yagmur
varedenin adiyla insanliga inen nur
bir gece yansiyinca kente sibir dagindan
topragi kirlerinden arindirir bir yagmur
kutlu bir zaferdir bu ebabil dudagindan
rahmet vadilerinden bosanir ab-i hayat
en mustesna dogusa hamiledir kainat
yillardir bozbulanik sulari yudumladim
bir pelikan huznuyle yurudum kumsallari
yagmur, seni bekleyen bir tas da ben olsaydim
hasretin alev alev icime bir an dustu
degisti hayal koskum, gozumde viran dustu
sonsuzluk ciceklerle donandi yuregimde
yagmalanmis ruhuma yeni bir devran dustu
ihtiyar cubbesinden kan suzulur nebinin
gokyuzu dalgalanir ipekten kanatlarla
mehtabini duslerken o muhur sahibinin
sarsilir ebu kubeys kovulmus feryatlarla
evlerin anasina dikilir yesil bayrak
yeryuzu avaredir, yapayalniz ve kurak
zaman, ayaklarimda tukendi adim adim
heyula, bir ag gibi ordu ruyalarimi
colde seni ozleyen bir kus da ben olsaydim
yagmur, gulsenimize sensiz, baldiran dustu
dusmanlik icimizde; dostluklar yaban dustu
yenilgi, ilmek ilmek dugumlendi tarihe
her sayfada talihsiz binlerce kurban dustu
bir guzide mektuptur, caglarin otesinden
ulasir intizarin yaldizli sabahina
yayilir o en buyuk mustu, pazartesinden
beyazlik dokunmustur gecenin siyahina
susuzluktan dudagi catlayan gonullerin
sukutu yar, sevinci dualar kadar derin
caresiz bir takvimden yalnizliga gun saydim
bir cezir yasadim ki, yasanmamis, mazide
dokundugun kucuk bir nakis da ben olsaydim
sensiz kaldirimlara nice guzel can dustu
yarilan gogsumuzden umutlar bican dustu
yagmur, kaybettik butun hazinesini ceddin
en son, avucumuzdan inci ve mercan dustu
melekler sagnak sagnak gulumser maveradan
gumus ibrik tasiyan zumrut gagali kuslar
mutluluk nagmeleri isitirler hiradan
bir devrim korkusuyla halkalanir yokuslar
bir bebegin secdeye uzanirken elleri
paramparca, atesler sahinin hayalleri
keske bir golge kadar yakininda dursaydim
o mucella cehreni izleseydim ebedi
sana sirilsiklam bir bakis da ben olsaydim
sarardi yesil yaprak; dal koptu; fidan dustu
baykusa cifte yali; bulbule zindan dustu
katil sinekler deldi hicabin perdesini
istiklal bosluguna arilar nadan dustu
dolasan ben olsaydim savenin damarinda
tablosunu yapardim yikilan her kulenin
ebedi aska giden esrarli yollarinda
senden bir kivilcimin, sureyya bir sulenin
tarasaydim bengisu fiskiran kakulunu
on asirlik ocagin savururdum kulunu
bazen kendine asik deli bir firtinaydim
firtinalar onunde bazen bir kuru yaprak
ugrunda koparilan bir bas da ben olsaydim
sensizlik depremiyle hanci dustu; han dustu
mazluma surgun evi; zalime cihan dustu
sana meftun ve hayran, sana ram olanlara
bir bela tunelinde agir imtihan dustu
badiye yaylasinda koklasaydim izini
kefenimi bicseydi ebvada esen ruzgar
seninle yikasaydim acilar dehlizini
ne kaderi suclamak kalirdi, ne intihar
ustune piril piril damladigin bir kaya
bir hurma cekirdegi tercihimdir dunyaya
suskunluga donustu sokaklarda feryadim
tereddut oymak oymak kemirdi gururumu
bahiradan suzulen bir yas da ben olsaydim
haritanin en beyaz noktasina kan dustu
kirildi adaletin kilici; kalkan dustu
mahkumlar yargiliyor; hakimler mahkum simdi
haklarin temeline sanki bir volkan dustu
firakinla kavrulur colde kum taneleri
ahularin icinde sevdan akkor gibidir
erdemin, bereketin doldurur haneleri
sensiz hayat topragin sirtinda ur gibidir
semsiyesi altinda yurursun bulutlarin
sensiz, yuku zehirdir en guzel imbatlarin
devlerin esrarini aynalara sorsaydim
cozulurdu zihnimde buzlanmis dusunceler
oksadigin bir parca kumas da ben olsaydim
