turk futbolcunun turkiye a milli futbol takimina gol atmasi olmasi gereken basligin 50 harf sinirina takilmasindan mutevellit basligin sekli boyle olmustur.
uluslararasi futbol musabakasinda rakip takimin oyuncularindan birinin aslen turk olmasi ve profesyonellik cercevesinde cikip topunu oynarken turkiye a milli futbol takimina gene profesyonellik cercevesi icerisinde gol atmasi durumudur. simdi burada hangi profesyonel izleyici kalkipta "hmm evet futbol bu" diyor yemesin beni. hepimiz bu duruma icerliyor, uzuluyoruz.
uluslararasi futbol musabakasinda rakip takimin oyuncularindan birinin aslen turk olmasi ve profesyonellik cercevesinde cikip topunu oynarken turkiye a milli futbol takimina gene profesyonellik cercevesi icerisinde gol atmasi durumudur. simdi burada hangi profesyonel izleyici kalkipta "hmm evet futbol bu" diyor yemesin beni. hepimiz bu duruma icerliyor, uzuluyoruz.
(bkz: guns n roses)
kisa zaman sonra baslayacak ve bizim icin dananin kuyrugunun kopup kopmadigini tespit edecek mac olacaktir.
ilk aramada dayanamayip kapatilmasindan mutevellit ikinci aramada da ayni sorunla karsilasarak bekleme suremi 4.5 dk demisken 20 dk dir bekleten bankacilik telefon seysi.
ortalama bekleme suresi 4 dk dedikten sonra yaklasik 15 dakikadir bekleten banka seysi.
konuyla ilgili aciklamalar:
http://www.turktelekom.com.tr/webtech/default.asp?sayfa_id=583
http://www.turktelekom.com.tr/webtech/default.asp?sayfa_id=590
http://www.turktelekom.com.tr/webtech/default.asp?sayfa_id=602
http://www.turktelekom.com.tr/webtech/default.asp?sayfa_id=583
http://www.turktelekom.com.tr/webtech/default.asp?sayfa_id=590
http://www.turktelekom.com.tr/webtech/default.asp?sayfa_id=602
bir donemde 7 4 yetmedi mi diyen turbanli genc kiz modeline benzerlik gosteren kisinin soyledigi cumledir.bu dusunce ve zihniyet yapisi cumhuriyet kuruldugundan beri var ve kimse ilk defa boyle bir sey duyuyor olamaz. zaten bilinen bir zihniyet icin "vayyyy sen misin bunu diyen" demenin bir alemi de yok. fikir fikirle curutulur yaygara cikararak degil.
seda sayan in aramizdan birini unlu yapma projesi kapsamindaki son halkalardan biridir kendisi. ne ses ne bir sey goremedigim tokma...ohom insan.
kendileri tarafimdan tcdd, tursab, tuketici haklari koruma genel mudurlugu ve hakem heyetine sikayet edilmis kurumdur. daha bir yer kaldi mi ben bilmiyorum. mutlu mutlu muyum? hayir? hakli miyim? evet.peki ben bunlar olmadan once duzgun duzgun kendilerine izah etmis miyim hatalarini? evet peki sallamamislar mi? evet e ozaman yapacak bir sey yok.
(bkz: sevgili gunluk)
edit: o kadar sikayetten sonra sahsimi dikkate almis ve hatalarini duzeltmis kurumdur.optum gididan
(bkz: sevgili gunluk)
edit: o kadar sikayetten sonra sahsimi dikkate almis ve hatalarini duzeltmis kurumdur.optum gididan
muhammed rıza şah pehlevi (d. 16 ekim 1919, tahran, iran - ö. 27 temmuz 1980, kahire, mısır), iran şahı (16 eylül 1941 - 11 şubat 1979).batı yanlısı bir dış politika izlemiştir, iranın son monarşik lideridir. şehinşah (kralların kralı) ve sayeh-eh-khodah (allahın yeryüzündeki gölgesi) gibi imparatorluk ünvanları vardır.
gençliği
pehlevi hanedanının kurucusu rıza şah pehlevinin en büyük oğluydu.isviçrede öğrenim gördükten sonra 1935 - 1938 arasında iranda askeri akademide eğitim aldı.sovyetler birliği ve birleşik krallıkın, almanyayla işbirliğini önlemek için iranı işgal etmesi üzerine tahta çıktı (1941).
