belli araliklarla ekranlarda arz-ı endam eyleyen fakat asla eski tadini veremeyen bundan oturu de izlenmeyen ve devami gelemeyen programdir.
gobeginde baklava dilimi olan adamlarin haliyle gerceklestiremeyecegi eylem oldugundan, onlardan korkulup korkulmayacagini sorgulatan cumledir. evet.
vecihi kiz istemek icin bir kez daha asindirir evin kapisini...
vecihi: efendim ziyaretimin sebebine gelelim.
yasar: hic gelmeyelim, ben senin niye geldigini biliyorum.
vecihi: sahi mi? niye geldim bakayim?
yasar: kizimi isteyeceksin yine.
vecihi: evet, nerden bildin?
yasar: be adam, bu kacinci isteyisin? ben sana kiz ver-mem.
vecihi: ve-rir-si-niz.
yasar: vermem.
vecihi: verirsiniz.
yasar: vermeeeeeeeeeeeeeeeeeem.
vecihi: verirsiniiiiiiiiiiiiiiz.
yasar: vermem yahu. allah allah. senin gibi deliye kiz verilir mi?
vecihi: aaaa aman yasar bey, benim nerem deli?
yasar: sen degil misin boyuna evimin uzerinde ucakla vıır vıır diye dolasan? evimi tepemize yikacaksin arkadas.
vecihi: cok haklisiniz efendim. ben de sizin yerinizde olsam vermem.
yasar: haaa. peki oyleyse niye istiyorsun?
vecihi: ne istiyorum efendim?
yasar: kizimi istemiyor musun?
vecihi: aman efendim siz verdikten sonra niye istemeyeyim? opeyim... muuahh.
yasar: birak. nezaket, nezaket! bu adam beni deli edecek!
vecihi: aaaa yasar bey, deli dediniz de aklima bir deli fikrasi geldi. bakin anlatayim cok komik. ee efendim delinin biri bir gun... puuhahaha... hay allah. eeee efendim delinin biri bir gun... ahahahaha... delinin biri birrrr hahahahaha.... anlatamiycam, anlatamiycaamm...
yasar: yahu alin su deliyi basimdan.
fikret: aman birak baba anlatsin, cok komik.
yasar: sus bakayim. zaten bu deliyi benim basima sen sardin.
vecihi: israr etmeyin fikret hanim. belki babaniz deli fikrasindan hoslanmiyor.
yasar: haaaa, eveeett.
vecihi: o zaman ben bir sarki soyleyeyim isterseniz.
vecihi: efendim ziyaretimin sebebine gelelim.
yasar: hic gelmeyelim, ben senin niye geldigini biliyorum.
vecihi: sahi mi? niye geldim bakayim?
yasar: kizimi isteyeceksin yine.
vecihi: evet, nerden bildin?
yasar: be adam, bu kacinci isteyisin? ben sana kiz ver-mem.
vecihi: ve-rir-si-niz.
yasar: vermem.
vecihi: verirsiniz.
yasar: vermeeeeeeeeeeeeeeeeeem.
vecihi: verirsiniiiiiiiiiiiiiiz.
yasar: vermem yahu. allah allah. senin gibi deliye kiz verilir mi?
vecihi: aaaa aman yasar bey, benim nerem deli?
yasar: sen degil misin boyuna evimin uzerinde ucakla vıır vıır diye dolasan? evimi tepemize yikacaksin arkadas.
vecihi: cok haklisiniz efendim. ben de sizin yerinizde olsam vermem.
yasar: haaa. peki oyleyse niye istiyorsun?
vecihi: ne istiyorum efendim?
yasar: kizimi istemiyor musun?
vecihi: aman efendim siz verdikten sonra niye istemeyeyim? opeyim... muuahh.
yasar: birak. nezaket, nezaket! bu adam beni deli edecek!
vecihi: aaaa yasar bey, deli dediniz de aklima bir deli fikrasi geldi. bakin anlatayim cok komik. ee efendim delinin biri bir gun... puuhahaha... hay allah. eeee efendim delinin biri bir gun... ahahahaha... delinin biri birrrr hahahahaha.... anlatamiycam, anlatamiycaamm...
yasar: yahu alin su deliyi basimdan.
fikret: aman birak baba anlatsin, cok komik.
yasar: sus bakayim. zaten bu deliyi benim basima sen sardin.
