osmanlica yaltaklanma.
osmanlica cemaat.
osmanlica galib gelen .
osmanlica cevap vermek .
eskiden evkaf gelirlerini ve zekâtlari toplayan tahsildar.
osmanlica yer yer ,ara sira .
osmanlica sirtlan.
osmanlica kivirciklik .
ozel hukumler .
hakim onunde yargilanmayla ilgili yontem hukumleri.
sonradan.
baskasi,ucuncu kisi.
kuvvetli.
liberal dusuncenin onculerinden 18. yuzyil filozofu david hume, edinburgh universitesinde eskicag dilleri, felsefe, matematik ve tarih uzerine egitim gordu. egitiminin ardindan edebiyat ve hukukla ilgilenmeye basladi. kisa bir sure ticaretle ugrastiktan sonra fransaya giderek felsefesinin temellerini olusturacak olan ilk kitabi a treatise of human nature -insan dogasi uzerine incelemei yazdi (1739). sonrasinda ekonomi, ahlak ve sivil toplum konulari uzerinde yogunlasarak kisa makaleler yazmaya basladi ve tum makalelerini essays moral and political -ahlak ve siyaset ustune denemeler kitabinda yayinladi (1741-1742). 1945 yilinda edinburg universitesi ahlak felsefesi profosorlugune basvurdu, fakat basvurusu atheist olduguna inanilmasi sebebiyle reddedildi. bunun uzerine 1749 yilina kadar yurtdisinda general st. clairin sekreterligini yapti. bu donemde yayinlanan an inquiry concerning the principles of morals -ahlak ilkeleri uzerine arastirma (1951) ve political discources -siyasi soylevler (1752) kitaplari alanlarinda 18. yuzyilin basarili eserleri arasinda yer aldi. humeun ekonomiye yaklasimini iceren political discources kitabi filozofun yakin arkadasi adam smithin goruslerini etkiledi. 1952 yilinda edinburg hukuk kutuphanesi yoneticiligine getirilen david hume, yoneticiligi sirasinda yazdigi history of england -ingilterenin tarihi adli kitabiyla une kavusarak genis cevrelerce taninmis oldu. 1762 yilinda boswell tarafindan britanyanin en buyuk yazari ilan edildi. 1763de elcilik sekreteri olarak gittigi fransada rousseau ile dostluk kurdu.
tum yasami boyunca insanbilimi uzerine calisan david humeun felsefesi, locke ampirizmine ve berkeleyin idealizmine dayanmaktadir. dusunur, ozellikle ahlak ve teoloji alanindaki fikirleriyle supheci yaklasiminin en taninan temsilcilerinden biri olmustur.
ekonomi alanindaki gorusleriyle dogal duzen filozoflari arasinda yer alan humea gore uc dogal yasa vardir: ozel mulkiyetin istikrari, mulkiyetin serbestce el degistirmesi ve sozlesmelere iliskin taahutlerin yerine getirilmesi. serbest ticaretin, kaynaklarin daha rasyonel dagilmasini saglayacagini savunan hume, "ticaret iki taraf icinde yaralidir" dusuncesiyle ekonomi biliminde otomatik denge teorisini ortaya cikarmistir. bugun iktisadi liberalizmin temel prensiplerinden biri olan "gorunmez el" ilkesinin temelleri david humeun fikirlerine dayanmaktadir.
tum yasami boyunca insanbilimi uzerine calisan david humeun felsefesi, locke ampirizmine ve berkeleyin idealizmine dayanmaktadir. dusunur, ozellikle ahlak ve teoloji alanindaki fikirleriyle supheci yaklasiminin en taninan temsilcilerinden biri olmustur.
ekonomi alanindaki gorusleriyle dogal duzen filozoflari arasinda yer alan humea gore uc dogal yasa vardir: ozel mulkiyetin istikrari, mulkiyetin serbestce el degistirmesi ve sozlesmelere iliskin taahutlerin yerine getirilmesi. serbest ticaretin, kaynaklarin daha rasyonel dagilmasini saglayacagini savunan hume, "ticaret iki taraf icinde yaralidir" dusuncesiyle ekonomi biliminde otomatik denge teorisini ortaya cikarmistir. bugun iktisadi liberalizmin temel prensiplerinden biri olan "gorunmez el" ilkesinin temelleri david humeun fikirlerine dayanmaktadir.
