gulumsee

insanoglu var olusundan bu yana toplumda saygi görmek, mutlu olmak, basarili olmak vb. ilkeleri gerçeklestirmek için çalismis, çalistigi oranda da bunlara ulasmistir.
saydigimiz bu ilkelerden en önemlisi basarili olmaktir. çünkü basarili insan saygi görür, basarili insan mutlu olur. ancak basarili olabilmek için önce basariya inanmak gerekir. inanan insan inançsizligin yarattigi güçlükleri yenebilir, aklinin olumlu düsünmesini saglayabilir. basarinin gizli bir anahtari da akli sadece edinilen bilgileri tutmak için degil düsünmek, üretmek için kullanmaktir.
ancak tüm bunlardan önce basari tek bir gerçegin kabulüyle gerçeklesir. bu gerçek “büyük düsünmektir.”
büyük düsünerek insanlar yaptigi her iste en üst seviyeye ulasma amacini güderler. hayatta nereye geldikleriyle degil nereye gelecekleriyle ilgilenirler. büyük düsünerek önemli olduklarina inanirlar (çünkü sadece büyük düsünme yetenegine sahip insanlar önemlidir). ve önemli insanlar gibi davranirlar. çünkü davranislarimizin sebebi düsüncelerimizdir. düsüncelerimizi gelistirerek yaratici gücü hayata geçirmek ve geleneksel düsünceyle mücadele etmek de basariyi olumlu yönde etkiler.
basariya ulasmada bir de karsimiza dar çerçevede ve küçük düsünen insanlar çikacaktir. bunlar daima ilerlemeyi reddeder, her seyi oluruna birakir ve kadercidirler.
çalismak, basariya inanmak, yaratici olmak onlar için bosuna verilen çabadir. ancak gelecek bu tip insanlar için hiçbir sey vaat etmez. gelecek ancak gelecegi düsünenlerindir.
basari insan hayatinda ileriye yapilan yatirim demektir. düsünce ne kadar büyükse, basari da o kadar büyük olur ve yatirimlarimiz da o ölçüde büyüyerek bizi zirveye ulastirir.
hayatta bir seylerin sahibi olmak degildir önemli olan. önemli olan; istedigimiz noktaya varmak ve degerli olana ulasmaktir. tüm bunlarin çözümü de ilerlemeyi düsünmek, ilerlemeye inanmak ve büyük düsünmektir.
her insanin içinde basariya ulasma arzusu vardir. arzularin yerine gelmesi öncelikle inanca baglidir. inanç basarma gücünü harekete geçirir, endiseleri yok eder, insanlarin kendilerince bulduklari mazeretleri bir kenara atar ve insanlari zirveye yani zafere ulastirir. ayrica inanç güvensiz...

her yeni gün yeni bir başlangıçsa eğer , o zaman gülümse hayata....

aslında imkansız gibi görünem birşeyi hayal etmek ve sonunda nasıl gerçek olabileceğini görmek.

imkansızı düşünebilirseniz imkansız şeyleri başarabilirsiniz.

karşılıklı konuşup ayrılıp sonrada tavla oynamak olsa gerek.

bir arkadaşimdan.

keşke mümkün olsada bütün yaşanmışlıklar geride kalsa iyi ya da kötü hiç fark etmez hayat yeniden başlasa.

mümkün olmama olasılığı ne kadar yüksek olsada yaşayan arkadaşlar vardır bu güzel duyguyu.hele birde ihtiyacın olduğu zamana denk gelirde bu mucizevi olay o zaman süper olur işte.

işini ciddiye almış bilgiç modeli de denebilir buna.

seda sayanın progamında ebru gündeş vardır ve bir telefon bağlanır.
-(k)ebru hanım çok güzel sesiniz var.
-(e)teşekkür ederim.
-(k)sizi ailece severek dinliyoruz,(hatta abartıyım) bütün sülale, kocam çok büyük hayranınız.
genelde konuşmak olsun diye sarf edilir bu boş cümleler ve her telefon bağlantısında yaşanır.

deterjanla bolca yıkanmış hiç bir kir izi bulunmayan mis kokulu eller.

papatyalarla bakılan bi tür sevgi falı bugune kadar hiç çıkmadı ama olsun.

günlük ile yaşanan diyaloglardan ziyade günlüğünü gizliden gizliye okuyan birini yakaladıktan sonra ki diyaloglar daha ilgi çekici oluyor.

taksim terkos pasajimdaki dağınıklığa saldıran insanları görünce daha iyi anlaşılıyor, ne varsa kapış kapış gidiyor.

genelde bu tarz soruları soran insan kararsız olunlar acaba nereye gıdıyorlar, bizde peşlerine takılalım diye düşünenler.