sensiz, tutundugumuz dallardan yilan dustu
ilkin karardi yollar, sonra heyelan dustu
guvenilen daglara kar yagdi birer birer
sensizlik diyarindan puskullu yalan dustu
yagmur, duysam icimin goklerinden sesini
yagarsin; taslar bile yemyesil filizlenir
yildirimlar parcalar cirkefin golgesini
sel gider ve zulmetin coplugu temizlenir
yagmur, birgun kurtulup cagin kundaklarindan
alsam, olumsuzlugu billur dudaklarindan
madeni arzularin ardinda seyre daldim
kuflu bir manzaranin curuyen gullerini
senin icin gorulen bir dus de ben olsaydim
sehirler kabus dolu; koylere duman dustu
tersine dondu her sey sanki; asuman dustu
kirik bir kayik kaldi elimizde, hayali
hazindir ki, dertleri asmaya umman dustu
ayriligin bagrimda buyuyen bir yaradir
seni hissetmeyen kalp, kapisiz zindan olur
sensiz dogrular egri, beyaz bile karadir
sesini duymayanlar girdabinda bogulur
ana rahminde olur sensizlikten bir cenin
saskinliga acilir gozleri, gormeyenin
saatlerin ardinda hep kendimi aradim
bir melal zincirine takildi parmaklarim
yeryuzunde seni bir gormus de ben olsaydim
sensiz, ufuklarima yalanci bir tan dustu
sensiz, kitalar boyu uzayan vatan dustu
bir kolelik ruhuna mahkum olunca gonul
yuzyillardir dorukta bekleyen sultan dustu
ay gibisin; gunesler parliyor gozlerinde
senin tutkunla mecnun geziyor gunes ve ay
her damla bir yildizi susluyor goklerinde
sumeyrayi ariyor her damlada bir saray
tohumlar ve iklimler senindir; mevsim senin
mekanin fircasinda solmayan resim senin
yagmur, birgun elimi ellerinde bulsaydim
guzellik sahikasi gulumserdi yuzume
senin visalinle bir gulmus de ben olsaydim
tavani coktu askin; duvarlar uryan dustu
toplumun gundemine koyu bir isyan dustu
iniltiler geliyor dogudan ve batidan
sensizlikten bozulan dengeye ziyan dustu
islakligi sanadir ahimin, efganimin
icimde hicraninla tutusuyor nagmeler
sendendir eskimeyen cevheri efkarimin
nazarin ok misali karanliklari deler
bu degirmen seninle donuyor; ahenk senin
renkleri birbirinden ayiran mihenk senin
bir huzun ulkesine gomulup kaldi adim
kapaniyor yuzume aralanan kapilar
sana hicret eden bir kureys de ben olsaydim
yagmur, sayriligima seninle derman dustu
beynimin merkezine olumsuz ferman dustu
silindi hayalimden butun efsunu omrun
bir donum noktasinda aklima rahman dustu
nefesinle yeniden cizilecek desenler
cehreler yepyeni bir degisim gecirecek
aydinliga nurunla kavusacak mahzenler
anneler cocuklara hep seni icirecek
yagmur, seninle biter susuzlugu evrenin
sana mumindir sema; sana muhtactir zemin
damar damar seninle, hep seninle dolsaydim
batili yikmak icin kusandigin kilicin
kabzasinda bir dirhem gumus de ben olsaydim
kardesler arasina heyhat, su-i zan dustu
zedelendi sagduyu; korlesen izan dustu
sarkisiyla yasadik yillar yili baharin
insanlik bahcemize sensizlik hazan dustu
yagmur, seni bekleyen bir tas da ben olsaydim
colde seni ozleyen bir kus da ben olsaydim
dokundugun kucuk bir nakis da ben olsaydim
sana sirilsiklam bir bakis da ben olsaydim
ugrunda koparilan bir bas da ben olsaydim
bahiradan suzulen bir yas da ben olsaydim
oksadigin bir parca kumas da ben olsaydim
senin icin gorulen bir dus de ben olsaydim
yeryuzunde seni bir gormus de ben olsaydim
senin visalinle bir gulmus de ben olsaydim
sana hicret eden bir kureys de ben olsaydim
damar damar seninle, hep seninle dolsaydim
batili yikmak icin kusandigin kilicin
kabzasinda bir dirhem gumus de ben olsaydim
(bkz: nurullah genc)
(bkz: yagmur)
siirlerinde duygu daha agir bassa da kotu siir yazmayan sairimiz.