hükümdarlığı
bu ülkelerle, işgal kuvvetlerinin en kısa sürede geri çekilmesi karşılığında bir antlaşma imzalayarak 1943te almanyaya savaş açtı.bu arada sarsılan şahlık otoritesini ingiliz desteğiyle ayakta tutmayı başardı.
petrol millileştirmeleri ve 1953 darbesi
ii. dünya savaşı sonrasında petrol yataklarının yabancı şirketlere açma politikası, muhammed musaddık önderliğinde güçlü bir milliyetçi hareketin doğmasına yol açtı.mart 1951de anglo-iranian oil companynin (aioc) irandaki mal varlığını millileştirmeye ilişkin bir yasayı meclisten geçirmeyi başaran musaddık hızla güçlenmeye başladı.nisan sonunda muhammed rıza şah, muhammed musaddıkı başbakanlığa atamak zorunda kaldı.ağustos 1953te musaddıkı başbakanlıktan uzaklaştırma girişimi boşa çıktıktan sonra irandan kaçtı.daha sonra abd tarafından desteklenen musaddık karşıtlarının yarattığı karışıklıkların ardından geri dönerek yeniden iktidarı devraldı.(ajax operasyonu)
dış ilişkiler
batıyla ekonomik ve siyasi işbirliğini artırmaya özen gösterdi.1955te bağdat paktına katılma kararı aldı.yemen iç savaşında cumhuriyetçilere karşı kraliyet yanlılarını destek verdi.basra körfezindeki bazı adalar üzerinde hak talep edip işgal etmesi körfez emirlikleri ile gerginlik yaşamasına neden oldu.1960larda ve 1970lerde daha bağımsız bir dış politikaya yönelerek sscb ve doğu bloğu ülkeleriyle de iyi ilişkiler kurdu.şatt-ül-arap su yolu nedeniyle irak ile yaşadığı sorunu bu ülkedeki kürt ayrılıkçıları destekleyerek çözmeye çalıştı.muhammed rıza şah iktidarı sırasında iran, türkiye ile beraber israili tanıyan iki müslüman ülkeden biriydi.
modernizasyon ve otokrasi
1956da cia destekli gizli polis örgütü savakı kurdurdu.böylece konumunu güçlendirdikten sonra 1963te abd desteğiyle beyaz devrim adını verdiği bir ulusal kalkınma programı uygulamaya girişti.hava, kara ve demir yolları ağının genişletilmesini, bir dizi baraj ve sulama projesini, sıtma gibi hastalıkların kökünün kazınmasını, sanayinin geliştirlmesini ve toprak reformunu kapsayan bu programla birlikte kırsal alanlara sağlık ve eğitim hizmetlerini götürücek bir örgütlenmeyi başlattı.1971de pers imparatorluğunun 2,500. yıldönümü kutlamak üzere bir tören düzenledi.bu törende iran tarihinde yeni bir uygulama başlatarak karısı farah dibaya imparatoriçe (şahbanu) tacı giydirdi.1975te çok-partili siyasi yapıyı ortadan kaldırarak rastakhiz partisini (yeniden canlanma) tek legal parti ilan etti.
iran islam devrimi
beyaz devrim reformlarını yetersiz bulan ve yavaş uygulanmasından yakınan çevrelerin yanı sıra batılılaşmanın islama karşı olduğunu savunan dini çevrelerin tepkileriyle karşılaştı.öte yandan baskıcı yönetim biçiminden, hükümetteki yolsuzluklardan, petrol ihracından sağlanan gelirlerin dengesiz dağılımı ve gizli polis örgütü savakın uygulamalarından dolayı, doğrudan muhammed rıza pehleviyi hedef alan bir muhalefet de gelişti.1978de iranın büyük kentlerinde başlayan muhalefet hareketleri ayaklanma ve karışıklıklara dönüştü.art arda 4 hükümetin düşmesinden sonra 16 ocak 1979da şah ülkeyi terk etti.
muhalefetin çevresinde toplandığı ayetullah humeyninin sürgün yaşadığı fransadan dönüşünden sonra 1 nisan 1979da yapılan halk oylamasıyla iran islam cumhuriyeti ilan edildi.
