatırsınız.
- ama bakın bir yanlışlık yapıyorsunuz.benim dünyada daha çok işim var..
- dimi..sevişecek bisürü kadın kaldı mnsktiimin gavatıı..git de zebaniler götünü şişlerken sevişmek iste.
- hayır..hayır ..hayıııırrr...!!!
huhh.. rüyaymış be.fikrimi değiştirdim ben.
dünyadaki bazı kadınlarla sevişmek istiyorum
ters yaşam
yaşamın en tatsız tarafı sona eriş şeklidir. şüphesiz ki yaşamı tersten yaşamak daha güzel, hatta mükemmel olurdu. nasıl mı ? camide, musalla taşında uyanıyorsunuz. bir tahta sandık içersinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette. tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, olgun ve ağırbaşlı olarak. herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi hazır. arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. ne güzel, hazır maaş, hazır ev... altmışlı yaşlara kadar her şey garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz. sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. bir gün çalışmak istiyorsunuz ve işe ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz. genel müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak işe başlıyorsunuz. herkes karşınızda el pençe divan... vücudunuzda da bazı hoşa giden dirilişler de başlıyor. gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz. diğer hormonsal aktiviteler artıyor, fevkalade... aman ne güzel günler başlıyor... derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor. bu arada babanız ortaya çıkmış, "fazla çalıştın" diyor, "artık eve dön, işi bırak, okumaya başla, harçlığın benden olsun..." keyfe bakar mısınız? okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor. partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor. derken, anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık... günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, "evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" diyorlar. mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz. derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır. bir gün karanlık fakat güvenli ve ılık bir ortama giriyorsunuz. beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok; bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda döne döne yaşıyorsunuz. sonra küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. ve günün birinde müthiş keyifli bir sevişme ile hayatınız bitiyor..
[can yücel]
yaşamın en tatsız tarafı sona eriş şeklidir. şüphesiz ki yaşamı tersten yaşamak daha güzel, hatta mükemmel olurdu. nasıl mı ? camide, musalla taşında uyanıyorsunuz. bir tahta sandık içersinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette. tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, olgun ve ağırbaşlı olarak. herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi hazır. arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. ne güzel, hazır maaş, hazır ev... altmışlı yaşlara kadar her şey garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz. sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. bir gün çalışmak istiyorsunuz ve işe ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz. genel müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak işe başlıyorsunuz. herkes karşınızda el pençe divan... vücudunuzda da bazı hoşa giden dirilişler de başlıyor. gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz. diğer hormonsal aktiviteler artıyor, fevkalade... aman ne güzel günler başlıyor... derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor. bu arada babanız ortaya çıkmış, "fazla çalıştın" diyor, "artık eve dön, işi bırak, okumaya başla, harçlığın benden olsun..." keyfe bakar mısınız? okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor. partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor. derken, anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık... günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, "evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" diyorlar. mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz. derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır. bir gün karanlık fakat güvenli ve ılık bir ortama giriyorsunuz. beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok; bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda döne döne yaşıyorsunuz. sonra küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. ve günün birinde müthiş keyifli bir sevişme ile hayatınız bitiyor..
[can yücel]
önce amerikalılara kime göre neye göre diyor ve sözlerime şu satırlarla devam ediyorum..
göğüs şimdi,özellikle yani kat-en ve cezbiye ile.. abi bunun araştırması olmaz ki ya.cıvıtmış bunlar iyice..tutunca ele geliyosa güzeldir.
göğüs şimdi,özellikle yani kat-en ve cezbiye ile.. abi bunun araştırması olmaz ki ya.cıvıtmış bunlar iyice..tutunca ele geliyosa güzeldir.
yanılmıyorsam senegalli’dir . bir müsabakada milli takımımız karşısında henüz 18 yaşında olmasına rağmen güçlü fiziğiyle forma giymiştir.
yorum olarak şunlar söylenebilir;
adam öyle sert giriyordu ki bizim adamlara,bir pozisyonda üç adamımızı yere sermişti.ya türk düşmanı,yada insan azmanı.. enteresan bir kişilik..başarılar diliyoruz.
enteresan edit:maliliymiş.
yorum olarak şunlar söylenebilir;
adam öyle sert giriyordu ki bizim adamlara,bir pozisyonda üç adamımızı yere sermişti.ya türk düşmanı,yada insan azmanı.. enteresan bir kişilik..başarılar diliyoruz.
enteresan edit:maliliymiş.
(bkz: kibariye)
alttan: osurmak
üstten: geğirmek
denir.
kibarca gaz çıkartmak olarak adlandırılır.
hemcinslerim için önemli uyarı:
evet acı ama gerçek..çok sevdiğimiz dünyalar güzeli sevgililerimiz de osrurur,geğirir..hatta burnunu karıştırır..
üstten: geğirmek
denir.
kibarca gaz çıkartmak olarak adlandırılır.
hemcinslerim için önemli uyarı:
evet acı ama gerçek..çok sevdiğimiz dünyalar güzeli sevgililerimiz de osrurur,geğirir..hatta burnunu karıştırır..
(bkz: mvp)
- anaaa..anaaa..bahele..!
- ne var be eşşek zıpası?!
- babamın yorraaa kaç santim??!
- kim öğretiyo sana böyle şeyleri şahin!!
- ne var be eşşek zıpası?!
- babamın yorraaa kaç santim??!
- kim öğretiyo sana böyle şeyleri şahin!!
terasta gerçekleştirilmesi durumunda google earth tarzı canlı görüntü kaydeden bir program tarafından amerikan halkına mâl olabilir.
(bkz: atını siken kovboy)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?