nasılsa açılacak olan ve her nasılsa henüz açılmamış olan, şu anda açılmış bulunan anket başlığıdır.
(bkz: ne dedim ben)
çok göreceli ve teferruatlı olmasına rağmen, belli başlı konular vardır tabiki. örneklemek gerekirse ;
- kız arkadaş arandığında telefonun kapalı ya da uzun süre meşgul olması,
- arabasının bozulması,
- buzdolabının bozulması,
- kız arkadaşın, gerçek ya da sanal bir çok erkek arkadaşı olması,
- cüzdanını kaybetmesi,
- tatile çıkamaması,
- ayakkabı bağcığının çözülmesi,
- kız arkadaşının kendisine yavşayanlara müsade etmesi,
- pantolonunda oluşan kalıcı lekeler,
- bilgisayarın olmadık zamanlarda arızalanması ya da kilitlenmesi,
- televizyonda sırf kadın programı olması,
- maç esnasında tv önünden gereksiz insanların gereksz geçmesi (gerekli insanların gerekli geçişleri de olabilir),
- kız arkadaşın söylenen her sözü ya da yapılan her davranışı yanlış anlamaya meyilli olması,
- ekonominin bozulması,
- yan yatması,
- çamura batması,
- maaşın yatmaması,
- ayakkabısına çamur bulaşması,
- çorabının yırtılması,
- kontörün bitmesi,
- sürprizlerinin içine edilmesi,
- kalemin bitmesi,
- uçağın boktan sebeplerle kaçması,
- geminin karaya oturması,
- geminin havaya uçması,
- kız arkadaşın aradaki özel mevzuları bilumum yayın organları vasıtasıyla deşifre etmesi, (misal internet)
- havanın aşırı kirli olması,
- küresel ısınma,
- kışın aşırı soğuk olması,
- yazın aşırı sıcak olması,
- sigaranın gece yarısı bitmesi,
- sigaranın gece yarısı bitmesinden hemen sonra arabanın anahtarının kaybedilmesi,
- listenin uzaması,
- listenin gereksiz uzaması,
- listenin gereksiz uzadığını farkedip listeyi kısaltmaya çalışması,
aslında liste uzar gider. kimseyi hedef almayan bir liste olduğu evrenselliğinden bellidir zaten. düşündüm de, çok sinirli bir yapıdaymışız erkek milleti olarak.
gerçi listenin yarısı kızları da sinirlendirir. biz buna ortak nokta diyebiliriz. dedik.
uzun yıllar telefon teknikeri olarak çalıştığım ve şimdilerde de yine gsm ile alakalı başka bir sektörde çalıştığımdan ; sırf bu sebeplerden dolayı gün içerisinde yüzlerce kez telefon görüşmesi yaptığımdan hareketle tecrübelerim :
- samsung nokiadan daha hafiftir.
- samsung nokiaya göre tasarım olarak her daim üstündür.
- samsungun menüsü, nokiaya göre daha kolay bir kullanım sağlar.
- samsung, aynı özelliklerdeki bir nokiadan ucuzdur.
- eşit şartlardaki kullanımda, nokia daha çabuk bozulur.
- samsungun tüm parçaları neredeyse üretici firmanın malıdır. oysa nokia içerisindeki entegreler dahi farklı ülke üretimidir.
bunlar samsungun artıları.
nokianın artılarına gelince ;
- batarya bitme sinyali verse de uzun süre dayanır. samsung sinyal verdiğinde kararlıdır. 10 dk sonra kapanır.
- bakkalda bile nokia şarjı bulunur. ama samsung şarj aleti için dedektiflik çalışması gerekir.
- nokia alındığı fiyata yakın fiyattan satılabilir. ama samsungu aldıktan 5 dakika sonra ancak yarı fiyatına satarsınız.
- nokia parçaları her yerde mevcuttur. ama samsung için aynı şey söz konusu değil.
- nokia çok bozulur, kolay tamir edilir. samsung kolay bozulmaz ama bozulursa da tamiri pek mümkün olmaz.
- nokia ekran kırıldığında ekranı ucuzdur, samsung ekranı neredeyse bir telefon parasıdır.
