confessions

fasa fiso

- Yazar -

  1. toplam entry 2173
  2. takipçi 1
  3. puan 69061

nihad sami banarli

fasa fiso
1907’de istanbul fatih’te doğdu. 13 ağustos 1974’te istanbul’da yaşamını yitirdi. edirnekapı şehitliği’nde toprağa verildi. edebiyat araştırmacısı ve tarihçisi. 1929’da edebiyat fakültesinden ve yüksek öğretmen okulu’ndan mezun oldu. 1929-1934 arasında edirne lisesi ile kız ve erkek öğretmen okulunda edebiyat öğretmenliği yaptı. 1947’ye kadar istanbul’da kabataş, galatasaray, boğaziçi, şişli terakki ve işık liselerinde, 1947-1969 arasında eğitim enstitüsü ile yüksek öğretmen okulunda dersler verdi.
1969’da emekliye ayrıldı. 1948’den başlayarak hürriyet gazetesinde edebi sohbetler sütununda yazdı. 1953’te istanbul fetih cemiyeti’ne girdi. bu kuruluşa bağlı olan istanbul enstitüsü’nde müdürlük yaptı. milli eğitim bakanlığı 1000 temel eser ve çağdaş türk yazarları komisyonlarına üye ve başkan seçildi. 1971’de kurulan kubbealtı akademisi’ne edebiyat kolu başkanı ve akademi dergisi müdürü oldu.

eserleri:
inceleme - araştırma
yahya kemal yaşarken (1959)
yahya kemal’in hatıraları (1960)
türkçe’nin sırları (1940)
şiir ve edebiyat sohbetleri (3 cilt, 1951-1954)
resimli türk edebiyatı tarihi (2 cilt, 1948-1975-1979)
dasitan’i tevarih’i müluk’i ali osman ve cemşid ve hurşid mesnevisi(ahmedi)(1933)
namık kemal ve türk osmanlı milliyetçiliği
büyük nazireler mevlid ve mevlid’de milli çizgiler
edebi bilgiler (1940)
metinlerle edebi bilgiler (3 cilt, 1955-1960)
başlangıçtan tanzimata kadar türk edebiyatı tarihi
fatih’in zafer sırları


oyun
kızılçağlayan (1933)
bir yuvanın şarkısı (1933)

roman
bir güzelliğin romanı (hürriyet gazetesinde tefrika)
http://www.bilgicik.com/yazi/nihad-sami-banarli/

bir delinin günlüğü

fasa fiso
sevgili gunluk,
bugun de bos beles bi gundu.belki geceydi.belki aydi.belki yil.yaniliyor da olabilirim.belki hala sabah vakti.ama gel gor ki gecti gitti.degisen bir sey yok hayatta.ayni zirvalar.ben deli degilim.kendime artik yeni bir huni almaliyim.yigit ozguru de arayabilirim aslinda.belki bir esantiyon huni.haa ne dersin gunluk.hayir gunluk sacmalamiyorum.
dipsiz bir not:ben deli degilim gunluk...

kaçak elektrik

fasa fiso
nedense sadece universitede okuyan erkek ogrenciler kacak elektrik kullanir dusuncesi olusmus.soyle ki artik universitede kacak elektrik kullandigi ortaya cikan erkekler ceza olarak uzun donem askerlik yapacaklar.ayrica bu kisilerin yedek subaylik yapmalari da soz konusu degil.yururluge girdi mi bilmiyorum ama bu isten erkeklerin basi yanacak gibi gorunuyor.kizlara simdilik bir ceza yok.

virane dervişler

fasa fiso
abluka alarm parcası.