vecihi: israr etmeyin fikret hanim. belki babaniz deli fikrasindan hoslanmiyor.
yasar: haaaa, eveeett.
vecihi: o zaman ben bir sarki soyleyeyim isterseniz.
insanin sinirli anina denk geldiginde tuylerini diken diken eden berbat ses.
cagan irmakin izleyip hayran kaldiginin efsaneler arasinda oldugu kisa film.
bir adamin yakisikli olmadan nasil bu denli karizmatik olabileceginin canli kanitidir efendim.
ruh hastasi bir hocaya denk geldiginizde donem boyunca sanki baska dersiniz yokmus gibi surekli etkinlik, proje, sunum, dosya gibi sacmaliklarla sizi bitirecek ve caniniza okuyacak formasyon dersi.
insani ust uste dinlediginde bunalima sokabilecek bir yildiz tilbe parcasi.
beraberinde siseleri devirten enfes bir sarki. hani bazi sarkilar vardir, dinlerken gozlerinizi kapattiginizda sarkida anlatilan olayi yasarsiniz. bu sarkiyi dinlerken gozlerinizi kapattiginizda da usul usul esen bir ruzgari ve beraberinde getirdigi o deniz, yosun ve raki karisimi leziz kokuyu almaniz mumkundur. lezizdir. tadi damakta kalir, tekrar ve tekrar dinlenir.
alkol alimina baslanmasini saglayan anahtar sozcuktur.
-eveeet, icelim guzelleselim.
baslangic noktasi budur sanki muhabbetin. agziyla icemeyen kimi insanlar vardir ki, bunlar cok guzellesir ve cekilmez olurlar. halbuki buradaki guzelleselim sozcugu kainat guzeli olalim manasini tasimaz. azicik guzel olmak muhabbetin doyumsuz olmasini destekler. yavas ve saglam icmek, guzelligi yavas yavas yakalamak kivamdir. haydi bakalim o zaman;
(bkz: icelim guzelleselim)
-eveeet, icelim guzelleselim.
baslangic noktasi budur sanki muhabbetin. agziyla icemeyen kimi insanlar vardir ki, bunlar cok guzellesir ve cekilmez olurlar. halbuki buradaki guzelleselim sozcugu kainat guzeli olalim manasini tasimaz. azicik guzel olmak muhabbetin doyumsuz olmasini destekler. yavas ve saglam icmek, guzelligi yavas yavas yakalamak kivamdir. haydi bakalim o zaman;
(bkz: icelim guzelleselim)
sozluk kurallarini benden ogrenmekten iyidir. kesinlikle.
muazzam bir erkek parfumu. fakat cok guzel kokmasi vesilesiyle bayanlar tarafindan da kullanilmaktadir. en kalici parfum oldugu da soylenceler arasindadir.
ayn-$ln-kaf
ahir zaman asklari...
yasadiklarini uc harften ibaret gorenler, cozemezler gizini...
bilmezler ki aynin ici cennet, $lnin ici cehennem ve kafin ici de araftir.
bu gece yildizlari saymadim senin icin.
uykusuzlari saydim; sevdasindan, derdinden, dermanindan yada bilemedigim turlu imtihanindan dolayi gozlerini kapatamayanlari saydim bu gece.
etrafinda pervanelerin seyr-u seferini gordugum ne kadar sule-fesan varsa, sana yaktim...
zordu inan, tum isiklarini sondurmusken bana; debdebesiyle tir tir titredigim atesler yakmak sana…
bu imkansizlik huznunun dehlizlerinde kaybolarak, icimdeki bitimsiz korkuyla bagirarak dokmuyorum sahipsiz benligimi yaradana...
hafi bir zincirle dugumluyorum dilimi. cozulurse yanacagim sanki, eriyecek ve biteceksin sen de, tasidigim can gibi...
haliyle sakinlesmis, kal ehlince vazgecmis lakin hal ehlince sabr-i sukuna ermis bir asigin gordugudur gozlerim...
simdi, ne bilecek bakip da gormeyen ehl-i kibir, sevgilinin gamzesiyle gam/zede asigin halini?
sevgili katinda yas tuketmek demek, demirden havanlarda sabirdan nehir kenarlarinda dovulmek, yumusamak ve dahi temizlenmek demek.
her gundogumunda yusuf’u kaybedip ve her gun batiminda yeniden bulmak lakin ne feryad edip aglamak ne de sevincten çilgina donmek demek...