- samsungun içini tamirciler pek bilmez. ama nokianın üzerinde tez yazan tamirciler vardır.
kısacası, her ikisinin de artı ve eksileri vardır. değerlendirmek tüketicinin tercihine ve sabrına kalmıştır.
- samsung nokiadan daha hafiftir.
- samsung nokiaya göre tasarım olarak her daim üstündür.
- samsungun menüsü, nokiaya göre daha kolay bir kullanım sağlar.
- samsung, aynı özelliklerdeki bir nokiadan ucuzdur.
- eşit şartlardaki kullanımda, nokia daha çabuk bozulur.
- samsungun tüm parçaları neredeyse üretici firmanın malıdır. oysa nokia içerisindeki entegreler dahi farklı ülke üretimidir.
bunlar samsungun artıları.
nokianın artılarına gelince ;
- batarya bitme sinyali verse de uzun süre dayanır. samsung sinyal verdiğinde kararlıdır. 10 dk sonra kapanır.
- bakkalda bile nokia şarjı bulunur. ama samsung şarj aleti için dedektiflik çalışması gerekir.
- nokia alındığı fiyata yakın fiyattan satılabilir. ama samsungu aldıktan 5 dakika sonra ancak yarı fiyatına satarsınız.
- nokia parçaları her yerde mevcuttur. ama samsung için aynı şey söz konusu değil.
- nokia çok bozulur, kolay tamir edilir. samsung kolay bozulmaz ama bozulursa da tamiri pek mümkün olmaz.
- nokia ekran kırıldığında ekranı ucuzdur, samsung ekranı neredeyse bir telefon parasıdır.
- samsungun içini tamirciler pek bilmez. ama nokianın üzerinde tez yazan tamirciler vardır.
kısacası, her ikisinin de artı ve eksileri vardır. değerlendirmek tüketicinin tercihine ve sabrına kalmıştır.
baştan sona güç, irade ve dikkat gerektiren davranış biçimidir. tıpkı, iyi bir dövüşçü olmak için duvar badanasını hatasız yapmak, su altında nefes almak gibi ! yok lan, o kadar değil. abartma hastalığım da vardır vesselam !
sıradan bir gün. hatta bir tatil günü. ama siz yoğun çalışan ve iş veren firmaya sunmak üzere rapor hazırlaması gereken birisiniz. kanepeye uzanmış, haceri kucağa almış, bir yandan sözlükte takılmakta, diğer yandan rapor yazmaktasınızdır. olaylar gelişir.
içses - ekşi sözlük gene yazar alımını açmış lan, dur şu ekşiye bi döşenivereyim. tık tık tıkı tık ... hmm evet, bu oldu sanki. dur bi okuyayım lan : "biri adı gibi gerçekten artık ekşimiştir. tadı kaçmıştır." hmm. olmuş sanki.
içses - laaannn , kaç sayfa rapor var yahu, ne işin var sözlükte. raporu yazsana olm !
içten geçenler - cidden ya, ne işim var benim sözlükte. ama dur sen, sayfa açık kalsın rapora dayanayım ;
tık tıkı tıkı tıkı tık - elektrik kesintisi esnasında 50 dereceyi geçen sıcaklık sebebiyle, saha sıcaklık koruma rolesi klimayı devre dışı bırakmakta, bu sebeple..
farkedilen sayfa değişikliği iç sesi - o ne lan, 2 milyarlık araca 5 milyarlık modifiye mi olurmuş ! başlığa bak mına koim ya. var ama var böyle mallar. tık tıkı tıkı.. yok, yazmicam bu başlığa.. ha rapor, nerde kalmışım ?
tık tıkı tık tıkı - bu sebeple, hmmm..
noluyodu lan bu sebeple. hay mına çakartanki ya. açmıcam sözlüğü. pencere durumuna küçülteyim.
tık tıkı tık - bu sebeple elektrik geldiğinde dahi sahaya müdahale gerekmektedir. bu da iş gücü ve yakıt kaybının yanı sıra, yoğun çalışma dönemlerinde performansı etkilemektedir. buna çözüm olarak, farklı marka bir klima..