sürgün hayatı ve ölümü
bir süre mısır,fas,bahamalar ve meksikada kalan şah, yakalandığı lenf kanserinin tedavisi için 22 ekim 1979da abdye gitti.iki hafta sonra iranda hükümetten destek alan militan gruplar abd büyükelçiliğini basarak 50den fazla amerikalıyı rehin aldılar ve rehinelere karşılık muhammed rıza pehlevinin irana iade edilmesini istediler.bu isteğin kabul edilmemesine karşın, abdden ayrılarak panamaya giden şah, enver sedatın çağrısı üzerine kahireye geçti ve orada öldü (1980).
evlilikleri ve çocukları
3 kez evlenen muhammed rıza pehlevi ilk evliliğini 1939da mısır kralı i. fuadın kızı fevziye, ikinci evliliğinide 1951de süreyya isfendiyari bahtiyari yapmıştır.ancak iki evliliği de erkek varis olmadığı için bitirmiştir.1959de evlendiği üçüncü karısı farah dibanın 1960ta rıza pehleviyi doğurması ile pehlevi hanedanı bir erkek varis kazandı.toplam 4 çocuğu vardır.
gençliği
pehlevi hanedanının kurucusu rıza şah pehlevinin en büyük oğluydu.isviçrede öğrenim gördükten sonra 1935 - 1938 arasında iranda askeri akademide eğitim aldı.sovyetler birliği ve birleşik krallıkın, almanyayla işbirliğini önlemek için iranı işgal etmesi üzerine tahta çıktı (1941).
hükümdarlığı
bu ülkelerle, işgal kuvvetlerinin en kısa sürede geri çekilmesi karşılığında bir antlaşma imzalayarak 1943te almanyaya savaş açtı.bu arada sarsılan şahlık otoritesini ingiliz desteğiyle ayakta tutmayı başardı.
petrol millileştirmeleri ve 1953 darbesi
ii. dünya savaşı sonrasında petrol yataklarının yabancı şirketlere açma politikası, muhammed musaddık önderliğinde güçlü bir milliyetçi hareketin doğmasına yol açtı.mart 1951de anglo-iranian oil companynin (aioc) irandaki mal varlığını millileştirmeye ilişkin bir yasayı meclisten geçirmeyi başaran musaddık hızla güçlenmeye başladı.nisan sonunda muhammed rıza şah, muhammed musaddıkı başbakanlığa atamak zorunda kaldı.ağustos 1953te musaddıkı başbakanlıktan uzaklaştırma girişimi boşa çıktıktan sonra irandan kaçtı.daha sonra abd tarafından desteklenen musaddık karşıtlarının yarattığı karışıklıkların ardından geri dönerek yeniden iktidarı devraldı.(ajax operasyonu)
dış ilişkiler
batıyla ekonomik ve siyasi işbirliğini artırmaya özen gösterdi.1955te bağdat paktına katılma kararı aldı.yemen iç savaşında cumhuriyetçilere karşı kraliyet yanlılarını destek verdi.basra körfezindeki bazı adalar üzerinde hak talep edip işgal etmesi körfez emirlikleri ile gerginlik yaşamasına neden oldu.1960larda ve 1970lerde daha bağımsız bir dış politikaya yönelerek sscb ve doğu bloğu ülkeleriyle de iyi ilişkiler kurdu.şatt-ül-arap su yolu nedeniyle irak ile yaşadığı sorunu bu ülkedeki kürt ayrılıkçıları destekleyerek çözmeye çalıştı.muhammed rıza şah iktidarı sırasında iran, türkiye ile beraber israili tanıyan iki müslüman ülkeden biriydi.
modernizasyon ve otokrasi
1956da cia destekli gizli polis örgütü savakı kurdurdu.böylece konumunu güçlendirdikten sonra 1963te abd desteğiyle beyaz devrim adını verdiği bir ulusal kalkınma programı uygulamaya girişti.hava, kara ve demir yolları ağının genişletilmesini, bir dizi baraj ve sulama projesini, sıtma gibi hastalıkların kökünün kazınmasını, sanayinin geliştirlmesini ve toprak reformunu kapsayan bu programla birlikte kırsal alanlara sağlık ve eğitim hizmetlerini götürücek bir örgütlenmeyi başlattı.1971de pers imparatorluğunun 2,500. yıldönümü kutlamak üzere bir tören düzenledi.bu törende iran tarihinde yeni bir uygulama başlatarak karısı farah dibaya imparatoriçe (şahbanu) tacı giydirdi.1975te çok-partili siyasi yapıyı ortadan kaldırarak rastakhiz partisini (yeniden canlanma) tek legal parti ilan etti.
