enteresan filmdir. kötü adamı destekledim.
ea sports tarafından piyasaya sürülmüş en berbat futbol oyunu olabilir.
biz fifayı simülasyon olduğu için sevdik sen gidip ne yaptın ? oyunu biraz da değil, tamamen arcade tarzına çevirdin.
ama adamalara da hak vermiyor değilim. her yenilginin ardından ea'yi mail yağmuruna tutan veletler var, hızlandırın şu oyunu, paslarım gitmiyor gibi bir çok şikayet aldıklarını biliyoruz.
bu yıl da fifa15 oynayacağız ne yapalım.
Edit: imla oğlu imla.
biz fifayı simülasyon olduğu için sevdik sen gidip ne yaptın ? oyunu biraz da değil, tamamen arcade tarzına çevirdin.
ama adamalara da hak vermiyor değilim. her yenilginin ardından ea'yi mail yağmuruna tutan veletler var, hızlandırın şu oyunu, paslarım gitmiyor gibi bir çok şikayet aldıklarını biliyoruz.
bu yıl da fifa15 oynayacağız ne yapalım.
Edit: imla oğlu imla.
dinin yaygın olması ülkenin bütünüyle müslüman olması anlamına gelmez. bu cümleyi genellikle ak partiye gönül vermiş arkadaşlarımız kullanmaktadır.
bok gibi geçmesini temenni ediyorum.
4k desteği olup 4k sürücü desteği olmayan bir garip konsoldur kendisi.
şu dizinin yarattığı atmosferi ve gerçeğe yakınlığı başka hiç bir dizide/filmde görmedim. izleyin izlettirin.
siyasetten nefret edilmesi için gereken nedenlerden birisidir.
premier ligin en keyif veren takımıdır. özellikle son liverpool maçı bunları kanıtlar nitelikte.
her köyün meşhur cinci hocası olur. bizimde işini layıkıyla yapan yeri geldiğinde yakınlarına kıyak geçen bir cinci hocamız vardı.
hoca sadece cin bulaşması,büyü gibi vakalara bakmıyor biraz duyarlı olacak ki hafta içi her akşam belli kalabalık oluştuğu takdirde allah'ın 99 ismi veya farklı dualar ile sohbet yapıyordu. aslında bunun farklı bir ismi vardır ama din konularına uzak olduğum için inanın bilmiyorum.
böyle bir sistemi vardı yani dualar eşliğinde üflenip, tükürülmek ücretsiz ama gönlünden koparsa at üç beş kuruş. fakat iş cin çıkarmata geldimi bir, iki bazen üç aylık bile tedavi süreci uyguluyordu. tabi ücretide yanılmıyorsam günlük ve aylık olarak planlanırdı.
annem dinine aşırı bağlı ve bir o kadarda cinlerden korkan birisi. bildiğiniz duyamadığı,göremediği veya bilmediği her şeyi cinlerin yaptığına lütfeder. bu vesiyleyle her gün hocanın yanına gidip cin çıkarma gibi seanslara katılmasakta duamızı alıp tanrının bizi koruduğunu düşünürdük.
uzun süre gittik okunduk. gerçekten uzun bir süre böyle geçti. annem her geçen günle okunan dualar ile kendini dokunulmaz birisi zannetmeye başladımıştı ki emel adında otuz yaşlarında zayıf bir bayan sohbetin ortasında yakınıyla içeri aceleyle daldı. kendisi o zamanlar süzebildiğim kadarıyla ağır alkolik ve edepsiz bir insandı. yanında gelen kişi akşamları intihara kalkıştığını ve bazen kendi kendine konuştuğunu söyledi. bunları söylerken bende,annemde yanındaydık. tabi böyle olunca annem şoklar geçiriyor. zaten konularda aşırı hassas iken bu vakaya canlı tanık olması onu iyice korkularına söz geçiremeyen birisi yaptı.
cinci hoca hastaya anında 2 aylık teşhiş koydu. 2 aylık süreçte her gün okunmak suretiyle içindeki cinleri çıkartacağını vaad etti. tabi alkol,sigara ve her türlü kötü alışkanlığı bırakması ayrıca başını kapatıp namaza başlamasıda bu şartlardan bazılarıydı. hastanın fazla seçeneği olmadığı için göt mahkum kabul etti. o akşam eve dönerken annem sözde tedavi sürecine tanıklık etmek istediğini söyledi ben o yaşımda tehlikeli olabileceğini (cinler içinden çıkıp bizim içimize girmesi gibi) ütopik olayların olacağını düşünerek ve birazda korkarak gitmememiz gerektiğini söyledim. ama ikna olmadı ertesi gün erkenden gittik.