içses - sözlüğe bak bi lan, belki biri mesaj atmıştır..
hmm , bi bakayım. istanbul için düşünülen çılgın proje. ahaha.. başka işiniz yok mu olm ?
işgüzar içses - rapor lan rapor, salak, yarın mal mal bakma toplantıda.
tabi ya. haymnıskym. nerde kalmışım ? farklı marka klima. ee. ne ? ne olucak lan farklı marka klima ? hassiktir ya.
sürer gider böyle.
velhasıl, ya sözlük, ya iş. ikisi bir arada hakikaten zor oluyor.
sıradan bir gün. hatta bir tatil günü. ama siz yoğun çalışan ve iş veren firmaya sunmak üzere rapor hazırlaması gereken birisiniz. kanepeye uzanmış, haceri kucağa almış, bir yandan sözlükte takılmakta, diğer yandan rapor yazmaktasınızdır. olaylar gelişir.
içses - ekşi sözlük gene yazar alımını açmış lan, dur şu ekşiye bi döşenivereyim. tık tık tıkı tık ... hmm evet, bu oldu sanki. dur bi okuyayım lan : "biri adı gibi gerçekten artık ekşimiştir. tadı kaçmıştır." hmm. olmuş sanki.
içses - laaannn , kaç sayfa rapor var yahu, ne işin var sözlükte. raporu yazsana olm !
içten geçenler - cidden ya, ne işim var benim sözlükte. ama dur sen, sayfa açık kalsın rapora dayanayım ;
tık tıkı tıkı tıkı tık - elektrik kesintisi esnasında 50 dereceyi geçen sıcaklık sebebiyle, saha sıcaklık koruma rolesi klimayı devre dışı bırakmakta, bu sebeple..
farkedilen sayfa değişikliği iç sesi - o ne lan, 2 milyarlık araca 5 milyarlık modifiye mi olurmuş ! başlığa bak mına koim ya. var ama var böyle mallar. tık tıkı tıkı.. yok, yazmicam bu başlığa.. ha rapor, nerde kalmışım ?
tık tıkı tık tıkı - bu sebeple, hmmm..
noluyodu lan bu sebeple. hay mına çakartanki ya. açmıcam sözlüğü. pencere durumuna küçülteyim.
tık tıkı tık - bu sebeple elektrik geldiğinde dahi sahaya müdahale gerekmektedir. bu da iş gücü ve yakıt kaybının yanı sıra, yoğun çalışma dönemlerinde performansı etkilemektedir. buna çözüm olarak, farklı marka bir klima..
içses - sözlüğe bak bi lan, belki biri mesaj atmıştır..
hmm , bi bakayım. istanbul için düşünülen çılgın proje. ahaha.. başka işiniz yok mu olm ?
işgüzar içses - rapor lan rapor, salak, yarın mal mal bakma toplantıda.
tabi ya. haymnıskym. nerde kalmışım ? farklı marka klima. ee. ne ? ne olucak lan farklı marka klima ? hassiktir ya.
sürer gider böyle.
velhasıl, ya sözlük, ya iş. ikisi bir arada hakikaten zor oluyor.
başa gelebilecek en kötü, başa gelebilecek en komik, başa gelebilecek en iyi şey diyebilirim. karışık mevzu tabi. yerine göre, durum değişebiliyor.
mal bir arkadaştır ama, seversiniz de bir yandan. hayatı zehir edebileceği gibi, hayatı komediye de çevirebilir.
örneğin elektrikler kesilmiştir. ma - mal arkadaş , maaa - mal arkadaşın akıllı arkadaşı
maaa - s.ktir yaa, filmin en güzel yerinde gitti lan..
ma - olsun, yarın emreden öğreniriz nasıl bittiğini.
maaa - gerizekalı, emre alt katta oturuyor.
ma - !?? doğru lan..
ya da ne bileyim. mal arkadaş bulmaca çözüyor. olaylar gelişir ;
ma - olum bir nota diyo lan. m ile başlıyor.
maa - dalgamı geçiyon lan, onu da mı bilmiyosun amk yaa.
ma - ne bilim lan ben ?
maa - öküzsün olum öküz. möööö ! (öküzlüğüne kasten möö denmiştir)
ma - tamam lan tamam.
ertesi gün bi bakarsınız, bulmaca çözülmüştür. incelersiniz. bir nota : mö !
mal da olsa, arkadaştır işte.
mal bir arkadaştır ama, seversiniz de bir yandan. hayatı zehir edebileceği gibi, hayatı komediye de çevirebilir.