iran islam devrimi
beyaz devrim reformlarını yetersiz bulan ve yavaş uygulanmasından yakınan çevrelerin yanı sıra batılılaşmanın islama karşı olduğunu savunan dini çevrelerin tepkileriyle karşılaştı.öte yandan baskıcı yönetim biçiminden, hükümetteki yolsuzluklardan, petrol ihracından sağlanan gelirlerin dengesiz dağılımı ve gizli polis örgütü savakın uygulamalarından dolayı, doğrudan muhammed rıza pehleviyi hedef alan bir muhalefet de gelişti.1978de iranın büyük kentlerinde başlayan muhalefet hareketleri ayaklanma ve karışıklıklara dönüştü.art arda 4 hükümetin düşmesinden sonra 16 ocak 1979da şah ülkeyi terk etti.
muhalefetin çevresinde toplandığı ayetullah humeyninin sürgün yaşadığı fransadan dönüşünden sonra 1 nisan 1979da yapılan halk oylamasıyla iran islam cumhuriyeti ilan edildi.
sürgün hayatı ve ölümü
bir süre mısır,fas,bahamalar ve meksikada kalan şah, yakalandığı lenf kanserinin tedavisi için 22 ekim 1979da abdye gitti.iki hafta sonra iranda hükümetten destek alan militan gruplar abd büyükelçiliğini basarak 50den fazla amerikalıyı rehin aldılar ve rehinelere karşılık muhammed rıza pehlevinin irana iade edilmesini istediler.bu isteğin kabul edilmemesine karşın, abdden ayrılarak panamaya giden şah, enver sedatın çağrısı üzerine kahireye geçti ve orada öldü (1980).
evlilikleri ve çocukları
3 kez evlenen muhammed rıza pehlevi ilk evliliğini 1939da mısır kralı i. fuadın kızı fevziye, ikinci evliliğinide 1951de süreyya isfendiyari bahtiyari yapmıştır.ancak iki evliliği de erkek varis olmadığı için bitirmiştir.1959de evlendiği üçüncü karısı farah dibanın 1960ta rıza pehleviyi doğurması ile pehlevi hanedanı bir erkek varis kazandı.toplam 4 çocuğu vardır.
(bkz: ayetullah humeyni)
ayetullah seyyid ruhullah musavi humeyni (24 eylül 1902 - 3 haziran 1989), iran islam devriminin ruhani önderidir ve iranda şah rejimine son verip islam cumhuriyetini kuran kişidir.
asıl adı ruhullah, soyadı mustafavidir. ayetullah lakabı dinde ehil oluşundan, seyyid ismi muhammedin soyundan gelişinden ve musavî lakabı da soyunun musa kazıma dayanışından ötürü verilmiştir.
5 aylıkken babası dönemin hükümetine bağlı güçler tarafından öldürüldü. 15 yaşındayken o güne kadar kendisini büyüten annesi ve halası ölünce kimsesiz kaldı.
çocukluğundan itibaren dini medreselerde eğitim gördü. genç yaşından beri şah rıza pehlevi rejimine karşı mücadele verdi ve devrimden önce birkaç kez yaptığı rejim aleyhindeki konuşmalar yüzünden cezalandırıldı.
1964de ülkesinden sürüldü. kısa süre irak ve türkiyede (1964 yılında bursada) kaldıktan sonra gittiği fransada 1 şubat 1979a kadar ikamet etti. 11 şubatta şah yönetimini deviren ayaklanmaları yönetti.
1 şubat 1979 tarihinde şah irandan kaçınca humeyni de ülkesine geri döndü ve 11 şubat 1979da önderlik ettiği büyük mücadele zaferle sonuçlandı.
saddam hüseyinin saldırması sonucu 1980-1988 arasında 8 yıl boyunca irakla savaştı. 1989da salman rüşdi hakkında ölüm fetvası yayınladıktan sonra aynı yıl kendisi vefat etti.
hakkında hazırlanan spirit of god belgeseline göre, bursa ulu camiinde bir cuma günü fetva vermiştir.
asıl adı ruhullah, soyadı mustafavidir. ayetullah lakabı dinde ehil oluşundan, seyyid ismi muhammedin soyundan gelişinden ve musavî lakabı da soyunun musa kazıma dayanışından ötürü verilmiştir.