bundan 150 yil once, insanlarin cogu krallar tarafindan yonetiliyorken bir fransiz bilgini, alexis de tocqueville, gelecegin yonetiminin demokrasi olacagini bildirdi. demokrasinin islemesi icin neye ihtiyac duyuldugunu ve insan ozgurluklerinin korunmasinda onun nasil yardimci olacagini acikladi. ayni zamanda refah devletinin insanlari bastan cikarabilecegi konusunda uyardi ve sosyalizmin kolelige yol acacagini da onceden gordu.
bastiat, tuccar bir ailenin oglu olarak 1801de bayonnede dogmustur. ailesine ait isyerlerinde calisirken jean babtiste say ve adam smithin serbest ticaret uzerine yazdigi eserlere ilgi duymaya baslayan bastiat, 1844 ve 1845 yillarinda serbest ticaret ve gumruk vergileri uzerine ilk calismalarini yayimlamistir. fransiz serbest ticaret birliginin ve bu birligin haftalik olarak yayinlanan libre-echange gazetesinin kurulusunda aktif rol almis ve yayimladigi kucuk bildirilerle korumaciligi savunanlari elestirmistir. bastiat, ayni zamanda, proudhonun sosyalist fikirlerini de elestirmistir. bastiat, bireycilige ve rekabetin faydalarina inanan bir dusunur olup, eserleri serbest ticareti savunan kendi donemi iktisatcilarindan michel chevalier ve daha sonraki liberal fransiz iktisatcilarinin fikirleri uzerinde etkili olmustur. bastiat, 1848 yilinda secmen meclisi (constituent assembly) ve yasama meclisi (legislative assembly)ne secilmis ve 1850 yilinda uzerinde calistigi economic harmonies kitabina son halini veremeden olmustur
ingiliz sosyolog ve filozof herbert spencer, 27 nisan 1820 tarihinde ingilterenin derby sehrinde dunyaya gelmistir. babasi bir okul muduru olan spencer, ailesinden farkli olarak dine uzak bir tutum takinmis, amcasinin kendisini cambrigee gonderme teklifini reddetmistir. bunun sonucu olarak ogreniminin buyuk bir cogunlugu doga bilimlerinden olusan kendi okumalari olmustur. bir sure ogretmenlik ve demiryollarinda insaat muhendisligi yapan spencer, 1842 yilinda "the nonconformist" dergisinde ilk yazilarini yayimlamaya baslamistir. buradaki yazilarinin temel konusu devletin temel islevinin dogal haklari korumak oldugu ve bunun otesine gecmesinin yaratigi zararlar uzerineydi. bu yazilar daha sonra "the proper sphere of government" ismiyle kitaplastirilmistir. "the economist" dergisinin yardimci editorlugunu yapan spencer bu donemde ekonomik ve sosyal laissez-fairei destekleyen goruslerini olgunlastirmistir. 1853 yilinda amcasindan kalan mirasin ardindan "the economist" teki pozisyonundan istifa edip calismalari uzerinde yogunlasmistir.
psikoloji uzerindeki calismalarina devam eden spencer, sosyal darvinizmin kurucusu olarak un kazanmistir. spencer, darvinizmin sosyal konularda uygulanmasi uzerinde durmus, "en uygun olanin yasamasi" sozunu sarfetmistir. boylece toplumun her turlu mudahaleden arindirildiginda en guclu ve saglam halini alacagini savunmus olan
spencerin felsefesinin temelinde bireysellik vardir. tanimladigi "sosyal evrim", artan bireyselligin bir sonucu olarak olusacaktir. isciligin bolunmesi ve uzmanlasmalarinin artmasiyla toplum tek duze kalabaliktan komplike uygarliklara evrim gecirmislerdir. bilim ve felsefeyle artan bireysellikte bu evrime destek vermistir. bu nedenle spencer temel sosyolojik siniflandirmasini, calismanin guc kullanarak yapildigi totaliter toplumlar ve calismanin kendiliginden ve gonullu olarak yapildigi endustri toplumlari olarak ikiye ayirarak yapmistir.