(bkz: orhan veli)
ayrica cizer gurcan yurt da bu roman kahramanin espri konusu yapmistir.
(bkz: gurcan yurt)
(bkz: robinson crusoe ve cuma)
(bkz: gurcan yurt)
(bkz: robinson crusoe ve cuma)
her ne kadar uykuda da olsa sinirleri olmeyen ve sinirleri olmediginden bilincsiz olarak haraket yapabilen insan.
ceyhun atuf kansu siiri... koy ogretmeni sefik sinig icin yazmistir.
bir siir ancak bu kadar guzel olur. dedirtecek bir siir:
dunyanin butun cicekleri
"bana cicek getirin, dunyanin butun ciceklerini buraya getirin!"
koy ogretmeni sefik sinigin son sozleri.
dunyanin butun ciceklerini diyorum
butun ciceklerini getirin buraya,
ogrencilerimi getirin, getirin buraya,
kaya diplerinde acmis cigdemlere benzer
butun koy cocuklarini getirin buraya,
son bir ders verecegim onlara,
son sarkimi soyleyecegim,
getirin, getirin...ve sonra olecegim.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
kir ve dag ciceklerini istiyorum,
kaderleri bana benzeyen,
yalnizlikta acarlar, kimse bilmez onlari
genis ovalarda kaybolur kokulari...
yurdumun sevgili ve adsiz cicekleri
hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin gorun beni,
topragi nasil orterseniz oylece ortun beni.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
afyon ovasinda acan hashas ciceklerini
bacimin suladigi feslegenleri,
koy ciceklerinin hepsini, hepsini,
avlularin pembe entarili hatmisini,
coban yastigini, peygamber cicegini de unutmayin,
aman isparta gullerini de unutmayin
hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
getirin, dunyanin butun ciceklerini istiyorum.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
ben koy ogretmeniyim, bir bahcivanim,
ben bir bahce suluyordum, gonlumden,
kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden,
ne guller fiskirir cilelerimden,
kandir, hayattir, emektir benim gullerim,
korkmadim, korkmuyorum olumden,
siz cicek getirin yalniz, cicek getirin.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
baharda polatli kirlarinda acan,
guz geldi mi kopdagina gocen,
yorukler yaylasinda toroslarda eglesen,
mus ovasindan, agri eteginden,
gucenmesin butun yurt bahcelerinden
cicek getirin, cicek getirin, ortun beni,
egin turkulerinin icine gomun beni.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
en guzellerini saymadim ciceklerin,
cocuklari, ogrencileri istiyorum.
yalniz ve cileli hayatimin ciceklerini,
koy okullarinda acan, gizli ve sessiz,
o bakimsiz, ama kokusu essiz cicek.
kimse bilmeyecek, seni beni kimse bilmeyecek,
seni beni yalnizlik ortecek, yalnizlik ortecek.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
ben mezarsiz yasamayi diliyorum,
olmemek istiyorum, yasamak istiyorum,
yetistirdigim bahce yarida kalmasin,
tarumar olmasin istiyorum, perisan olmasin,
beni bilse bilse cicekler bilir, dostlarim,
nicin yasadigimi ben onlara soyledim,
ciceklerde acar benim gizli arzularim.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
okulun duvari coktu altinda kaldim,
ama ben dunya ustundeyim, toprakta,
yaz kis bir sey soyleyen toprakta,
cile cektim, yalniz kaldim, ama yasadim,
yurdumun ciceklenmesi icin daima yasadim,
bilir bunu bahceler, kayalar, koyler bilir.