5 aylıkken babası dönemin hükümetine bağlı güçler tarafından öldürüldü. 15 yaşındayken o güne kadar kendisini büyüten annesi ve halası ölünce kimsesiz kaldı.
çocukluğundan itibaren dini medreselerde eğitim gördü. genç yaşından beri şah rıza pehlevi rejimine karşı mücadele verdi ve devrimden önce birkaç kez yaptığı rejim aleyhindeki konuşmalar yüzünden cezalandırıldı.
1964de ülkesinden sürüldü. kısa süre irak ve türkiyede (1964 yılında bursada) kaldıktan sonra gittiği fransada 1 şubat 1979a kadar ikamet etti. 11 şubatta şah yönetimini deviren ayaklanmaları yönetti.
1 şubat 1979 tarihinde şah irandan kaçınca humeyni de ülkesine geri döndü ve 11 şubat 1979da önderlik ettiği büyük mücadele zaferle sonuçlandı.
saddam hüseyinin saldırması sonucu 1980-1988 arasında 8 yıl boyunca irakla savaştı. 1989da salman rüşdi hakkında ölüm fetvası yayınladıktan sonra aynı yıl kendisi vefat etti.
hakkında hazırlanan spirit of god belgeseline göre, bursa ulu camiinde bir cuma günü fetva vermiştir.
(bkz: ayetullah humeyni)
konuyla ilgili diyalogun tamami:
fatih altaylı: sizin facebookta bir siteniz mi var? kevser adlı arkadaşımızın facebook adlı paylaşım sitesinde iran devriminde ayetullah humeyni’nin fotoğrafları yer alıyor. doğru mu?
kevser çakır: bir tane fotoğrafı var evet. evet, seviyorum ve saygı duyuyorum.
fatih altaylı : ama o şii . humeyni’nin nesini seviyorsun?
kevser çakır: şii olması önemli değil. benim için müslüman biri. hümeyni’yi seviyorum.
fatih altaylı : ama iranda baskı rejimi var.
kevser çakır: ama irandaki rejimi ben desteklemiyorum
fatih altaylı: ama kurucusu humeyni.
kevser çakır: humeyni’nin aynı görüşleri sahip olması anlamına gelmez bu. ben humeyniyi seviyorum şahsen.
fartih altaylı: sen seviyor musun?
nuray bezirgan: evet seviyorum.
fatih altaylı: atatürk’ü seviyor musun?
nuray bezirgan : atatürkü sevmeme hakkı var mı? başıma bir iş gelmeyecekse ben sevmiyorum.
atatürkün yetkiyi padişahtan alırken yani saraydan alırken laik bir cumhuriyet kurmak için aldığını düşünmüyorum. halk o zaman islami değerler için savaştı. nitekim kurtuluş savaşı’nın başlaması da kahramanmaraş’ta fransız askerlerinin nene hatunun başörtüsüne uzanmasıyla olmuştur.
fatih altaylı: maraş’la erzurum’u birbirine karıştırdın.
nuray bezirgan: her neyse. maraş’ta fransız askerleri bir kadının örtüsüne saldırıyor. sütçü imam buna karşı ilk ateşi açıyor. böylelikle kurtuluş savaşı başlıyor. sonuçta cepheye cephanelik taşıyan kadınlar o dönemin insanları, o dönemin sosyolojik yapısını incelerseniz hep müslüman insanlar.
fatih altaylı: peki bu ülkenin kurtuluş savaşını örgütleyen bir adamı niye humeyni kadar sevmiyorsun. bunu merak ettim. eğer atatürk olmasaydı burada belki de ingilizler vardı, fransızlar vardı.
nuray bezirgan: yani ingilizler olsaydı benim haklarım daha geniş olacaktı. zaten mesele bu yani. insanlar bana atatürkçülük adına zulmediyorlarsa benden atatürkü sevmemi bekleyemezsiniz.
kevser çakır: yani bir insanın ismi üzerinden ideolojik bir kurgu oluşturulmaya çalışıldığı için bunlar oluyor. iyi bir asker. bunu biliyoruz.
fatih altaylı: bu ülkeyi düşmanlardan arındırma sebebi. en azından bir minnet duygun yok mu?