cin çıkartma ve tedavinin ilk günü şu şekilde başladı. emel gözlerini kapattı, bağdaş kurdu ve hocanın 99 ismi zikretmesiyle beraber anında farklı birisine dönüştü.
farklından kastım tabiki fiziksel değil. bağırmaya başladı ' bırakın beniii ' , 'hocanın ismini sayıklayarak öldürmekle tehditler' ... bunun gibi inanan bir insanın gördüğü vakit korkacağı olaylar yaşandı. hoca isimleri yüksek sesle okudukça emel o kadar bağırıyordu. tabi bağıran içindeki üç harfli olarak adlandırılan soyut varlıktı.
bu arada bende 11-12 yaşlarındaydım yaşadığım korkular hala zihnimden silinmedi.ilk günlerde çoğu kişi inanılmaz şoklar geçirdi. bu olay karşısında korkudan köyden taşınanmı ararsın, yoksa hoca ile tüm bağlantılarını kesenmi ararsın çok büyük çalkantı yaşandı.
ama bunlara rağmen ben ve annem ve yanılmıyorsam 5-6 kişi daha iki aylık tedavi sürecinin bir ayına devamsızlık yapmadan katıldık. bu olaylar her gün kendini tekrar etti. emel gündüzleri normal geceleri içine cin giren bir insandı gözümüzde.
bu süreçte hatırladığım ufak detaylarda var. mesela içindeki cin yaklaşık 1000 yaşında olduğunu söylüyor ve yanmasının çok zor olduğunu ısrarla ima ediyordu. ismide vardıda hatırlayamadım. söylediği üzere içinde bir değil dört beş tane daha cin varmış. hatta ve hatta birinin ismini yusuftu , kendisi kötü değil iyi cindi. o içine girdiği zaman süreki espriler yapar gülerdik.
böyle günler günleri kovaladı. tedavinin bitmesine 1 hafta kala bize haber geldi. ve haber aynen şu şekilde
'' emel ve arkadaşları istanbula gitmiş tekrar esi haline dönmüş (onların tabiriyle başı açık, zina ve orospuluk yapan) birisi olmuş. ''
biz şaşkınız kadın bu kadar dua yedi içinde 3*5 tane cin yaktı nasıl olurda tekrar eski haline döner dedik. bunları düşünmeye fırsat kalmadan emelin akıl hastası olduğu ortaya çıktı.
hoca bende bilmiyorum gibi kaçamak cevaplar ile kendini ayyuka çıkardı. kadının aklı yerinde değilki bulduğu parayı yatırmış hocaya biraz gittikten sonra baktı bizim gibi mallar inanıyor. sonrada makaraya vurmuş.
işin özü 2 aydır bizimle dalga geçiyormuş. aslında cinlerin içine girdiği falan yokmuş. ben o yaşımdayken dine şüphe duymaya başladım. tabiki bunların direk dine bağlantısı yok. ama olayların bu dereceye gelmesi benim kafamda din hakkında soru işaretleri bıraktı.
bu olaylar beni ateist yaparken annemi daha dinine bağlı hale getirdi. varın siz anlatın bu kadın laftan anlamıyor.
hoca sadece cin bulaşması,büyü gibi vakalara bakmıyor biraz duyarlı olacak ki hafta içi her akşam belli kalabalık oluştuğu takdirde allah'ın 99 ismi veya farklı dualar ile sohbet yapıyordu. aslında bunun farklı bir ismi vardır ama din konularına uzak olduğum için inanın bilmiyorum.
böyle bir sistemi vardı yani dualar eşliğinde üflenip, tükürülmek ücretsiz ama gönlünden koparsa at üç beş kuruş. fakat iş cin çıkarmata geldimi bir, iki bazen üç aylık bile tedavi süreci uyguluyordu. tabi ücretide yanılmıyorsam günlük ve aylık olarak planlanırdı.
annem dinine aşırı bağlı ve bir o kadarda cinlerden korkan birisi. bildiğiniz duyamadığı,göremediği veya bilmediği her şeyi cinlerin yaptığına lütfeder. bu vesiyleyle her gün hocanın yanına gidip cin çıkarma gibi seanslara katılmasakta duamızı alıp tanrının bizi koruduğunu düşünürdük.
