henuz uc yasinda bir kardesim var

(bkz: run lola run)
(bkz: manni)
(bkz: moritz bleibtreu)
(bkz: erkek oyuncu)
(bkz: erkek karakter)
(bkz: everything is illuminated).

80’s (1985) bir grup lakin yaptıklarına direk rock demeyi uygun görmüyorum funk-metal ve glam metal diyelim.

genellikle love songs compilation albümlerde yer alır güzel ve hafif bir şarkıdır gece gece süper olur.

#355404 ile beni şaşırtan yazar gün boyu extreme ile ilgilenmiş olmama rağmen bir anda sol frame’de görünce msn listemden birisidir kesin demiştim ama değilmiş ayrıca hoş gelmiştir more than words ile kendisine selam ederim.

sound olarak rhcp andıran bir grup veya buda’nın da dediği gibi aslında tamamen alakasız birşeyden de bahsediyor olabiliriz.

(bkz: tek sarki dinleyip grup hakkında yorum yapmak) .

gece gece kafam radyolardan sersemlemiş bir haldeyken kulağıma ince bir gitar çalındı birden oha kimmiş bu nerden çalıyo diye baktığımda pandoran okuduğum isim rhcp oldu peki gece gündüz şarkı araştıran sürekli dinleyen bir insan olan öküz ben 40 yıldır evimde duran by the way albümünü bir kez olsun niye dinlemedim ? (bkz: pandora nın çoştuğu an) .

sadece 2000 seçkin davetlinin katılacağı biletin satılmadığı festival bu 2000 kişilik biletin sözlüğümüzden 3 kişiye çıkması ise ne kadar güzel bir olay bunların birisi ben öbürü ölü beden öbürü de belgarion . (geriye kalan 1997 de önemli değil zaten).

sağdan soldan rahatsız olup kendine kendine oflayıp pufladıktan sonra diyecek bişey bulunmadığında kafada beliren düşünme balonu.

otobüs duraklarının orda mutlaka siyçen siyçen siyçen diye bağıran birini duymuşsunuzdur aslında su içen varmı ? demek istiyordur onlar su satar genelde.

edit : bugün için bu entry’i dir kendileri.

yeni audioslave albümü.

kanadalı indie-rock demek istemiyorum o yüzden indie-punk grubu bide filmlerimi varmış neymiş cannes kazanmışlar, (kusura bakmayın okullar kapanalı ingilizcem kıtaldı) hayır bunları yazıyorum ki ilerde artislik yapan olmasın diye yoksa bana ne metric den metris den .

country, folk sanatçısıdır kendisi, deli mandolin çalar bu amca.

yanılmıyosam portekizli eleman, experimental hiphop yapar diğer rapcilerden değişiktir müziği rap yaparken kendini kasmaz hızlı ve rahat söyler.

motion city soundtrack’te yer alan bir gruptur too far gone adlı şarkısıyla katılmıştır albüme, aynı adla albümleri de vardır fakat en ünlü albümleri move along’dur.

soundtrack hakkında konuşulacaksa bu işte mutlaka bende olmalıyım evet çoğunun bir soundtrack’ten beklediği güzel various toplama albüm şeklindedir ama bence bir soundtrack’i soundtrack yapan filmden repliklerle güzel geçiş sağlanıp filmle bütünlük oluşturması filme karşı olan sevgiyi, tutkuyu artırmasıdır. soundtrack bir filmi unutulmaz kılan en önemli unsurdur ve asla geçiştirilmemelidir. ateş arabaları filmini kimse bilmez ama müziği herkese tanıdık gelir fln. gelelim soundtrack’lerin en iyilerine benim favorim soundtrack te her zaman thomas newmandır kendisi john williams veya hans zimmer gibi ağır film müziği insanı değildir tam ortada olması gerektiği gibi film müziği yapar efendim nedir bu film müzikleri talihsiz serüvenler dizisi’nin müzikleri harikadır azap yolu filminin müzikleri harikadır. bundan bahsedip kompozitörleri bir kenara bıraktıktan sonra gelelim bi önceki konuya (replik+müzik+various olayı) bana göre de bu işi en güzel şekilde yapan kişi guy ritchie dir her filminin soundtrack’i alınıp defalarca zevkle dinlenir bunlar snatch , lock stock and two smoking barrels. türkiyeden de örnek verecek olursak herşey çok güzel olacak soundtrack albümü edinilmesi gereken soundtracklerden birisidir.

anketde yapayım tam olsun

master and commander soundtrack
lord of war soundtrack
tabutta rövasata soundtrack
50 first dates soundtrack
crossing the bridge soundtrack
yazi tura soundtrack
gönül yarası soundtrack
eşkiya soundtrack
amelie soundtrack
good bye lenin soundtrack
snatch soundtrack
arizona dream soundtrack .

anathema konserinde arkamdaki heyvanlara "şşş gençler ayıp oluyo ayrılın şöyle bir ortamda kavga yapmayın şöyledir böyledir" dil döktüğüm hadise .

(bkz: sen kac yapan).

kafam almıyor cidden nasıl 40 mb lık siktiriboktan bir chat programı olabiliyor ve nasıl asli görevi olan chatlesme imkanını bize sunmuyor ? bilgisayarı ikiye birde kilitliyor ? kasıyor ve nasıl oluyorda 876 kb lık soulseek hem chatleşme hemde dünyanın arşivini indirebilme imkanını aşırı light bir şekilde sunabiliyor ?

http://www.mahmutabi.com/ziya_buyuk.jpg adresinden görülebilecek olay.