örneğin elektrikler kesilmiştir. ma - mal arkadaş , maaa - mal arkadaşın akıllı arkadaşı
maaa - s.ktir yaa, filmin en güzel yerinde gitti lan..
ma - olsun, yarın emreden öğreniriz nasıl bittiğini.
maaa - gerizekalı, emre alt katta oturuyor.
ma - !?? doğru lan..
ya da ne bileyim. mal arkadaş bulmaca çözüyor. olaylar gelişir ;
ma - olum bir nota diyo lan. m ile başlıyor.
maa - dalgamı geçiyon lan, onu da mı bilmiyosun amk yaa.
ma - ne bilim lan ben ?
maa - öküzsün olum öküz. möööö ! (öküzlüğüne kasten möö denmiştir)
ma - tamam lan tamam.
ertesi gün bi bakarsınız, bulmaca çözülmüştür. incelersiniz. bir nota : mö !
mal da olsa, arkadaştır işte.
27-28 li yaşlara ulaşan insanların ara sıra yaptığı eylemdir. 80 li yıllarda doğanların yaptığıdır da diyebiliriz.
belki diğer yıllarda doğanlar da yapıyor olabilir. ben kendimden pay biçiyorum. öyleyim ben..
orhan gencebay, ibrahim tatlıses meşhurken çocuktunuz. o adamlar altın çağlarındaydılar. trt 1 vardı sadece. sonra yavaş yavaş değişen çağa ayak uyduran nesil oldunuz daha sonra. yonca evcimik en popüler sanatçı oldu. sonra tarkan. hatunla öpüşmek dahi ölümcül bir heyecanken, ilk buluşmada yatağa girmek eylemi hasıl olmaya başladı ! düşünsene aradaki farkı !
yıllar yıllar sonra, sen yaşlanmışsın. gencecik çocuklar gelip sana ultranet diye bişeyden bahsediyorlar. internetin gelişmiş hali. ordan interaktif sitelere üye oluyorlar filan. bön bön bakacaksın ! ah ulan diyeceksin!
kötü şey yaşlanmak. ahanda şuraya yazıyorum. yaşlanmak istemiyorum ben. benden küçüklerin bişeyleri becerdiğini ve onların becerdikleri şeyi benim kafam almamaya başladığı zaman ölmek istiyorum. mümkünse trafik kazası olsun.
bu sözlük ölünce de var olacak. bu yazdıkların. burada kalacak. düşünsene.
afedersin ; amına koyim böyle bir düşüncenin. ölmek ne garip şey anne !
şimdi nefes alıyosun, ama sen ne kadar istesen de nefes almayacak bu hain beden !
öyle ya da böyle ölüm gerçeği. e ! nolcak şimdi?
belki diğer yıllarda doğanlar da yapıyor olabilir. ben kendimden pay biçiyorum. öyleyim ben..
orhan gencebay, ibrahim tatlıses meşhurken çocuktunuz. o adamlar altın çağlarındaydılar. trt 1 vardı sadece. sonra yavaş yavaş değişen çağa ayak uyduran nesil oldunuz daha sonra. yonca evcimik en popüler sanatçı oldu. sonra tarkan. hatunla öpüşmek dahi ölümcül bir heyecanken, ilk buluşmada yatağa girmek eylemi hasıl olmaya başladı ! düşünsene aradaki farkı !
yıllar yıllar sonra, sen yaşlanmışsın. gencecik çocuklar gelip sana ultranet diye bişeyden bahsediyorlar. internetin gelişmiş hali. ordan interaktif sitelere üye oluyorlar filan. bön bön bakacaksın ! ah ulan diyeceksin!
kötü şey yaşlanmak. ahanda şuraya yazıyorum. yaşlanmak istemiyorum ben. benden küçüklerin bişeyleri becerdiğini ve onların becerdikleri şeyi benim kafam almamaya başladığı zaman ölmek istiyorum. mümkünse trafik kazası olsun.
bu sözlük ölünce de var olacak. bu yazdıkların. burada kalacak. düşünsene.
afedersin ; amına koyim böyle bir düşüncenin. ölmek ne garip şey anne !