spencer, viktorya doneminin en tartismali ingiliz dusunurlerinden biridir. spencerin sahip oldugu derin bilimsel temel, sosyolojik olaylarin oneminin bilimsel yollarla aciklanmasinda etkili olmustur. spencera gore degisik alanlardaki dusunceleri birbiriyle tutarli ve birbirinin tamamlayan bir sistem olusturmaktaydi. bu nedenle olusturdugu kitap setlerini en buyuk calismasi olan "the synthetic philosophy" ile birlestirmistir.
psikoloji uzerindeki calismalarina devam eden spencer, sosyal darvinizmin kurucusu olarak un kazanmistir. spencer, darvinizmin sosyal konularda uygulanmasi uzerinde durmus, "en uygun olanin yasamasi" sozunu sarfetmistir. boylece toplumun her turlu mudahaleden arindirildiginda en guclu ve saglam halini alacagini savunmus olan
spencerin felsefesinin temelinde bireysellik vardir. tanimladigi "sosyal evrim", artan bireyselligin bir sonucu olarak olusacaktir. isciligin bolunmesi ve uzmanlasmalarinin artmasiyla toplum tek duze kalabaliktan komplike uygarliklara evrim gecirmislerdir. bilim ve felsefeyle artan bireysellikte bu evrime destek vermistir. bu nedenle spencer temel sosyolojik siniflandirmasini, calismanin guc kullanarak yapildigi totaliter toplumlar ve calismanin kendiliginden ve gonullu olarak yapildigi endustri toplumlari olarak ikiye ayirarak yapmistir.
spencer, viktorya doneminin en tartismali ingiliz dusunurlerinden biridir. spencerin sahip oldugu derin bilimsel temel, sosyolojik olaylarin oneminin bilimsel yollarla aciklanmasinda etkili olmustur. spencera gore degisik alanlardaki dusunceleri birbiriyle tutarli ve birbirinin tamamlayan bir sistem olusturmaktaydi. bu nedenle olusturdugu kitap setlerini en buyuk calismasi olan "the synthetic philosophy" ile birlestirmistir.
robert nozick, gocmen bir ailenin cocugu olarak 16 kasim 1938 tarihinde new yorkta dogmustur. nozick, 1959 yilinda columbia universitesinden mezun oldugunda sosyalist goruste, sol ogrenci birliklerinden birisinin uyesi olarak faaliyet gostermistir. princeton, oxford ve rockfeller universitelerinde calistiktan sonra 1965 yilinda harvard universitesine girmis, 1969 yilinda felsefe profesoru olmus ve olumune kadar harvardda gorev yapmistir
radical liberteryenizmin etkili bir savunucusu olan nozick, maksimum birey hakki icin minimum devlet fikrini savunmustur. kapitalizmin savunmasini yaparken refah devletini elestirmis, rawlsun adalet teorisini elestirmek icin yazdigi anarsi, devlet, utopya kitabi radikal liberteryenizmin en onemli kitaplarindan biri haline gelmistir. nozick, hayatinin son yillarinda felsefenin klasik konulariyla ilgilenmistir.
radical liberteryenizmin etkili bir savunucusu olan nozick, maksimum birey hakki icin minimum devlet fikrini savunmustur. kapitalizmin savunmasini yaparken refah devletini elestirmis, rawlsun adalet teorisini elestirmek icin yazdigi anarsi, devlet, utopya kitabi radikal liberteryenizmin en onemli kitaplarindan biri haline gelmistir. nozick, hayatinin son yillarinda felsefenin klasik konulariyla ilgilenmistir.
