izler var yaşamımızda
bizim bırakmadığımız
gözyaşları var yaşamımızda
bilerek akıtmadığımız
hasretler var yaşamımızda
istemeyip de yüreğimizde var olan
acılar var yaşamımızda
biz hiç istemeden kapımızı çalan
fidanlar var yaşamamızda
eşitlik,adalet,özgürlük dedi diye asılan.
.
ilkokul yada ortaokul dönemlerinde öğretmenlerin öğrencilerinden istediği bir defterdir.öğretmenlerin direk tavrı şu şekilde olur:bir şiir defteri tutun o deftere sevdiğiniz şairlerin şiirlerini yazın veya kendi şiirlerinizi de yazabilirsiniz.bakacağım ve not vereceğim ona göre herkes bu ödevi yapsın.sınıftan offff sesleri gelir genç bünyeler korku ve endişe içindedir şimdi o defteri kim tutsun yaa bu öğretmen de var yaa ne dedi bize şimdi ne yapcaz lan yapalım mı mecbur yapacaz not verecekmiş baksana gibi sözlerin havada dolaşmasını sağlayan o uyuz defter.
bazı karadenizlilerin fındığı söyleyiş biçimidir fakat kesinlikle lazca değildir sadece lazların türkçe konuşurken dillerinin lazcaya alışmış olmalarından mütevellit fındık olur finduk.
en havalı on?
balon.
balon.
biletler?
biletler biletixte.
biletler biletixte.
bal gibi de penaltı.
eğer gerici olsaydı o kadar ilke ve inkılaplar olmazdı bizlerde o ilke ve inkılapların izinden gitmezdik.kim demişse yanlış demiştir mustafa kemal atatürk türkiyenin çağdaş bir ülke olabilmesinde önemli adımlar atmıştır bu ülke için yaptığı işler az buz işler değildir kıymeti bilinmeli ve yaptıklarıyla gurur duyulmalıdır.
içinde fil hayvanının geçtiği esprilerdir.bünyeye zararlıdır uzak durulması gerekmektedir.
en güvenilir fil?
kefil.
en güvenilir fil?
kefil.
yazılarını keyifle okuduğum az önce epey geçte olsa sevdiği arkadaşıyla küçük çapta beni çekiştiren yazılarım için güzel vaatlerde bulunmuş iyi biri olduğunu düşündüğüm yazar.
faşizm
ışıksız kaldım bu odada
ışığım olmaya gel yanıma
ışık insana umudu
umut insana hayatı
hayat insana herşeyi öğretir
adaletsiz olsada...
ışığım olmaya gel yanıma
ışık insana umudu
umut insana hayatı
hayat insana herşeyi öğretir
adaletsiz olsada...
bazen güneş doğar da göremezsin
bazen bir ses gelir de duyamazsın
bazen bir an yaşanır da hissedemezsin
bazen bir el gelir de tutamazsın
bazen bir dost bulursun da kıymetini bilemezsin
bazen ölümler olur yaşamında
oturursun ağlarsın da
hayattakilerin de değerini anlayamazsın
bazen sen sen olamazsın
başka bir insana bürünürsün
ama unutmayasınki bi sen daha yoktur
bazen de olsa kendini yitirme
bazen de olsa sen sen olmaktan asla vazgeçme...
bazen bir ses gelir de duyamazsın
bazen bir an yaşanır da hissedemezsin
bazen bir el gelir de tutamazsın
bazen bir dost bulursun da kıymetini bilemezsin
bazen ölümler olur yaşamında
oturursun ağlarsın da
hayattakilerin de değerini anlayamazsın
bazen sen sen olamazsın
başka bir insana bürünürsün
ama unutmayasınki bi sen daha yoktur
bazen de olsa kendini yitirme
bazen de olsa sen sen olmaktan asla vazgeçme...
çamur, 1996 haziranında murat (vokal-bağlama) ve çağatay (gitar) tarafından sakaryada kuruldu. temmuzda birlikte ankaraya gittiler ve iki şarkıdan oluşan ilk demolarını aynı yıl ankara gazi üniversitesi stüdyosunda kaydettiler.
bir yıl boyunca müzik hayatlarını ankarada devam ettirdikten sonra 1997 yılında sakaryaya döndüler ve davullarını erdem ateşin, bas gitarlarını da özgür deryanın çaldığı ikinci demolarını kaydettiler ve bir yıl boyunca özgür ve erdem ile birlikte izmit eğlence fuarında performans sergilediler.
1998 yılının yaz aylarında çamurun uzun yıllar birlikte çalacağı kadro oluştu. turgay çetin (davul), ömür kılıçaslan (bas gitar), ozan yılmaz (klavye), çağatay kadı (gitar) ve murat aktan (vokal-bağlama) oluşan çamur, izmit ve çevresinde tanınan bir grup haline geldi..
1999 yılında o zamanki adı stüdyoekol olan kadıköy müzik yapım ile albüm anlaşması yapan çamur, stüdyo çalışmaları için istanbula geldi ve bu şehirde performanslarını sürdürmeyi devam ettirdi.