uzun süre gittik okunduk. gerçekten uzun bir süre böyle geçti. annem her geçen günle okunan dualar ile kendini dokunulmaz birisi zannetmeye başladımıştı ki emel adında otuz yaşlarında zayıf bir bayan sohbetin ortasında yakınıyla içeri aceleyle daldı. kendisi o zamanlar süzebildiğim kadarıyla ağır alkolik ve edepsiz bir insandı. yanında gelen kişi akşamları intihara kalkıştığını ve bazen kendi kendine konuştuğunu söyledi. bunları söylerken bende,annemde yanındaydık. tabi böyle olunca annem şoklar geçiriyor. zaten konularda aşırı hassas iken bu vakaya canlı tanık olması onu iyice korkularına söz geçiremeyen birisi yaptı.
cinci hoca hastaya anında 2 aylık teşhiş koydu. 2 aylık süreçte her gün okunmak suretiyle içindeki cinleri çıkartacağını vaad etti. tabi alkol,sigara ve her türlü kötü alışkanlığı bırakması ayrıca başını kapatıp namaza başlamasıda bu şartlardan bazılarıydı. hastanın fazla seçeneği olmadığı için göt mahkum kabul etti. o akşam eve dönerken annem sözde tedavi sürecine tanıklık etmek istediğini söyledi ben o yaşımda tehlikeli olabileceğini (cinler içinden çıkıp bizim içimize girmesi gibi) ütopik olayların olacağını düşünerek ve birazda korkarak gitmememiz gerektiğini söyledim. ama ikna olmadı ertesi gün erkenden gittik.
cin çıkartma ve tedavinin ilk günü şu şekilde başladı. emel gözlerini kapattı, bağdaş kurdu ve hocanın 99 ismi zikretmesiyle beraber anında farklı birisine dönüştü.
farklından kastım tabiki fiziksel değil. bağırmaya başladı ' bırakın beniii ' , 'hocanın ismini sayıklayarak öldürmekle tehditler' ... bunun gibi inanan bir insanın gördüğü vakit korkacağı olaylar yaşandı. hoca isimleri yüksek sesle okudukça emel o kadar bağırıyordu. tabi bağıran içindeki üç harfli olarak adlandırılan soyut varlıktı.
bu arada bende 11-12 yaşlarındaydım yaşadığım korkular hala zihnimden silinmedi.ilk günlerde çoğu kişi inanılmaz şoklar geçirdi. bu olay karşısında korkudan köyden taşınanmı ararsın, yoksa hoca ile tüm bağlantılarını kesenmi ararsın çok büyük çalkantı yaşandı.
ama bunlara rağmen ben ve annem ve yanılmıyorsam 5-6 kişi daha iki aylık tedavi sürecinin bir ayına devamsızlık yapmadan katıldık. bu olaylar her gün kendini tekrar etti. emel gündüzleri normal geceleri içine cin giren bir insandı gözümüzde.
bu süreçte hatırladığım ufak detaylarda var. mesela içindeki cin yaklaşık 1000 yaşında olduğunu söylüyor ve yanmasının çok zor olduğunu ısrarla ima ediyordu. ismide vardıda hatırlayamadım. söylediği üzere içinde bir değil dört beş tane daha cin varmış. hatta ve hatta birinin ismini yusuftu , kendisi kötü değil iyi cindi. o içine girdiği zaman süreki espriler yapar gülerdik.
böyle günler günleri kovaladı. tedavinin bitmesine 1 hafta kala bize haber geldi. ve haber aynen şu şekilde
'' emel ve arkadaşları istanbula gitmiş tekrar esi haline dönmüş (onların tabiriyle başı açık, zina ve orospuluk yapan) birisi olmuş. ''
biz şaşkınız kadın bu kadar dua yedi içinde 3*5 tane cin yaktı nasıl olurda tekrar eski haline döner dedik. bunları düşünmeye fırsat kalmadan emelin akıl hastası olduğu ortaya çıktı.
hoca bende bilmiyorum gibi kaçamak cevaplar ile kendini ayyuka çıkardı. kadının aklı yerinde değilki bulduğu parayı yatırmış hocaya biraz gittikten sonra baktı bizim gibi mallar inanıyor. sonrada makaraya vurmuş.
işin özü 2 aydır bizimle dalga geçiyormuş. aslında cinlerin içine girdiği falan yokmuş. ben o yaşımdayken dine şüphe duymaya başladım. tabiki bunların direk dine bağlantısı yok. ama olayların bu dereceye gelmesi benim kafamda din hakkında soru işaretleri bıraktı.
bu olaylar beni ateist yaparken annemi daha dinine bağlı hale getirdi. varın siz anlatın bu kadın laftan anlamıyor.
namuslu olduğunu düşünmekten ziyade ölümden sonra sonsuz bir hayat yaşayacağına inanırlar. bu hayatı yaşamaları için başını örtmeleri zorlu kriterlerden sadece bir tanesidir. bence bu konu daha vahim.
oy kullanmak olabilir.
canıgönülden desteklediğim proje.