o belde-i mukaddeste bulunmak demek, her cark edisinde yalan dunyanin, asude bir mesk-i hayale dalip; ruhu bedenden ayirmak, seyreylemek hikmet deryasina caglayan nehirleri ve dahi kaybolmak sularinda ama asla bogulmamak demek.
ahir zaman asklari...
yasadiklarini uc harften ibaret gorenler, cozemezler gizini...
bilmezler ki ayn’in ici cennet, $ln’in ici cehennem ve kaf’in ici de araftir. cennete gonullu surgun, metrelerce kuyrukla girenler, sira askin cehennemine geldiginde kosarak kacarlar. lutuf penceresini acamadan yola koyulurlar...
ve araf...
ah araf! ah kaf daginin gizi ve zumrud-u ankanin varisi...
ne tatli dil, ne sert bakis. ne gercek ne yalan. ne var ne yok...
araf gozlerin gibi, benim arafim senin adin...
iste araf..
ve iste;
ayn...
$ln...
kaf...
ahir zaman asklari...
yasadiklarini uc harften ibaret gorenler, cozemezler gizini...
bilmezler ki aynin ici cennet, $lnin ici cehennem ve kafin ici de araftir.
bu gece yildizlari saymadim senin icin.
uykusuzlari saydim; sevdasindan, derdinden, dermanindan yada bilemedigim turlu imtihanindan dolayi gozlerini kapatamayanlari saydim bu gece.
etrafinda pervanelerin seyr-u seferini gordugum ne kadar sule-fesan varsa, sana yaktim...
zordu inan, tum isiklarini sondurmusken bana; debdebesiyle tir tir titredigim atesler yakmak sana…
bu imkansizlik huznunun dehlizlerinde kaybolarak, icimdeki bitimsiz korkuyla bagirarak dokmuyorum sahipsiz benligimi yaradana...
hafi bir zincirle dugumluyorum dilimi. cozulurse yanacagim sanki, eriyecek ve biteceksin sen de, tasidigim can gibi...
haliyle sakinlesmis, kal ehlince vazgecmis lakin hal ehlince sabr-i sukuna ermis bir asigin gordugudur gozlerim...
simdi, ne bilecek bakip da gormeyen ehl-i kibir, sevgilinin gamzesiyle gam/zede asigin halini?
sevgili katinda yas tuketmek demek, demirden havanlarda sabirdan nehir kenarlarinda dovulmek, yumusamak ve dahi temizlenmek demek.
her gundogumunda yusuf’u kaybedip ve her gun batiminda yeniden bulmak lakin ne feryad edip aglamak ne de sevincten çilgina donmek demek...
o belde-i mukaddeste bulunmak demek, her cark edisinde yalan dunyanin, asude bir mesk-i hayale dalip; ruhu bedenden ayirmak, seyreylemek hikmet deryasina caglayan nehirleri ve dahi kaybolmak sularinda ama asla bogulmamak demek.
ahir zaman asklari...
yasadiklarini uc harften ibaret gorenler, cozemezler gizini...
bilmezler ki ayn’in ici cennet, $ln’in ici cehennem ve kaf’in ici de araftir. cennete gonullu surgun, metrelerce kuyrukla girenler, sira askin cehennemine geldiginde kosarak kacarlar. lutuf penceresini acamadan yola koyulurlar...
ve araf...
ah araf! ah kaf daginin gizi ve zumrud-u ankanin varisi...
ne tatli dil, ne sert bakis. ne gercek ne yalan. ne var ne yok...
araf gozlerin gibi, benim arafim senin adin...
iste araf..
ve iste;
ayn...
$ln...
kaf...
sesi solugu kesilen radyo.
(bkz: biri calsa da dinlesek)
(bkz: biri calsa da dinlesek)
söyle birsey olsa gerek;
msn den engellendigini zanneden yahut gercekten engellenen kisinin, engelleyen ya da engellemeyen kisi tarafindan houston araciligi ile rahatsiz edilmesi sonucu ortaya cikan durum.
msn den engellendigini zanneden yahut gercekten engellenen kisinin, engelleyen ya da engellemeyen kisi tarafindan houston araciligi ile rahatsiz edilmesi sonucu ortaya cikan durum.
turkce cevrimi alacakaranlik, orjinal adi twilight olan roman serisinin bas kahramanidir kendisi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?