(bkz: ayıların linç etmesi)
soyledigi kotu bir sey degil. cunku hicbir zaman hepsi kelimesini kullanmamıstır. surekli bazı veya bircogu demistir.
boyle bir acıklama yapması dogru mudur degil midir tartısılır; ancak olayı bu kadar buyutup kendisi uzerinden gundem yaratmak isteyenlerin isine geldigi acıktır.
malum; turban koske cıkıyor, bunu sessiz sedasız, buyutmeden bitirmek lazım, birilerini one atmalı, ama keske yusuf halacoglu gibi duzgun bir adam yerine baskasını atese atsalardı.
boyle bir acıklama yapması dogru mudur degil midir tartısılır; ancak olayı bu kadar buyutup kendisi uzerinden gundem yaratmak isteyenlerin isine geldigi acıktır.
malum; turban koske cıkıyor, bunu sessiz sedasız, buyutmeden bitirmek lazım, birilerini one atmalı, ama keske yusuf halacoglu gibi duzgun bir adam yerine baskasını atese atsalardı.
ne zaman fasıla gitsek babamın istedigi iki sarkıdan biri,nefret uyandırır bende. digeri icin,
(bkz: ah tut i mucize i guyem)
(bkz: ah tut i mucize i guyem)
dogru yaptıgı seyler illa ki vardır, ilmihal bilgisi inanılmaz geniş, edebiyatı harikadır. cok iyi bir vaizdir.
yurtdısında actıgı okullarla turkiye adına guzel seyler yapmıyor demek yanlıs olur. bircok muhtac ogrenciyi okullarında ucretsiz okutarak bir coguna turkiyenin ve dunyanın en iyi universitelerinde egitim imkanı saglamıstır.
fakat bunların yanında bir vatan asıgı oldugunu soylemek de aptallık olur. turkiyeyi, insanlarını seviyor olabilir, ancak cumhuriyet dusmanı oldugu da acıktır. bircok acıdan dini somurdugu asikardır. muritlerine sahabi hayatı yasatırken kendisinin amerikada donumlerce arazi uzerine kurulu bir villada yasaması cok da normal degildir. sızıntı dergisinde mutevazi evinde yaptıgımız roportaj diye bir sey okumustum, devamında evde 3 oda oldugu yazıyordu. ancak biliyorum ki devasa bir villası var.
muritlerinin gonul gozunu acarken gozlerini ve beyinlerini kor etmektedir.
allaha yakındır. bana uzak allaha yakın olsun.
yurtdısında actıgı okullarla turkiye adına guzel seyler yapmıyor demek yanlıs olur. bircok muhtac ogrenciyi okullarında ucretsiz okutarak bir coguna turkiyenin ve dunyanın en iyi universitelerinde egitim imkanı saglamıstır.
fakat bunların yanında bir vatan asıgı oldugunu soylemek de aptallık olur. turkiyeyi, insanlarını seviyor olabilir, ancak cumhuriyet dusmanı oldugu da acıktır. bircok acıdan dini somurdugu asikardır. muritlerine sahabi hayatı yasatırken kendisinin amerikada donumlerce arazi uzerine kurulu bir villada yasaması cok da normal degildir. sızıntı dergisinde mutevazi evinde yaptıgımız roportaj diye bir sey okumustum, devamında evde 3 oda oldugu yazıyordu. ancak biliyorum ki devasa bir villası var.
muritlerinin gonul gozunu acarken gozlerini ve beyinlerini kor etmektedir.
allaha yakındır. bana uzak allaha yakın olsun.
adam olsaydın da evde kalmasaydın.
(bkz: üstad)
-durunn onu taşlamayın beni taşlayınn!!!
melih gokcek kişisinin ankaranın su tuketimini azaltması sebebiyle ankara sokaklarına astıgı pankart.
tesekkur etmek yerine cozum bulsa daha iyi olurdu sanki.
"ha gayret" diye de eklemiş.
tesekkur etmek yerine cozum bulsa daha iyi olurdu sanki.
"ha gayret" diye de eklemiş.
duyarlı soforler dernek bile kurmus. en asil duygunun insanları,canlarım benim.
http://img124.imageshack.us/my.php?image=angoradorukdoyrancs9.jpg
http://img124.imageshack.us/my.php?image=angoradorukdoyrancs9.jpg
(bkz: husrev kutlu)
en son livornodan torinoya transfer olmus, halen torino forması giyen futbolcu.
super grup ortamı.
muhim olan biyolojik ırktan ziyade içtimai ırktır.
içtimai ırk, biyolojinin konusu değildir, sosyolojinin konusudur. bir milleti teşkil eden fertlerin, ailelerin, sınıf ve tabakaların soy birliği şuurudur. ortak bir şuur tarzında beliren aidiyet duygusunun ve kan birliği şuuru biçiminde duyulmasıdır. zâten biyolojik verasetin yanında, ortak kültür, ortak coğrafya, ortak hayat tarzı ve ortak mücâdeleler, bir milletin fert ve tabakalarını hem ruh hem fizik olarak birbirine yaklastırır.
"kimse biyolojik verasetini belirleme irâdesine sahip değildir. ama içtimai ırk tercihe açıktır. aynı tarihe, aynı kültüre, aynı din ve ülküye sahip olan insanlar arasında kan ve soy birliği zaten vardır demektir.
zaten kaldı ki, ermeni olsun, alevi olsun, kurt olsun bu vatanın, bu topragın kıymetini ve kutsallıgını bilen herkes de bu suuru hayatı pahasına savunmakta tereddut etmez.
turk, laz, cerkez, kurt, ermeni... ortak yanımız insan olmak, ortak yanımız bu topragın insanı olmamız...
içtimai ırk, biyolojinin konusu değildir, sosyolojinin konusudur. bir milleti teşkil eden fertlerin, ailelerin, sınıf ve tabakaların soy birliği şuurudur. ortak bir şuur tarzında beliren aidiyet duygusunun ve kan birliği şuuru biçiminde duyulmasıdır. zâten biyolojik verasetin yanında, ortak kültür, ortak coğrafya, ortak hayat tarzı ve ortak mücâdeleler, bir milletin fert ve tabakalarını hem ruh hem fizik olarak birbirine yaklastırır.
"kimse biyolojik verasetini belirleme irâdesine sahip değildir. ama içtimai ırk tercihe açıktır. aynı tarihe, aynı kültüre, aynı din ve ülküye sahip olan insanlar arasında kan ve soy birliği zaten vardır demektir.
zaten kaldı ki, ermeni olsun, alevi olsun, kurt olsun bu vatanın, bu topragın kıymetini ve kutsallıgını bilen herkes de bu suuru hayatı pahasına savunmakta tereddut etmez.
turk, laz, cerkez, kurt, ermeni... ortak yanımız insan olmak, ortak yanımız bu topragın insanı olmamız...
5 metrekare banyoda klozetin yanında bir ısınıp bir soguyan su esliginde sevismek.
(bkz: istanbulda ogrenci olmak)
(bkz: istanbulda ogrenci olmak)
bu haftasonu turkiye ayagı gerceklestirelecek organizasyon.
ayrıca turkiye ayagı icin birtakım kurallar da konmus:
• türk pilotlar araçlarının bagajlarında mangal bulunduramayacak.
• otomobilde teyp ve anfi teşkilatı varsa söktürülecek, mini vantilatör, kafasını sallayan köpek ve dikiz aynalarında boş cd bulunduran pilotlar yarışa alınmayacak.
• araçların arkasında yazılı bulunan "canısı, var ya, deli yürek, bir doyamadım bir de sabah uykusuna, günahkar sokakların tövbekar çocuğu muhittin; o şimdi asker, tertip idris, anan da sollardı" gibi ibareler acilen çıkartılacak.
• pitstop anında (tamir bakım amaçlı kısa mola) teknik ekipten, "usta gelmişken bir karbüratöre bakıver", ya da diferansiyelden ses geliyor, alt takımlara el atıver" gibi taleplerde bulunulmayacak.
• ülkemize gelen hiçbir yabancı pilotun arabasına yaklaşıp, "usta kaç yapıyo bu?", "bizim almanya´daki kayınçoda bunun aynısından vardı", bunların ikinci elleri kaça gidiyo hoca" gibi sorular sorulmayacak.
• start verildiği anda arkadan daaaaat" diye kornayla uyarı yapılmayacak.
• yarış sırasında yabancı pilotlarla çarpışmak suretiyle kaza yapan pilotlarımızın, "trafik gelmeden yerinden kıpırdatmam arabayı", ya da "sana sanayiden tanıdık bi ustanın kartını vereyim, git ona yaptır, faturayı ben hallederim" gibi yaklaşımlar göstermelerine kati surette izin verilmeyecek.
• yabancı sigara reklamlarıyla birlikte, milli menfaatler uyarınca, sigara ve içkilerin yanı sıra vefa bozacısı gibi reklamlar alınabilecek. ancak, yarış sırasında kesinlikle çay sigara içilmeyecek.
• cam silici çocuklar pistten uzak tutulacak.
• yine startta bekleyen arabaların arasına, trafik tıkalı zanneden sucu, kağıt helvacı, simitçi gibi seyyar satıcıların girerek sürücülere satış yapması engellenecek.
• piste kati surette hız engelleyici tümsek konmayacak.
• pitstoplarda duran otomobillere kapkaççıların yaklaşmasına izin verilmeyecek.
• otopark mafyasının, pistin etrafındaki 10 kilometre çapındaki alana girmesine kolluk kuvvetleri engel olacak.
ayrıca turkiye ayagı icin birtakım kurallar da konmus:
• türk pilotlar araçlarının bagajlarında mangal bulunduramayacak.
• otomobilde teyp ve anfi teşkilatı varsa söktürülecek, mini vantilatör, kafasını sallayan köpek ve dikiz aynalarında boş cd bulunduran pilotlar yarışa alınmayacak.
• araçların arkasında yazılı bulunan "canısı, var ya, deli yürek, bir doyamadım bir de sabah uykusuna, günahkar sokakların tövbekar çocuğu muhittin; o şimdi asker, tertip idris, anan da sollardı" gibi ibareler acilen çıkartılacak.
• pitstop anında (tamir bakım amaçlı kısa mola) teknik ekipten, "usta gelmişken bir karbüratöre bakıver", ya da diferansiyelden ses geliyor, alt takımlara el atıver" gibi taleplerde bulunulmayacak.
• ülkemize gelen hiçbir yabancı pilotun arabasına yaklaşıp, "usta kaç yapıyo bu?", "bizim almanya´daki kayınçoda bunun aynısından vardı", bunların ikinci elleri kaça gidiyo hoca" gibi sorular sorulmayacak.
• start verildiği anda arkadan daaaaat" diye kornayla uyarı yapılmayacak.
• yarış sırasında yabancı pilotlarla çarpışmak suretiyle kaza yapan pilotlarımızın, "trafik gelmeden yerinden kıpırdatmam arabayı", ya da "sana sanayiden tanıdık bi ustanın kartını vereyim, git ona yaptır, faturayı ben hallederim" gibi yaklaşımlar göstermelerine kati surette izin verilmeyecek.
• yabancı sigara reklamlarıyla birlikte, milli menfaatler uyarınca, sigara ve içkilerin yanı sıra vefa bozacısı gibi reklamlar alınabilecek. ancak, yarış sırasında kesinlikle çay sigara içilmeyecek.
• cam silici çocuklar pistten uzak tutulacak.
• yine startta bekleyen arabaların arasına, trafik tıkalı zanneden sucu, kağıt helvacı, simitçi gibi seyyar satıcıların girerek sürücülere satış yapması engellenecek.
• piste kati surette hız engelleyici tümsek konmayacak.
• pitstoplarda duran otomobillere kapkaççıların yaklaşmasına izin verilmeyecek.
• otopark mafyasının, pistin etrafındaki 10 kilometre çapındaki alana girmesine kolluk kuvvetleri engel olacak.
calıstıgı istanbul tvde guvenlik gorevlileri tarafından tekme tokat dovulen, moraran gozu ve patlayan dudagı makyajla kapatılarak canlı yayına cıkması icin zorlanan şey.
boyle bir sey olacagı belliydi zaten. tek uzuldugum nokta benim de o guvenlik gorevlileri arasında olamayısımdır.
boyle bir sey olacagı belliydi zaten. tek uzuldugum nokta benim de o guvenlik gorevlileri arasında olamayısımdır.
düşümde gördüm...
beni bir sokakta köşeye kıstırıp vurdular anne...
gerçekten bir gün nasip olurda şehit olursam...
ağlama anne...
polis zaten milleti için nefer...
kan aksada vatanındır zafer...
hani bu yolda kör kurşunla eğer
şehit olursam ağlama anne...
bir canım olsada fedadır yurda...
yedirmem ülkemi köpeğe kurda...
vatan kalesinde yüksek bir surda...
şehit olursam ağlama anne...
cenazemi omuzlar üstünde taşırlar...
sokağimiza belkide ismimi yazarlar...
babama bir şilt belki bir madalya takarlar...
şehit olursam ağlama anne...
benim ömrümden kutsaldır vatan...
boşuna ölmedi ya şu şehit yatan...
bir nifak ugruna vatani satan...
benide şehit ederse ağlama anne...
düşmesin gökteki bu yıldız bu hilal...
silinmesin bayrağımdaki bu beyaz bu al...
ne olur sende et hakkını helal...
şehit olursam ağlama anne...
ahmet şafak
beni bir sokakta köşeye kıstırıp vurdular anne...
gerçekten bir gün nasip olurda şehit olursam...
ağlama anne...
polis zaten milleti için nefer...
kan aksada vatanındır zafer...
hani bu yolda kör kurşunla eğer
şehit olursam ağlama anne...
bir canım olsada fedadır yurda...
yedirmem ülkemi köpeğe kurda...
vatan kalesinde yüksek bir surda...
şehit olursam ağlama anne...
cenazemi omuzlar üstünde taşırlar...
sokağimiza belkide ismimi yazarlar...
babama bir şilt belki bir madalya takarlar...
şehit olursam ağlama anne...
benim ömrümden kutsaldır vatan...
boşuna ölmedi ya şu şehit yatan...
bir nifak ugruna vatani satan...
benide şehit ederse ağlama anne...
düşmesin gökteki bu yıldız bu hilal...
silinmesin bayrağımdaki bu beyaz bu al...
ne olur sende et hakkını helal...
şehit olursam ağlama anne...
ahmet şafak
ellerim üşürdü, üşürdüm.
şehrin vitrinlerinden kayardı düşlerim
seni düşünürdüm.
sense, bir başka mevsimde sağanak halinde yağardın
başka ülkelere sımsıcak.
ellerim üşürdü.
nikotin kokan ellerim üşürdü ve...
bir sigara daha yakardım.
şehir ıslanırdı duman duman.
çocuklar uyanmış olurdu
düşlerini kaybetmeden uykularından
benimse kabuslarım kese kağıdı buruşukluğunda
asılı kalırdı gündoğumlarına.
ellerim üşürdü
ellerim üşürdü, donardı.
donardım teninin yokluğuna değince ve
bıçak ağzı bir yalnızlık ikiye bölerdi her şeyi.
bir yarısı sen olurdun her şeyin, bir yarısı ben olurdum
hiçbir şeyin.
ellerim üşürdü, üşürdüm.
bir bardak çay ve taze bir simit gibi kokardı rutubetli
geçmişim.
küçük bir saçak altı kahvesinde güneşi soğuturdum. sonra
denize karşı
kimsesiz bir adam gibi dalgalar hıçkırıklarımı boğardı.
varlığına açken, muhtaçken bir lahza görmeye seni.
ellerim üşürdü, üşürdüm ve doyardım yokluğuna.
donardım. martılar göç ederdi,
demirlerdi tüm gemiler limana boşalırdı deniz
yürüyüp çıkardı balıklar tuzlu bir yaşamın soluk aralarından.
seni düşünürdüm. su olurdum, toprak olurdum, kus olurdum ama
yasam olmayı beceremezdim. sensizliğinde acemi bir ölümü
karşılardım.
beceremezdim ölmeyi.
ellerim üşürdü,üşürdüm.
tanıdık bir adam sesine karışırdı hüzünlerim.
kapanan bir kapı sesine kilitlenirdim.
duvar, duvar karanlık büyürdü içimde yollar,
ne bir köşe başı, ne bir viraj ne dur ne durak
adımlarım soluklarını arardı kayıp yollar da
sonra, bir kadın çığlığı kayardı yıldız yıldız.
önce ilk bahar defnedilirdi karınca ayazında
sonra bir pervane yanardı.
gözlerimin sırılsıklam aydınlığında
kanatlarına islerdi yaşanmamış bir yaz kelebeklerin.
sonbahar geçerdi, kar yağardı.
ellerim üşürdü üşürdüm
ve şubatla biterdi bir masalın son cümlesi
seni düşünürdüm..
ali uluraspa
şehrin vitrinlerinden kayardı düşlerim
seni düşünürdüm.
sense, bir başka mevsimde sağanak halinde yağardın
başka ülkelere sımsıcak.
ellerim üşürdü.
nikotin kokan ellerim üşürdü ve...
bir sigara daha yakardım.
şehir ıslanırdı duman duman.
çocuklar uyanmış olurdu
düşlerini kaybetmeden uykularından
benimse kabuslarım kese kağıdı buruşukluğunda
asılı kalırdı gündoğumlarına.
ellerim üşürdü
ellerim üşürdü, donardı.
donardım teninin yokluğuna değince ve
bıçak ağzı bir yalnızlık ikiye bölerdi her şeyi.
bir yarısı sen olurdun her şeyin, bir yarısı ben olurdum
hiçbir şeyin.
ellerim üşürdü, üşürdüm.
bir bardak çay ve taze bir simit gibi kokardı rutubetli
geçmişim.
küçük bir saçak altı kahvesinde güneşi soğuturdum. sonra
denize karşı
kimsesiz bir adam gibi dalgalar hıçkırıklarımı boğardı.
varlığına açken, muhtaçken bir lahza görmeye seni.
ellerim üşürdü, üşürdüm ve doyardım yokluğuna.
donardım. martılar göç ederdi,
demirlerdi tüm gemiler limana boşalırdı deniz
yürüyüp çıkardı balıklar tuzlu bir yaşamın soluk aralarından.
seni düşünürdüm. su olurdum, toprak olurdum, kus olurdum ama
yasam olmayı beceremezdim. sensizliğinde acemi bir ölümü
karşılardım.
beceremezdim ölmeyi.
ellerim üşürdü,üşürdüm.
tanıdık bir adam sesine karışırdı hüzünlerim.
kapanan bir kapı sesine kilitlenirdim.
duvar, duvar karanlık büyürdü içimde yollar,
ne bir köşe başı, ne bir viraj ne dur ne durak
adımlarım soluklarını arardı kayıp yollar da
sonra, bir kadın çığlığı kayardı yıldız yıldız.
önce ilk bahar defnedilirdi karınca ayazında
sonra bir pervane yanardı.
gözlerimin sırılsıklam aydınlığında
kanatlarına islerdi yaşanmamış bir yaz kelebeklerin.
sonbahar geçerdi, kar yağardı.
ellerim üşürdü üşürdüm
ve şubatla biterdi bir masalın son cümlesi
seni düşünürdüm..
ali uluraspa
(bkz: kanamalı kırım kongo kenesi)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?