kevser çakır: iyi bir asker biliyoruz.
fatih altaylı: bugün sizin savunduğunuz özgürlükçü, cumhuriyeti kuran sizin temsil ettiğiniz iradenin, bugün iktidar olmasına olanak veren de rejimi kuran da yine atatürk değil mi? camileri de kapatmamış.
nuray bezirgan: benim fikirlerimi savunucak parti kurulamaz türkiye’de. zaten bu yasak. benim fikirlerimi herhangi bir parti savunmaya kalktığı zaman parti kapatılır.
müslümanlar haklarını elde etmek için gece gündüz çabalarlar. birileri gelir parlementonun azıcık bir özgürlük tanımlamasına bile atatürk adına, cumhuriyetcilik adına, demokrasi adına ne adına olursa olsun özgürlüklerimizi elimizden alır.
ben tamamiyle özgür olduğum hak ve özgürlüklerimin kısıtlanmadığı bir sistem istiyorum.mesela siz nasıl ki başörtülü hakim bir hanımdan rahatsız olacağınızı söylüyorsanız ben sizin, mesela bu fikrinizin temelde atatürk tarafından kurulan cumhuriyette bizlerin hep tehdit olarak sizlere sunulmasından kaynaklandığını düşünüyorum.
fatih altaylı : hayır ondan kaynaklanmıyor. sizin “siz, biz” demenizden kaynaklanıyor.
siz islami inançları sizin tarafınızda yaşamayan veya sizin gibi algılamayan insanları farklı görüyorsunuz. sen, recep tayyip erdoğan ve başkaları "siz- onlar, biz-onlar" dediğiniz zaman kendimi kötü hissediyorum.
nuray bezirgan : sizin inancınız ne olduğu beni ilgilendirmiyor. benim ilgi alanım değil. kişi istediği dine sahip olur ya da olmaz yada dinsizdir. bu benim size ikinci sınıf vatandaş olarak göreceğim anlamına gelmez. ama fatih bey siz başörtülü bir hakimden rahatsız olduğunuzu söylüyorsunuz
fatih altaylı: önyargılı olur diye rahatsız olurum.
nuray bezirgan: tabii ki. önyargınızın temelinde 85 yıldır yürütülen laik sistemin dayatmalarının olduğunu düşünüyorum. biz hiçbir zaman özgür olamadık. hiçbir zaman kendimizi ifade edemedik. siz hiçbir zaman başörtülü bir hakim tarafından yargılanmadınız. dolayısıyla bu şekilde düşünüyorsunuz.
fatih altaylı: senin rejimden istediğin ne? üniversiteye gitmen, kamusal alanda görev yapman dışında ne isteğin var?
nuray bezirgan: ben başörtümle birlikte sosyal hayatta da var olmak istiyorum.
fatih altaylı: sizin facebookta bir siteniz mi var? kevser adlı arkadaşımızın facebook adlı paylaşım sitesinde iran devriminde ayetullah humeyni’nin fotoğrafları yer alıyor. doğru mu?
kevser çakır: bir tane fotoğrafı var evet. evet, seviyorum ve saygı duyuyorum.
fatih altaylı : ama o şii . humeyni’nin nesini seviyorsun?
kevser çakır: şii olması önemli değil. benim için müslüman biri. hümeyni’yi seviyorum.
fatih altaylı : ama iranda baskı rejimi var.
kevser çakır: ama irandaki rejimi ben desteklemiyorum
fatih altaylı: ama kurucusu humeyni.
kevser çakır: humeyni’nin aynı görüşleri sahip olması anlamına gelmez bu. ben humeyniyi seviyorum şahsen.
fartih altaylı: sen seviyor musun?
nuray bezirgan: evet seviyorum.
fatih altaylı: atatürk’ü seviyor musun?
nuray bezirgan : atatürkü sevmeme hakkı var mı? başıma bir iş gelmeyecekse ben sevmiyorum.
atatürkün yetkiyi padişahtan alırken yani saraydan alırken laik bir cumhuriyet kurmak için aldığını düşünmüyorum. halk o zaman islami değerler için savaştı. nitekim kurtuluş savaşı’nın başlaması da kahramanmaraş’ta fransız askerlerinin nene hatunun başörtüsüne uzanmasıyla olmuştur.