2000 yılında stüdyoekolde gerçekleştirdikleri kayıt zamanın olumsuzlukları nedeni ile albüm niteliği kazanamadı. ve bu süreç grup üzerinde olumsuz bir etki yarattığından çamur uzun süre sessiz kaldı.
2003 yılında tekrar toparlanan çamur yeni şarkılarını yapmaya başladı.
2004 yılında 9. roxy müzik günlerine katılan grup yarışmada 2. oldu ve bir çok festivalde sahne aldı ve konserler verdi. barışarock 2004te performans gerçekleştiren grup artık istanbulda da tanınır hale geldi.
2004 yılı grubun kadrosunda da önemli değişikliklerin olduğu yıl idi. çamur sahneye artık 9 kişi olarak çıkıyordu. uzun yıllar birlikte çaldıkları ozan yılmazın (klavye) yerini alican ecevit aldı. daha önce gupta bas gitar çalan ömür kılıçarslan kendi tasarımı ve üretimi olan çağlama isimli aleti çalıyordu. bas gitarı da cihan uca devralmıştı. akın togay, emre kocabaş ve güney yabarda perküsyonları çalıyorlardı.
2004 yılı sonbaharında başladıkları albümlerinin kayıtlarını 2005 haziranında bitirdiler. "bu aşkın izdırabını..." adını verdikleri albümlerinde 11 şarkı bulunuyordu ve albüm 6 ocak 2006 tarihinde raflardaki yerini aldı.
bir yıl boyunca müzik hayatlarını ankarada devam ettirdikten sonra 1997 yılında sakaryaya döndüler ve davullarını erdem ateşin, bas gitarlarını da özgür deryanın çaldığı ikinci demolarını kaydettiler ve bir yıl boyunca özgür ve erdem ile birlikte izmit eğlence fuarında performans sergilediler.
1998 yılının yaz aylarında çamurun uzun yıllar birlikte çalacağı kadro oluştu. turgay çetin (davul), ömür kılıçaslan (bas gitar), ozan yılmaz (klavye), çağatay kadı (gitar) ve murat aktan (vokal-bağlama) oluşan çamur, izmit ve çevresinde tanınan bir grup haline geldi..
1999 yılında o zamanki adı stüdyoekol olan kadıköy müzik yapım ile albüm anlaşması yapan çamur, stüdyo çalışmaları için istanbula geldi ve bu şehirde performanslarını sürdürmeyi devam ettirdi.
2000 yılında stüdyoekolde gerçekleştirdikleri kayıt zamanın olumsuzlukları nedeni ile albüm niteliği kazanamadı. ve bu süreç grup üzerinde olumsuz bir etki yarattığından çamur uzun süre sessiz kaldı.
2003 yılında tekrar toparlanan çamur yeni şarkılarını yapmaya başladı.
2004 yılında 9. roxy müzik günlerine katılan grup yarışmada 2. oldu ve bir çok festivalde sahne aldı ve konserler verdi. barışarock 2004te performans gerçekleştiren grup artık istanbulda da tanınır hale geldi.
2004 yılı grubun kadrosunda da önemli değişikliklerin olduğu yıl idi. çamur sahneye artık 9 kişi olarak çıkıyordu. uzun yıllar birlikte çaldıkları ozan yılmazın (klavye) yerini alican ecevit aldı. daha önce gupta bas gitar çalan ömür kılıçarslan kendi tasarımı ve üretimi olan çağlama isimli aleti çalıyordu. bas gitarı da cihan uca devralmıştı. akın togay, emre kocabaş ve güney yabarda perküsyonları çalıyorlardı.
2004 yılı sonbaharında başladıkları albümlerinin kayıtlarını 2005 haziranında bitirdiler. "bu aşkın izdırabını..." adını verdikleri albümlerinde 11 şarkı bulunuyordu ve albüm 6 ocak 2006 tarihinde raflardaki yerini aldı.
sesi dinlenesi müzizyen.şarkıları alır götürür sizi derinlere.özellikle seyyah şiddetle tavsiye edilir.
karakterler ve özellikleri:
esas oğlan:zengin,şirket sahibi,yakışıklı,...
esas kız:fakir,şirket sahibi değil,güzel,...
esas oğlanın sevgilisi:genelde çirkin olur bunlar,zengindirler ve entrika sarmıştır dört bir yanlarını.
erkek kıza bi şekilde aşık olur kız da ona tabiki ama eski sevgili onları ayırmak için elinden gelen herşeyi yapar kabus gibi çöker tepelerine entrikalarla örülü bir hayat beklemektedir onları arada bişeyler daha olur dizi bi 500 bölüm sonra biter ve esas kız ile oğlan evlenirler.
esas oğlan:zengin,şirket sahibi,yakışıklı,...
esas kız:fakir,şirket sahibi değil,güzel,...
esas oğlanın sevgilisi:genelde çirkin olur bunlar,zengindirler ve entrika sarmıştır dört bir yanlarını.
erkek kıza bi şekilde aşık olur kız da ona tabiki ama eski sevgili onları ayırmak için elinden gelen herşeyi yapar kabus gibi çöker tepelerine entrikalarla örülü bir hayat beklemektedir onları arada bişeyler daha olur dizi bi 500 bölüm sonra biter ve esas kız ile oğlan evlenirler.
battı balık yan going.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?