çarprazında kaldım hayatın
boğulma korkusuyla ömrü derde vurdu bahtım
seksen oldu ruh eşi ve gölgelerde tüm canım
canımla oynar her bi akranımsa anlamaz ki bulamadım bi anlatın
yağdı yağmur üstüme ve ıslanır sorunlu tüm hayallerimse
bekleyin belli ki denizde yelken açtı sözlerim
şuan ılık bi rüzgar tatminimde olsa sakinim
ben bu tümeni çokca bekledim
kimin kırılmamış ki kalbi gönlü koyduğum yaşamda
kelepçelerde kaldı isteğimse bağlı belki bir halatla
yudum yudum ki içtiniz bu zehri bense sezdim
kalamadım ki tepkisiz hayata
bir dilekte anlatıldı tüm bu şarkı dillere
yazıldı yalnızlıksa çok temiz büyük bi deftere
karmaşık bi girdabın içinde düştü duygum
bağlıdır yaşamda hakkın tanrım versene
___
rüzgarımda kuş ve saçlarımda kış cevaplarımda soru da gizli
bul bi zahmet bu isteğim samimi
nihayi yaratıverdi kalbi
sanki diğeri daha iyiydi nedeni çok net anla sözlerim samimi
yine mi kaygı kapıma kampı kurdu kaldır haydi
keyfi yok bu kez bihayli yorgunum biraz müsade et
idare et demek mi yoksa koş demek mi gerekir
hangisiydi gerçek hakkım olmalıydı bilmek
hayatı tad tadında bırak ayakların nedense çok inat etti
ölse bari bir zaruri ihtiyaç bu rap zorunlu hep
sebep-sonuç düellosunda kazanan elbet olacak anlam arası şimdi burayı keşfet
1 bilmecem var haydi bil
nedir ki sence iksir aşka
çok telaşta yapma dur zaman daratta
bak 1 dakka süresi var ve bulamıyorsan ara lugatta
ipucu yok bu kez fakat cevap yürekte anla

tovbelerim hasarli

fasa fiso
sagopa kajmer!in eslik ettigi abluka alarm parcasi.



kadranımda döndü mazaret ve akrebim bu saati gösterince
bastı ölüme tek bir mermi içten
vuruldu gözlerim görüntülerde sancı var
huzursuz ekledin ansızım pozumda resmen
çağrılarda bekledim umudu söndü her alev misali
ahali ördüğüm bu hürmet öldü
rhyme sa girdi kanıma bak dedi
lricse sende bil yaz stille uysun kalıba al şu gardı çak biferde
yok şekerli bir hayat dibinde kaygı beslenirdin
nerde mutlu olsak(ki) çökerdi benliğim(çök çök)
düş yakamdan ihtiyaçlar önüme sunmayın
bu zalim hakkı verdi tanrı yokladı inancı bende
yas tut tut tutmalıydım önceden bu aşka
as (hadi) kendini boğazzla fermanınla
yak yık yık duygular yürekli pek kurak
benim dilimde ruhi girdabında söndü her bir hak

hak haklıda kalmalı emanetim sırrım saklı kalmalı saklı içim pasaklı tövbelerim
hasarlı

augusto boal

fasa fiso
tiyatronun değiştirme gücüne inananlar için sonsuz ve pratik olanaklar sunan ve gazete tiyatrosu, imge tiyatrosu, görünmez tiyatro, forum tiyatro, sokak tiyatrosu, yasama tiyatrosu gibi kategorilerden oluşan boal’in ezilenlerin tiyatrosu, konuşmaktan çok oynamakla, yanıtlamaktan çok soru sormakla, onaylamaktan çok analiz etmekle ilgilenen bir poetikaya dayanır.

1971 yılında brezilya’daki askeri rejim sırasında tutuklanarak işkence gördükten sonra yaşamını beş yıl arjantin’de sürgün olarak geçirir boal. arjantin’deki diktatörlüğün hemen ardından portekiz’e kaçan ve iki yıllık bir yaşamdan sonra fransa’ya yerleşme olanağı bulan boal, fransa hükümetinin finansal desteğiyle çalışmalarını ve araştırmalarını bu ülkede sürdürür. 1978 yılında brezilya’daki genel affın ilan edilmesiyle ülkesine dönme olanağı bulur. belli aralıklarla brezilya’ya gitmekle birlikte çalışmalarını büyük ölçüde fransa’da sürdürür. seksenli yılların ortalarında yeniden vatandaşlığa kabul edilen boal brezilya’ya döner.
http://www.tiyatrom.com/nurhan_tekerek_01.htm

