her on beş dakikada bir kendi değimiyle "isyan bayraklarını" çeken yazarımız. güzeldir, hoştur, sohbet tatlıdır onunla ama terside fenadır. gözü kara dilber mübarek.
kariyer sebebiyle zirveyi ekebilme durumum vardır. haftanın yedi günü çalışmaya başlıyor olacağım...lanetler ola.
kurulacak en güzel, en mantıklı cümlelerin tuvalette sıçarken geldiğine inanan kız.
kediyi buz dolabında aramama sebep olan deprem.
tam oturmuştuk mutfakta böyle ding ding diye bir takırdı geldi buz dolabının içinden. dedim bizim kedi girdi heralde içine... hissetmedik bile yahu.
tam oturmuştuk mutfakta böyle ding ding diye bir takırdı geldi buz dolabının içinden. dedim bizim kedi girdi heralde içine... hissetmedik bile yahu.
nitekim aplikasyon denince aklınıza oyunlar gelmesin. tabi aslında onlar da eğlence amaçlı diyebileceğimiz uygulamalar bütünüdür. fakat genelde facebook üzerinde ki oyunlar bağımlılık yaparken, aplikasyonlar daha gelir geçerdir. mesela benim aklıma ilk gelen the fortune teller oldu. her gün güncel falınızı, tarotuydu, cartını curtunu hem mailinizden hemde facebook sayfanızdan öğrenebileceğiniz aplikasyon.
facebookun bünyesinde bulundurduğu, her gün otomatik olarak mail kutunuza güncel fal yorumunuzu gönderen, bir tür koca karı aplikasyonu.
özellikle çarmendırı kurtarış sahnesiyle bir çok veledin hafızasına ismini kazıdığına inandığım çizgi film. bunun yanında ask ketchum ve misty aşkına ortak olan bu gençlerde ise "aşk nedir?" sorusuna en iyi cevapları verebileceklerini iddaa edebilirim.
sözlük işidir. sözlüğe ses getiren yazarın sözlükle bütünleşebildiği kadar bütünleşmesi çabasıdır. gece ve gündüzü tanımlayan saat dilimlerinin, sözlük yazarımız tarafından değişime uğratıldığı durumdur.
mutludur bu yazar, gündüz vaktinde yatağını ısıtıp top atsan uyanmayacağı bir uykuya dalmak.
sonrasında akşam kalkıp, kahvaltı bile etmeden öğle yemeğine dalmak.
sözlüğün başına geçip oylamak, bir ara kalkıp o ilk baştan yapmaya ihtiyaç duyduğu kahveyi yapmak.
tek sıçıs durum, adaptosyundur. bir iki saat alır yazarı adapte olabilmek, güzel oylar alabilmek.
mutludur bu yazar, gündüz vaktinde yatağını ısıtıp top atsan uyanmayacağı bir uykuya dalmak.
sonrasında akşam kalkıp, kahvaltı bile etmeden öğle yemeğine dalmak.
sözlüğün başına geçip oylamak, bir ara kalkıp o ilk baştan yapmaya ihtiyaç duyduğu kahveyi yapmak.
tek sıçıs durum, adaptosyundur. bir iki saat alır yazarı adapte olabilmek, güzel oylar alabilmek.
kimi hatunların ayda bir geçirdiği en sancılı dönem. kimi diyorum çünkü hatundan hatuna sancı derecesi değişmekte. ama regli oluyorsan şanslısın, özellikle düzenli bir seks hayatı varsa kadının, bu ayı da hamile kalmaktan yırtmıştır demektir. amin.
çiğnemem mi gerekiyor?
çok sıvı tüketmene neden olduğunu göz önünde bulundurursak, ne kadar sık kuruduğuna bağlı olarak, kilo vermeyle sonuçlanabilecek durum. sıvı dedik tabi, gidip kola vs. abanırsan o ayrı.
kabadayı filminin kurgusunda oyunculardan şener şen’in, kenan imirzalıoğlu’na yüzüğünü ters çevirerek geçirdiği türden tokattır. içiniz sız eder o sahnede, sonra osmanlı tokadı nedir denilince o iç sızlatan sahne yeniden belirir şimşek gibi karşınıza.
öğretmen: bence konundan bazı şeyleri çıkar, çok dağılma.
erroristgirl: hayır hocam, ama hepsi alakalı..
öğretmen: doğru, ama daha azalt bu konuyu daha sunucaksın.
erroristgirl: tamam, sizce nereleri çıkartabilirim. hani benim gözümde hepsi gerekli.
öğretmen: bana sorarsan mesela şunları şunları çıkartabilirsin.
erroristgirl: onlar olmaz hocam..
erroristgirl: ya bişey çıkartmasam, ben onları öğrenmenizi istiyorum
öğretmen: o zaman tut beni elimden kütüphaneye götür... heheh
erroristgirl: hiehieheh ehe eh..e
erroristgirl:
erroristgirl: hayır hocam, ama hepsi alakalı..
öğretmen: doğru, ama daha azalt bu konuyu daha sunucaksın.
erroristgirl: tamam, sizce nereleri çıkartabilirim. hani benim gözümde hepsi gerekli.