mises, demiryolu muhendisi bir babanin oglu olarak 29 eylul 1881de lemberg, avusturya-macaristan imparatorlugunda (simdi ukrayna sinirlari icindedir)dogmustur.19 yasinda viyana universitesinde hukuk ve idari bilimler egitimine baslayan mises, carl grunberg ile idari bilimler tarihi uzerine calisirken 1903de carl mengerin ekonominin prensipleri kitabini okumasiyla tarihci bakis acisindan kurtularak ekonomi uzerine odaklanmaya baslamistir.1906da doktorasini alarak finansal yonetici olarak kamuda calismaya baslamis, sonrasindaysa burokrasinin isleyisinden rahatsizlik duyarak bir hukuk firmasinda stajyer olarak 2 yil calismistir. bu sirada avusturya iktisat okulunda ekonomi dersleri vermeye baslamis, boylelikle carl mengerin temelini attigi avusturya okulunun eugen von bohm-bawerk geleneginden ikinci kusagini hans mayer ve joseph schumpeter ile birlikte olusturmustur. daha sonra 25 yil calisacagi viyana ticaret odasinda ise baslamis, 1934?1940 doneminde nazilerden kacmak icin viyanadan ayrilarak cenova universitesinde ders vermeye baslamis ancak baskilarin artmasiyla 1940 ?da a.b.d.ye goc etmistir.1945te new york universitesinde konuk ogretim gorevlisi olmus ve 1969a kadar burada calismalarina devam etmistir. bu donemde verdigi seminerlerle murray rothbard, hans sennholz, george reisman, ralph raico, leonard liggio ve israel kirzner gibi liberteryen aydinlarin yetismesine katkida bulunmustur.1973te 92 yasinda new yorkta st. vincent hastanesinde hayata veda etmistir.
1670 yilinda, doktor ve bahriyelilerin yogun oldugu bir ailenin ferdi olarak dunyaya gelen mandeville, ailesindeki mesleki egilime yonelik olarak tip doktoru olma yolunu secmis ve 1691 yilinda leidenda tip doktoru unvanini almis ve ayni zamanda babasinin uzmanlik alani olan sinir ve mide bozukluklari alaninda calismalarina baslamistir. daha sonra londraya giden mandeville burada ingilizce ogrenmis, evlenmis ve ilk ingilizce eserlerini de londrada yazma imkanini bulmustur. ilk onemli eseri olan the grumbling hives ya da diger adiyla knaves turnd honest 1705 yilinda yayimlanmis ve bu eserde mandeville zengin ve guclu kovan sakinlerinin sadece kazanc elde etme ve sayginlik kazanma amaciyla hareket etmelerini ahlaki acidan elestiren arilarin, kovan tanrisinin emriyle erdeme ulasmak icin kovanlarini terk etmelerini hikaye etmekte ve netice itibariyle munzevi hayatin insanin kazanc ve guc elde etmesini engelleyici bir faktor oldugunu savunmaktadir.
1714 yilinda the fable of the bees adiyla bir siir yapitini kaleme alan mandeville, tip doktorlugunun getirdigi muskulpesentlikle insan dogasini inceden inceye tahlil etmis, insani esyanin tabiati geregi ?bencil olarak nitelemis ve insanin her zaman kotu davranislar icinde bulunabilecegini savunarak, gercek erdemin insanlarin tahrip edici arzulari uzerinde esasinda cok da etkili olmadigini belirtmistir. ancak, insanin toplum icinde saygin ve etkili bir birey olma istegini daima canli tutmak isteyecegini belirten mandeville, insanin icindeki hirsin bir toplumu ilerletebilecegini savunmustur. mandeville, 1733 tarihinde hayata gozlerini yummustur.
1714 yilinda the fable of the bees adiyla bir siir yapitini kaleme alan mandeville, tip doktorlugunun getirdigi muskulpesentlikle insan dogasini inceden inceye tahlil etmis, insani esyanin tabiati geregi ?bencil olarak nitelemis ve insanin her zaman kotu davranislar icinde bulunabilecegini savunarak, gercek erdemin insanlarin tahrip edici arzulari uzerinde esasinda cok da etkili olmadigini belirtmistir. ancak, insanin toplum icinde saygin ve etkili bir birey olma istegini daima canli tutmak isteyecegini belirten mandeville, insanin icindeki hirsin bir toplumu ilerletebilecegini savunmustur. mandeville, 1733 tarihinde hayata gozlerini yummustur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?