fransada generallik ve devlet adamlığı yapmış biridir...
1834 yılında vefat etmiştir...önceleri fransa devrimi için ayaklanan insanlardan memnun değildi,daha sonraları 1830 yılında fransada 3.kez olması istenen devrimin öncüleri arasına girmiş.
bugünkü fransa bayrağının ortaya çıkmasında büyük pay sahibidir.
devrim sırasında krallığın beyaz rengiyle,parisin rengi olan kırmızı-maviyi birleştirmiş.devrimciler ellerinde bu bayraklarla savaşmışlardır...
bir köpeği agresif yapmak için söylenen,köpeğin saldırgan olmasına neden olan iki kere arka arkaya hafif kısık sesle söylenen sözcük damlacıkları... kiss kiss...bu entry yanlış oldu galiba neyse sağlık olsun...
bu fobiye sahip tahminen 4-5 milyar insan vardır...
yaptığı icraatların ardı arkası kesilmiyor... sonuncusu da başkente nasıl çöl muamelesi yapılırolan daha sonra da efendim memlekette su sıkıntısı var,hemşerilerimiz bir iki aylığına anasını,babasını,dayısını,dedesini ziyaret amacıyla şehir dışına çıksındiye telkinlerde,tavsiyelerde ve serzenişlerde bulunan,ankaranın görmüş olduğu,gelmiş geçmiş en pişkin belediye başkanı...
susuz köyün kavalcısı...
nazım hikmetin şiir için yazdığı şiir :
ak bir karanfil gibi çatlayınca çekirdek
atom bahçelerine yürüyünce aydınlık
yalnız meraklıları değil bütün insanlık
şiirin aynasında kendini seyredecek...
ak bir karanfil gibi çatlayınca çekirdek
atom bahçelerine yürüyünce aydınlık
yalnız meraklıları değil bütün insanlık
şiirin aynasında kendini seyredecek...
din kisvesi altında yapılan karşı devrimci hareketin önderlerinden olan abdullah gül,cumhuriyetin kuruluş aşamasında bu topraklarda emperyalist güçlere karşı yapılmış mücadelenin bu yüzyılda boşa çıkması için elinden geleni yapan ve yapacak olan bir siyasetçidir...ne acıdır ki böyle biri 11.cumhurbaşkanı olarak tarihte yerini alacaktır...abdullah gül’ün cumhurbaşkanı olması demokratik bir oluşum olarak görülse de yıllar boyu yapılan anti-atatürkçü propagandanın mutlu sona ulaşmasını göstermektedir...koltuklara,köşklere,servetlere ve daha nice prestijlere sahip olabilirler ancak bu ülkenin külliyatına, geçmişine,direnişine,aydınlığına ve anti-emperyalist mücadele ideolojisine sahip olamazlar...ulu önder,büyük devrimcinin dediği gibi ’’geldikleri gibi giderler’’...
konusunu öğrenirsiniz,kitabına milyonlarca dökmenin anlamsız olduğunu kavrarsınız,nasıl olsa böyle bir kitabın film sektöründe yansıması olacak dersiniz ve bingo...sonunda tahmin edilen olur ve vasatı aşamayan bir yapıt için ne paran gider ne de zamanın...
bu coğrafyanın yetiştirdiği en güzel seslerinden biridir... alevi kökenli türkülerin yorumlanmasında onun üstüne tanımam...
eski arkadaşım,ankara rts mezunu,samsunlu ama artık istanbullu olan,makina programında işin mutfağında cebelleşen,ileride daha başarılı olacağına inandığım bir insan...yolu açık olsun...
yarı yarıya erimiş kar ya da dolunun yağmurla birlikte yağması...genellikle yer yüzeyindeki havanın sıcaklığı, donma noktasının hemen üstündeyken yağmaya başlar...
1820 yılında 14 yaşında bir delikanlı olan joseph smith,birgün tanrıyı gördüğünü söylemiş...kutsal bir habercinin ona kutsal bir kitabın değişik bir biçimini(mormon kitabını)içeren tabletlerin yerini göstermiş...smith 1830 yılında a.b.d’de ohio’da bir topluluk kurdu...iki kitabı kendilerine örnek almaktalar hala... birincisi incil diğeri ise mormon kitabıdır...mormon kitabı,incilden pek de farklı değildir,sadece hristiyanlığın temel kurallarının altını çizerek insanlara yol göstermek amacındadırlar...mormon kilisesinin dünya çapında merkezi a.b.d’de utah’daki(salt lake city)’dir... bu inanış daha çok tarikat tadındadır...angels in america dizisindeki analı oğullu iki karakter de bu tarikatın üyesiydi ve dizide bu durum sürekli vurgulanmaktaydı...anne rolündeki sanatçı meryl streep,oğlu rolündeki sanatçı ise patrick wilson’dur...
sürekli saçlarla oynama,saçları okşama,parmağa dolama ya da koparma biçiminde ortaya çıkar...istekle kontrol edilemeyen bir dürtüdür...
erkek çocuklara oranla kız çocuklarında daha sık görülmektedir...
erkek çocuklara oranla kız çocuklarında daha sık görülmektedir...
ultrason dalgalarıyla kalp duvarlarının kalınlığını ve kapakçık parçalarının hareketlerini belirlemeyi sağlayan tanı yöntemidir...
kalpteki oluşum bozukluklarının,kapakçık hastalıklarının ve kalp dokusu değişikliklerinin tanısında etkili bir yöntemdir...
kalpteki oluşum bozukluklarının,kapakçık hastalıklarının ve kalp dokusu değişikliklerinin tanısında etkili bir yöntemdir...
genel olarak insanların,özel olarak da çocukların içinde yaşadıkları sosyal çevreden gelen uyarılara duyarlılık kazandıkları,bu çevreye bağlı öbür kişiler gibi davranmayı öğrendikleri ve böylece içinde bulundukları kültürün özelliklerini kazandıkları süreçtir...
bir hastalığın gidişinin ya da sonucunun öngörüsü...
arının bir şekilde intihar ettiği ve bunun yanında iğnesiyle karşı organizmada oluşturduğu durumdur...bu duruma maruz kalan organizma eğer allerjik duyarlılığa sahipse anaflaktik şok meydana gelir...
organizmaya daha önce karşılaştığı ve duyarlılık kazandığı,yani özgül bir tepki gelitirdiği maddeler girdiğinde ortaya çıkan aşırı duyarlılık tepkimesi...arı sokması sonucu meydana gelen ölümcül durum bundan kaynaklanmaktadır...
eldeberan(aldeberan),boğa takımyıldızının alfa yıldızına verilen isim...ayrıca mensubu olduğum burcun en etkili yıldızıdır...
nazımın yüreğindeki tek kadındır...diğerleri sadece şaire şiirlerinde ilham kaynağı olmuştur...nazımın kalbini zorlamış tek kadındır...nazım hikmet pirayeden ayrıldıktan sonra halasının kızı münevverle beraber olmuştur...nazımın pirayeye yaptığı haksızlıklar afedilecek gibi değildir...bu yüzden nazım bir keresinde’’ben sadece aşk suçlusuyum’’diyerek kendini özetlemiştir...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?