öğretmen: bana sorarsan mesela şunları şunları çıkartabilirsin.
erroristgirl: onlar olmaz hocam..
erroristgirl: ya bişey çıkartmasam, ben onları öğrenmenizi istiyorum
öğretmen: o zaman tut beni elimden kütüphaneye götür... heheh
erroristgirl: hiehieheh ehe eh..e
erroristgirl:
bu zamana kadar dinlediğim en erotik şarkısı, 2010 "loud" albümünden "skin".
sözleriyle birlikte,
the mood is set huh, huh
so you already know what’s next uh huh huh
tv..on blast
turn it down, turn it down
dont want it to clash with my body screaming out
no, oh oh
i know, hearing it
oh oh
you got me moanin’ now
i got secrets that i wanna show you
i gotta secrets imma drop em on the flow
no teasin’
you waiting long enough
go deep
ima throw it at cha, can catch it
you know i like it rough
know im feeling you, huh
know you liking it, huh
so why you standin over there wit’ cha close on
baby strip down for me...
go’n take em off
dont worry baby imma meet ya half way
cause i know you wanna see may in
almost there,
huh huh
so baby dont stop what you doin
huh huh huh
softer than a mutha
boy i know you wanna touch
breathin’ down my neck...
i can tell you wanna (shh)
and now you on it like
want you feel it now...
şarkıcının tüm albümlerinin, www.rihannanow.com sitesinden istediğiniz şarkısını dinleyebilir, orjinal sözlerini bulabilirsiniz.
sözleriyle birlikte,
the mood is set huh, huh
so you already know what’s next uh huh huh
tv..on blast
turn it down, turn it down
dont want it to clash with my body screaming out
no, oh oh
i know, hearing it
oh oh
you got me moanin’ now
i got secrets that i wanna show you
i gotta secrets imma drop em on the flow
no teasin’
you waiting long enough
go deep
ima throw it at cha, can catch it
you know i like it rough
know im feeling you, huh
know you liking it, huh
so why you standin over there wit’ cha close on
baby strip down for me...
go’n take em off
dont worry baby imma meet ya half way
cause i know you wanna see may in
almost there,
huh huh
so baby dont stop what you doin
huh huh huh
softer than a mutha
boy i know you wanna touch
breathin’ down my neck...
i can tell you wanna (shh)
and now you on it like
want you feel it now...
şarkıcının tüm albümlerinin, www.rihannanow.com sitesinden istediğiniz şarkısını dinleyebilir, orjinal sözlerini bulabilirsiniz.
bir hastalıktır, hastadır bu yola göz koyan. unutkanlığın, beyin hücrelerini kıvrandırışıyla, kişiyi o farkında olmadan, egemenliği altına alışıdır.
tıpta ki karşılığı alzheimer olarak adı geçen hastalığın, ufaktan kendini göstermesi sonucu yalan söylemeye kalmadan, söylenecek kelimelerin, kurulacak cümlelerin, unutulmasıdır. he tabi çamura yatanlar da oluyor. o da bir başka hasta profili.
(bkz: beyaz yalanlar)
tıpta ki karşılığı alzheimer olarak adı geçen hastalığın, ufaktan kendini göstermesi sonucu yalan söylemeye kalmadan, söylenecek kelimelerin, kurulacak cümlelerin, unutulmasıdır. he tabi çamura yatanlar da oluyor. o da bir başka hasta profili.
(bkz: beyaz yalanlar)
taşıyla, suyuyla, toprağıyla, sık sık sıçtın mavisini görmekten bıkmadığım şehir. her gün ona uyanmak candır, sabah kalkıp kana kana en az iki bardak içtiğin sudur.
world of warcraft oyununun temellerini oluşturan, eskilerin yiğidim frp online oyunu. sıyrılması hayli bir zor, "bağımlılıkta nedir ki? yapmaz o bağımlılık falan, yemezler! diyenlere kafama silah tutsalar tavsiye etmeyeceğim bir oyun. dürüstlük çerçevesinde 5 seneme mal ettiğim bu oyuna çok boş zamanınız varsa, üniversitesinizi falan dondurmuşsanız başlayın" tavsiyelerimi eksik etmeden geçemeyeceğim.
üç kampüsten oluşan üniversitenin gözde kampüsü santral’dir. nice üniversitelilerin sadece bu kampüse ayak basmak için gittiği her ne kadar surat kızartsada bilinmektedir.
bunun dışında alternatif ortam diye tanımlayabileceğim bir üniversite. kulüp etkinliklerinden tutun, verdiği seminerler ve kapsamlı laboratuvar erişiminin verdiği kolaylıklar.
hepsi dışında şöyle bir durum da vardır ki, kurumun el değiştirmesi. kurum el değiştirdiğinden bu yana hızlı bir şekilde üniversite ortamının ticaret-müşteri ilişkisine dönüşmesidir.
sosyoloji bölümü okuyan öğrencilerine, bölümün kapatılması ve santralden taşınma kaygısı yaşattıkları için bu aralar üniversite de protestocular, eylem yapan hakkını arayan sürüce öğrenci görmek mümkündür ve doğal olacaktır.
bunun dışında alternatif ortam diye tanımlayabileceğim bir üniversite. kulüp etkinliklerinden tutun, verdiği seminerler ve kapsamlı laboratuvar erişiminin verdiği kolaylıklar.
hepsi dışında şöyle bir durum da vardır ki, kurumun el değiştirmesi. kurum el değiştirdiğinden bu yana hızlı bir şekilde üniversite ortamının ticaret-müşteri ilişkisine dönüşmesidir.
sosyoloji bölümü okuyan öğrencilerine, bölümün kapatılması ve santralden taşınma kaygısı yaşattıkları için bu aralar üniversite de protestocular, eylem yapan hakkını arayan sürüce öğrenci görmek mümkündür ve doğal olacaktır.
vakfın üç kampüsü vardır. ayazağa, nişantaşı ve erenköyde olmak üzere. en güzel kampüsü ayazağa diyebilirim. genel itibariyle liseyi özel okulda okuyacak yakınlarınız için kalite bakımından tavsiye ederim. özellikle ingilizce eğitimi ve yanılmıyorsam en son seçmeli almanca yerine, fransızca eğitimide veren bir okul.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?