simdi sustum, ortun beni, yatirin buraya,
dunyanin butun ciceklerini getirin buraya.
ceyhun atuf kansu
bir siir ancak bu kadar guzel olur. dedirtecek bir siir:
dunyanin butun cicekleri
"bana cicek getirin, dunyanin butun ciceklerini buraya getirin!"
koy ogretmeni sefik sinigin son sozleri.
dunyanin butun ciceklerini diyorum
butun ciceklerini getirin buraya,
ogrencilerimi getirin, getirin buraya,
kaya diplerinde acmis cigdemlere benzer
butun koy cocuklarini getirin buraya,
son bir ders verecegim onlara,
son sarkimi soyleyecegim,
getirin, getirin...ve sonra olecegim.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
kir ve dag ciceklerini istiyorum,
kaderleri bana benzeyen,
yalnizlikta acarlar, kimse bilmez onlari
genis ovalarda kaybolur kokulari...
yurdumun sevgili ve adsiz cicekleri
hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin gorun beni,
topragi nasil orterseniz oylece ortun beni.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
afyon ovasinda acan hashas ciceklerini
bacimin suladigi feslegenleri,
koy ciceklerinin hepsini, hepsini,
avlularin pembe entarili hatmisini,
coban yastigini, peygamber cicegini de unutmayin,
aman isparta gullerini de unutmayin
hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
getirin, dunyanin butun ciceklerini istiyorum.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
ben koy ogretmeniyim, bir bahcivanim,
ben bir bahce suluyordum, gonlumden,
kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden,
ne guller fiskirir cilelerimden,
kandir, hayattir, emektir benim gullerim,
korkmadim, korkmuyorum olumden,
siz cicek getirin yalniz, cicek getirin.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
baharda polatli kirlarinda acan,
guz geldi mi kopdagina gocen,
yorukler yaylasinda toroslarda eglesen,
mus ovasindan, agri eteginden,
gucenmesin butun yurt bahcelerinden
cicek getirin, cicek getirin, ortun beni,
egin turkulerinin icine gomun beni.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
en guzellerini saymadim ciceklerin,
cocuklari, ogrencileri istiyorum.
yalniz ve cileli hayatimin ciceklerini,
koy okullarinda acan, gizli ve sessiz,
o bakimsiz, ama kokusu essiz cicek.
kimse bilmeyecek, seni beni kimse bilmeyecek,
seni beni yalnizlik ortecek, yalnizlik ortecek.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
ben mezarsiz yasamayi diliyorum,
olmemek istiyorum, yasamak istiyorum,
yetistirdigim bahce yarida kalmasin,
tarumar olmasin istiyorum, perisan olmasin,
beni bilse bilse cicekler bilir, dostlarim,
nicin yasadigimi ben onlara soyledim,
ciceklerde acar benim gizli arzularim.
dunyanin butun ciceklerini diyorum,
okulun duvari coktu altinda kaldim,
ama ben dunya ustundeyim, toprakta,
yaz kis bir sey soyleyen toprakta,
cile cektim, yalniz kaldim, ama yasadim,
yurdumun ciceklenmesi icin daima yasadim,
bilir bunu bahceler, kayalar, koyler bilir.
simdi sustum, ortun beni, yatirin buraya,
dunyanin butun ciceklerini getirin buraya.
ceyhun atuf kansu
ceyhun atuf kansu nun muhtesem siiri... soyledir:
cocukluk aski
dusun, dusun ki anne ben daha cok kucugum,
ilik ellerimden tut, beraber gotur beni,
oyuncakcida buyuk mavi bir gemi gordum,
islenmis, dalgalarin kopuguyle yelkeni.
su renk renk toplara bak, anne,ne guzel renk renk
donuyor icimde bir bayram yeri donuyor,
yuvarlaniyor gonlum su ucan toplara denk,
bir yokustan kosarak kalbim sana iniyor.