forum tiyatro

fasa fiso
katilma tiyatro da denir.augusto boal tarafindan gelistirilmistir.kisiye elestirel bilinc ve dinamizm kazandirir.
forum tiyatroda seyircinin sorunlarindan yola cikarak bir on oyun hazirlanir.bu nedenle seyirci homojen olmalidir.bir ogrenci grubu ya da bir ev kadini grubu gibi.
ornegin ev kadinlarinin sorunlari isleniyor.kahraman da ev kadini.kadin yemek yapar, utu utuler, bulasik yikar, aksam eve baba gelir.bir kiz ve bir erkek cocuk olur.kiz anneye yardim eder geleneksel bir ev ortami olusturulur.bir anda oyuncular donar.kadinin yerini evin erkegi alir mutfaga gecer ve salata yapar, kadin televizyonun karsisina gecer ve kumandayi eline alir, evin kizi disarida arkadaslari ile beraberdir, evin oglu ise babasina yardim eder.kisiler donduktan sonra joker oyuncu ortaya cikar ve kahramanin bu cikmazda kaldigi yerde ’’anne simdi ne yapabilir?’’ sorusunu sorar.seyirciler fikrini soyler.seyircilerden biri kalkar annenin yerini alir ve oyun dogaclama halinde devam eder.seyirci surekli hareket halindedir.sahneye gidip gelir.tiyatro sahnesi bir labaratuar gibidir.seyirciler orneklerle neler olabilecegini dener.tiyatro ekibinin onu yargilamasi soz konusu olamaz.

şevket süreyya aydemir

fasa fiso
yazar ve iktisatçı şevket süreyya aydemir 1897 yılında edirne’de doğdu. edirne muallim mektebi’ni bitirdi. azerbaycan, dağıstan ve gürcistan’da öğretmenlik yaptı. moskova iktisadi ve sosyal bilimler okulu’nu bitirdi. 1924 yılında türkiye’ye döndükten sonra siyasal faaliyetlerinden dolayı ankara istiklal mahkemesi’nce 10 yıl hapse mahkum edildi ve 1925’de 18 ay sonra aftan yararlandı.

eğitimci ve iktisatçı olarak devlet hizmetinde görev aldı; yüksek ve teknik öğretim umum müdür muavini ankara belediyesi iktisat müdürlüğü, ankara ticaret lisesi müdürlüğü iktisat vekaleti sanayi tetkik heyeti reisliği görevlerinde bulunduktan sonra emekliye ayrıldı. iktisadi devletçiliği savunan toplumcu kadro dergisinin yazı kurulunda yer alan şevket süreyya, bu dönemdeki siyasal ve ekonomik görüşlerini inkılap ve kadro adlı kitabında dile getirdi. 1924 yayınlanan lenin ve leninizm, 1930 yayınlanan cihan iktisadiyatında türkiye, kendi hayat hikayesini de 1959’da yayımladığı suyu arayan adam adlı kitabın da anlattı.

bu tarihten sonra yoğun bir yazı dönemine girdi. toprak uyanırsa adlı romanında bir anadolu köyünün bir aydının öncülüğüyle kalkınması hikaye ediliyordu. tek adam mustafa kemal ikinci adam, ismet inönü’nün hayat hikayesi menderes’in dramı (1969), makedonya’dan, orta asya ya enver paşa adlı biyografya eserleri, kahramanlarının ayrıntılı hayat hikayeleriyle birlikte birinci meşrutiyetten günümüze kadar türk toplumunun geçirdiği değişmeleri ve yaşanan olayları dile getirir. cumhuriyet gazetesinde makaleleri düzenli olarak yayımlanan aydemir, ihtilallerin mantığı adlı eserinde, toplumda yapı değişikliklerini, türkiye’deki devrim ve ihtilal hareketlerini inceler.
http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=518
89 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol