allahın belası bir site.
ne kadar iğrençleşilebilir sorusunun cevabı.
"müslüman"ların yazılar yazdığı site.
türkan saylanın vefatının ardından acaba ne yazmışlar diye bir bakayım dedim, ama bu kadarını tahmin etmemiştim. ne kadar şerefsiz, adi olsan da, hastaya, hastalığa saygı duymasan da ölüye saygı duyar diye düşünmüştüm en azından...
işte türkan hoca ile ilgili attıkları birkaç başlık:
http://www.habervaktim.com/haber/72308/saylan_bunu_hesaba_katmadi.html
http://habervaktim.com/haber/69481/iste_saylanin_marifetleri.html
http://www.habervaktim.com/haber/72309/en_yakin_arkadasi_olmesi_icin_dua_etmis.html
allah binbir kere belanızı versin...
neler olmamış ki yaa,
kendi blogunda kendini şu şekilde tanımlamış insan yavrusu:
filozof, yazar, düşünce uzmanı
hmmm...
kendi blogunda kendini şu şekilde tanımlamış insan yavrusu:
filozof, yazar, düşünce uzmanı
hmmm...
ali biberon kendim ürettim dediği için sallamaktan ziyade taşak yaptığım atasözü.
(bkz: bi ali biberon vardı noldu ona)
(bkz: bi ali biberon vardı noldu ona)
bilhassa türkiye gibi %47’si koyunlardan oluşan bir ülkede bir standart getirilmesi gerektiğini düşündüğüm aktivite.
şöyle ki; 18 yaşını dolduran akıl baliğ her türk vatandaşı oy kullanma hakkına sahiptir.
fakat akıl baliğ olması, yani akli dengesinin yerinde olması biraz göreceli bir kavramdır böyle bir aktivite için. (bkz: kime göre neye göre)
öyle insanlar var ki secime giren partilerden, adaylardan, secim programlarından, dünyada ne olup bittiğinden bihaber. fakat sadece 18 yaşını doldurduğu için onların çekildiği yere ben de gitmek zorundayım.
biraz radikal, belki kimine göre anti-demokratik de olsa şöyle bir fikrim var:
oy kullanma hakkına sahip olmak için belli birtakım kriterlere sahip olunmalı. bir sınav olabilir, bu sınavda bir seviyede basarılı olanlar oy kullanabilir, belli bir süre bazı aktivitelerde rol almış olmak gerekli kılınabilir... ya da ne için sandık başına gittiğini bilen insanları ayırt edebilecek bir sistem getirilebilir.
öyle ki, ağrı’da kuran’a şu partiye oy vereceksiniz diye para karşılığında el bastırılan onlarca insan tanıdım. allah beni çarpar diyerek akp’ye oy vermekten başka bir seçenekleri olmadığını düşünen insanlardı bunlar.
şimdi bu insanların yönetimde söz sahibi olma hakları yok mu derseniz, bence yok. herkes kendi işini yaparsa yönetimde sen zaten bir şekilde düşünüleceksin, bir söz hakkın olacak. hem de oy kullanarak oldugundan cok daha fazla olacagına eminim!
bir de benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi diye çıkan biri var ki, tabi ki de bir değil. dağdaki çoban en azından ekmeği için çobanlığı orospuluğa tercih etmiş şerefli bir insandır benim gözümde. tabi ki de bir olamaz. eğer oy kullanma kriteri 18 yaşını doldurmakla sınırlı olmasa zaten bir de olmayacak.
anti-demokratik bir uygulama oldugu düşünülebilir belki, ama bir tane doğru vardır ve bu her zaman çoğunluğun düşündüğü olmayabilir.(ki son 50 yıldır hiç olmadı)
eğer demokrasi bu şekilde işliyor olsaydı peygamberler etrafında 3-5 kişiyle peygamberliklerini ilan ettiklerinde yüzlerce kişi onların yalan söylediğini düşünürken peygamberler de çoğunluk haklıdır diye vazgeçip o iğrençliklerle dolu yaşamlara ortak olmalılardı.
di mi biraz bence?
şöyle ki; 18 yaşını dolduran akıl baliğ her türk vatandaşı oy kullanma hakkına sahiptir.
fakat akıl baliğ olması, yani akli dengesinin yerinde olması biraz göreceli bir kavramdır böyle bir aktivite için. (bkz: kime göre neye göre)
öyle insanlar var ki secime giren partilerden, adaylardan, secim programlarından, dünyada ne olup bittiğinden bihaber. fakat sadece 18 yaşını doldurduğu için onların çekildiği yere ben de gitmek zorundayım.
biraz radikal, belki kimine göre anti-demokratik de olsa şöyle bir fikrim var:
oy kullanma hakkına sahip olmak için belli birtakım kriterlere sahip olunmalı. bir sınav olabilir, bu sınavda bir seviyede basarılı olanlar oy kullanabilir, belli bir süre bazı aktivitelerde rol almış olmak gerekli kılınabilir... ya da ne için sandık başına gittiğini bilen insanları ayırt edebilecek bir sistem getirilebilir.