şimdi nefes alıyosun, ama sen ne kadar istesen de nefes almayacak bu hain beden !
öyle ya da böyle ölüm gerçeği. e ! nolcak şimdi?
kesinlikle yurdum trafik polisidir. olay bu akşam manisada yaşanmıştır ;
şehrin ankara tarafına çıkışında çevirme yapılmaktadır ve ben çevirmenin aksi yönünden şehre girmekteyimdir. tesadüfen iki arkadaşımın polislerle tartıştığını görünce durdum. yanlarına gittim. arkadaş dediysem, mahalleden tanıdığım genç delikanlılar.
- hayırdır irfan ne oldu ?
+ abi bir bira aldık, yarısını ben içtim yarısını ali içti. %57 promil çıkıyor, 550 ytl ceza yazdılar, ehliyeti de alacaklar.
- lan olum, yarım birayla nasıl çıkar o kadar?
+ abi ne bileyim ya. ( neredeyse ağlayacak bu arada )
- tamam. makbuzu imzalama. hastane raporu iste. hadi çabuk.
arkadaş gider. polislere hastane raporu almak istediğini bildirir. polislerden gelen cevap ;
- kanun değişti. hastanede de alkollü çıkarsan beşbin beşyüz ytl ceza yazılacak, bizden söylemesi.
hal böyle olunca bir polis arkadaşı aradım. "yok öyle bişey, gidin hastaneye" dedi.
ısrarla hastaneye gitmek istedik. belki etkisi olur diye, hastaneye götürecek ekibi beklerken arkadaşa bir şişe limonlu soda içirdim. nitekim hastaneye gidildi. ve sonuç ; alkol oranı % 10 !!!
ceza iptal, ehliyet geri alınır ve polislerden hiçbir tepki yok.
bu nasıl bir mantık, nasıl bir polis teşkilatı, nasıl bir anlayış, çözebilmiş değilim. tesadüfen görmesem, acımadan geçirecekler elemana. bir o kadar da ceza.
vurmadıklarına şükretmek lazım galiba.
şehrin ankara tarafına çıkışında çevirme yapılmaktadır ve ben çevirmenin aksi yönünden şehre girmekteyimdir. tesadüfen iki arkadaşımın polislerle tartıştığını görünce durdum. yanlarına gittim. arkadaş dediysem, mahalleden tanıdığım genç delikanlılar.
- hayırdır irfan ne oldu ?
+ abi bir bira aldık, yarısını ben içtim yarısını ali içti. %57 promil çıkıyor, 550 ytl ceza yazdılar, ehliyeti de alacaklar.
- lan olum, yarım birayla nasıl çıkar o kadar?
+ abi ne bileyim ya. ( neredeyse ağlayacak bu arada )
- tamam. makbuzu imzalama. hastane raporu iste. hadi çabuk.
arkadaş gider. polislere hastane raporu almak istediğini bildirir. polislerden gelen cevap ;
- kanun değişti. hastanede de alkollü çıkarsan beşbin beşyüz ytl ceza yazılacak, bizden söylemesi.
hal böyle olunca bir polis arkadaşı aradım. "yok öyle bişey, gidin hastaneye" dedi.
ısrarla hastaneye gitmek istedik. belki etkisi olur diye, hastaneye götürecek ekibi beklerken arkadaşa bir şişe limonlu soda içirdim. nitekim hastaneye gidildi. ve sonuç ; alkol oranı % 10 !!!
ceza iptal, ehliyet geri alınır ve polislerden hiçbir tepki yok.
bu nasıl bir mantık, nasıl bir polis teşkilatı, nasıl bir anlayış, çözebilmiş değilim. tesadüfen görmesem, acımadan geçirecekler elemana. bir o kadar da ceza.
vurmadıklarına şükretmek lazım galiba.
bela mıknatısı gibiyim. nerde bela varsa gelir bana yapışır, ya da bela nerdeyse ben gider ona yapışırım !
ha, tatlısını bulunca, o belaya şükrederim ; o ayrı !
ha, tatlısını bulunca, o belaya şükrederim ; o ayrı !
gir kanıma
gibi geliyor bana
goshenit
bu kadar olur.
gibi geliyor bana
goshenit
bu kadar olur.