fatih altaylı: maraş’la erzurum’u birbirine karıştırdın.
nuray bezirgan: her neyse. maraş’ta fransız askerleri bir kadının örtüsüne saldırıyor. sütçü imam buna karşı ilk ateşi açıyor. böylelikle kurtuluş savaşı başlıyor. sonuçta cepheye cephanelik taşıyan kadınlar o dönemin insanları, o dönemin sosyolojik yapısını incelerseniz hep müslüman insanlar.
fatih altaylı: peki bu ülkenin kurtuluş savaşını örgütleyen bir adamı niye humeyni kadar sevmiyorsun. bunu merak ettim. eğer atatürk olmasaydı burada belki de ingilizler vardı, fransızlar vardı.
nuray bezirgan: yani ingilizler olsaydı benim haklarım daha geniş olacaktı. zaten mesele bu yani. insanlar bana atatürkçülük adına zulmediyorlarsa benden atatürkü sevmemi bekleyemezsiniz.
kevser çakır: yani bir insanın ismi üzerinden ideolojik bir kurgu oluşturulmaya çalışıldığı için bunlar oluyor. iyi bir asker. bunu biliyoruz.
fatih altaylı: bu ülkeyi düşmanlardan arındırma sebebi. en azından bir minnet duygun yok mu?
kevser çakır: iyi bir asker biliyoruz.
fatih altaylı: bugün sizin savunduğunuz özgürlükçü, cumhuriyeti kuran sizin temsil ettiğiniz iradenin, bugün iktidar olmasına olanak veren de rejimi kuran da yine atatürk değil mi? camileri de kapatmamış.
nuray bezirgan: benim fikirlerimi savunucak parti kurulamaz türkiye’de. zaten bu yasak. benim fikirlerimi herhangi bir parti savunmaya kalktığı zaman parti kapatılır.
müslümanlar haklarını elde etmek için gece gündüz çabalarlar. birileri gelir parlementonun azıcık bir özgürlük tanımlamasına bile atatürk adına, cumhuriyetcilik adına, demokrasi adına ne adına olursa olsun özgürlüklerimizi elimizden alır.
ben tamamiyle özgür olduğum hak ve özgürlüklerimin kısıtlanmadığı bir sistem istiyorum.mesela siz nasıl ki başörtülü hakim bir hanımdan rahatsız olacağınızı söylüyorsanız ben sizin, mesela bu fikrinizin temelde atatürk tarafından kurulan cumhuriyette bizlerin hep tehdit olarak sizlere sunulmasından kaynaklandığını düşünüyorum.
fatih altaylı : hayır ondan kaynaklanmıyor. sizin “siz, biz” demenizden kaynaklanıyor.
siz islami inançları sizin tarafınızda yaşamayan veya sizin gibi algılamayan insanları farklı görüyorsunuz. sen, recep tayyip erdoğan ve başkaları "siz- onlar, biz-onlar" dediğiniz zaman kendimi kötü hissediyorum.
nuray bezirgan : sizin inancınız ne olduğu beni ilgilendirmiyor. benim ilgi alanım değil. kişi istediği dine sahip olur ya da olmaz yada dinsizdir. bu benim size ikinci sınıf vatandaş olarak göreceğim anlamına gelmez. ama fatih bey siz başörtülü bir hakimden rahatsız olduğunuzu söylüyorsunuz
fatih altaylı: önyargılı olur diye rahatsız olurum.
nuray bezirgan: tabii ki. önyargınızın temelinde 85 yıldır yürütülen laik sistemin dayatmalarının olduğunu düşünüyorum. biz hiçbir zaman özgür olamadık. hiçbir zaman kendimizi ifade edemedik. siz hiçbir zaman başörtülü bir hakim tarafından yargılanmadınız. dolayısıyla bu şekilde düşünüyorsunuz.
fatih altaylı: senin rejimden istediğin ne? üniversiteye gitmen, kamusal alanda görev yapman dışında ne isteğin var?
nuray bezirgan: ben başörtümle birlikte sosyal hayatta da var olmak istiyorum.
(bkz: ofisdepo com tr)
(bkz: ofisdepo com tr)
bazen bilinemeyendir.
imtihanla geciyor ve bir gun bitiyor.
kimi zaman kisiyi ayakta tutarken ayni anda yiyip bitirebilen bir illet.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?