kan degil, zafer akar benim savaslarimda,
hurriyet icin olur genc kursun askerlerim,
insanligin cenneti sakli goz yaslarimda,
yeni bir bahar cagi getirecek zaferim!
korkma, korkma kacmam ben, tahta atimla daga,
senden daha guzel bir dag var mi ruyalarda?
nicin ugrassin kucuk kus yurdundan kacmaga,
yasarken annesinin yeserttigi kirlarda?
kirilir, butun iyi oyuncaklar kirilir,
cocuk kalblerinden mi yaparlar hep onlari,
nicin oyun biterken en sonra hatirlanir,
hâtiralarimizin en tatli oyunlari?
satilir mi zengin bir oyuncakcida soyle,
anne, dun okudugun masaldaki guzel kiz?
yeter, altin bir kalbim olsun, tanridan dile,
butun zenginligimi verir onu aliriz.
ceyhun atuf kansu
cocukluk aski
dusun, dusun ki anne ben daha cok kucugum,
ilik ellerimden tut, beraber gotur beni,
oyuncakcida buyuk mavi bir gemi gordum,
islenmis, dalgalarin kopuguyle yelkeni.
su renk renk toplara bak, anne,ne guzel renk renk
donuyor icimde bir bayram yeri donuyor,
yuvarlaniyor gonlum su ucan toplara denk,
bir yokustan kosarak kalbim sana iniyor.
kan degil, zafer akar benim savaslarimda,
hurriyet icin olur genc kursun askerlerim,
insanligin cenneti sakli goz yaslarimda,
yeni bir bahar cagi getirecek zaferim!
korkma, korkma kacmam ben, tahta atimla daga,
senden daha guzel bir dag var mi ruyalarda?
nicin ugrassin kucuk kus yurdundan kacmaga,
yasarken annesinin yeserttigi kirlarda?
kirilir, butun iyi oyuncaklar kirilir,
cocuk kalblerinden mi yaparlar hep onlari,
nicin oyun biterken en sonra hatirlanir,
hâtiralarimizin en tatli oyunlari?
satilir mi zengin bir oyuncakcida soyle,
anne, dun okudugun masaldaki guzel kiz?
yeter, altin bir kalbim olsun, tanridan dile,
butun zenginligimi verir onu aliriz.
ceyhun atuf kansu
buyuklugu kadar degeri bilinmeyen, yurdun usta kalemlerinden.
karanfil
hakkiniz var, guzel degildir ihtimal,
mubalaga sanati kadar,
varsova’da olmesi on bin kisinin,
ve benzememesi
bir motorlu kitanin bir karanfile,
“yarin dudagindan getirilmis”.
orhan veli kanik
hakkiniz var, guzel degildir ihtimal,
mubalaga sanati kadar,
varsova’da olmesi on bin kisinin,
ve benzememesi
bir motorlu kitanin bir karanfile,
“yarin dudagindan getirilmis”.
orhan veli kanik
karanfil adli siirinde ahmet hasim in siir anlayisina (ahmet hasimin de ayni isimde bir siiri vardir) tas atan sair.
siirlerinde buyuleyici ifadeler kullanan sair.
soz sanatlarini fazlaca kullandigindan, siiri manadan cok duygularla butunlestirdiginden ve siirde gorsellige de onem verdiginden siir anlayisi orhan veli kanik tarafindan elestiri almistir.
soz sanatlarini fazlaca kullandigindan, siiri manadan cok duygularla butunlestirdiginden ve siirde gorsellige de onem verdiginden siir anlayisi orhan veli kanik tarafindan elestiri almistir.
behcet necatigil in yazmis oldugu siirlerden biri... en cok bilinen siirlerinin arasindadir.
orta halli insanlarin halinden anlamis, kimi zaman bu hali sanatina yansitmis; kimi zaman sanatina yansitmakla beraber ogut verircesine sirin bir kelimeler kullanmis buyuk , cok buyuk sair.
pertev aksakalin kitabinda gecen: "ankaradan gonderilen tim komutani yuzbasi nihat genc fatsada nokta operasyonlarda bulundu! seklindeki ifadeden son zamanlarda bahsetmeye baslayan ve bunun bir isim benzerligi oldugunu savunan yazar.
nedense ismi tutan diger nihat genc ile ilgili cok net bilgiler vermeyen; cok okurunun kafasinda soru isaretleri uyandiran, bu topragin yazarlarindan.
nedense ismi tutan diger nihat genc ile ilgili cok net bilgiler vermeyen; cok okurunun kafasinda soru isaretleri uyandiran, bu topragin yazarlarindan.
