yaptırıldığında çoğunlukla kendini belli eden estetik türü. bazısında farkına bile varmıyorsunuz ama bazısında da gün gibi ortada oluyor estetik olduğu, kötü görünüyor.
tüm bunların amacı gerçekten ne?
sevemediğim şeydir.
a-bart-ma-sak ?
a-bart-ma-sak ?
en çok birini kaybettiğin zaman hissedersin. annen, baban, sevdiğin, sevmediğin, unuttuğun, balığın, kedin, kardeşin, en yakın arkadaşın, kuzenin...
bunların hepsi de insanı psikolojik yönden etkiler ve düşünce yapısını son derece değiştirir, çünkü o anın gerçekliğini kavrarız. insanları kaybetmenin korkusunu ve alışılmadık basitliğini hissederiz.
ama bir diğer açıdan bakacak olursak da ben şu an bunu yazacağıma başka herhangi bir şey yapabilirdim. tam şu an hayatımı değiştiriyorum, diğer her anda da olduğu gibi.
benim hayatımın değiştiği an, her an.
bunların hepsi de insanı psikolojik yönden etkiler ve düşünce yapısını son derece değiştirir, çünkü o anın gerçekliğini kavrarız. insanları kaybetmenin korkusunu ve alışılmadık basitliğini hissederiz.
ama bir diğer açıdan bakacak olursak da ben şu an bunu yazacağıma başka herhangi bir şey yapabilirdim. tam şu an hayatımı değiştiriyorum, diğer her anda da olduğu gibi.
benim hayatımın değiştiği an, her an.
küçük çocuklara hayattaki bir sorunu atlattığı anda sonsuza dek mutlu olacağı düşüncesini aşılama biçimidir.
hayatımızı şekillendiren iki kelimedir. her şeyin sonucunu belirler. bir şey ya evettir ya hayırdır. derine inildiğinde bir şey ya pozitif ya da negatif olur. ortası olmaz. evet veya hayır derken tüm sonuçları hesaba katmak önemlidir bu yüzden. bu iki kelimeden sırf biri bile bazen bize çok zarar verebilir.
bazı insanın hayatında iki kere yaşadığı olay.
teknoloji o kadar zarar veriyor ki, gerçekle sanalı ayırt edemiyorsun bir süre sonra. yaşadıklarına tepeden bakar gibi oluyorsun.
teknolojiyi sevmiyorum,gerçekten sevmiyorum ama etraftakiler kullandığında mecburen haberleşebilmek için kullanmak zorunda kalıyorum. ve sosyal yaşam manasında zararları çok çok fazla. öyle ki iletişimden uzak, "sanal" iletişim kuran bireyler olduk. bir miktar üzülüyorum, ama ne yaparsın.
dediği gibi, insanla konuşmak gerek.
teknolojiyi sevmiyorum,gerçekten sevmiyorum ama etraftakiler kullandığında mecburen haberleşebilmek için kullanmak zorunda kalıyorum. ve sosyal yaşam manasında zararları çok çok fazla. öyle ki iletişimden uzak, "sanal" iletişim kuran bireyler olduk. bir miktar üzülüyorum, ama ne yaparsın.
dediği gibi, insanla konuşmak gerek.
bir şeyler anlatmaya çalışıyor.
https://m.youtube.com/watch?v=zJgqHNpSen0
not: zamanınız varsa charles manson'ın ünlü savunmasına da bakın derim ben.
https://m.youtube.com/watch?v=zJgqHNpSen0
not: zamanınız varsa charles manson'ın ünlü savunmasına da bakın derim ben.
dalga geçmek anlamındadır
bilemiyorum bunun ne kadar farkındayız ülkecek fakat kendimizce kötü bir usulumuz oluşmuş. çocukları(mızı) hep tehdit ederek, parayı sevgiden bir adım önde tutarak ve çeşitli sınırlar koyarak yetiştirmişiz. "her şeyi veriyoruz daha ne istiyorlar?" diyoruz ya hep, aslında kimsenin kimseye değer vermediği bir ülkede yaşıyoruz. en ihtiyacımız olan şey sevgiden uzak büyüyoruz. öyle bir haldeyiz ki aslında çoğumuzun ailemizle arasında olan tek bağ olarak "aile olmak" kalmış. ama bu sebeplerden aslında hiçbirimiz aile olmak nedir onu bile bilmiyoruz.
saygı tabiiki de önemli ama aile olmak bence bir şeyler paylaşmak, zorluklara birlikte göğüs germek, yanımızda olan birileri ve elimizi tutacak birileri olduğunu bilmektir. keşke biraz daha sevgiyle büyüyebilen, bilinçli bir toplum olsaydık. o zaman önem verdiğimiz şeyler çok farklı olurdu ve belki şu an yaşadığımız vahim şeyler yerine huzurlu bir toplum olurduk.
saygı tabiiki de önemli ama aile olmak bence bir şeyler paylaşmak, zorluklara birlikte göğüs germek, yanımızda olan birileri ve elimizi tutacak birileri olduğunu bilmektir. keşke biraz daha sevgiyle büyüyebilen, bilinçli bir toplum olsaydık. o zaman önem verdiğimiz şeyler çok farklı olurdu ve belki şu an yaşadığımız vahim şeyler yerine huzurlu bir toplum olurduk.
insan büyüdükçe umutlar ve merak azalır.
demek
istemiyorum ama
sanırım olan şey bu. insanlara olan güvenimiz yok oluyor bir de. gittikçe kopuyoruz hayattan.
demek
istemiyorum ama
sanırım olan şey bu. insanlara olan güvenimiz yok oluyor bir de. gittikçe kopuyoruz hayattan.
herhangi bir ortama girdiğim zaman kendime, "şu anda mutlu musun? olmak istediğin yer burası mı?"diye soruyorum. cevabım hayırsa ve kendimi rahatsız hissediyorsam azıcık bile tahammül edemeyip kalkıp gidiyorum.
(bkz: dost)
mutlu olmayı başarmak, tad almak.
modern tıbbın çözüm bulamadığı hastalıklarda çeşitli geleneksel ve doğal bitkilerle yapılan tedavi yöntemleridir.
birkaç örnek olarak:
(bkz: akupunktur)
(bkz: sülük tedavisi)
(bkz: hacamat)
birkaç örnek olarak:
(bkz: akupunktur)
(bkz: sülük tedavisi)
(bkz: hacamat)
kırık olsa duramazdın. (bkz: alternatif tıp)
aklıma küçük prensteki sarhoşu getiren durumdur. orada da şöyle bir konuşma geçiyordu:
-neden içiyorsun?
+unutmak için.
-neyi unutmak için?
+neden içtiğimi.
bir kısır döngüdür. siz buna dur demedikçe de tekrarlanmaya devam edecektir.
-neden içiyorsun?
+unutmak için.
-neyi unutmak için?
+neden içtiğimi.
bir kısır döngüdür. siz buna dur demedikçe de tekrarlanmaya devam edecektir.
(bkz: ggitme)
yapmayı sevdiğim bir şeydir aslında. sevmediğiniz biriyle konuşmayı bitirmeye, kendi düşüncesini savunmaktan sizinkini dinlemeyen kişiyi susturmaya ve sizi bir nebze de olsa olaylara karşı yatıştırmaya yarar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?