öyle ki, ağrı’da kuran’a şu partiye oy vereceksiniz diye para karşılığında el bastırılan onlarca insan tanıdım. allah beni çarpar diyerek akp’ye oy vermekten başka bir seçenekleri olmadığını düşünen insanlardı bunlar.
şimdi bu insanların yönetimde söz sahibi olma hakları yok mu derseniz, bence yok. herkes kendi işini yaparsa yönetimde sen zaten bir şekilde düşünüleceksin, bir söz hakkın olacak. hem de oy kullanarak oldugundan cok daha fazla olacagına eminim!
bir de benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi diye çıkan biri var ki, tabi ki de bir değil. dağdaki çoban en azından ekmeği için çobanlığı orospuluğa tercih etmiş şerefli bir insandır benim gözümde. tabi ki de bir olamaz. eğer oy kullanma kriteri 18 yaşını doldurmakla sınırlı olmasa zaten bir de olmayacak.
anti-demokratik bir uygulama oldugu düşünülebilir belki, ama bir tane doğru vardır ve bu her zaman çoğunluğun düşündüğü olmayabilir.(ki son 50 yıldır hiç olmadı)
eğer demokrasi bu şekilde işliyor olsaydı peygamberler etrafında 3-5 kişiyle peygamberliklerini ilan ettiklerinde yüzlerce kişi onların yalan söylediğini düşünürken peygamberler de çoğunluk haklıdır diye vazgeçip o iğrençliklerle dolu yaşamlara ortak olmalılardı.
di mi biraz bence?
cıplak halde gogus ucları dizkapaklarına degebilecek kadındır.
(bkz: polislik yapmak)
ama cidden kim bekler ki böyle bir şey?
ama cidden kim bekler ki böyle bir şey?
gereksiz bir azaptır. eger kısa mesafe yuzunden taxiye de almıyorsa en yakındaki polis memuruna şikayet etmek ve 72 lira ceza yazdırmak bu durumlarda iyi de hissettirir.
%100 doğal, %100 naturel diyor reklamındaki amca. bu iki kelimenin farkı nedir acaba?
an itibariyle yediğim şey, off ki ne off...
son bir aydır evdeki bilgisayarımın bozuk olması sebebiyle oynamaya nail olamayıp cdnin üzerindeki resimlere bakarak iç geçirmeme sebep olmuş oyun.
benim ve sanırım bir çoklarının aklının almadığı bir dünyada yaşadığı için kesinlikle sürrealist olmadığını belirtmiş meksikalı ressam. çileli bir hayat yaşamış, acılar içerisinde ölmüştür.
bana göre başyapıtı henry ford hospital adlı tablosu olan aşmış kadın. bu tabloyu ne zaman görsem derin bir hüzün yaşarım halen daha. yaşamak isteyenler için:http://www.tate.org.uk/modern/exhibitions/kahlo/images/henryfordhospital.jpg
bana göre başyapıtı henry ford hospital adlı tablosu olan aşmış kadın. bu tabloyu ne zaman görsem derin bir hüzün yaşarım halen daha. yaşamak isteyenler için:http://www.tate.org.uk/modern/exhibitions/kahlo/images/henryfordhospital.jpg
bugun için bu entry demek istemediğimdir.
saat 11 lan!
saat 11 lan!
icinde bulundugum hal.
ulen 10 dk sora işe gitcem.
ulen 10 dk sora işe gitcem.
(bkz: slapcountdown)
fenerbahçe’nin kadıköyde cok kolay yenileceğini düşünüyorum demiş futbolcu.
(bkz: eheuhueheuhe)
(bkz: puhahahahha)
(bkz: muhahahhaha)
(bkz: ehehhehehehe)
(bkz: ahahahhahaha)
edit: (bkz: zuhahahahhahaha)
(bkz: eheuhueheuhe)
(bkz: puhahahahha)
(bkz: muhahahhaha)
(bkz: ehehhehehehe)
(bkz: ahahahhahaha)
edit: (bkz: zuhahahahhahaha)
eglenilmeyecek bi kızla neden evlenilir ki?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?