(bkz: kanistan)
kanistan
adini bilmiyorum, dinini sormuyorum,
kursuna hedef olan cocuklar goruyorum.
babasinin kucagi ona kan dolu canak,
kizil kana boyandi, minnacik el ve yanak.
cop kutusu bir siper, kollardan zirh gerildi,
kucaginda cenaze saskin baba delirdi.
“baba bu gun son gunum, gunesi son gorusum,
bu yasimda ne kahir ne zulumler gormusum.
bu gun beni kucakla, son bir defa sar beni,
gormeyen gozlere bak, bu bakis yakar beni”
babasinin elinden tutmus geziniyordu,
ne bilsin bu zalimler, kusatmis guzel yurdu.
belki balon alacak, belki de bir oyuncak,
onu simdi cennette melekler sallayacak.
yolunu kaybetmis bir divane misaliyim,
ben bugunun gercegi, yarininin masaliyim.
yandi yikildi birden dunyanin dort etrafi,
kim kimden yana simdi, bilen var mi tarafi?
gozleri kan canagi, ellerinde kelepce,
daha dun gibi sicak hama, gazze, halepce.
vampirin tek vatani bu gun artik kanistan
sunulur oldu size mazlumun kani tastan.
kar bile kirletiyor, yagdigi mekanlari,
kimin icin akiyor mazlumlarin kanlari?
yagmurlar karistirdi kanlari ummanlara,
tarih bile yabanci kaybolan zamanlara.
dokulen yapraklarin orttugu milyon beden,
neden her yer kan revan, neden bu olum neden?
toprak dahi kan rengi goklerde kizillik var,
okyanuslar kabardi, ne marti ne balik var.
her yer simdi kan golu, her yer simdi kanistan,
sanki yer gok birlesti kurtulus yok mahpustan.
herkes avci misali, her yan hile ve tuzak,
batik bir gemideyiz kara simdi cok uzak.
minnacik bir cift yurek kus oldu havalandi,
sokaklar ciglik ciglik, feryatlar yankilandi.
imdat sesine bile kursun sikan eller var,
mamayi tadamadan susan nice diller var.
yer ve gok sahit simdi cigliklara havara,
yeni guller acar mi, bu gelecek bahara?
bomba, barut, tank, tufek, ates simdi kanistan,
yine bulbuller otsun, acsin bostan gulistan.
gunesi gizlemisler, meydan bulutun sisin,
bu savas olumudur duygu, vicdan ve hissin.
bagirsak duymuyorlar, duysa ses vermiyorlar,
bu dunya cok daraldi, size yer yok diyorlar.
karanliklar zifiri, golgeler de dehsette,
bir festival mevsimi, herkes simdi vahsette.
guya bizler insaniz, esref-i mahlukatiz,
ne kadar vurdumduymaz, ne kadarda rahatiz.
hayvan bile yapamaz bunca vahsi eylemi,
bunlara hayvan demek, bir iltifat degil mi?
yersiz yurtsuz yavrunun memleketi kanistan,
ancak size yakisir boyle rezil bir destan.
ah vatani birakin kafes bulamaz bulbul,
collerde vahalar yok, ne gul kaldi, ne sumbul.
filler simdi savasta, ezilenler karinca,
dillere gem vuruldu susturuldu hunharca.
simdi kizil denizi yaracak musa da yok,
su duzenbaz hileyi bozacak asa da yok.
yok simdi kurtaracak yusuf’u kuyulardan,
yok bilali bir seda uyarsin uykulardan.
tahammulun simgesi eyyub’un sabri nerde,
parcalanmis cesedin kefeni, kabri nerde?
senin de yurdun uzak terk eyledin silayi,
bir gun geri gelir mi o mustular alayi?
ah senin yurdun mu ki, su gorunen kanistan,
tebessume zaman yok bunca cileden yastan.
mehmet feyat
adini bilmiyorum, dinini sormuyorum,
kursuna hedef olan cocuklar goruyorum.
babasinin kucagi ona kan dolu canak,
kizil kana boyandi, minnacik el ve yanak.
cop kutusu bir siper, kollardan zirh gerildi,
kucaginda cenaze saskin baba delirdi.