şu sıralar kariyer modunda b.dortmund ile yardırdığım oyun. bir aksilik olmazsa son 2 haftaya üçüncülüğü garintilemiş olarak gireceğim.
bir çeşit doğa olayı.
bu belgeseli bizim halkımıza izlettirmemiz lazım.
belki ufku açılır, sorgular, araştırır, şimdiye kadar doğru bildiklerini bir kenara bırakıp bilimin sunduğu gerçekler üzerinden kafa yorar.
belki ufku açılır, sorgular, araştırır, şimdiye kadar doğru bildiklerini bir kenara bırakıp bilimin sunduğu gerçekler üzerinden kafa yorar.
bazen denk geliyorum.
bir toplum nasıl intihar eder ? - celal şengör
ikinci oyunu duyurulmuş seridir. çıkış tarihi 2017 sonbahar olarak belirlenmiş.
süpriz ikinci oyunda sadece konsollar için piyasada olacak.
süpriz ikinci oyunda sadece konsollar için piyasada olacak.
rekabet kurumu,bilgisayar ve konsol oyunları alanlarında faaliyet gösteren firmalar hakkında yürütülen soruşturmanın sonuçlarını açıkladı.
Doğan Müzik Kitap Mağazacılık Pazarlama A.Ş.'ye 2.307.544,54 TL
Gold Teknoloji Marketleri San. ve Tic. A.Ş.'ye 1.489.549,58 TL
Kliksa İç ve Dış Ticaret A.Ş.'ye 1.192.116,00 TL
Vatan Bilgisayar San. ve Tic. A.Ş.'ye 10.363.565,71 TL
Aral Oyun Konsol ve Aksesuar Tic. A.Ş.'ye 863.538,50 TL
Türk Philips Ticaret A.Ş.'ye 1.255.290,42 TL
M.S. İstanbul İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti.'ye 5.776.015,29 TL
Teknosa İç ve Dış Ticaret A.Ş.'ye 9.181.876,58 TL + 7.651.563,82 TL
LG Electronics Tic. A.Ş.'ye 6.221.201,00 TL
Vestel Ticaret A.Ş.'ye 8.024.370,30 TL
rekabet kurumu sitesi http://www.rekabet.gov.tr/tr-TR/Guncel/Bilgisayar-ve-Konsol-Oyunlari-ile-Tuketici-Elektronigi-Urunleri-Alanlarinda-Faaliyet-Gosteren-11-Sirket-Hakkinda-Yurutulen-Sorusturma-Sonuclandi
2015 yılından bu yana elde edilen gelirler göz önüne alarak cezalar verilmiş. aral ithalatın en az miktarda ceza almasının sebebi muhtemelen bu.
edit:başlıkmı hatalı benmi çözemedim.
Doğan Müzik Kitap Mağazacılık Pazarlama A.Ş.'ye 2.307.544,54 TL
Gold Teknoloji Marketleri San. ve Tic. A.Ş.'ye 1.489.549,58 TL
Kliksa İç ve Dış Ticaret A.Ş.'ye 1.192.116,00 TL
Vatan Bilgisayar San. ve Tic. A.Ş.'ye 10.363.565,71 TL
Aral Oyun Konsol ve Aksesuar Tic. A.Ş.'ye 863.538,50 TL
Türk Philips Ticaret A.Ş.'ye 1.255.290,42 TL
M.S. İstanbul İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti.'ye 5.776.015,29 TL
Teknosa İç ve Dış Ticaret A.Ş.'ye 9.181.876,58 TL + 7.651.563,82 TL
LG Electronics Tic. A.Ş.'ye 6.221.201,00 TL
Vestel Ticaret A.Ş.'ye 8.024.370,30 TL
rekabet kurumu sitesi http://www.rekabet.gov.tr/tr-TR/Guncel/Bilgisayar-ve-Konsol-Oyunlari-ile-Tuketici-Elektronigi-Urunleri-Alanlarinda-Faaliyet-Gosteren-11-Sirket-Hakkinda-Yurutulen-Sorusturma-Sonuclandi
2015 yılından bu yana elde edilen gelirler göz önüne alarak cezalar verilmiş. aral ithalatın en az miktarda ceza almasının sebebi muhtemelen bu.
edit:başlıkmı hatalı benmi çözemedim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?