(bkz: gibi geldi ona)
kendisi ile ilgili müthiş fantezilerim var. onu kaşıkla değil, çok çeşitli yeme şekilleri var. uuuu beybii..
nasip !
nasip !
hele bi seks olsun da aga, sonrasını düşünürüz. seksi bulduk da, sonrası kaldı. te allaaam ya !
acaip çalışma şekliyle, çalışma sesiyle dikkat çeken, çoğumuzun çocukluğundan hatırlayabileceği kamyon markası. ingiliz yapımıydı yanılmıyorsam.
nickini ilk gördüğümde optikkaasikki gibi anlamsız bir şekilde değerlendirip, "ne demeye çalışıyor acaba" diye 1-2 saniye düşünüp daha sonra aniden "ne olacak bu ülkenin hali" diye ayrı düşüncelere dalmıştım.
fekat dikkatli okuyunca optik kağıttaki a şıkkı gibi ilginç bir seçenek farkettim ve hemen işaretledim. süper. takip edilesi..
fekat dikkatli okuyunca optik kağıttaki a şıkkı gibi ilginç bir seçenek farkettim ve hemen işaretledim. süper. takip edilesi..
ne iştir anlamadım ama bu adamın da kafası normal çalışmıyor desem yeri var. eski bedford kamyonlar vardı bilen bilir. normal arabalar gibi "gırgırgırgırgır" çalışmaz, "gırrın gırrın, gırrın" şeklinde saçmasapan tarif ettiğim gibi çalışırdı ama çok sağlam yol alırdı. bedford gibi bu.
sözlük için sarfettiği eforu da görmezden gelmeyelim. ben gelmedim şahsen.
sözlük için sarfettiği eforu da görmezden gelmeyelim. ben gelmedim şahsen.
öncelikle hoşgelmiş arkadaşımız a.k.
bu arkadaşın okuduğum son 3 entrysinin sonunda noktalama işareti olarak a.k vardı, dikkatimi çekti a.k.
umarız bu alışkanlığı diğer yazarlara bulaştırmadan bırakır a.k.
tekrardan hoşgelmiş a.k.
bu arkadaşın okuduğum son 3 entrysinin sonunda noktalama işareti olarak a.k vardı, dikkatimi çekti a.k.
umarız bu alışkanlığı diğer yazarlara bulaştırmadan bırakır a.k.
tekrardan hoşgelmiş a.k.
sırf dünyanın bok yemesi aga. dünya ölümlü olunca, biz de ölümlü sayıldık !
yıllar yılllllaaaar evvel üye olmama rağmen, şifremi unutmamla yazar olamadığım, yeni üyelik alıp yazar olmayı beklerken sıkıldığım sözlük. üste para verseler istemem şimdi yazarlık felan ! samimiyeti de kestim, merhaba merhaba o kadar !
nedir lan bu? yok çömez modu, yok uçak modu ! jennifer anistona bile o kadar emek versem şimdi çocuklarımın anasıydı.
ne biçim bir nazlanma çeşididir bu yahu ?
orada yazar olmayı beklerken uludağ harici klonlarda moderatör, operatör, admin, odmin, gudmin yemediğim kürrek kalmadı. bir orada yazar olamadık. tüm türkiye yazar oldu, biz yine açıktayız. skertirim böyle aşkın ızdırabını.
dediğim gibi, merhaba merhaba, o kadar.
neticede ben nasılsa yazıyorum, sen nasılsa yazılıyor ve okunuyorsun, ama eksik olan sensin sevgili ekşi. yazdıklarım sende mevcut değil. iyi ya da kötü, sonuçta sende ben yazmıyorum ve kaybeden ben değilim.
eskiden olsa havası da vardı ;
- ben ekşide yazarım ..
+ ciddi mi lan, valla mı, bak şimdi sana veresim geldi..
gibi örneklemeler vardı evvelden..
ya şimdi?
- ben ekşide yazarım..
+ ben de .
+ ben de ..
+ ben de ..
eskidendi o cazibe. artık tahrik olmuyorum senden. hadi canım..
(bkz: yürrrüüü anca gidersin)
nedir lan bu? yok çömez modu, yok uçak modu ! jennifer anistona bile o kadar emek versem şimdi çocuklarımın anasıydı.
ne biçim bir nazlanma çeşididir bu yahu ?
orada yazar olmayı beklerken uludağ harici klonlarda moderatör, operatör, admin, odmin, gudmin yemediğim kürrek kalmadı. bir orada yazar olamadık. tüm türkiye yazar oldu, biz yine açıktayız. skertirim böyle aşkın ızdırabını.
dediğim gibi, merhaba merhaba, o kadar.
neticede ben nasılsa yazıyorum, sen nasılsa yazılıyor ve okunuyorsun, ama eksik olan sensin sevgili ekşi. yazdıklarım sende mevcut değil. iyi ya da kötü, sonuçta sende ben yazmıyorum ve kaybeden ben değilim.
eskiden olsa havası da vardı ;
- ben ekşide yazarım ..
+ ciddi mi lan, valla mı, bak şimdi sana veresim geldi..
gibi örneklemeler vardı evvelden..
ya şimdi?
- ben ekşide yazarım..
+ ben de .
+ ben de ..
+ ben de ..
eskidendi o cazibe. artık tahrik olmuyorum senden. hadi canım..
(bkz: yürrrüüü anca gidersin)
8 yıl süren motosiklet sevdamdan vazgeçip, otomobil konusunda tecrübe kazanmam için aldığım ilk arabam... hacı macı, süper anlaştığımız bir arabaydı kendisi. pek öyle molla filan da takılmıyordu. gördüğü her arabaya arkadan geçiriyordu şerefsiz.
ama yedek parça sıkıntısı olmayan bir arabaydı en azından. mahalle bakkalında bile parçası vardı mesela. arkadan geçirdiği bir arabada hasar iki bin ytl filan olurken, kendisinde 100 ytl ile bu hasarı onarabiliyorduk mesela.
her amaca uygundu bu araba. yağmur yağdığında farlarının içinde japon balığı besleyebilecek kapasitesi vardı !
ama çok severdim yine de..
kendisini "eskiyen arabaları 4 bin ytl fiyatla piyasadan çeken devlete" verirken, arkasından az bakmadım değil. ne de güzel kaçıyordu oysa kuşadası yollarında.
velhasıl kelam, iyi arabaydı çapına göre..
dipnot : 124 rakamı, motor silindir hacminden ileri gelir. 1300 cc olarak lanse edilse de, orjinal motor kapasitesi 1240 cc civarlarındadır.
ama yedek parça sıkıntısı olmayan bir arabaydı en azından. mahalle bakkalında bile parçası vardı mesela. arkadan geçirdiği bir arabada hasar iki bin ytl filan olurken, kendisinde 100 ytl ile bu hasarı onarabiliyorduk mesela.
her amaca uygundu bu araba. yağmur yağdığında farlarının içinde japon balığı besleyebilecek kapasitesi vardı !
ama çok severdim yine de..
kendisini "eskiyen arabaları 4 bin ytl fiyatla piyasadan çeken devlete" verirken, arkasından az bakmadım değil. ne de güzel kaçıyordu oysa kuşadası yollarında.
velhasıl kelam, iyi arabaydı çapına göre..
dipnot : 124 rakamı, motor silindir hacminden ileri gelir. 1300 cc olarak lanse edilse de, orjinal motor kapasitesi 1240 cc civarlarındadır.
bu konuyla alakalı olarak manyak hazırlık yaptım.
birincisi bilgi sözlük yazarıyım.
ikincisi kaç gece kaç gün olursa olsun sınır tanımadan tatile gitmeye hazırım.
üçüncüsü çift olmak için gereken ilk kişi olarak ben hazırım, öbürünü buluruz.
dördüncüsü otel hazır.
e daha ne?
ısrarlara dayanamayarak gidicem anlaşılan.
bak kazanamazsam var ya, çifti çubuğu arabayı tarlayı satarım, o otele gelirim tatile. gönderdiğiniz çifti rahatsız ederim, bela olurum, zehir ederim o tatili.
(bkz: bildiğin tehdit)
birincisi bilgi sözlük yazarıyım.
ikincisi kaç gece kaç gün olursa olsun sınır tanımadan tatile gitmeye hazırım.
üçüncüsü çift olmak için gereken ilk kişi olarak ben hazırım, öbürünü buluruz.
dördüncüsü otel hazır.
e daha ne?
ısrarlara dayanamayarak gidicem anlaşılan.
bak kazanamazsam var ya, çifti çubuğu arabayı tarlayı satarım, o otele gelirim tatile. gönderdiğiniz çifti rahatsız ederim, bela olurum, zehir ederim o tatili.
(bkz: bildiğin tehdit)
namaz kılmış, oruç tutmuş, kedi kesmiş, kurban kesmiş ya da ne halt yemiş olursa olsun !
bildiğim tek şey, dinimizde "af" kelimesi tam manasıyla yerini bulmaktadır. şimdi bana hocaefendi muamelesi yapmayın, ama topyekün dinsiz de değilim. dedem, vakt-i zamanında kulağımı çeke çeke, kıçımda çubuk kıra kıra göndermişti kurslara felan.
bildiğim bir hikaye var.
peygamberimiz zamanında fahişelik yapan bir kadın vefat etmiş.
- işte bu kadın cennete gitti
demiş peygamberimiz. millet şaşırmış tabi. demişler ki ;
- nasıl olur bu ?
cevaplamış peygamberimiz ;
- bu kadın, susuzluktan ölmek üzere olan bir köpek için, kova ya da benzeri bir şey bulamayınca ayağındaki "terlikle" kuyudan su çekip binbir zahmetle o köpeğe içirdi.
bak, o kadar deli doluyum, gerzeklik yaptığım da görülmüştür. salaklık yaptığım da her daim bilinen şeyler arasındadır. ve fakat, siz siz olun, insanları meslekleriyle, dinleriyle, cartıyla curtuyla herhangi bir kefeye koymayın.
insanlık kıstasları bunlar değil. insanlık kıstasları, "insanlık maharetleriyle" belli olur. bir de bırakın, onun hakkında gerekeni allah düşünsün. sen kendini düşün aga. o belki bi köpeğe su vermiştir !
ya sen ?
bildiğim tek şey, dinimizde "af" kelimesi tam manasıyla yerini bulmaktadır. şimdi bana hocaefendi muamelesi yapmayın, ama topyekün dinsiz de değilim. dedem, vakt-i zamanında kulağımı çeke çeke, kıçımda çubuk kıra kıra göndermişti kurslara felan.
bildiğim bir hikaye var.
peygamberimiz zamanında fahişelik yapan bir kadın vefat etmiş.
- işte bu kadın cennete gitti
demiş peygamberimiz. millet şaşırmış tabi. demişler ki ;
- nasıl olur bu ?
cevaplamış peygamberimiz ;
- bu kadın, susuzluktan ölmek üzere olan bir köpek için, kova ya da benzeri bir şey bulamayınca ayağındaki "terlikle" kuyudan su çekip binbir zahmetle o köpeğe içirdi.
bak, o kadar deli doluyum, gerzeklik yaptığım da görülmüştür. salaklık yaptığım da her daim bilinen şeyler arasındadır. ve fakat, siz siz olun, insanları meslekleriyle, dinleriyle, cartıyla curtuyla herhangi bir kefeye koymayın.
insanlık kıstasları bunlar değil. insanlık kıstasları, "insanlık maharetleriyle" belli olur. bir de bırakın, onun hakkında gerekeni allah düşünsün. sen kendini düşün aga. o belki bi köpeğe su vermiştir !
ya sen ?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?