“baba bu gun son gunum, gunesi son gorusum,
bu yasimda ne kahir ne zulumler gormusum.
bu gun beni kucakla, son bir defa sar beni,
gormeyen gozlere bak, bu bakis yakar beni”
babasinin elinden tutmus geziniyordu,
ne bilsin bu zalimler, kusatmis guzel yurdu.
belki balon alacak, belki de bir oyuncak,
onu simdi cennette melekler sallayacak.
yolunu kaybetmis bir divane misaliyim,
ben bugunun gercegi, yarininin masaliyim.
yandi yikildi birden dunyanin dort etrafi,
kim kimden yana simdi, bilen var mi tarafi?
gozleri kan canagi, ellerinde kelepce,
daha dun gibi sicak hama, gazze, halepce.
vampirin tek vatani bu gun artik kanistan
sunulur oldu size mazlumun kani tastan.
kar bile kirletiyor, yagdigi mekanlari,
kimin icin akiyor mazlumlarin kanlari?
yagmurlar karistirdi kanlari ummanlara,
tarih bile yabanci kaybolan zamanlara.
dokulen yapraklarin orttugu milyon beden,
neden her yer kan revan, neden bu olum neden?
toprak dahi kan rengi goklerde kizillik var,
okyanuslar kabardi, ne marti ne balik var.
her yer simdi kan golu, her yer simdi kanistan,
sanki yer gok birlesti kurtulus yok mahpustan.
herkes avci misali, her yan hile ve tuzak,
batik bir gemideyiz kara simdi cok uzak.
minnacik bir cift yurek kus oldu havalandi,
sokaklar ciglik ciglik, feryatlar yankilandi.
imdat sesine bile kursun sikan eller var,
mamayi tadamadan susan nice diller var.
yer ve gok sahit simdi cigliklara havara,
yeni guller acar mi, bu gelecek bahara?
bomba, barut, tank, tufek, ates simdi kanistan,
yine bulbuller otsun, acsin bostan gulistan.
gunesi gizlemisler, meydan bulutun sisin,
bu savas olumudur duygu, vicdan ve hissin.
bagirsak duymuyorlar, duysa ses vermiyorlar,
bu dunya cok daraldi, size yer yok diyorlar.
karanliklar zifiri, golgeler de dehsette,
bir festival mevsimi, herkes simdi vahsette.
guya bizler insaniz, esref-i mahlukatiz,
ne kadar vurdumduymaz, ne kadarda rahatiz.
hayvan bile yapamaz bunca vahsi eylemi,
bunlara hayvan demek, bir iltifat degil mi?
yersiz yurtsuz yavrunun memleketi kanistan,
ancak size yakisir boyle rezil bir destan.
ah vatani birakin kafes bulamaz bulbul,
collerde vahalar yok, ne gul kaldi, ne sumbul.
filler simdi savasta, ezilenler karinca,
dillere gem vuruldu susturuldu hunharca.
simdi kizil denizi yaracak musa da yok,
su duzenbaz hileyi bozacak asa da yok.
yok simdi kurtaracak yusuf’u kuyulardan,
yok bilali bir seda uyarsin uykulardan.
tahammulun simgesi eyyub’un sabri nerde,
parcalanmis cesedin kefeni, kabri nerde?
senin de yurdun uzak terk eyledin silayi,
bir gun geri gelir mi o mustular alayi?
ah senin yurdun mu ki, su gorunen kanistan,
tebessume zaman yok bunca cileden yastan.
mehmet feyat
eglenceli vakitegecirilebilecek bir sitenin ismi.
http://www.tahribat.com/
http://www.tahribat.com/
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?